Mültecilere Yönelik Uygulama ve Hizmetler İlden İle Farklılık Gösteriyor

İltica alanına ilişkin mevzuat Türkiye’nin her yerinde aynı olmasına karşılık sığınmacılara yönelik uygulama ve sağlanan hizmetler, şehirden şehire ciddi farklılıklar gösteriyor.

Mültecilere Yönelik Uygulama ve Hizmetler İlden İle Farklılık Gösteriyor
Bunda vali ve ilgili vali yardımcılarının gösterdiği ilgi ve hassasiyet belirleyici rol oynuyor. Bunun yanında Emniyet Yabancılar şube müdürleri, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV) müdürleri, duyarlı sivil toplum kuruluşları, yerel idare, hayırsever işadamları ve özellikle bu alanda organizasyon yapabilme becerisi olan güvenilir ve saygın kişiler, sığınmacılar için o şehrin daha yaşanabilir hale gelmesinde önemli aktörler olarak öne çıkıyor. Bu aktörlerin varlık göstermemesi halinde ise o şehir, sığınmacılar için adeta bir açıkhava hapishanesi işlevi görüyor.
Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) tarafından Avrupa Birliği finansman desteğiyle 1 Ocak 2012 tarihinde başlayan Mülteci Haklarının Kullanılması için Sivil Hareket (Civil Act for Refugee Rights Emancipation-CARE) projesi tamamlandı. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Süleyman Demirel Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü, Ağrı ve Hatay barolarının da ortak olduğu proje kapsamında İzmir, Ağrı, Isparta, Hatay, Edirne, Mardin, Tokat ve Denizli'de yapılan alan çalışmaları ve seminerlerden çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Elde edilen verileri ve hazırlanan raporları değerlendiren Mülteci-Der Başkanı Av. Taner Kılıç, mülteci ve sığınmacılara yönelik sosyal yardımların bir standartı olmadığını söyledi.

Valilik kurumuna bağlı SYDV'ler tarafından sağlanan hizmetlerin il mülki amirliğinin inisiyatifine göre değiştiğini belirten Kılıç, “Bazı illerde belirli kalemler altında düzenli yardımlar sağlanırken bazılarında ise düzensiz nakdi yardımlar yapıldığı öğrenilmiştir.” dedi.

SAĞLIK ALANINDA İL İÇİNDE BİLE FARKLI UYGULAMALAR MEVCUT

Rapora göre mülteci ve sığınmacıların en çok sıkıntı çektiği alanların başında, sağlık hizmetlerine erişim geliyor. Genel sağlık sigortası kapsamında olmadıkları için masraflar ya SYDV tarafından ya da kendilerince ödeniyor. SYDV’lerin sağlık yardımları da oldukça sınırlı ve çeşitli şartlara bağlı. İkamet tezkeresi olmayanlar, sağlık hizmetlerinden faydalanamıyor. Olanlar ise genellikle kayıtta katkı payı ve tahlil tetkik ücretleriyle karşılaşıyor. Türkiye’de bulundukları sürede ciddi maddi sıkıntısı olan sığınmacı ve mültecilerden bu ücretleri ödeyemeyenler, sağlık hizmeti hakkına kavuşamıyor. Şehirler arasında uygulamada görülen bu farklılıklar, aynı şehirdeki hastaneler arasında da yaşanıyor. İlaç teminindeki sıkıntılar yüzünden eksik tedavi ya da tedavinin hiç yapılmaması da söz konusu olabiliyor.

KAYITSIZ VE DÜŞÜK İŞGÜCÜ OLMAYA MAHKUMLAR

Mülteci ve sığınmacıların çalışma izni alması teorik olarak mümkün olsa da pratikte imkansız. Bu durum onları, kayıtdışı ve düşük işgücü olarak çalışmaya itiyor. Genellikle sigortasız olarak, iş kazası ihtimalinin yüksek olduğu yerlerde çalıştırılıyorlar. Kayıtdışı çalışanlar genellikle daha düşük ücret alıyor, bazen de hiç alamıyor. İkamet tezkeresi olmayan veya alamayan mülteci çocuklarının eğitim hakkından faydalanması da mümkün olmuyor. Bu yüzden zorunlu eğitim yaşında olan, okula misafir öğrenci olarak gidenler bulunduğu gibi hiç kayıt yaptıramayan sığınmacı çocukları da mevcut. Bazı illerde kayıt işlemleri sırasında istenen denklik belgelerini sağlayamayan çocuklar ciddi sıkıntı yaşıyor.

SURİYELİ MÜLTECİLER, BELLİ İLLERİN DIŞINDA SAĞLIK VE SOSYAL YARDIMLARDAN FAYDALANAMIYOR

Nisan 2011’den beri Türkiye’ye sığınan Suriyeli mültecilerden kamplarda kalanların barınma, gıda ve sağlık gibi ihtiyaçları kamp yönetimleri tarafından karşılanmaya çalışılıyor. Kamplar dışında yaşayan ve çoğunun kaydı olmadığı için tam sayıları bilinmeyen ancak önemli sayıda olduğu tahmin edilenlerse belli iller dışında sağlık ve sosyal yardımlardan faydalanamıyor. Suriyeli olmayan sığınmacı ve mülteciler arasında, yaşadıkları şehirlerde kamu kurumlarından ve sivil toplum kuruluşlarından kendilerine yapılan yardımın 2012-2013 döneminde azaldığı, insani yardımların Suriyeli mültecilere yönlendirildiği düşüncesi hakim.

AFGAN VE SOMALİLİ MÜLTECİLER GELECEKTEN UMUTSUZ

Görüşme yapılan mülteci ve sığınmacılar tarafından, geleceğe yönelik normal ve insanca bir yaşam umudunun dile getirildiğini aktaran Mülteci-Der Başkanı Kılıç, “Ancak Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, iltica prosedürleri çok uzun süren, buna rağmen üçüncü bir ülkeye yerleştirilme oranları çok düşük olan Afganistanlı ve Somalili mülteci ve sığınmacıların geleceğe yönelik oldukça ümitsiz olduğunu, umutlarını yitirdiğini gözlemlemiştir.” diye konuştu .