Abd Dışişleri Bakanı Kerry’den Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Kasulidis’e Davet

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin Kıbrıs Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’i görüşmek amacıyla 10 Mayıs’ta ABD’ye davet ettiği belirtildi.

Fileleftheros gazetesi, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Kasulidis’e yönelik yapılan bu davetin rastlantı olarak addedilmesinin mümkün olmadığına dikkati çekti. Habere göre Kerry ile Kasulidis arasındaki görüşme tarihi 10 Mayıs olarak verildi.

Gazete bu daveti, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Avromopulos ile temaslarıyla ilişkili geniş planlamaya dahil olmamasının mümkün olmadığını da yazdı. Gazete, Kasulidis’in ABD ziyareti sırasında bir dizi temasta da bulunacağını, Amerika’daki Rumların ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’dan randevu almak için büyük çaba sarf ettiğini belirtti

Gazete bir başka haberinde, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’i ABD’ye davet ederken ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gazetenin (Fileleftheros) sorduğu Güney Kıbrıs’ın sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi"nde araştırma yapma hakkına ilişkin soruya verdiği yanıtın “gölgeler” bıraktığını yazdı. Söz konusu yanıtın ayrıca bu hakkın Kıbrıs’ın yeniden birleşmesine ilişkin müzakereleri engelleyip engellemediği konusuna ise netlik kazandırmadığını yazan gazete, gazete olarak kendilerinin “Politis” gazetesinde çıkan “ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi Koeing’in, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten ‘MEB’ içerisindeki 5 ve 6. parsellere izin vermemesini istediği” konusunda soru yönelttiklerini belirtti.

Habere göre ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi yaptığı açıklamada, ABD’nin Güney Kıbrıs’ın enerji konusunda açık deniz bölgelerinde araştırma yapma hakkını desteklediğini ifade etti.

Amerikan yetkilisi, ABD’nin ayrıca adanın yeniden birleşmesine ilişkin olarak BM’nin iyi niyet misyonu himayesinde yapılan Kıbrıs aidiyetli müzakereler sürecine de destek verdiğini söyledi.

Doğalgaz ve petrolün aynı zamanda tüm kaynakların bütünlüklü bir çözüm çerçevesinde iki toplum arasında eşit olarak dağıtılması gerektiği inancı içerisinde olduklarını ifade eden Amerikalı yetkili, açık deniz enerji kaynaklarının geliştirilmesinin yeniden birleşmeye yönelik müzakereleri engellemeyi gerektirdiğine inanmadıklarını, bunun ötesinde özel diplomatik görüşmeleri yorumlamalarının da söz konusu olmadığını söyledi.

Habere göre gazetenin başvurduğu bir diplomatik kaynak ise Amerikalı yetkilinin, “deniz enerji kaynaklarının geliştirilmesinin yeniden birleşmeye yönelik müzakereleri engellemeyi gerektirdiğine inanmadıkları” şeklindeki açıklamasını yorumladı. Diplomatik kaynak, bu açıklamanın iki şekilde okunmasının mümkün olduğunu, açıklamada “araştırmaların müzakerelerin yeniden başlamasını engellediği”, bir diğer açıdan ise “Türkiye’nin araştırmaların müzakereleri engellediği” şeklindeki tezinin geçerli olmadığının kast edilmesinin mümkün olduğunu belirtti.

Kaynak: İHA