Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Karaca Açıklaması
Ayşe Yıldız - Dağcılık Federasyonu Başkanı Alaattin Karaca, önceki yıllarda terör nedeniyle çok sıkıntı yaşadıklarını belirterek, "Bu yıl 30 Ağustos Uluslararası Ağrı Dağı Zafer Tırmanışı'nı yine programımıza aldık. Süreç de işin içerisine girince gönlümüz etkinliğimizi Ağrı Dağı'nda yapmak" dedi.
Karaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ağrı Dağı'nda federasyon olarak daha önceki yıllarda geleneksel olarak 30 Ağustos tırmanışlarını yaptıklarını ancak birkaç yıldır terör nedeniyle bu etkinliklerini başka illerde gerçekleştirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Ağrı Dağı'nın, Türkiye ve Avrupa'da en yüksek rakıma sahip olduğunu ifade eden Karaca, "Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak kış tırmanışlarımızı yapıyoruz hatta zaman zaman yurt dışına çıkacak takımımızın seçmelerini yaptığımız bir dağ" diye konuştu.
Karaca, Ağrı Dağı'nın buzul yapısıyla, konumuyla önemli bir yer olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ancak birkaç yıldır Ağrı Dağı'na malum terör nedeniyle gidemedik. Sıkıntılarımız oldu. Çünkü biz terörün en acı günlerini yaşayan bir federasyonuz. Ben o bölgede terör örgütü PKK tarafından rehin de alındık. Orada saatlerce nutuk attılar, biz bunları da yaşadık. Bu yıl 30 Ağustos Uluslararası Ağrı Dağı Zafer Tırmanışı'nı yine programımıza aldık. Bu süreç de işin içerisine girince gönlümüz etkinliğimizi Ağrı Dağı'nda yapmak."
-"Biz birlik ve bütünlükten yanayız"-
Söz konusu etkinliği geçen yıl Kaçkar Dağları'nda yaptıklarını anımsatan Karaca, Zafer Tırmanışı'nı geleneksel hale getirdiklerini söyledi.
Karaca, "Biz yıllarca Siirt'te, Muş'ta, Erzincan ve civarındaki dağlarda yani Türkiye'de nerede terör varsa, o dağlara gittik, oralarda 'terör yok' imajı vermeye çalıştık. Sporun ötesinde bu fedakarlıkları da yaptık" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci sayesinde artık Munzurlarda dağcılık faaliyetinin yapıldığını belirten Karaca, "Tunceli'deki etkinliklere yakın illerdeki sporcular gitmeye başladı.
Başka spor dalları da yapılıyor. Nehirlerde, Tunceli ve Hakkari yöresinde rafting, kano yapıyorlar" dedi.
Sporu spor olarak yaptıklarını ve sporun evrenselliğine inandıklarını belirten Karaca, şunları kaydetti:
"Biz birlik ve bütünlükten yanayız. Tüm dönemimizde işte en aktif illerimiz bizim Muş oldu Bingöl, Hakkari, Tunceli oldu. Her taraftan sporcularımız oldu. Temennimiz bu çözüm süreci çok iyi bir şekilde sonuçlanır, herkes ülkemizin dağlarına rahatlıkla sadece dağcılık tekniğiyle 'nasıl tırmanırım'ı düşünerek tırmanır. Öbür türlü yatış saatiniz belli değil, hareket saatiniz belli değil. Birtakım baskılarla o tırmanışı yapmak tabii ki çok yoruyor. Artık endişesiz bir şekilde dağcılık sporunu yapabileceğiz."
Yayıncı: Yücel Velioğlu
Kaynak: AA
Ağrı Dağı'nın, Türkiye ve Avrupa'da en yüksek rakıma sahip olduğunu ifade eden Karaca, "Türkiye Dağcılık Federasyonu olarak kış tırmanışlarımızı yapıyoruz hatta zaman zaman yurt dışına çıkacak takımımızın seçmelerini yaptığımız bir dağ" diye konuştu.
Karaca, Ağrı Dağı'nın buzul yapısıyla, konumuyla önemli bir yer olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ancak birkaç yıldır Ağrı Dağı'na malum terör nedeniyle gidemedik. Sıkıntılarımız oldu. Çünkü biz terörün en acı günlerini yaşayan bir federasyonuz. Ben o bölgede terör örgütü PKK tarafından rehin de alındık. Orada saatlerce nutuk attılar, biz bunları da yaşadık. Bu yıl 30 Ağustos Uluslararası Ağrı Dağı Zafer Tırmanışı'nı yine programımıza aldık. Bu süreç de işin içerisine girince gönlümüz etkinliğimizi Ağrı Dağı'nda yapmak."
-"Biz birlik ve bütünlükten yanayız"-
Söz konusu etkinliği geçen yıl Kaçkar Dağları'nda yaptıklarını anımsatan Karaca, Zafer Tırmanışı'nı geleneksel hale getirdiklerini söyledi.
Karaca, "Biz yıllarca Siirt'te, Muş'ta, Erzincan ve civarındaki dağlarda yani Türkiye'de nerede terör varsa, o dağlara gittik, oralarda 'terör yok' imajı vermeye çalıştık. Sporun ötesinde bu fedakarlıkları da yaptık" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci sayesinde artık Munzurlarda dağcılık faaliyetinin yapıldığını belirten Karaca, "Tunceli'deki etkinliklere yakın illerdeki sporcular gitmeye başladı.
Başka spor dalları da yapılıyor. Nehirlerde, Tunceli ve Hakkari yöresinde rafting, kano yapıyorlar" dedi.
Sporu spor olarak yaptıklarını ve sporun evrenselliğine inandıklarını belirten Karaca, şunları kaydetti:
"Biz birlik ve bütünlükten yanayız. Tüm dönemimizde işte en aktif illerimiz bizim Muş oldu Bingöl, Hakkari, Tunceli oldu. Her taraftan sporcularımız oldu. Temennimiz bu çözüm süreci çok iyi bir şekilde sonuçlanır, herkes ülkemizin dağlarına rahatlıkla sadece dağcılık tekniğiyle 'nasıl tırmanırım'ı düşünerek tırmanır. Öbür türlü yatış saatiniz belli değil, hareket saatiniz belli değil. Birtakım baskılarla o tırmanışı yapmak tabii ki çok yoruyor. Artık endişesiz bir şekilde dağcılık sporunu yapabileceğiz."
Yayıncı: Yücel Velioğlu