Muaz El Hatib: Suriye'de Tarihte Kaydedilmemiş Bir Vahşet Yaşanıyor
Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el Hatib, Suriye'de iki yılı aşkın süredir devam eden krizi, 'Tarihte kaydedilmemiş bir vahşet ve trajedi' olarak değerlendirdi.
Uluslararası kamuoyunu kanın durması için yapıcı bir rol oynamasını isteyen El Hatib, İran ve Hizbullah'tan Suriye'deki güçlerini çekmelerini istedi.
İlki Tunus’ta gerçekleştirilen Suriye Halkı Dostları Toplantısı’nın ikincisi Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapıldı. Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun yanı sıra, ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, BAE, İtalya, Almanya ve Fransa'dan dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililer ile Suriye Ulusal Koalisyonu temsilcileri katıldı.
Toplantısı sonrasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el Hatib ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Muaz El Hatib, Suriye'nin tarihte görülmemiş bir dönemeç yaşındığını belirterek, yapılan yardımların yetersizliğinden yakındı. "Hakımız tarihte kaydedilmemiş bir vahşet ve trajedi yaşamaktadır." diyen El Hatib, "Bunun için yardımar yeterli değildir. Tarihte kaydedilmemiş bir vahşet yaşanmaktadır. Bizler bu ülkeyi tek bir ülke olarak korumaya kararlıyız. Egemenliğini ve halkın haklarını toprak bütünlüğümüze ve Suriye halkının bütünlüğüne büyük bir ehemmiyet veriyoruz. Bu gün Suriye halkının direnişi özgürlük için verilen bir direniştir." diye konuştu.
Esed yönetimini ülkede terör estirdiğini vurgulayan El Hatib, "Suriye'deki tek terörist faaliyet halkı öldüren Esed rejimidir. Bu rejim masum halkı iki yıldır öldürmekte ve istediği gibi hareket etmektedir. Sivil halkı vahşice hedef almaktadır. Suriye halkı için bağımsız bir devlet olarak, adalet ve fırsat eşitliği ile kanun üstünlüğü ve hukukun egemen olduğu bir Suriye istiyoruz. Bizim devrimimiz bütün Suriyeliler içindir. Herhangi bir grubun başka bir gruba baskı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Suriye Ulusal Koalisyonu siyasi olarak yoluna devam edecektir. Kararlarını Suriye halkının lehine ortaya koyacaktır. Adalet bizim temel esaslarımızdan bir tanesidir. Buradaki siyasi bileşenler herhangi bir intikam duygusu duymamaktadırlar. Bu rejimin uyguladığı vahşice uygulamaları benimsememektedirler." diye konuştu.
"İRAN, UZMANLARINI VE SUBAYLARINI SURİYE'DEN ÇEKSİN"
Uluslararası kamuoynun Suriye krizi konusunda yapıcı bir rol oynamasını isteyen El Hatib, "Uluslararası kamuoyu kanın durması için yaptırımlarda bulunması ve elinden geleni ortaya koymasını istiyoruz. Her yerdeki insanlara şunu şöylemek istiyoruz. İçerdeki devrimcilerimiz son derece yüksek bir maneviyatı var. Ancak sıradan halk uçaklarla bombalanıyor. Bu kabul edilebilecek şey değil. Rusya'nın da Suriye halkının sıkıntısını gidermek için çalışmasını istiyoruz. Bütün dünya ülkelerinden Suriye davasının desteklenmesini ve Suriye halkını bu vahşi rejimin elinden kurtarmasını bekliyoruz. İran'ın burada suça daha fazla gömülmemesini istiyoruz. Uzmanlarını ve subaylarını Suriye'den çeksinler. Hizbullah'a da aynı şekilde savaşçılarını çekmelerini öğütlesinler. Bölgeyi içine çekecekleri bir savaşta en fazla kaybı bu bahsettiğim taraflar görecektir." açıklamasında bulundu .
İlki Tunus’ta gerçekleştirilen Suriye Halkı Dostları Toplantısı’nın ikincisi Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapıldı. Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun yanı sıra, ABD, İngiltere, Katar, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, BAE, İtalya, Almanya ve Fransa'dan dışişleri bakanları ve üst düzey yetkililer ile Suriye Ulusal Koalisyonu temsilcileri katıldı.
Toplantısı sonrasında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Suriye Muhalefeti ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Muaz el Hatib ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Muaz El Hatib, Suriye'nin tarihte görülmemiş bir dönemeç yaşındığını belirterek, yapılan yardımların yetersizliğinden yakındı. "Hakımız tarihte kaydedilmemiş bir vahşet ve trajedi yaşamaktadır." diyen El Hatib, "Bunun için yardımar yeterli değildir. Tarihte kaydedilmemiş bir vahşet yaşanmaktadır. Bizler bu ülkeyi tek bir ülke olarak korumaya kararlıyız. Egemenliğini ve halkın haklarını toprak bütünlüğümüze ve Suriye halkının bütünlüğüne büyük bir ehemmiyet veriyoruz. Bu gün Suriye halkının direnişi özgürlük için verilen bir direniştir." diye konuştu.
Esed yönetimini ülkede terör estirdiğini vurgulayan El Hatib, "Suriye'deki tek terörist faaliyet halkı öldüren Esed rejimidir. Bu rejim masum halkı iki yıldır öldürmekte ve istediği gibi hareket etmektedir. Sivil halkı vahşice hedef almaktadır. Suriye halkı için bağımsız bir devlet olarak, adalet ve fırsat eşitliği ile kanun üstünlüğü ve hukukun egemen olduğu bir Suriye istiyoruz. Bizim devrimimiz bütün Suriyeliler içindir. Herhangi bir grubun başka bir gruba baskı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Suriye Ulusal Koalisyonu siyasi olarak yoluna devam edecektir. Kararlarını Suriye halkının lehine ortaya koyacaktır. Adalet bizim temel esaslarımızdan bir tanesidir. Buradaki siyasi bileşenler herhangi bir intikam duygusu duymamaktadırlar. Bu rejimin uyguladığı vahşice uygulamaları benimsememektedirler." diye konuştu.
"İRAN, UZMANLARINI VE SUBAYLARINI SURİYE'DEN ÇEKSİN"
Uluslararası kamuoynun Suriye krizi konusunda yapıcı bir rol oynamasını isteyen El Hatib, "Uluslararası kamuoyu kanın durması için yaptırımlarda bulunması ve elinden geleni ortaya koymasını istiyoruz. Her yerdeki insanlara şunu şöylemek istiyoruz. İçerdeki devrimcilerimiz son derece yüksek bir maneviyatı var. Ancak sıradan halk uçaklarla bombalanıyor. Bu kabul edilebilecek şey değil. Rusya'nın da Suriye halkının sıkıntısını gidermek için çalışmasını istiyoruz. Bütün dünya ülkelerinden Suriye davasının desteklenmesini ve Suriye halkını bu vahşi rejimin elinden kurtarmasını bekliyoruz. İran'ın burada suça daha fazla gömülmemesini istiyoruz. Uzmanlarını ve subaylarını Suriye'den çeksinler. Hizbullah'a da aynı şekilde savaşçılarını çekmelerini öğütlesinler. Bölgeyi içine çekecekleri bir savaşta en fazla kaybı bu bahsettiğim taraflar görecektir." açıklamasında bulundu .