Anahtar Brüksel’e teslim halkın korkusu sefalet

Dün sabaha karşı alınan yeni kararlarla Güney Kıbrıs’ın kelimenin tam anlamıyla Brüksel’e teslim olduğunu söylemek mümkün.

Anahtar Brüksel’e teslim halkın korkusu sefalet
Ülkedeki tüm ekonomik parametreleri yerle bir edecek ve sıradan vatandaşın günlük yaşamını her yönüyle etkileme potansiyeli taşıyan sonuçlar doğuracak olan kararların ardından Güney Kıbrıs altından kalkması çok zor bir yükün altına girdi.

Yeni vergi ne olur?
Varılan uzlaşının iki olumlu yanını Güney Kıbrıs 'ın iflastan kurtarılması ve bankalardaki 100 bin euro düzeyinin altındaki mevduatlara dokunulmayacak olması oluştururken olumsuz yönleri sıralamak için oldukça uzun bir liste yapılması gerekiyor.
Euro Bölgesi 'nden alacağı 10 milyar euro tutarındaki mali yardım için ülkenin ikinci büyük bankası olan Laiki 'nin kapısına kilit vurulmasını ve en büyük banka konumundaki Kıbrıs Bankası 'nın derinlemesine yapılandırmadan geçirilmesini kabul eden Anastasiadis, ilk paket görüşmeleri sırasında direndiği 100 bin euro üzerindeki mevduatlarda yüksek oranlarda kesintiye gidilmesi talebini de karşılamak zorunda kaldı.
Kesinti miktarının yüzde 30-40 arasında şekillenmesi öngörülüyor. Hedef 4.2 milyar euro toplamak. Laiki 'nin Avrupa Merkez Bankası 'na olan yaklaşık 9 milyar euro tutarındaki borcu da Kıbrıs Bankası tarafından üstlenilecek.

Kemer sıkacaklar...
Güney Kıbrıs 'ın derdi bankacılık sektöründeki düzenlemelerle giderilecek türden değil. Rumları artan vergi oranları, yapısal reformlar çerçevesinde kemer sıkma önlemleri ve özelleştirmeler bekliyor.
Banka kapatma operasyonu sonrası halkın kredi bulmakta güçlük çekmesi bu durumun da direkt olarak işleri ve sosyal yaşamı olumsuz etkilemesi bekleniyor. İlk paketteki mevduatından yüzde 6.75 'lik kesintiden kurtulan orta ve düşük gelirli vatandaşların yeni senaryoda daha da fakirleşmesi gündemde.
Öte yandan para kaçışının engellenmesine yönelik önlemlerin de Rumların başını ciddi şekilde ağrıtması öngörülüyor. Yüksek faiz veren finans sistemine güvenin alt üst olması da yeni kaynak girişini tıkayıp, adaya para akının önünü kesecek.

Merkel memnun!

Almanya Başbakanı Angela Merkel 'in Güney Kıbrıs anlaşmasından oldukça memnun. Alman hükümetinin sözcüsü Steffen Seibert, Merkel 'in yapılan anlaşmadan memnun olduğunu belirtti.

Tehdit dolu pazarlık

Tehdit ve gerilim dozu yüksek olan bir ortamda yapılan 12 saatlik pazarlıklardan çıkan sonucu Almanya ve IMF talepleri şekillendirdi. Her kurtarma paketinden sonra cebinden en fazla para çıkan ülke konumundaki Almanya artık elini cebine atmak istemediğini net şekilde hissettirdi.
Almanya, sürekli olarak “her türlü şantaja kapalı olduğunu” net şekilde iletti.
Görüşmelerde kırılma noktasını ise Euro Bölgesi 'nin Güney Kıbrıs 'a açık açık, “Ya şartları kabul edersin ya da kontrolsüz iflasa sürüklenip Euro Bölgesi 'nden çıkarsın” mesajını vermesi oluşturdu.

Ekonomik model çöktü

Euro Bölgesi 'nin kararları bir bakıma Güney Kıbrıs 'ı ekonomik modelden de yoksun bıraktı. Güney Kıbrıs 'ta bankacılık sektörünün çökmesi ekonominin felç olması anlamına geliyor. Bankacılık ve turizm dışında büyüme yaratacak sektör yok. Rumlar için kriz beklenenden çok daha ağır olabilir, uzun sürebilir. Bu konuda en kötümser öngörüler bu yıldan itibaren yüzde 6-7 oranında küçülmeye ve aktif nüfusun yüzde 28 'inin işsiz kalmasına işaret ediyor.

Karşılıklı hatalar

Güney Kıbrıs 'ın içine düştüğü durum hem Rum Yönetimi 'nin yanlış politikalarının hem de buna AB ülkeleri tarafından göz yumulmasının ürünü. Şimdi soru şu, ise Güney Kıbrıs üye yapılırken ekonomik anomalilere Brüksel neden göz yumdu...