Bakan Yılmaz Van’da
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, terörün bitmesinin en büyük teşvik olduğunu belirterek, “Teşvik politikaları önemli, ama terörün bitmesi en büyük teşvik.
İnşallah bütün kesimlerin desteği, siyasi partilerin, halkımızın ve insanımızın desteği ile bu süreci de Türkiye aşacak. Er veya geç aşacak ve bölgelerimiz hak ettikleri yere kavuşacaklar” dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, sabah saatlerinde polis helikopteriyle Siirt’ten Van’a geldi. Van Ferit Melen Havaalanı’nda Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras ve bazı kurum müdürleri tarafından karşılanan Bakan Yılmaz, daha sonra Edremit ilçesindeki bir otele geçerek kahvaltı yaptı. Kahvaltıdan sonra Van Valiliği tarafından Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yürütülen projeler hakkında brifing alan Bakan Yılmaz, bir değerlendirme konuşması yaptı. Ülkemiz iyi idare edildikçe, ekonomisi güçlendikçe bütün bölgelerin bundan payını aldığını ifade eden Bakan Yılmaz, “Son 10 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine çok önemli yatırımlar yaptık. Geçmişte hiç olmayan özelliklerde yatırımlar gerçekleştirdik. Topladığınız zaman Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine 36 milyar TL’nin üzerinde bir tahsisat oldu. Yollarından hastanelerine, üniversitelerinden kırsal alanına çok sayıda konuda yatırımlar yapıldı. Bir taraftan da insan odaklı kalkınma anlayışımızın bir sonucu olarak insanı merkeze alan yeni bir anlayışla programlar tasarladık. KÖYDES bunlardan bir tanesi. İş-Kur, meslek eğitimi kursları vermeye başladı.
Yüz binlerce insanımıza meslek kursları verdik. Eskiden İş-Kur böyle şeyler yapmazdı. KOSGEB aracılığı ile işletmelerimize eskiden hiç olmadığı kadar büyük destekler sağladık. Tarım Bakanlığımız, Kırsal Kalkınma Programı ile önemli destekler sunuyor. TUBİTAK’la daha girişimci yenilikçi gençlere destekler sunuyoruz. Kalkınma Bakanlığımızın yürüttüğü 3 önemli program var. Bu gün bunların Van’daki yansımalarına bakacağız. Birisi SODES programı. Diğeri kalkınma ajansları modeli. Üçüncüsü de cazibe merkezleri dediğimiz program. Sadece Van’da SODES’e 2010-2012 döneminde 32,2 milyon lira ödenek tahsis etmişiz. Ayrıca depremle ilgili 6 milyon ek ödenek vermişiz. Toplam 38 milyon sadece SODES projeleri için destek sunmuşuz. Bunlarla 20 adet ÖSS, 64 adet SBS kursu düzenlenmiş. Dar gelirli, imkanı sınırlı gençlerimize bunu yapmışız. ÖSS kurslarından bin 50, SBS kurslarından 6 bin 540 öğrenci faydalanmış. 243 adet çocuk oyun parkı yapmışız. Düzenlenen 35 adet il içi ve il dışı gezilere 7 bin 600 öğrencimiz iştirak etmiş. Mesleki eğitim kurslarından 3 bin 611 kişi faydalanmış. 61 adet irili ufaklı spor tesisi yapmışız. 45 adet spor kursu düzenlemişiz ve yine 3 bin öğrencimiz spor kurslarından faydalanmış. 137 bin kişi de spor tesislerinden faydalanmış. 16 adet çok amaçlı spor salonu yapmışız. Sahne sanatları konusunda, kültürel sanatsal faaliyetler konusunda çalışmalar yürütmüşüz. Okul öncesi eğitimi desteklemek kapsamında 8 bin insanımıza ulaşmışız. Çok amaçlı salonlarda 40 bin insanımıza ulaşmışız. 39 tane etüt merkezi kurup, 4 bin 800 öğrencimize buralardan hizmet vermişiz. 42 kütüphane kurmuşuz ve çok sayıda müzik, sanat kursu düzenlemişiz. Bütün bunları niçin yaptık? SODES’in özü şu, hiç kimse kendisini dışlanmış hissetmesin. Hiçbir insanımız kendisini kıyıda köşede kalmış hissetmesin. Hepsine ulaşalım ve onları kalkınma sürecine dahil edelim. Sosyal sürece dahil edelim. Ekonomik sürece, sanata, kültüre dahil edelim. Bütün buradaki amacımız bu. Bizim kalkınma anlayışız insan odaklı olduğu gibi; kucaklayıcı, kuşatıcı, kapsayıcı bir kalkınma anlayışı. Dar bir kesim üzerinden kalkınmayı biz desteklemiyoruz. Kalkınmanın nimetlerini de dar bir kesime dağıtma taraftarı değiliz. Hem gerçekleştiriliş şekli itibari ile kalkınmanın kapsayıcı olmasını istiyoruz, herkesi sürece dahil etmek istiyoruz hem de kalkınmanın sonuçlarını en geniş toplumsal kesimlere yaymak, yaygınlaştırmak istiyoruz. İste SODES bu anlayışımızın bir ürünü. Fırsat eşitliği sunmak istiyoruz. SODES’in özünde fırsat eşitliği sağlamak var. Biz o fırsatı veririz, kişi değerlendirir değerlendiremez, ama bizlere düşen her bir ferdimize fırsat eşitliği sunmaktır. Ulaşmak, kendisini ve kendi potansiyellerini ortaya koyması için gerekli desteği sunmaktır. Bugüne kadar Van’da, birçok ilimizde olduğu gibi çok güzel projeler yürütüldü. 2013 yılında da SODES’e devam edeceğiz. Şu anda projeler toparlanıyor. Bu dönemde daha güçlü bir il analizi ile sosyal analizi ile daha isabetli projeler geliştirilmesini bekliyoruz. Özellikle bugüne kadar ulaşamadığımız kesimleri iyi tespit edip öncelikle onlara ulaşmamız lazım. Bizim en değerli sermayemiz insanlarımızdır. Van’ın en büyük sermayesi ne doğal kaynaklarıdır, ne gölüdür, ne tarihi eserleridir. En büyük sermayesi insanıdır. İnsan varsa her şeyin değeri var. İnsan varsa turizm, tarım, sanayi var. İnsanın olmadığı, insanın emeği ile aklı ile müdahil olmadığı yerde bunların hiçbiri yok. Bizim amacımız insanımıza yatırım yapmaktır. Böylece hem Van’ın kalkınmasını ve zenginleşmesini sağlamak hem de ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmaktır” dedi.
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın Van, Muş, Bitlis, Hakkari’den oluşan bölgeye ciddi bir hizmet sunduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, “Deprem sonrasında da fedakar bir şekilde burada görev yaptılar. Bugün depremin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçti. Van çok güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Deprem döneminde büyük bir umutsuzluk havası vardı. Göç eden insanlarımız vardı. Ekonomik yapıda büyük bir tahribat olmuştu. O günde çok kısa sürede Van toparlanacak, göç tersine yaşanacak ve çok daha güçlü hale gelecek demiştik. Şimdi Van eskisinden çok daha canlı ve çok güçlü şekilde yoluna devam ediyor. Biz de Kalkınma Bakanlığı olarak bu sürece destek oluyoruz. Son dönemde 6. bölge teşvikleri ilan edildi. İnşallah Van bundan en üst düzeyde istifade edecek. Cazibe merkezleri programı kapsamında önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bunu da kalkınma ajansımızın ve valiliğimizin koordinasyonunda yürütüyoruz. Urartu Müzesi’ni yapıyoruz. 8 milyona yakın maliyeti olan bir proje. Abalı Kayak Tesisleri’ni yaptık bu program kapsamında. Van Gölü’nde İnci Tur gemi alımını bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. Bu da 2,7 milyonluk bir proje. Ayrıca Tuşba Fuar ve Kongre Merkezi Projesi’ni bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. 34 milyonu aşan bir maliyetle gerçekleştirmeyi öngördüğümüz Tekstil Kent Projemiz var. Onun da ihaleleri yapıldı. İlk fırsatta tekrar çalışmalar başlayacak. Burada çok önemli bir gelişme var. Bunu da dediğimiz gibi yeni teşvik sistemi ile bütünleştirip, özellikle tekstil konfeksiyon başta olmak üzere Van bölgesinin kalkınması için önemli bir proje olacağını düşünüyoruz. Bir taraftan da ticaret acısından büyük potansiyel taşıyan bir ilimiz. Van dinamik nüfusu ile çok hızlı kalkınmaya aday bir ilimiz. Nitekim, bunların sonuçlarını görüyoruz. 133 bin kişilik istihdam artışı var, Van bölgesinde. Toplam istihdam bu illerimizde 2009 yılında 388 bin iken, 2012’de 521 bine çıkmış durumda. Yeterli mi, değil. Ama iyi bir yolda olduğumuzu görüyoruz. İşsizlik oranına baktığımızda bu bölgede 2009’da 18.4’e kadar yükselmişti, 2012’de bu rakam 8,9 gibi değere düştü. Bu gerçekten çok sevindirici” diye konuştu.
“BU BÖLGELERİMİZ BUGÜN BULUNDUKLARI YERE LAYIK BÖLGELER DEĞİL”
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Bakan Cevdet Yılmaz, “Bir taraftan da tabi önümüzdeki dönem inşallah çözüm süreci ile birlikte terörün ortadan kalktığı, huzurun, emniyetin pekiştiği bir ortamda, güvenin, istikrarın hakim olduğu bir ortamda bu ekonomik gelişmemiz çok daha fazla hızlanacak. Bütün bu başarıları, dünyada ekonomik kriz yaşanırken, Ortadoğu’da birçok siyasi çalkantı yaşanırken, kendi içimizde terör hadiseleri yaşanırken yaptık. Bütün bunları bu ortamda başardık. Bir de dünyanın krizden çıktığını düşünün, Ortadoğu’da siyasi dengelerin daha fazla oturduğunu düşünün ve bu terör belasının ülkemizin gündeminden çıktığını düşünün, o zaman tutabilene aşk olsun. O zaman gerçekten buradaki potansiyeller çok daha hızlı bir şekilde harekete geçecek. Komşu ülkelerle ticaretle, yatırımla çok farklı yerlere gideceğiz. Bu bölgelerimiz bugün bulundukları yere layık bölgeler değil. Çok çok daha iyi yerlere gelebilecek bölgelerimiz. İnşallah bu huzur ve güven ortamında bunu çok daha net bir şekilde göreceğiz. Her zaman söylüyorum. Terörün bitmesi en büyük teşviktir. Teşvik politikaları önemli, ama terörün bitmesi en büyük teşvik. İnşallah bütün kesimlerin desteği, siyasi partilerin, halkımızın, insanımızın desteği ile bu süreci de Türkiye aşacak. Er veya geç aşacak ve bölgelerimiz hak ettikleri yere kavuşacaklar” şeklinde konuştu.
Ardından otelin iskelesinde bekletilen ‘Horhor’ isimli deniz otobüsü ile İskele Mahallesi’ndeki iskeleye kadar gelen Bakan Yılmaz, beraberindekilerle birlikte Van Kalesi’nin kuzeyinde yapımı devam eden ‘Urartu Müzesi’nin inşaatında incelemelerde bulunarak ilgililerden bilgiler aldı. Bakan Yılmaz, buradan da Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na geçti .
Kaynak: İHA
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, sabah saatlerinde polis helikopteriyle Siirt’ten Van’a geldi. Van Ferit Melen Havaalanı’nda Van Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras ve bazı kurum müdürleri tarafından karşılanan Bakan Yılmaz, daha sonra Edremit ilçesindeki bir otele geçerek kahvaltı yaptı. Kahvaltıdan sonra Van Valiliği tarafından Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yürütülen projeler hakkında brifing alan Bakan Yılmaz, bir değerlendirme konuşması yaptı. Ülkemiz iyi idare edildikçe, ekonomisi güçlendikçe bütün bölgelerin bundan payını aldığını ifade eden Bakan Yılmaz, “Son 10 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine çok önemli yatırımlar yaptık. Geçmişte hiç olmayan özelliklerde yatırımlar gerçekleştirdik. Topladığınız zaman Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine 36 milyar TL’nin üzerinde bir tahsisat oldu. Yollarından hastanelerine, üniversitelerinden kırsal alanına çok sayıda konuda yatırımlar yapıldı. Bir taraftan da insan odaklı kalkınma anlayışımızın bir sonucu olarak insanı merkeze alan yeni bir anlayışla programlar tasarladık. KÖYDES bunlardan bir tanesi. İş-Kur, meslek eğitimi kursları vermeye başladı.
Yüz binlerce insanımıza meslek kursları verdik. Eskiden İş-Kur böyle şeyler yapmazdı. KOSGEB aracılığı ile işletmelerimize eskiden hiç olmadığı kadar büyük destekler sağladık. Tarım Bakanlığımız, Kırsal Kalkınma Programı ile önemli destekler sunuyor. TUBİTAK’la daha girişimci yenilikçi gençlere destekler sunuyoruz. Kalkınma Bakanlığımızın yürüttüğü 3 önemli program var. Bu gün bunların Van’daki yansımalarına bakacağız. Birisi SODES programı. Diğeri kalkınma ajansları modeli. Üçüncüsü de cazibe merkezleri dediğimiz program. Sadece Van’da SODES’e 2010-2012 döneminde 32,2 milyon lira ödenek tahsis etmişiz. Ayrıca depremle ilgili 6 milyon ek ödenek vermişiz. Toplam 38 milyon sadece SODES projeleri için destek sunmuşuz. Bunlarla 20 adet ÖSS, 64 adet SBS kursu düzenlenmiş. Dar gelirli, imkanı sınırlı gençlerimize bunu yapmışız. ÖSS kurslarından bin 50, SBS kurslarından 6 bin 540 öğrenci faydalanmış. 243 adet çocuk oyun parkı yapmışız. Düzenlenen 35 adet il içi ve il dışı gezilere 7 bin 600 öğrencimiz iştirak etmiş. Mesleki eğitim kurslarından 3 bin 611 kişi faydalanmış. 61 adet irili ufaklı spor tesisi yapmışız. 45 adet spor kursu düzenlemişiz ve yine 3 bin öğrencimiz spor kurslarından faydalanmış. 137 bin kişi de spor tesislerinden faydalanmış. 16 adet çok amaçlı spor salonu yapmışız. Sahne sanatları konusunda, kültürel sanatsal faaliyetler konusunda çalışmalar yürütmüşüz. Okul öncesi eğitimi desteklemek kapsamında 8 bin insanımıza ulaşmışız. Çok amaçlı salonlarda 40 bin insanımıza ulaşmışız. 39 tane etüt merkezi kurup, 4 bin 800 öğrencimize buralardan hizmet vermişiz. 42 kütüphane kurmuşuz ve çok sayıda müzik, sanat kursu düzenlemişiz. Bütün bunları niçin yaptık? SODES’in özü şu, hiç kimse kendisini dışlanmış hissetmesin. Hiçbir insanımız kendisini kıyıda köşede kalmış hissetmesin. Hepsine ulaşalım ve onları kalkınma sürecine dahil edelim. Sosyal sürece dahil edelim. Ekonomik sürece, sanata, kültüre dahil edelim. Bütün buradaki amacımız bu. Bizim kalkınma anlayışız insan odaklı olduğu gibi; kucaklayıcı, kuşatıcı, kapsayıcı bir kalkınma anlayışı. Dar bir kesim üzerinden kalkınmayı biz desteklemiyoruz. Kalkınmanın nimetlerini de dar bir kesime dağıtma taraftarı değiliz. Hem gerçekleştiriliş şekli itibari ile kalkınmanın kapsayıcı olmasını istiyoruz, herkesi sürece dahil etmek istiyoruz hem de kalkınmanın sonuçlarını en geniş toplumsal kesimlere yaymak, yaygınlaştırmak istiyoruz. İste SODES bu anlayışımızın bir ürünü. Fırsat eşitliği sunmak istiyoruz. SODES’in özünde fırsat eşitliği sağlamak var. Biz o fırsatı veririz, kişi değerlendirir değerlendiremez, ama bizlere düşen her bir ferdimize fırsat eşitliği sunmaktır. Ulaşmak, kendisini ve kendi potansiyellerini ortaya koyması için gerekli desteği sunmaktır. Bugüne kadar Van’da, birçok ilimizde olduğu gibi çok güzel projeler yürütüldü. 2013 yılında da SODES’e devam edeceğiz. Şu anda projeler toparlanıyor. Bu dönemde daha güçlü bir il analizi ile sosyal analizi ile daha isabetli projeler geliştirilmesini bekliyoruz. Özellikle bugüne kadar ulaşamadığımız kesimleri iyi tespit edip öncelikle onlara ulaşmamız lazım. Bizim en değerli sermayemiz insanlarımızdır. Van’ın en büyük sermayesi ne doğal kaynaklarıdır, ne gölüdür, ne tarihi eserleridir. En büyük sermayesi insanıdır. İnsan varsa her şeyin değeri var. İnsan varsa turizm, tarım, sanayi var. İnsanın olmadığı, insanın emeği ile aklı ile müdahil olmadığı yerde bunların hiçbiri yok. Bizim amacımız insanımıza yatırım yapmaktır. Böylece hem Van’ın kalkınmasını ve zenginleşmesini sağlamak hem de ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmaktır” dedi.
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın Van, Muş, Bitlis, Hakkari’den oluşan bölgeye ciddi bir hizmet sunduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, “Deprem sonrasında da fedakar bir şekilde burada görev yaptılar. Bugün depremin üzerinden 1 yıldan fazla süre geçti. Van çok güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Deprem döneminde büyük bir umutsuzluk havası vardı. Göç eden insanlarımız vardı. Ekonomik yapıda büyük bir tahribat olmuştu. O günde çok kısa sürede Van toparlanacak, göç tersine yaşanacak ve çok daha güçlü hale gelecek demiştik. Şimdi Van eskisinden çok daha canlı ve çok güçlü şekilde yoluna devam ediyor. Biz de Kalkınma Bakanlığı olarak bu sürece destek oluyoruz. Son dönemde 6. bölge teşvikleri ilan edildi. İnşallah Van bundan en üst düzeyde istifade edecek. Cazibe merkezleri programı kapsamında önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bunu da kalkınma ajansımızın ve valiliğimizin koordinasyonunda yürütüyoruz. Urartu Müzesi’ni yapıyoruz. 8 milyona yakın maliyeti olan bir proje. Abalı Kayak Tesisleri’ni yaptık bu program kapsamında. Van Gölü’nde İnci Tur gemi alımını bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. Bu da 2,7 milyonluk bir proje. Ayrıca Tuşba Fuar ve Kongre Merkezi Projesi’ni bu kapsamda gerçekleştiriyoruz. 34 milyonu aşan bir maliyetle gerçekleştirmeyi öngördüğümüz Tekstil Kent Projemiz var. Onun da ihaleleri yapıldı. İlk fırsatta tekrar çalışmalar başlayacak. Burada çok önemli bir gelişme var. Bunu da dediğimiz gibi yeni teşvik sistemi ile bütünleştirip, özellikle tekstil konfeksiyon başta olmak üzere Van bölgesinin kalkınması için önemli bir proje olacağını düşünüyoruz. Bir taraftan da ticaret acısından büyük potansiyel taşıyan bir ilimiz. Van dinamik nüfusu ile çok hızlı kalkınmaya aday bir ilimiz. Nitekim, bunların sonuçlarını görüyoruz. 133 bin kişilik istihdam artışı var, Van bölgesinde. Toplam istihdam bu illerimizde 2009 yılında 388 bin iken, 2012’de 521 bine çıkmış durumda. Yeterli mi, değil. Ama iyi bir yolda olduğumuzu görüyoruz. İşsizlik oranına baktığımızda bu bölgede 2009’da 18.4’e kadar yükselmişti, 2012’de bu rakam 8,9 gibi değere düştü. Bu gerçekten çok sevindirici” diye konuştu.
“BU BÖLGELERİMİZ BUGÜN BULUNDUKLARI YERE LAYIK BÖLGELER DEĞİL”
Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Bakan Cevdet Yılmaz, “Bir taraftan da tabi önümüzdeki dönem inşallah çözüm süreci ile birlikte terörün ortadan kalktığı, huzurun, emniyetin pekiştiği bir ortamda, güvenin, istikrarın hakim olduğu bir ortamda bu ekonomik gelişmemiz çok daha fazla hızlanacak. Bütün bu başarıları, dünyada ekonomik kriz yaşanırken, Ortadoğu’da birçok siyasi çalkantı yaşanırken, kendi içimizde terör hadiseleri yaşanırken yaptık. Bütün bunları bu ortamda başardık. Bir de dünyanın krizden çıktığını düşünün, Ortadoğu’da siyasi dengelerin daha fazla oturduğunu düşünün ve bu terör belasının ülkemizin gündeminden çıktığını düşünün, o zaman tutabilene aşk olsun. O zaman gerçekten buradaki potansiyeller çok daha hızlı bir şekilde harekete geçecek. Komşu ülkelerle ticaretle, yatırımla çok farklı yerlere gideceğiz. Bu bölgelerimiz bugün bulundukları yere layık bölgeler değil. Çok çok daha iyi yerlere gelebilecek bölgelerimiz. İnşallah bu huzur ve güven ortamında bunu çok daha net bir şekilde göreceğiz. Her zaman söylüyorum. Terörün bitmesi en büyük teşviktir. Teşvik politikaları önemli, ama terörün bitmesi en büyük teşvik. İnşallah bütün kesimlerin desteği, siyasi partilerin, halkımızın, insanımızın desteği ile bu süreci de Türkiye aşacak. Er veya geç aşacak ve bölgelerimiz hak ettikleri yere kavuşacaklar” şeklinde konuştu.
Ardından otelin iskelesinde bekletilen ‘Horhor’ isimli deniz otobüsü ile İskele Mahallesi’ndeki iskeleye kadar gelen Bakan Yılmaz, beraberindekilerle birlikte Van Kalesi’nin kuzeyinde yapımı devam eden ‘Urartu Müzesi’nin inşaatında incelemelerde bulunarak ilgililerden bilgiler aldı. Bakan Yılmaz, buradan da Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’na geçti .