Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 1999 yılında Abdullah Öcalan'ın İmralı'ya getirildiğinden beri devlet birimlerinin kendisiyle görüştüğünü söyledi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Kocaeli'de basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda konuşan Çelik, Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında İmralı'ya getirilmesinden bu yana devletin ilgili birimlerinin kendisi ile kesintisiz olarak görüştüğünü belirterek şöyle konuştu: "Abdullah Öcalan Kenya'da yakalanıp İmralı'ya götürülünce PKK'lılar sınır dışına çekildi. İster toparlanma de, ister taktik de, ister strateji de, 2004'e kadar PKK'lılar kendi iradesiyle bu işe girmediler, terör eylemlerini sona erdirdiler. MHP'lilerin, başarısından, marifetinden, kabadayılığından değil. Peki Abdullah öcalan 1999'da İmralı'ya getirildiğinden beri devletin ilgili birimlerinin Abdullah Öcalan ile kesintisiz görüştüğünü biliyor musunuz? Devletin ilgili birimleri, askeri yetkililer, MİT mensupları 1999'dan beri Abdullah Öcalan ile kesintisiz olarak göüşüyor. MHP'liler zamanında da görüşülüyordu. DSP,MHP ve ANAP hükümeti zamanında görüşülüyordu AK Parti iktidarında da görüşülüyor."
BDP'nin PKK'nın siyasi kolu olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörden zarar gören, evi yanan, köyüne gidemeyen, sefil olan insanların çalacağı bir kapı yoktu. 5233 sayılı kanunun çıkardık. Bu mağdur insanlara 3 katrilyona yakın tazminat ödedik. Eğer bugün Ak Parti,. Doğu ve Güneydoğu'da birinci partiyse sebebi budur. Ak Parti olmasa Doğu ve Güneydoğu'da BDP'den başka bir şey yoktur. BDP, PKK'nın siyasi koludur. Bu, eskiden malum bir sırdı, şuanda sır olmaktan da çıktı. Böyle hayırlı bir yaparken yola gidiyorsunuz, Kutsal bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Arabanızın tekeri patlayabilir stepneyi getirir hemen değiştirir yola devam ederiz. Motor arıza yapabilir, motoru tamir eder yola devam ederiz. Motor işimizi görmeyecekse arabayı değiştirir yola devam ederiz. Ama Türkiye ayaklarındaki bu prangayı sökmek zorundadır. Önündeki bu takozları atmak zorundadır."

Türkiye'nin üniter yapısını kimsenin sorgulayamayacağını söyleyen Çelik, şöyle konuştu: "Türkiye'nin üniter yapısı asla kimseyle sorgulanmayacaktır. Asla kimseyle pazarlık konusu değildir. Asla kimseyle müzakere konusu bile olamaz. Türkiye'nin üniter yapısından taviz vermek kimsenin aklına gelmemelidir. Biz, dün de söylüyorduk, bugün de söylüyoruz, yarın da söyleyeceğiz. Bu ülke farklı etnik unsurlardan oluşan bir millettir. Bizim bir vevletimiz var, bir melletimiz var ve ay yıldızlı bayrak hepimizin müşterek bayrağıdır. Bunun aksini düşünmek bile bizim aklımızın köşesinden geçmez. Terörü bitirirken milli haysiyetimizi ve milli onurumuzu korumak bizim namus borcumuzdur."

İngiltere Başbakanı Tony Blair'in İRA'yla dolaylı görüşmeler başlattığında, muhalefet liderinin bu konuyu siyasi polemik konusu haline getirmediğini belirten Çelik, şunları anlattı: "Dünyadaki örneklere bakacak olursak. İngiltere'nin Başbakanı Tony Blair büyük bir sorumluluk üstlendi. Tıpkı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın yüreğini ortaya koyması gibi büyük bir sorumluluk üstlendi. İRA'yla dolaylı görüşmeler başlattı. Dönemin muhalefet lideri konservatif partinin başkanı İngiltere halkına karşı olan sorumluluğun bilincinde olarak bu meseleyi asla günlük siyasi polemik konusu yapmadı. Kendi halkının kanı üzerinden rant devşirme gibi bir yola gitmedi. Bütün bunları yapıyoruz. Bununla ilgili ne kadar meşru, makul, mantıklı ne kadar vasıta varsa bunlara başvuruyoruz. Fakat birileri şehitlerin kanı üzerinden siyase rant devşirmeye çalışıyor. Eğer siz ideolojik hesaplarınızı başkalarının çocuklarının kanı üzerinden gerçekleştirmeye çalışırsanız bu ülkeye yazık edersiniz. "
Kaynak: İHA