İzmir Valiliği’nin Kılık-kıyafet Genelgesine Tepki
Memur-Sen’in kamu kurum ve kuruluşlarındaki kılık-kıyafet serbestliğinin sağlanması amacıyla ülke genelinde başlattığı imza kampanyasının ardından İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk imzasıyla yayınlanan bir genelge tepkilere neden oldu.
İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk’un imzasıyla yayınlanan genelgenin kadın memurlarla ilgili bölümünde geçen, ‘Elbise, pantolon etek temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur. Ancak özel iş kıyafeti varsa görev sırasında kurum amirinin izni ile bu kıyafet kullanılır” şeklindeki ifadelerin başörtüsü yasağı anlamına geldiğini belirten Memur Sen yetkileri duruma tepki gösterdi.
Vali Yardımcısı Totuk imzasıyla yayınlanan genelgenin bir suretinin de Ege Ordu ve Garnizon Komutanlığı’na gönderilmesi ise tepkilerin artmasına neden oldu. Memur Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, Memur Sen İzmir İl Temsilcisi Abdurrahim Şenocak, genelgenin rutin bir dönemde gönderilmediğini, sendikalarının başlattığı imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemlerinin ardından gönderilmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili sorulara yanıt veren İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç ise, adı geçen genelgenin Memur-Sen tarafından kamu kurumlarında başörtüsü takılmasına da olanak veren kılık-kıyafet özgürlüğünün getirilmesi amacıyla başlatılan imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemiyle bir ilgisinin olmadığını açıkladı.
Vali Kıraç, genelgenin yeniden kurumlara gönderilme nedeninin vatandaşlar tarafından verilen bir şikayet dilekçesi olduğunu belirtti.
Kıraç, “Onunla ilgisi yok bunun. Bu tamamen bir talep, bir şikayet üzerine valiliğin uyarması, başka bir şey değil. Verilen bu dilekçeye de bir işlem yapmak gerekiyor tabii ki, o açıdan arkadaşlar bunu intikal ettirmiş, yoksa yasakçı zihniyetin geride kaldığı bir dönemde kimsenin bunlarla uğraşacak ne hali ne vakti var. Böyle bir uygulama duydunuz mu? Artık Türkiye yasakları geride bırakıyor. İnsanların geleceğe bakması lazım. Ufkumuzu, dinamizmimizi birliğe, bütünlüğe, kardeşliğe ayırmamız lazım. Ayrıştırarak kimseyi bir yere götüremeyiz" şeklinde konuştu.
Genelgelerin bir nüshasının garnizonun da içinde bulunduğu tüm kurumlara gönderildiğini kaydeden Vali Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Valilik talimatlarında veya yazışmalarında bu usuldür. Bütün kuruluşlar vardır, garnizon da buranın kurumlarından bir tanesidir. Yani burada bu genelge, bu amaçla garnizona gönderilmiş değil ki. Orada bütün kurumlar var, diğerleri de var ama bu kadar çok bilinen bir şeyi, yasal bir yönetmeliği, Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ni yeniden hatırlatmaya gerek yoktu; zaten herkes biliyor.” Vali Kıraç, genelgede mevcut yönetmeliğin maddelerinin anımsatıldığını, hukuki bir değeri olmadığını da kaydederek, “Bu genelgede yeni bir şey yok. Mevcut yönetmeliğin maddeleri hatırlatılmış. Zaten bunu yazsak da yazmasak da bunlar, ilgili kurumların dosyalarında var. Onun için bunun hukuki bir değeri yok. Onun için burada bir telaşa veya endişeye gerek yok. Biz yıllardan beri burada görev yapıyoruz. Arkadaşlarımız huzur, güven içinde çalışıyorlar. Bu güven ortamını bozacak sağlıksız bir girişim olmaz" dedi.
Genelgenin başlattıkları sivil itaatsizlik eylemini kırma amacı taşıdığını iddia eden Şenocak ise, şunları söyledi: “Rutin dönemde olmadığı kesin. Tam da bizim eylem dönemimize rastlaması zımmen bizim eylemimizi kırma anlamı taşıyor. Biz bu teamüllerin yasakçı anlayışı çağrıştırdığına inanıyoruz. Yönetmelikler ve genelgeler yöneticilerin himayesinde esnetilir ya da sert bir biçimde uygulanır. Üniversiteler için de bir düzenleme yapılmadı ama öğrenciler başörtülü girebiliyor. Yönetimden kaynaklanan esneklik var yani. Türkiye’nin 80 ilinde böyle bir tutum yok. Ama İzmir’de böyle bir şey olması çalışanları zor durumda bırakmayı burada hedefliyor. Ya da 28 Şubat zihniyetine ve kırıntılarının bir ürünü olarak ortaya çıkıyor. Bu genelgeyi demokratik bulmuyoruz. Valilik bu yazıyı gönderirken istisna uygulaması yazmalıydı. ‘Sendika kararları’ hariç diye yazılabilirdi. Çünkü biz karar aldık. Bizim kararımızdan sonra gönderildiğine göre. Zaten biz bu yönetmeliği tanımadığımızı ilan ettik. Valilik de malumun ilanını yapıyor. Bu yönetmeliğin, düzenin yana olduğuyla ilgili tavrını ortaya koyuyor. Biz bu sorunun çözülmesini istiyoruz.”
Kaynak: İHA
Vali Yardımcısı Totuk imzasıyla yayınlanan genelgenin bir suretinin de Ege Ordu ve Garnizon Komutanlığı’na gönderilmesi ise tepkilerin artmasına neden oldu. Memur Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak, Memur Sen İzmir İl Temsilcisi Abdurrahim Şenocak, genelgenin rutin bir dönemde gönderilmediğini, sendikalarının başlattığı imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemlerinin ardından gönderilmesinin dikkat çekici olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili sorulara yanıt veren İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç ise, adı geçen genelgenin Memur-Sen tarafından kamu kurumlarında başörtüsü takılmasına da olanak veren kılık-kıyafet özgürlüğünün getirilmesi amacıyla başlatılan imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemiyle bir ilgisinin olmadığını açıkladı.
Vali Kıraç, genelgenin yeniden kurumlara gönderilme nedeninin vatandaşlar tarafından verilen bir şikayet dilekçesi olduğunu belirtti.
Kıraç, “Onunla ilgisi yok bunun. Bu tamamen bir talep, bir şikayet üzerine valiliğin uyarması, başka bir şey değil. Verilen bu dilekçeye de bir işlem yapmak gerekiyor tabii ki, o açıdan arkadaşlar bunu intikal ettirmiş, yoksa yasakçı zihniyetin geride kaldığı bir dönemde kimsenin bunlarla uğraşacak ne hali ne vakti var. Böyle bir uygulama duydunuz mu? Artık Türkiye yasakları geride bırakıyor. İnsanların geleceğe bakması lazım. Ufkumuzu, dinamizmimizi birliğe, bütünlüğe, kardeşliğe ayırmamız lazım. Ayrıştırarak kimseyi bir yere götüremeyiz" şeklinde konuştu.
Genelgelerin bir nüshasının garnizonun da içinde bulunduğu tüm kurumlara gönderildiğini kaydeden Vali Kıraç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Valilik talimatlarında veya yazışmalarında bu usuldür. Bütün kuruluşlar vardır, garnizon da buranın kurumlarından bir tanesidir. Yani burada bu genelge, bu amaçla garnizona gönderilmiş değil ki. Orada bütün kurumlar var, diğerleri de var ama bu kadar çok bilinen bir şeyi, yasal bir yönetmeliği, Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ni yeniden hatırlatmaya gerek yoktu; zaten herkes biliyor.” Vali Kıraç, genelgede mevcut yönetmeliğin maddelerinin anımsatıldığını, hukuki bir değeri olmadığını da kaydederek, “Bu genelgede yeni bir şey yok. Mevcut yönetmeliğin maddeleri hatırlatılmış. Zaten bunu yazsak da yazmasak da bunlar, ilgili kurumların dosyalarında var. Onun için bunun hukuki bir değeri yok. Onun için burada bir telaşa veya endişeye gerek yok. Biz yıllardan beri burada görev yapıyoruz. Arkadaşlarımız huzur, güven içinde çalışıyorlar. Bu güven ortamını bozacak sağlıksız bir girişim olmaz" dedi.
Genelgenin başlattıkları sivil itaatsizlik eylemini kırma amacı taşıdığını iddia eden Şenocak ise, şunları söyledi: “Rutin dönemde olmadığı kesin. Tam da bizim eylem dönemimize rastlaması zımmen bizim eylemimizi kırma anlamı taşıyor. Biz bu teamüllerin yasakçı anlayışı çağrıştırdığına inanıyoruz. Yönetmelikler ve genelgeler yöneticilerin himayesinde esnetilir ya da sert bir biçimde uygulanır. Üniversiteler için de bir düzenleme yapılmadı ama öğrenciler başörtülü girebiliyor. Yönetimden kaynaklanan esneklik var yani. Türkiye’nin 80 ilinde böyle bir tutum yok. Ama İzmir’de böyle bir şey olması çalışanları zor durumda bırakmayı burada hedefliyor. Ya da 28 Şubat zihniyetine ve kırıntılarının bir ürünü olarak ortaya çıkıyor. Bu genelgeyi demokratik bulmuyoruz. Valilik bu yazıyı gönderirken istisna uygulaması yazmalıydı. ‘Sendika kararları’ hariç diye yazılabilirdi. Çünkü biz karar aldık. Bizim kararımızdan sonra gönderildiğine göre. Zaten biz bu yönetmeliği tanımadığımızı ilan ettik. Valilik de malumun ilanını yapıyor. Bu yönetmeliğin, düzenin yana olduğuyla ilgili tavrını ortaya koyuyor. Biz bu sorunun çözülmesini istiyoruz.”