Aa Genel Müdür Yardımcısı Tek Açıklaması
Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Tek, "Haber, dünyanın en zor üretilen ve en çabuk bayatlayan ürünü. Böyle bir ürünü üreten insanların elbette ekonomik şartlarının, çalıştığı koşulların iyi olması gerekir" dedi.
Tek, Bursa Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde, Türkiye Gazeteciler Federasyonu , Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Anadolu Spor Gazetecileri Derneğinin iş birliğiyle Tayyare Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Anadolu Medya Zirvesi 2013" etkinliğinin açılış töreninde, bu zirveye katılmadan önce çeşitli bölgelerden çok sayıda gazeteyi incelediğini bildirdi.
Bir gazetede, kentin yöneticilerine sitem içerikli yazının, dikkatini çektiğini belirten Tek, şöyle devam etti:
"Yazı çok içtenlikle ve güzel bir üslupla yazılmış. Metnin bir bölümünde, 'Zor şartlar, ekonomik sıkıntılar, kısıtlı gelirler, bütçeyi aşan giderlere rağmen düzenli ve istikrarlı olarak gazetemizi çıkarmaya devam ettik. Sivil topluma katkı sunduk, fark yarattık, organizasyonlar düzenledik. Faaliyetler ve hizmetler sunduk. Gazetemiz bir değerdir, bir başarıdır, bir duruştur, bir katma değerdir, bir emektir, bir çabadır, bir gayrettir, bir alın teridir, bir hassasiyettir, bir duyarlılıktır, bir hizmettir ve bir kurumdur. Siyasal aktörler her zaman değişmiştir ve değişecektir fakat biz basın olarak hep buradayız' yazıyordu. Bu satırlar çok naif duygular taşıyor. Bu alıntıyı dile getirmekteki muradım, bu satırların, yerel medyamızın halini özetlemesidir. Anadolu basını, sivil topluma katkı sunar, hizmet sunar, fark yaratmanın çabası içindedir. Katma değer oluşturduğu, emek verdiği, alın teri döktüğü de bir gerçektir."
-Yazılı açıklamaların sorgulanarak haber yapılması-
Tek, Anadolu basınından yaklaşık 100 gazete arasında temiz baskılı, kaliteli, birinci sınıf yayımlar gördüğünü dile getirdi.
"Gazeteciler, insanların hikayelerini emaneten teslim alan kişilerdir. Biz teslim aldığımız hikayeleri öylesine yalın ve gerçeklikle vereceğiz ki emanete hıyanet etmeden o konunun çözümü için adım atmış olacağız" diyen Tek, hikaye iyi yazılmazsa ve resim iyi çizilmezse konunun iyi aktarılamayacağını anlattı.
Tek, gazetelerde gözüne çarpan ilk hususun, haber dilinin düşük ve zayıf kalması olduğu bilgisini vererek, yazım kurallarına da dikkat edilmediğini ifade etti.
Anadolu basınının habere bakışının, büyük ölçüde genel medyanın habere yaklaşımı biçiminde aktarıldığına değinen Tek, şöyle konuştu:
"Gazetelerdeki genelleştirme yaklaşımı, habere olan gerçekliği ve güven olayını sarsıyor. Arkadaşlarımız hangi konuya dikkat çekecekse sadece o konuya vurgu yapsa sonuç daha iyi olur. Bursa'da 50 binin üzerinde üniversite öğrencisi var. Yerel basında maalesef akademisyen, öğrenci, üniversite, kadın ve çocuklar bulunmuyor. Hiçbir yöneticinin yazılı açıklamasını gazetelerinizde doğrudan kullanmayın. İzleyin, soru sorun, neyi, neden yaptığını değerlendirin, ondan sonra kullanın. Çok gerekli olmadıkça izlemediğiniz konunun haberini yapmayın. Gazetelerde maalesef dizi yazılar, genel yazılar yok. Çok güzel örnekleri olanlar var ama genel için söylediğimde çok şey yok. AA'da haber biriminin başındaki bir yönetici olarak, ürettiğimiz haberleri biliyoruz. Haber üretiminin çok zahmetli, yorucu ve çok yoğun tempo gerektiren bir iş olduğunu da biliyoruz. Haber, dünyanın en zor üretilen ve en çabuk bayatlayan ürünü. Böyle bir ürünü üreten insanların elbette ekonomik şartlarının, çalıştığı koşulların iyi olması gerekir. Biliyoruz ki Anadolu medyasının büyük bölümü zahmetli ve zor şartlarda çalışıyor."
-"İş birliği yapamamanın sancısını çekiyoruz"-
TGF Genel Başkanı Atilla Sertel de Anadolu'daki basın dayanışmasının artırılmasına vesile olacak, basın meslek örgütlerinin sorunlarının çözüme ulaştırılacağı, meselelerin tartışılacağı bu zirveyi önemsediklerini söyledi.
Yerel basının önemine değinen Sertel, "Yerel basının sesinin, soluğunun, görüntüsünün kaldırıldığı ortamda o kentte yaşayanların kör, sağır ve dilsiz kalacaklarını bilinmesini isterim" değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu'nun en ücra köşesinde çıkan en küçük bir gazetenin etkinliğinin ne kadar büyük olduğunu bildiklerine işaret eden Sertel, gazetecinin ünü ve şanının, yaptığı doğru ve dürüst habercilikten geçtiğine dikkati çekti.
ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan da mesleki birlikteliğin önemini anlatarak, "Mesleğimizde gerçekten bir araya gelememenin, yan yana olamamanın, iş birliği yapamamanın sancısını çekiyoruz. Meslek örgütlerinin yan yana gelerek böyle bir organizasyon gerçekleştirmesi, bunu da Bursa'dan Türkiye'ye bir mesaj olarak vermesi çok anlamlı" diye konuştu.
ÇGD Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ise halkın doğru haber alması ve bilgi edinmesi anlamında ellerinde özgürlük ve bağımsızlıktan başka bir şey bulunmadığını vurguladı.
Bursa Valisi Şahabettin Harput ile basın kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı törende, Tek'e, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin tarafından plaket verildi.
Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya da tüm konuşmacılara, Nemrut Dağı heykellerinin maketlerini hediye etti.
Basın kuruluşu temsilcilerinin sunumları, kent gezisi ve istişare toplantısıyla devam edecek zirve, 21 Nisan'da sona erecek.
Muhabir: Cem Şan - Burcu Özer
Yayıncı: Sedat Gök
Kaynak: AA
Bir gazetede, kentin yöneticilerine sitem içerikli yazının, dikkatini çektiğini belirten Tek, şöyle devam etti:
"Yazı çok içtenlikle ve güzel bir üslupla yazılmış. Metnin bir bölümünde, 'Zor şartlar, ekonomik sıkıntılar, kısıtlı gelirler, bütçeyi aşan giderlere rağmen düzenli ve istikrarlı olarak gazetemizi çıkarmaya devam ettik. Sivil topluma katkı sunduk, fark yarattık, organizasyonlar düzenledik. Faaliyetler ve hizmetler sunduk. Gazetemiz bir değerdir, bir başarıdır, bir duruştur, bir katma değerdir, bir emektir, bir çabadır, bir gayrettir, bir alın teridir, bir hassasiyettir, bir duyarlılıktır, bir hizmettir ve bir kurumdur. Siyasal aktörler her zaman değişmiştir ve değişecektir fakat biz basın olarak hep buradayız' yazıyordu. Bu satırlar çok naif duygular taşıyor. Bu alıntıyı dile getirmekteki muradım, bu satırların, yerel medyamızın halini özetlemesidir. Anadolu basını, sivil topluma katkı sunar, hizmet sunar, fark yaratmanın çabası içindedir. Katma değer oluşturduğu, emek verdiği, alın teri döktüğü de bir gerçektir."
-Yazılı açıklamaların sorgulanarak haber yapılması-
Tek, Anadolu basınından yaklaşık 100 gazete arasında temiz baskılı, kaliteli, birinci sınıf yayımlar gördüğünü dile getirdi.
"Gazeteciler, insanların hikayelerini emaneten teslim alan kişilerdir. Biz teslim aldığımız hikayeleri öylesine yalın ve gerçeklikle vereceğiz ki emanete hıyanet etmeden o konunun çözümü için adım atmış olacağız" diyen Tek, hikaye iyi yazılmazsa ve resim iyi çizilmezse konunun iyi aktarılamayacağını anlattı.
Tek, gazetelerde gözüne çarpan ilk hususun, haber dilinin düşük ve zayıf kalması olduğu bilgisini vererek, yazım kurallarına da dikkat edilmediğini ifade etti.
Anadolu basınının habere bakışının, büyük ölçüde genel medyanın habere yaklaşımı biçiminde aktarıldığına değinen Tek, şöyle konuştu:
"Gazetelerdeki genelleştirme yaklaşımı, habere olan gerçekliği ve güven olayını sarsıyor. Arkadaşlarımız hangi konuya dikkat çekecekse sadece o konuya vurgu yapsa sonuç daha iyi olur. Bursa'da 50 binin üzerinde üniversite öğrencisi var. Yerel basında maalesef akademisyen, öğrenci, üniversite, kadın ve çocuklar bulunmuyor. Hiçbir yöneticinin yazılı açıklamasını gazetelerinizde doğrudan kullanmayın. İzleyin, soru sorun, neyi, neden yaptığını değerlendirin, ondan sonra kullanın. Çok gerekli olmadıkça izlemediğiniz konunun haberini yapmayın. Gazetelerde maalesef dizi yazılar, genel yazılar yok. Çok güzel örnekleri olanlar var ama genel için söylediğimde çok şey yok. AA'da haber biriminin başındaki bir yönetici olarak, ürettiğimiz haberleri biliyoruz. Haber üretiminin çok zahmetli, yorucu ve çok yoğun tempo gerektiren bir iş olduğunu da biliyoruz. Haber, dünyanın en zor üretilen ve en çabuk bayatlayan ürünü. Böyle bir ürünü üreten insanların elbette ekonomik şartlarının, çalıştığı koşulların iyi olması gerekir. Biliyoruz ki Anadolu medyasının büyük bölümü zahmetli ve zor şartlarda çalışıyor."
-"İş birliği yapamamanın sancısını çekiyoruz"-
TGF Genel Başkanı Atilla Sertel de Anadolu'daki basın dayanışmasının artırılmasına vesile olacak, basın meslek örgütlerinin sorunlarının çözüme ulaştırılacağı, meselelerin tartışılacağı bu zirveyi önemsediklerini söyledi.
Yerel basının önemine değinen Sertel, "Yerel basının sesinin, soluğunun, görüntüsünün kaldırıldığı ortamda o kentte yaşayanların kör, sağır ve dilsiz kalacaklarını bilinmesini isterim" değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu'nun en ücra köşesinde çıkan en küçük bir gazetenin etkinliğinin ne kadar büyük olduğunu bildiklerine işaret eden Sertel, gazetecinin ünü ve şanının, yaptığı doğru ve dürüst habercilikten geçtiğine dikkati çekti.
ASGD Genel Başkanı İbrahim Erdoğan da mesleki birlikteliğin önemini anlatarak, "Mesleğimizde gerçekten bir araya gelememenin, yan yana olamamanın, iş birliği yapamamanın sancısını çekiyoruz. Meslek örgütlerinin yan yana gelerek böyle bir organizasyon gerçekleştirmesi, bunu da Bursa'dan Türkiye'ye bir mesaj olarak vermesi çok anlamlı" diye konuştu.
ÇGD Bursa Şube Başkanı Yüksel Baysal ise halkın doğru haber alması ve bilgi edinmesi anlamında ellerinde özgürlük ve bağımsızlıktan başka bir şey bulunmadığını vurguladı.
Bursa Valisi Şahabettin Harput ile basın kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı törende, Tek'e, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin tarafından plaket verildi.
Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya da tüm konuşmacılara, Nemrut Dağı heykellerinin maketlerini hediye etti.
Basın kuruluşu temsilcilerinin sunumları, kent gezisi ve istişare toplantısıyla devam edecek zirve, 21 Nisan'da sona erecek.
Muhabir: Cem Şan - Burcu Özer
Yayıncı: Sedat Gök