Kdz. Ereğli’de Cumhuriyet ve Demokrasi Konulu Konferans
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz.
Ereğli Şubesi tarafından “Cumhuriyet ve Demokrasi” konulu konferans düzenlendi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz. Ereğli Şubesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasi” konulu konferansa konuşmacı olarak Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu katıldı.
Erdemir Mühendisler Derneği Lokali'nde düzenlenen konferansa Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kdz. Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neriman Posbıyık, Avukat Ünal Demirtaş, Doktor Recep Erdoğan, bazı belediye meclis üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta konuşan Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, Türkiye'de son zamanlarda gündemleşen ulusal ve uluslararası politik argümanların tamamının tek bir amaca hizmet ettiğini savundu.
Feyzioğlu, “Hepsini düşünün. Suriye politikasını, PKK terörünü, anayasa değişikliğini, başkanlık sistemini. Bütün bunları, yaşadıklarımızı sıraladığımızda, başlangıçta tek bir noktanın olduğunu görüyorsunuz. Tek bir noktadan başlıyor bütün bunlar. Ulus devletin itibarsızlaştırılması, küçümsenmesi, devri geçti denilmesi. Niçin biliyor musunuz? Bu işin özü esası, çok uluslu sermayenin girdiği az gelişmiş ülkelerin yer altı, yer üstü ve insan kaynaklarını çekirge sürüsü gibi sömürmesidir. Çok uluslu sermaye az gelişmiş bir ülkeye girdiğinde o ülkenin insanı emeğinin karşılığını alsın diye beklemez.O ülkenin insanı sosyal güvenliğe sahip olsun diye uğraşmaz. O ülkenin insanı, iş sağlığı ve güvenliği alınmış şekilde çalıssın diye çaba harcamaz. Tam aksine, en ucuza, en kalifiye işçiyi en güvensiz ortamda ve en örgütsüz biçimde nasıl çalıştırırım diye hesap yapar. Neden bunu yapar? Çünkü adı üzerinde, çok uluslu sermayenin adı yoktur. Sizden değildir. Çok uluslu sermaye elbette gelmeli, yatırım yapmalı, istihdam yaratmalıdır. Ama çok uluslu sermaye bunu ulus olma özelliğini kaybetmiş toplumda yaparsa ancak sömürebilir. Ve bahşi şekilde kar eder. Eğer ulus devlet yaşarsa, dimdik durusa, yabancı yatırım bizim şartlarımızda gelir. İşin esası budur. Ulus devletin yok edilmesi. Tabi ulusdevleti yıkmak için ulus devletler kötülenirken Türkiye ölçeğinde mikro ulusçuluk yapılıyor. Mikro ulus devletler teşvik ediliyor. Türk milletinden farklı milletler çıkarmak için kendisine liberal diyenler ya da bu tür gruplar Türkiye'yi bölgelere, bölgeleri de değişim milletlere ayırma yarışına girmiştir” dedi.
ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Yaşar Torlakoğlu da ADD'nin Atatürk İlke ve İnkilaplarına, Cumhuriyet değerlerine bağlılıkla ülke birlik beraberliğine dönük her türlü girişime karşı mücadeleye devam ettiğini belirterek Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy gibi Atatürkçü aydınların anısına Demokrasi ve Adalaet Haftası adı altında düzenledikleri etkinliklerde, cumhuriyet ve Atatürkçülük karşıtı tehlikeler dikkat çekmeye çalıştıklarını ifade etti.
Kaynak: İHA
Atatürkçü Düşünce Derneği Kdz. Ereğli Şubesi tarafından düzenlenen “Cumhuriyet ve Demokrasi” konulu konferansa konuşmacı olarak Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu katıldı.
Erdemir Mühendisler Derneği Lokali'nde düzenlenen konferansa Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, Kdz. Ereğli Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Azar, CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Neriman Posbıyık, Avukat Ünal Demirtaş, Doktor Recep Erdoğan, bazı belediye meclis üyeleri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta konuşan Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, Türkiye'de son zamanlarda gündemleşen ulusal ve uluslararası politik argümanların tamamının tek bir amaca hizmet ettiğini savundu.
Feyzioğlu, “Hepsini düşünün. Suriye politikasını, PKK terörünü, anayasa değişikliğini, başkanlık sistemini. Bütün bunları, yaşadıklarımızı sıraladığımızda, başlangıçta tek bir noktanın olduğunu görüyorsunuz. Tek bir noktadan başlıyor bütün bunlar. Ulus devletin itibarsızlaştırılması, küçümsenmesi, devri geçti denilmesi. Niçin biliyor musunuz? Bu işin özü esası, çok uluslu sermayenin girdiği az gelişmiş ülkelerin yer altı, yer üstü ve insan kaynaklarını çekirge sürüsü gibi sömürmesidir. Çok uluslu sermaye az gelişmiş bir ülkeye girdiğinde o ülkenin insanı emeğinin karşılığını alsın diye beklemez.O ülkenin insanı sosyal güvenliğe sahip olsun diye uğraşmaz. O ülkenin insanı, iş sağlığı ve güvenliği alınmış şekilde çalıssın diye çaba harcamaz. Tam aksine, en ucuza, en kalifiye işçiyi en güvensiz ortamda ve en örgütsüz biçimde nasıl çalıştırırım diye hesap yapar. Neden bunu yapar? Çünkü adı üzerinde, çok uluslu sermayenin adı yoktur. Sizden değildir. Çok uluslu sermaye elbette gelmeli, yatırım yapmalı, istihdam yaratmalıdır. Ama çok uluslu sermaye bunu ulus olma özelliğini kaybetmiş toplumda yaparsa ancak sömürebilir. Ve bahşi şekilde kar eder. Eğer ulus devlet yaşarsa, dimdik durusa, yabancı yatırım bizim şartlarımızda gelir. İşin esası budur. Ulus devletin yok edilmesi. Tabi ulusdevleti yıkmak için ulus devletler kötülenirken Türkiye ölçeğinde mikro ulusçuluk yapılıyor. Mikro ulus devletler teşvik ediliyor. Türk milletinden farklı milletler çıkarmak için kendisine liberal diyenler ya da bu tür gruplar Türkiye'yi bölgelere, bölgeleri de değişim milletlere ayırma yarışına girmiştir” dedi.
ADD Kdz. Ereğli Şube Başkanı Yaşar Torlakoğlu da ADD'nin Atatürk İlke ve İnkilaplarına, Cumhuriyet değerlerine bağlılıkla ülke birlik beraberliğine dönük her türlü girişime karşı mücadeleye devam ettiğini belirterek Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy gibi Atatürkçü aydınların anısına Demokrasi ve Adalaet Haftası adı altında düzenledikleri etkinliklerde, cumhuriyet ve Atatürkçülük karşıtı tehlikeler dikkat çekmeye çalıştıklarını ifade etti.