Hülya Koçyiğit: Sevgi ve Kardeşlik Dilini Benemsemeliyiz
Bursa’daki temaslarını sürdüren Akil İnsanlar Marmara Grubu, fabrikalara ziyarette bulunuyor.
Heyette yer alan sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, işçilerle fotoğraf çektirip sıkıntılarını dinledi.
Marmara gurubunda yer alan Yücel Sayman, Hülya Koçyiğit, Levent Korkut ve Mustafa Armağan Nilüfer ilçesi Akçalar Sanayi Bölgesi'ndeki Penolope Dokuma Fabrikası’nı ziyaret etti. Fabrikanın sahipleri Murat Taşman ve Tamer Çebeli’nin karşıladığı heyet yemekhanede işçilerle bir araya geldi.
İşçilerin hatıra fotoğraf çektirmek için adeta birbirleriyle yarıştığı Hülya Koçyiğit, barış sürecini anlattı. Terör sorununun çözülememesi sebebiyle Türkiye’nin 30 yıldır sıkıntı yaşadığını dile getiren Koçyiğit, şöyle konuştu: “Ülkemize hep beraber sahip çıkacağız. Asla ve asla bölünmesine izin vermeyeceğiz. Atatürkümüzün kurduğu Cumhuriyet’te yaşamasını becerebilecek olgunluğa erdiğimizi düşünüyorum. Evet, kör topal bir demokrasimiz var. Daha güçlü, daha demokratik bir toplumda yaşamayı hak ettiğimizi biliyoruz. Adalet, hak, hukuk her zaman olacak. Bunları alıncaya kadar da hep beraber mücadele edeceğiz.”
Kavga ve ötekileştirme dilinin değişmesini isteyen Koçyiğit, sevgi ve kardeşlik dilinin benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Koçyiğit, “Bunun için de konuşmamız lazım. Konuşarak birbirimizi dinleyerek paylaşarak bir arada yaşamanın yollarını bulmaya çalışmalıyız. Çünkü biz zaten beraberiz. Bu ülkenin insanlarıyız. Bu ülkenin insanları olarak acı çekmektense mutlu yarınları kurabilmek bizim elimizde. Evlat yetiştiriyoruz. Bu ülkenin yarını var. Eğer başaramazsak yarınki nesiller bizi sorgulayacaklar." ifadelerini kullandı.
Tarihçi yazar Mustafa Armağan ise ay yıldızlı bayrağın bu topraklarda yaşayan herkesin ortak paydası olduğunu anlattı. Armağan, şöyle konuştu: “Bayrağımız değişmez. III. Selimden beri. 1790'lardan beri bayrağımız ay yıldızlı bayraktır. Biz bu bayrağı Cumhuriyet ile birlikte elde etmiş değiliz. Osmanlı bayrağı, Cumhuriyet bayrağı olarak devam etti. Bu bayrağı biz taşıyoruz. Ve Osmanlı bir etnik devlet değildi. İçinde onlarca etnik grup vardı. Ama bayrağı bugün bizim kullandığımız ay yıldızlı bayraktı. Dolayısıyla bugün Kürtlerin de bayrağı olabilir. Yani onları buna ikna edebiliriz. Buna ikna etmek için elimizde bir fırsat var. Zaten onların da buna büyük ölçüde bir itirazı yok. Onlar Anadilde eğitim, kendi dillerinde konuşmak, bunların yapılmasını arzu ediyorlar. Zaten bunları da müzakere edeceğiz.”
Marmara gurubunda yer alan Yücel Sayman, Hülya Koçyiğit, Levent Korkut ve Mustafa Armağan Nilüfer ilçesi Akçalar Sanayi Bölgesi'ndeki Penolope Dokuma Fabrikası’nı ziyaret etti. Fabrikanın sahipleri Murat Taşman ve Tamer Çebeli’nin karşıladığı heyet yemekhanede işçilerle bir araya geldi.
İşçilerin hatıra fotoğraf çektirmek için adeta birbirleriyle yarıştığı Hülya Koçyiğit, barış sürecini anlattı. Terör sorununun çözülememesi sebebiyle Türkiye’nin 30 yıldır sıkıntı yaşadığını dile getiren Koçyiğit, şöyle konuştu: “Ülkemize hep beraber sahip çıkacağız. Asla ve asla bölünmesine izin vermeyeceğiz. Atatürkümüzün kurduğu Cumhuriyet’te yaşamasını becerebilecek olgunluğa erdiğimizi düşünüyorum. Evet, kör topal bir demokrasimiz var. Daha güçlü, daha demokratik bir toplumda yaşamayı hak ettiğimizi biliyoruz. Adalet, hak, hukuk her zaman olacak. Bunları alıncaya kadar da hep beraber mücadele edeceğiz.”
Kavga ve ötekileştirme dilinin değişmesini isteyen Koçyiğit, sevgi ve kardeşlik dilinin benimsenmesi gerektiğini ifade etti.
Koçyiğit, “Bunun için de konuşmamız lazım. Konuşarak birbirimizi dinleyerek paylaşarak bir arada yaşamanın yollarını bulmaya çalışmalıyız. Çünkü biz zaten beraberiz. Bu ülkenin insanlarıyız. Bu ülkenin insanları olarak acı çekmektense mutlu yarınları kurabilmek bizim elimizde. Evlat yetiştiriyoruz. Bu ülkenin yarını var. Eğer başaramazsak yarınki nesiller bizi sorgulayacaklar." ifadelerini kullandı.
Tarihçi yazar Mustafa Armağan ise ay yıldızlı bayrağın bu topraklarda yaşayan herkesin ortak paydası olduğunu anlattı. Armağan, şöyle konuştu: “Bayrağımız değişmez. III. Selimden beri. 1790'lardan beri bayrağımız ay yıldızlı bayraktır. Biz bu bayrağı Cumhuriyet ile birlikte elde etmiş değiliz. Osmanlı bayrağı, Cumhuriyet bayrağı olarak devam etti. Bu bayrağı biz taşıyoruz. Ve Osmanlı bir etnik devlet değildi. İçinde onlarca etnik grup vardı. Ama bayrağı bugün bizim kullandığımız ay yıldızlı bayraktı. Dolayısıyla bugün Kürtlerin de bayrağı olabilir. Yani onları buna ikna edebiliriz. Buna ikna etmek için elimizde bir fırsat var. Zaten onların da buna büyük ölçüde bir itirazı yok. Onlar Anadilde eğitim, kendi dillerinde konuşmak, bunların yapılmasını arzu ediyorlar. Zaten bunları da müzakere edeceğiz.”