Erdoğan: Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun Akil İnsanlara Söz Söyleyecek Birikimi Yok
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Akil İnsanlar heyetine söz söyleyebilecek birikimi ve kalibresi bulunmadığını söyledi.
Bahçeli’nin edepten yoksun olduğunu belirten Erdoğan, “Mesele genel başkan olabilmek değil, edep sahibi olabilmektir.” dedi.
MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde batık bankaların ülkeye maliyetinin 231 milyar TL olduğunu belirten Erdoğan, bunun hesabının sorulmadığını, konuşmasının suç duyurusu olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) 5. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Gündeme ilişkin konuşan Erdoğan, siyaset ve iktidarın korkaklara göre bir yer olmadığını söyledi.
Siyasetçi, Başbakan, bakan, milletvekili, bürokratın korktuğu bir yerde ülkenin ileriye doğru tek bir adım dahi atamayacağını belirten Erdoğan, “Onun için bürokratik oligarşi çok tehlikelidir. Çünkü bürokrat korkaktır. Taşın altına elini koymaz, risk almaz, imza atmaz. Her şeyi sağlama bağlayacak ondan sonra imza atacak. Siyasetçi olarak, ‘At imza, atmıyorsan evrakı bana gönder’ dediğinde tutuşuyorlar. Yapı budur.” diye konuştu.
Siyasetçinin alması gereken riski bürokrat da almazsa bir yere varılamayacağını vurgulayan Erdoğan, “İşte bunu kıra kıra gidiyoruz. Bunu tam manasıyla başardık mı? Hayır başaramadık. Birçok yerde önümüzde hala engeller var. Risk alınmazsa, aktif olunmazsa, heyecan, aşk olmazsa o ülke ileri gidemez. Yerinde sayar, hatta geriye gider.” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak bunun çok acı tecrübelerini yaşadıklarını söyleyen Erdoğan, “Ürkek, çekingen, idarei maslahatçı siyaset ve hükümet anlayışıyla çok ağır fatura ödedik. Değişimden, reformdan korktular. Yatırımdan üretimden en önemlisi özgürlükten korktular. Türkiye’ye ağır bedeller ödettiler.” diye konuştu.
Erdoğan, “Hükümet olarak biz de risk almayabilirdik. Değişim yerine statükoya dayanmayı, onu daha da güçlendirmeyi seçebilirdik.Yatırım, reform risktir. Bu riski almayabilirdik. Milletten yetkiyi alır, koltuğumuzda oturur, geçici tedbirlerle, göz boyamalarla biz de konfor içinde günümüzü gün edebilirdik. Ülke ülke gezmeye, anlaşmalar yapmaya, sorunlar çözmeye ne gerek vardı. ‘Zafer bey ne geziyorsun afrika ülkelerinde? Egemen efendi ne işin var AB ülkelerinde? Binali bey ne işi var buralarda. Oturun yerinizde.’ diyebilirdik. Ama yok dolaşacağız dedik. Alacağız işadamlarımızı yanımıza fellik fellik dünyayı dolaşacağız dedik.” şeklinde konuştu.
Üç dönemi sınırlamasının gözden geçirilmesi talebini değerlendiren, “Biz neden 3 dönemi tüzüğe koyduk. Birileri bu makamlara oturup kalkmayı düşünmüyor. Milletvekili olur ömrü orda biter. Bakan, başbakan olur ömrü orada geçer. Kardeşim arkadan nesiller geliyor. Bu nesiller de buralarda otursa olmaz mı? Bizleri aşacak nesilleri yetiştiremiyorsak yazıklar olsun. Bir dönem ara ver yine getirirlerse getirirler seni. Kan değişimi önemli.” dedi.
Başkanlık sistemine de değinen Erdoğan, “Ana ve yavru muhalefetin lideri ne diyor? ‘Bize parlamenter sistem yeter. Başkanlık sistemi de nereden çıktı? Bunlar padişahlık özlemi içinde.’ diyorlar. Bunların bu ifadeleri kullanmalarının nedeni nedir biliyor musunuz? Çünkü çıkaracakları adayların başkan olama şansını görmedikleri için karşılar. Başkanlık sisteminde parlamento yok mu, var. Tek dereceli de var iki deneceli de. ABD’de, Almanya’da, Rusya’da yok mu? Var. Herkesin kendisine göre uygulaması var. Buna hazımları yok. Acaba bu ülkede başkanlığı kazanma şansımız olur mu? Bunun hesabını yapıyoryar. Şansları olmayınca karşı çıkıyorlar. Çalış senin de olur. Bütün mesele milleti kucaklamaktır. Ama bunlar milleti kucaklayamı bilmiyorlar.” ifadelerini kullandı.
2002’den beri iktidar olduklarını anlatan Erdoğan, “Hangi adımı attıysak ‘ülke bölünüyor’ dediler. Onlara göre 10 yıldır ülke bölünüyor, dağılıyor, batıyor. Ne oldu? Ülke dağıldı mı, parçalandı mı? Dünyanın sessiz devrim geçirdiniz dediği bir Türkiye var. Gündemi belirlenen değil gündem belirleyen bir Türkiye var. Diz çöken değil, verilene razı olan değil, hakkını söke söke alan ve milletine teslim eden bir Türkiye var.” diye konuştu.
Paradan altı sıfır attıklarında da eleştirildiklerini hatırlatan Erdoğan, “Bir köşe yazarı ‘bunlar 6 sıfırı atsın ben Taksim’de anıracağım’ demişti. Hala anıracak. Herhalde bulundukları yerde o işi yapıyorlar.” dedi.
Erdoğan şöyle konuştu: “Siz kendinize milliyetçi diyeceksiniz. Milletin duygularını istismar etmeye kalkışacaksınız. Ama bu milletin edebini adabını en önemlisi de bu milletin cesaretini taşımayacaksınız. Kimi kandırıyorsunuz. Siz korkuyor alabilirsiniz ama bu millet korkmadı, korkmayacak. Siz küçük düşünüyor olabilirsiniz. Bu millet büyük düşündü büyük düşünmeye devam edecek.” Çözüm sürecini anlatan Erdoğan, “Hedefimiz çok net. Kan, gözyaşı dursun istiyoruz. Türkiye gücünü istikbale, kalkınmaya sarfetsin istiyoruz. Yasal çerçevede, milletin değerleriyle örtüşen bir çizgide terör meselesini çözmek ve Türkiye’nin ayağındaki pranganyı söküp atmak istiyoruz. Şu an da süreç kararlılıkla, en önemlisi de umutla devam ediyor. Akil İnsanlar’la 4.5 saat görüştük. Her ideolojiden, farklı mezhepten, fikir dünyasından arkadaşlarımız vardı. 62 kişi tek bir ortak paydada buluştuk ve hep birlikte dedikki ‘kan dursun. Nasıl bir yol izleyebiliriz’ dedik. Ertesi gün MHP lideri zehir zemberek açıklama yaptı. Hem bize hem o heyete ağıza alınmayacak ifadelerle hakaretler yaptı. Yetmedi bir MHP milletvekili çıktı son derece densiz, edepsiz bir şekilde insanlıktan nasibini almayanların, vicdanı kurumuşların yapacağı şekilde o heyetteki bir arkadaşımın etnik kökeni üzerinden aleni faşizm sergiledi. Susuyor olmamız sabrımızdandır. Ama sabrın da bir sınırı var. MHP genel başkanını en başta edebe davet ediyorum. Yunus Emre’nin çok güzel bir şiiri var. ‘İlim meclislerinde aradım kıldım talep, ilim geride kaldı illa edep illa edep.” dedi.
Bahçeli’ye eleştirisini sürdüren Erdoğan, “Öyle meseleyi Metehan’dan alıp Malazgit’e Çaldıran’dan alıp Çanakkale’ye getirmekle, Damat Ferit demekle söz söylenmiş olmuyor. 10 yıldır Çanakkale’ye giderim. Bir gün şu Bahçeli’yi orada görmedim. Kılıçdaroğlu’nu, Baykal’ı orada görmedim. Hani sizin şehitlere saygınız. Hadi siz de gelin. Neden gelmiyorlar? Çünkü onların gönül dünyasında bu yok. Onlar şehitleri sadece istismar ederler.” ifadelerini kullandı. Bahçelinin ağzından ‘tek bayrak, tek millet, tek devleti’ ifadesini yeni duyduklarını söyleyen Erdoğan, “Biz bunu 11 yıl önce yola çıkarken söyledik. Bunu Hakkari’de de her tarafta da söyledik. Sivas’tan öteye gidemediler. Bir kere mi ne gitti Beyefendi. Kılıçdaroğlu, Hakkari’ye gitti bir tek Türk bayrağı sallayamadı. Niye sallayamadın? Malum örgüt ile anlaştı. ‘Siz bizi korumaya alın da biz bayrağı dalgalandırmayız merak etmeyin.’ Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Her tarafta varız. Şimdi de çözüm süreci dedik. Bunlar ön tıkamaya çalışıyorlar.” diye konuştu.
Bahçeli’ye edep öğrenme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, “Milliyetçiyim diyen MHP başkanı önce gitsin bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Bütün başarısızlığa rağmen o koltukta oturuyor olabilirsin sayın Bahçeli. Ama mesele genel başkan olabilmek değil mesele edep, adap sahibi olabilmektir. Kimsede meydanı boş zannetmesin. MHP’ye gönül veren kardeşlerimi bir kenara koyuyorum, yönetimle konuşuyorum. İnanıyorumki oraya gönül verenler içerisinde çok samimi olanlar var. Ama bu gerçekleri görmeleri için bu hatırlatmayı bir zorunluluk olarak yapıyoruz. O koltuğunu koruyacak diye kan akmasına, üniversite öğrencilerinin sokağa dökülmesine müsaade etmeyiz.” dedi.
Terörün sona ermesiyle Bahçeli’nin istismar edeceği hiçbir şey kalmayacağını savunan Erdoğan, “Bahçeli bir yandan çözümü engellemeye bir yandan tahrike çalışıyor. Kusura bakmasın bu ülke sahipsiz değil. Düşünebiliyor musunuz ‘Vur de vuralım’ diyecekler sen de genel başkan olarak ‘sabırlı ol gün gelecek onun da gereği yapılacaktır.’ diyorsun. Bir genel başkan, siyasetçi bunu söyler mi? Bahçeli ve Kılıçdaroğlu sıcak koltuğunda oturacak diye kana da gözyaşına da tahammül edecek değiliz. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun o 63 isme, Akil İnsanlar’a söz söyleyecek ne birikimi, ne kapasitesi, ne de kalibresi vardır.” şeklinde konuştu.
YARGIYA SUÇ DUYURUSU
MHP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde batık bankaların Türkiye’ye maliyetinin 231 milyar TL olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sevsinler sizin vatanseverliğinizi. Slogan atmakta hakaret etmekte çok iyi. Ama bu millete ödettiklerinin hesabını bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere duyurudur. Ben merak ediyorum bu yargı ne iş yapar.
MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde batık bankaların ülkeye maliyetinin 231 milyar TL olduğunu belirten Erdoğan, bunun hesabının sorulmadığını, konuşmasının suç duyurusu olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) 5. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Gündeme ilişkin konuşan Erdoğan, siyaset ve iktidarın korkaklara göre bir yer olmadığını söyledi.
Siyasetçi, Başbakan, bakan, milletvekili, bürokratın korktuğu bir yerde ülkenin ileriye doğru tek bir adım dahi atamayacağını belirten Erdoğan, “Onun için bürokratik oligarşi çok tehlikelidir. Çünkü bürokrat korkaktır. Taşın altına elini koymaz, risk almaz, imza atmaz. Her şeyi sağlama bağlayacak ondan sonra imza atacak. Siyasetçi olarak, ‘At imza, atmıyorsan evrakı bana gönder’ dediğinde tutuşuyorlar. Yapı budur.” diye konuştu.
Siyasetçinin alması gereken riski bürokrat da almazsa bir yere varılamayacağını vurgulayan Erdoğan, “İşte bunu kıra kıra gidiyoruz. Bunu tam manasıyla başardık mı? Hayır başaramadık. Birçok yerde önümüzde hala engeller var. Risk alınmazsa, aktif olunmazsa, heyecan, aşk olmazsa o ülke ileri gidemez. Yerinde sayar, hatta geriye gider.” ifadelerini kullandı.
Türkiye olarak bunun çok acı tecrübelerini yaşadıklarını söyleyen Erdoğan, “Ürkek, çekingen, idarei maslahatçı siyaset ve hükümet anlayışıyla çok ağır fatura ödedik. Değişimden, reformdan korktular. Yatırımdan üretimden en önemlisi özgürlükten korktular. Türkiye’ye ağır bedeller ödettiler.” diye konuştu.
Erdoğan, “Hükümet olarak biz de risk almayabilirdik. Değişim yerine statükoya dayanmayı, onu daha da güçlendirmeyi seçebilirdik.Yatırım, reform risktir. Bu riski almayabilirdik. Milletten yetkiyi alır, koltuğumuzda oturur, geçici tedbirlerle, göz boyamalarla biz de konfor içinde günümüzü gün edebilirdik. Ülke ülke gezmeye, anlaşmalar yapmaya, sorunlar çözmeye ne gerek vardı. ‘Zafer bey ne geziyorsun afrika ülkelerinde? Egemen efendi ne işin var AB ülkelerinde? Binali bey ne işi var buralarda. Oturun yerinizde.’ diyebilirdik. Ama yok dolaşacağız dedik. Alacağız işadamlarımızı yanımıza fellik fellik dünyayı dolaşacağız dedik.” şeklinde konuştu.
Üç dönemi sınırlamasının gözden geçirilmesi talebini değerlendiren, “Biz neden 3 dönemi tüzüğe koyduk. Birileri bu makamlara oturup kalkmayı düşünmüyor. Milletvekili olur ömrü orda biter. Bakan, başbakan olur ömrü orada geçer. Kardeşim arkadan nesiller geliyor. Bu nesiller de buralarda otursa olmaz mı? Bizleri aşacak nesilleri yetiştiremiyorsak yazıklar olsun. Bir dönem ara ver yine getirirlerse getirirler seni. Kan değişimi önemli.” dedi.
Başkanlık sistemine de değinen Erdoğan, “Ana ve yavru muhalefetin lideri ne diyor? ‘Bize parlamenter sistem yeter. Başkanlık sistemi de nereden çıktı? Bunlar padişahlık özlemi içinde.’ diyorlar. Bunların bu ifadeleri kullanmalarının nedeni nedir biliyor musunuz? Çünkü çıkaracakları adayların başkan olama şansını görmedikleri için karşılar. Başkanlık sisteminde parlamento yok mu, var. Tek dereceli de var iki deneceli de. ABD’de, Almanya’da, Rusya’da yok mu? Var. Herkesin kendisine göre uygulaması var. Buna hazımları yok. Acaba bu ülkede başkanlığı kazanma şansımız olur mu? Bunun hesabını yapıyoryar. Şansları olmayınca karşı çıkıyorlar. Çalış senin de olur. Bütün mesele milleti kucaklamaktır. Ama bunlar milleti kucaklayamı bilmiyorlar.” ifadelerini kullandı.
2002’den beri iktidar olduklarını anlatan Erdoğan, “Hangi adımı attıysak ‘ülke bölünüyor’ dediler. Onlara göre 10 yıldır ülke bölünüyor, dağılıyor, batıyor. Ne oldu? Ülke dağıldı mı, parçalandı mı? Dünyanın sessiz devrim geçirdiniz dediği bir Türkiye var. Gündemi belirlenen değil gündem belirleyen bir Türkiye var. Diz çöken değil, verilene razı olan değil, hakkını söke söke alan ve milletine teslim eden bir Türkiye var.” diye konuştu.
Paradan altı sıfır attıklarında da eleştirildiklerini hatırlatan Erdoğan, “Bir köşe yazarı ‘bunlar 6 sıfırı atsın ben Taksim’de anıracağım’ demişti. Hala anıracak. Herhalde bulundukları yerde o işi yapıyorlar.” dedi.
Erdoğan şöyle konuştu: “Siz kendinize milliyetçi diyeceksiniz. Milletin duygularını istismar etmeye kalkışacaksınız. Ama bu milletin edebini adabını en önemlisi de bu milletin cesaretini taşımayacaksınız. Kimi kandırıyorsunuz. Siz korkuyor alabilirsiniz ama bu millet korkmadı, korkmayacak. Siz küçük düşünüyor olabilirsiniz. Bu millet büyük düşündü büyük düşünmeye devam edecek.” Çözüm sürecini anlatan Erdoğan, “Hedefimiz çok net. Kan, gözyaşı dursun istiyoruz. Türkiye gücünü istikbale, kalkınmaya sarfetsin istiyoruz. Yasal çerçevede, milletin değerleriyle örtüşen bir çizgide terör meselesini çözmek ve Türkiye’nin ayağındaki pranganyı söküp atmak istiyoruz. Şu an da süreç kararlılıkla, en önemlisi de umutla devam ediyor. Akil İnsanlar’la 4.5 saat görüştük. Her ideolojiden, farklı mezhepten, fikir dünyasından arkadaşlarımız vardı. 62 kişi tek bir ortak paydada buluştuk ve hep birlikte dedikki ‘kan dursun. Nasıl bir yol izleyebiliriz’ dedik. Ertesi gün MHP lideri zehir zemberek açıklama yaptı. Hem bize hem o heyete ağıza alınmayacak ifadelerle hakaretler yaptı. Yetmedi bir MHP milletvekili çıktı son derece densiz, edepsiz bir şekilde insanlıktan nasibini almayanların, vicdanı kurumuşların yapacağı şekilde o heyetteki bir arkadaşımın etnik kökeni üzerinden aleni faşizm sergiledi. Susuyor olmamız sabrımızdandır. Ama sabrın da bir sınırı var. MHP genel başkanını en başta edebe davet ediyorum. Yunus Emre’nin çok güzel bir şiiri var. ‘İlim meclislerinde aradım kıldım talep, ilim geride kaldı illa edep illa edep.” dedi.
Bahçeli’ye eleştirisini sürdüren Erdoğan, “Öyle meseleyi Metehan’dan alıp Malazgit’e Çaldıran’dan alıp Çanakkale’ye getirmekle, Damat Ferit demekle söz söylenmiş olmuyor. 10 yıldır Çanakkale’ye giderim. Bir gün şu Bahçeli’yi orada görmedim. Kılıçdaroğlu’nu, Baykal’ı orada görmedim. Hani sizin şehitlere saygınız. Hadi siz de gelin. Neden gelmiyorlar? Çünkü onların gönül dünyasında bu yok. Onlar şehitleri sadece istismar ederler.” ifadelerini kullandı. Bahçelinin ağzından ‘tek bayrak, tek millet, tek devleti’ ifadesini yeni duyduklarını söyleyen Erdoğan, “Biz bunu 11 yıl önce yola çıkarken söyledik. Bunu Hakkari’de de her tarafta da söyledik. Sivas’tan öteye gidemediler. Bir kere mi ne gitti Beyefendi. Kılıçdaroğlu, Hakkari’ye gitti bir tek Türk bayrağı sallayamadı. Niye sallayamadın? Malum örgüt ile anlaştı. ‘Siz bizi korumaya alın da biz bayrağı dalgalandırmayız merak etmeyin.’ Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Her tarafta varız. Şimdi de çözüm süreci dedik. Bunlar ön tıkamaya çalışıyorlar.” diye konuştu.
Bahçeli’ye edep öğrenme tavsiyesinde bulunan Erdoğan, “Milliyetçiyim diyen MHP başkanı önce gitsin bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Bütün başarısızlığa rağmen o koltukta oturuyor olabilirsin sayın Bahçeli. Ama mesele genel başkan olabilmek değil mesele edep, adap sahibi olabilmektir. Kimsede meydanı boş zannetmesin. MHP’ye gönül veren kardeşlerimi bir kenara koyuyorum, yönetimle konuşuyorum. İnanıyorumki oraya gönül verenler içerisinde çok samimi olanlar var. Ama bu gerçekleri görmeleri için bu hatırlatmayı bir zorunluluk olarak yapıyoruz. O koltuğunu koruyacak diye kan akmasına, üniversite öğrencilerinin sokağa dökülmesine müsaade etmeyiz.” dedi.
Terörün sona ermesiyle Bahçeli’nin istismar edeceği hiçbir şey kalmayacağını savunan Erdoğan, “Bahçeli bir yandan çözümü engellemeye bir yandan tahrike çalışıyor. Kusura bakmasın bu ülke sahipsiz değil. Düşünebiliyor musunuz ‘Vur de vuralım’ diyecekler sen de genel başkan olarak ‘sabırlı ol gün gelecek onun da gereği yapılacaktır.’ diyorsun. Bir genel başkan, siyasetçi bunu söyler mi? Bahçeli ve Kılıçdaroğlu sıcak koltuğunda oturacak diye kana da gözyaşına da tahammül edecek değiliz. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun o 63 isme, Akil İnsanlar’a söz söyleyecek ne birikimi, ne kapasitesi, ne de kalibresi vardır.” şeklinde konuştu.
YARGIYA SUÇ DUYURUSU
MHP’nin hükümet ortağı olduğu dönemde batık bankaların Türkiye’ye maliyetinin 231 milyar TL olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sevsinler sizin vatanseverliğinizi. Slogan atmakta hakaret etmekte çok iyi. Ama bu millete ödettiklerinin hesabını bugüne kadar vermediler. Bu söylediklerim aslında bir yerlere duyurudur. Ben merak ediyorum bu yargı ne iş yapar.