Gmis Genel Başkanı Alabaş Açıklaması
Zonguldak'ta, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Zonguldak Demokrasi Platformunca düzenlenen kutlamalara katılan sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin üyeleri ile öğrenciler, İstasyon Caddesi'nde toplanarak kent merkezindeki Madenci Anıtı'na kadar yürüdü.
Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şubesi üyesi işçiler, yürüyüşe omuzlarında taşıdıkları tabutla katıldı.
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, anıtın önünde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında emekçilerin meydanlarda olduğunu söyledi.
İşçilerin ve emekçilerin 123 yıldır meydanlardan mesaj verdiğine dikkati çeken Alabaş, "Birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışma ve mücadele gücümüzü, dosta ve düşmana gösteriyoruz. Biz, moral ve motivasyonumuzu artırırken, karşımızdakiler kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalıyorlar" diye konuştu.
Taşeron düzenine, istihdam bürolarına ve kamu çalışanlarını iş güvencesiz bırakmak isteyen yasal düzenlemelere karşı çıktıklarını ifade eden Alabaş, şunları dile getirdi:
"Türkiye'nin, taşeron cumhuriyetine dönüştürülmesine, insanların maden ocaklarında, tersanelerde, fabrikalarda, inşaatlarda ve komşu ülkelerdeki kirli savaşlarda hayatlarını kaybetmelerine izin vermeyeceğiz. Sosyal devlet, durup dururken ortaya çıkmadı. Biz işçiler, emekçiler örgütlenme ihtiyacını hissettik, örgütlendik ve sendikalarımız oldu. Birlikte mücadele verdik. Bedel ödedik ve biz kazandık. Taşeron uygulamasını meşrulaştıran ve daha da yaygınlaştıran bir çalışma başlattılar.
Eşit işe eşit ücret uygulamasını hukuken ortadan kaldırmak istiyorlar. Kamu çalışanlarını iş güvencesiz bırakacak çalışmalar yapıyorlar. Amaç, sendikaları ve toplu sözleşme düzenini ortadan kaldırmak, çalışanları köleleştirmek ve iş gücü maliyetlerini düşürmektir."
-"Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz"-
Alabaş, barışın ve kardeşliğin temelinin emekçilerin birliğinin yanı sıra dayanışmasından geçtiğini vurgulayarak, Zonguldak'ta doğaya karşı verdikleri savaşta 5 bin şehidin kanını, gözyaşını ve acısını paylaşarak kardeşçe yaşamayı öğrendiklerini anlattı.
"Barış, emperyalistlerin, uluslararası sermayenin ve çok uluslu şirketlerin işi değildir" diyen alabaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onlar savaşta da barışta da kazanmanın hesabını yapar. Savaşta bizi birbirimize öldürtür, barışta bizi sömürürler. Biz, insan onuruna yaraşır bir yaşam, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını, kamu çalışanlarının ek ödemelerinin prime esas kazançlardan sayılarak emekli maaşlarına yansıtılmasını istiyoruz. İşsizimize iş, emeklimize hak ettikleri saygınlığın verilmesini istiyoruz.
Çalışanlara iş güvencesi istiyoruz. İş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. Çağdaş bir eğitim, herkese sağlık hizmeti istiyoruz."
Katılımcılar, konuşmaların ardından halay çekerek eğlendi.
Muhabir: Ferdi Akıllı-Mustafa Kemal Bektaş
Yayıncı: Kemal Kaymak
Kaynak: AA
Genel Maden İşçileri Sendikası Armutçuk Şubesi üyesi işçiler, yürüyüşe omuzlarında taşıdıkları tabutla katıldı.
GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, anıtın önünde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında emekçilerin meydanlarda olduğunu söyledi.
İşçilerin ve emekçilerin 123 yıldır meydanlardan mesaj verdiğine dikkati çeken Alabaş, "Birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışma ve mücadele gücümüzü, dosta ve düşmana gösteriyoruz. Biz, moral ve motivasyonumuzu artırırken, karşımızdakiler kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalıyorlar" diye konuştu.
Taşeron düzenine, istihdam bürolarına ve kamu çalışanlarını iş güvencesiz bırakmak isteyen yasal düzenlemelere karşı çıktıklarını ifade eden Alabaş, şunları dile getirdi:
"Türkiye'nin, taşeron cumhuriyetine dönüştürülmesine, insanların maden ocaklarında, tersanelerde, fabrikalarda, inşaatlarda ve komşu ülkelerdeki kirli savaşlarda hayatlarını kaybetmelerine izin vermeyeceğiz. Sosyal devlet, durup dururken ortaya çıkmadı. Biz işçiler, emekçiler örgütlenme ihtiyacını hissettik, örgütlendik ve sendikalarımız oldu. Birlikte mücadele verdik. Bedel ödedik ve biz kazandık. Taşeron uygulamasını meşrulaştıran ve daha da yaygınlaştıran bir çalışma başlattılar.
Eşit işe eşit ücret uygulamasını hukuken ortadan kaldırmak istiyorlar. Kamu çalışanlarını iş güvencesiz bırakacak çalışmalar yapıyorlar. Amaç, sendikaları ve toplu sözleşme düzenini ortadan kaldırmak, çalışanları köleleştirmek ve iş gücü maliyetlerini düşürmektir."
-"Savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz"-
Alabaş, barışın ve kardeşliğin temelinin emekçilerin birliğinin yanı sıra dayanışmasından geçtiğini vurgulayarak, Zonguldak'ta doğaya karşı verdikleri savaşta 5 bin şehidin kanını, gözyaşını ve acısını paylaşarak kardeşçe yaşamayı öğrendiklerini anlattı.
"Barış, emperyalistlerin, uluslararası sermayenin ve çok uluslu şirketlerin işi değildir" diyen alabaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Onlar savaşta da barışta da kazanmanın hesabını yapar. Savaşta bizi birbirimize öldürtür, barışta bizi sömürürler. Biz, insan onuruna yaraşır bir yaşam, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya istiyoruz. Örgütlenme önündeki engellerin kaldırılmasını, kamu çalışanlarının ek ödemelerinin prime esas kazançlardan sayılarak emekli maaşlarına yansıtılmasını istiyoruz. İşsizimize iş, emeklimize hak ettikleri saygınlığın verilmesini istiyoruz.
Çalışanlara iş güvencesi istiyoruz. İş cinayetlerinde ölmek istemiyoruz. Çağdaş bir eğitim, herkese sağlık hizmeti istiyoruz."
Katılımcılar, konuşmaların ardından halay çekerek eğlendi.
Muhabir: Ferdi Akıllı-Mustafa Kemal Bektaş
Yayıncı: Kemal Kaymak