Melek Karaaslan'ın Ölümüne İlişkin Davada 4 Tutuksuz Sanığın Yargılanmasına Devam Edildi
Ağrı'da eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaaslan'ın ölümüyle ilgili haklarında 15 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istenen 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasına, tutuksuz sanıklar Melek Karaaslan'ın eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kutbettin Karaaslan, kayınvalidesi Naciye Karaaslan katılmadı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu duruşmada, Melek Karaaslan'ın babası tutuksuz sanık Kasım Levent ile avukatlar hazır bulundu.
Baba Levent savunmasında, hiçbir babanın çocuğunun işkence görmesine göz yummayacağını ifade ederek, mahkemenin adil olmasını, kendisinin suçlu olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
Tanık olarak dinlenen anne Hanım Levent ise davanın sonuçlanmasını beklediklerini belirterek, "Benim kocam garibandır. Biz kızımızın bu hale gelmesini ister miydik- Kocam bir şey yapmadı. Bu davaya gidip gelmekten artık perişan olduk. Sanıklardan ve ailelerinden şikayetçiyim" dedi.
Melek Karaaslan'ın avukatları da Levent'in köyde yaşadığını, haftada 2 gün Hamur İlçe Jandarma Komutanlığı'na adli kontrol tedbiri için giderek imza atmasının aileyi maddi açıdan mağdur ettiğini savunarak, bu kararın kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, tutuklama taleplerinin bir önceki duruşmada açıklanan gerekçelerle ve dosyada yeni bir durum olmadığını göz önünde bulundurarak, sanıkların tutuksuz yargılanmalarına, adli kontrolün tümüyle kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verdi.
Levent'in adli kontrol tedbirini ikametine en yakın karakola 10 günde bir giderek imza atması yönünde değiştiren mahkeme, Adli Tıp Kurumu'na yazılan müzakere cevabının beklenmesine karar vererek, adli tıp raporlarının tamamlanması için duruşmayı erteledi.
-"Bisikletle 'kadına şiddete hayır' mesajı verdi"-
Davayı izlemek için Antalya'dan gelen psikolog Yonca Ayas, duruşma sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin en sık yaşandığı bölgelerden birinin Ağrı olduğunu ifade etti.
Ayas, "25 gün 25 dakika pedalla 25 Kasım'a ulaşmak" sloganıyla farklı yerlerde bisiklet kullanarak "kadına şiddete hayır" mesajları verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ben de Antalya'da bir hareket başlattım. Bu kişisel bir etkinliktir. Bu coğrafyada birçok kadın şiddette maruz kalıyor. Ben de Melek Karaaslan için pedal çevirmek için Ağrı'ya geldim ve dün itibarıyla Cumhuriyet Caddesi'nde yanımda 3 kadınla 'Melekler Ölmesin' pankartıyla pedal çevirdik. Bu davadan herkes acı çekiyor. Biz bütün kadınların çeşitli şiddetlere maruz kaldığını görüyoruz. Amacım siyasi kimlik gözetmeden sadece Türkiye'de yaşayan tüm kadınlar için şiddete hayır demektir."
Melek Karaslan'ın babası Kasım Levent ise kızının ölümünden sorumlu olan kişilerin cezalandırılmasını beklediklerini belirterek, "Hangi baba çocuğunun bunları yaşamasını ister ki- Benim kızım işkence görürken ben nasıl göz yumarım. Eğer bu işkenceye göz yumsaydım kendimi öldürürdüm. Bizim Allah'tan başka kimsemiz yok. Kızım suçsuz bir şekilde öldürüldü" diye konuştu.
Ağrı'nın Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz 2012 tarihinde hayatını kaybetmişti.
Muhabir: Fatma Güven / Zehra Melek Çat
Yayıncı: Emine Konuk
Kaynak: AA
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da müdahil olduğu duruşmada, Melek Karaaslan'ın babası tutuksuz sanık Kasım Levent ile avukatlar hazır bulundu.
Baba Levent savunmasında, hiçbir babanın çocuğunun işkence görmesine göz yummayacağını ifade ederek, mahkemenin adil olmasını, kendisinin suçlu olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
Tanık olarak dinlenen anne Hanım Levent ise davanın sonuçlanmasını beklediklerini belirterek, "Benim kocam garibandır. Biz kızımızın bu hale gelmesini ister miydik- Kocam bir şey yapmadı. Bu davaya gidip gelmekten artık perişan olduk. Sanıklardan ve ailelerinden şikayetçiyim" dedi.
Melek Karaaslan'ın avukatları da Levent'in köyde yaşadığını, haftada 2 gün Hamur İlçe Jandarma Komutanlığı'na adli kontrol tedbiri için giderek imza atmasının aileyi maddi açıdan mağdur ettiğini savunarak, bu kararın kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme, tutuklama taleplerinin bir önceki duruşmada açıklanan gerekçelerle ve dosyada yeni bir durum olmadığını göz önünde bulundurarak, sanıkların tutuksuz yargılanmalarına, adli kontrolün tümüyle kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verdi.
Levent'in adli kontrol tedbirini ikametine en yakın karakola 10 günde bir giderek imza atması yönünde değiştiren mahkeme, Adli Tıp Kurumu'na yazılan müzakere cevabının beklenmesine karar vererek, adli tıp raporlarının tamamlanması için duruşmayı erteledi.
-"Bisikletle 'kadına şiddete hayır' mesajı verdi"-
Davayı izlemek için Antalya'dan gelen psikolog Yonca Ayas, duruşma sonrasında AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin en sık yaşandığı bölgelerden birinin Ağrı olduğunu ifade etti.
Ayas, "25 gün 25 dakika pedalla 25 Kasım'a ulaşmak" sloganıyla farklı yerlerde bisiklet kullanarak "kadına şiddete hayır" mesajları verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ben de Antalya'da bir hareket başlattım. Bu kişisel bir etkinliktir. Bu coğrafyada birçok kadın şiddette maruz kalıyor. Ben de Melek Karaaslan için pedal çevirmek için Ağrı'ya geldim ve dün itibarıyla Cumhuriyet Caddesi'nde yanımda 3 kadınla 'Melekler Ölmesin' pankartıyla pedal çevirdik. Bu davadan herkes acı çekiyor. Biz bütün kadınların çeşitli şiddetlere maruz kaldığını görüyoruz. Amacım siyasi kimlik gözetmeden sadece Türkiye'de yaşayan tüm kadınlar için şiddete hayır demektir."
Melek Karaslan'ın babası Kasım Levent ise kızının ölümünden sorumlu olan kişilerin cezalandırılmasını beklediklerini belirterek, "Hangi baba çocuğunun bunları yaşamasını ister ki- Benim kızım işkence görürken ben nasıl göz yumarım. Eğer bu işkenceye göz yumsaydım kendimi öldürürdüm. Bizim Allah'tan başka kimsemiz yok. Kızım suçsuz bir şekilde öldürüldü" diye konuştu.
Ağrı'nın Hamur ilçesinde 24 yaşındaki Melek Karaaslan, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınmış, 26 Temmuz 2012 tarihinde hayatını kaybetmişti.
Muhabir: Fatma Güven / Zehra Melek Çat
Yayıncı: Emine Konuk