Kemal Gülen: Seyirci, Olaylara Seyirci Kalmamalı
Samanyolu Televizyonu Ana Haber Spikeri Kemal Gülen, aile içi çarpık ilişkilerin boy gösterdiği, eğlence programı altında ahlaki değerlerin yok sayıldığı programlara karşı seyircinin tepki göstermesi gerektiğini söyledi.
Gülen, Kaynak Kültür Yayın Grubu ile Rize Kültür Sanat ve Dostluk Derneği (RİKSAD) tarafından İsmail Kahraman kültür Merkezi’nde düzenlenen 'Rize Kültür Günleri' etkinliklerine katıldı.
Yakın zamanda piyasaya çıkan 'Camın Arka Yüzü' isimli eseri hakkında katılımcılarla söyleşi yapan Gülen, “Gazeteci kimliğimin yanında böyle bir eseri çıkarmanın mutluluğunu ve eserimin içeriği hakkında sizlerin karşısında olmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
Gazetecilik mesleğinin temelinde mucizelerin yattığını ifade eden Gülen, ”Her ilmin gelip dayandığı Son nokta da mucizelerdir. Allah'ın peygamberlere lütfettiği hususi, özel ikramlar ve ihsanlar olan, onları dışında hiç kimsenin de mazhar olmadığı o olağanüstü hallerdir mucizeler. Bazen bizim Türk medyasında mucize kelimesi kendi varlık hikmetinden daha farklı bir noktada ‘Mucize kurtuluş’ tarzında kullanılıyor. Biz bu hususa dikkat etme gayreti içerisindeyiz. Mucizenin dönemi bitmiştir. Mucizevî, kerameti tarzı kelimeler kullanılabilir fakat medya ya da başka bir yerde mucize kelimesi kullanılması doğru değildir.” dedi.
21’inci yüzyıldaki teknolojik gelişmelerin önemine vurgu yapan Gülen, şöyle dedi: “Önceleri matbaa, internet yoktu. Şimdi bir tel üzerinden her şeyi ulaşılmasını istediğimiz yere aktarabiliyoruz. Allah, bu lütufları 21’inci yüzyılda yaşayan kullarına lütfetmiştir. Bunlar çok büyük nimetlerdir. Bu teknolojik gelişmelere bağlı olarak dünyamız artık küçük bir köy haline gelmiştir. Artık hem Amerika, hem de Avustralya’daki bir arkadaşımızla sanki aynı odadaymış gibi konuşabiliyoruz. Allah izin verirse ilerde hayalini bile edemediğimiz teknolojik aletlerle karşılaşabiliriz. İnsanların faydasına, dünyanın faydasına bu teknolojiyi nasıl kullanacağımızı sorgulamamız gerek. Bu teknolojiyi kullanacak insan yetiştirmek lazım. Bizden daha hızlı gelişen teknolojiye hak ve adaletin dağıtılması adına, insanların hem dünya refahı hem de ahret refahı konusunda kullanmalıyız.”“TELEVİZYON İZLERKEN AİLECE UTANIR HALE GELDİK”Gülen, Son zamanlarda aile içi çarpık ilişkilerin, eğlence programı altında ahlaki değerlerin yok sayıldığı programların seyirciyi meşgul ettiğine dikkat çekerek, “Kimin eli kimin cebinde belli olmayan programlar, bütün ahlaki değerleri yok eden eğlence ve müzik programlarla şu anda seyirci olarak beynimiz meşgul oluyor. Bizler bugün ekranda karşımıza çıkan tehlikelere 30 yıl önce ‘dur’ demeliydik. Vurdumduymazdan geldik. 30 sene önce ne olursa olsun dedik 30 yıl Sonra Fatmagüller, Muhteşem Yüzyıllar çıktı ve artık bu programları aile ortamında izlerken birbirimizden utanır hale geldik. Diyeceksiniz ki; ‘Biz seyirciyiz, medya dünyasında bir tehlike varsa bunun önlemini siz alın’ Hayır öyle değil. Medyamız milletin kaymağıdır. İzin bağrınızdan çıkmıştır. Milletimiz ne kadar berrak ise onun yetiştirdiği evlatlar da onun medyasını oluşturur. Onun sesi, soluğu, nefesi olur. Dolayısıyla ‘seyirciyim’ deyip bir tarafa çekilmek doğru değiş olaylara seyirci kalmamalısınız. Medyadaki herkese bir şekilde ulaşıp bizim milletimizin öz tarih şuuruyla yetişmesini sağlamaktır seyircinin görevi. Seyircinin görevi televizyonu kapatıp bir tarafa geçmek değildir." ifadelerini kullandı.ETKİNLİKLERE YOĞUN İLGİ GÖSTERİLDİYapılan etkinlikler Sonrası bir açıklama yapan RİKSAD Başkanı Nuri Şinoforoğlu ise “Kaynak Yayın Grubu ile ortaklaşa yaptığımız etkinliklerimize Rizeliler yoğun ilgi gösterdi. Programlarımızda boş koltuk kalmadı. Programımıza, böylesine büyük ilgi gösteren Rizeli hemşerilerimize minnettarız.” diye konuştu.
Yakın zamanda piyasaya çıkan 'Camın Arka Yüzü' isimli eseri hakkında katılımcılarla söyleşi yapan Gülen, “Gazeteci kimliğimin yanında böyle bir eseri çıkarmanın mutluluğunu ve eserimin içeriği hakkında sizlerin karşısında olmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
Gazetecilik mesleğinin temelinde mucizelerin yattığını ifade eden Gülen, ”Her ilmin gelip dayandığı Son nokta da mucizelerdir. Allah'ın peygamberlere lütfettiği hususi, özel ikramlar ve ihsanlar olan, onları dışında hiç kimsenin de mazhar olmadığı o olağanüstü hallerdir mucizeler. Bazen bizim Türk medyasında mucize kelimesi kendi varlık hikmetinden daha farklı bir noktada ‘Mucize kurtuluş’ tarzında kullanılıyor. Biz bu hususa dikkat etme gayreti içerisindeyiz. Mucizenin dönemi bitmiştir. Mucizevî, kerameti tarzı kelimeler kullanılabilir fakat medya ya da başka bir yerde mucize kelimesi kullanılması doğru değildir.” dedi.
21’inci yüzyıldaki teknolojik gelişmelerin önemine vurgu yapan Gülen, şöyle dedi: “Önceleri matbaa, internet yoktu. Şimdi bir tel üzerinden her şeyi ulaşılmasını istediğimiz yere aktarabiliyoruz. Allah, bu lütufları 21’inci yüzyılda yaşayan kullarına lütfetmiştir. Bunlar çok büyük nimetlerdir. Bu teknolojik gelişmelere bağlı olarak dünyamız artık küçük bir köy haline gelmiştir. Artık hem Amerika, hem de Avustralya’daki bir arkadaşımızla sanki aynı odadaymış gibi konuşabiliyoruz. Allah izin verirse ilerde hayalini bile edemediğimiz teknolojik aletlerle karşılaşabiliriz. İnsanların faydasına, dünyanın faydasına bu teknolojiyi nasıl kullanacağımızı sorgulamamız gerek. Bu teknolojiyi kullanacak insan yetiştirmek lazım. Bizden daha hızlı gelişen teknolojiye hak ve adaletin dağıtılması adına, insanların hem dünya refahı hem de ahret refahı konusunda kullanmalıyız.”“TELEVİZYON İZLERKEN AİLECE UTANIR HALE GELDİK”Gülen, Son zamanlarda aile içi çarpık ilişkilerin, eğlence programı altında ahlaki değerlerin yok sayıldığı programların seyirciyi meşgul ettiğine dikkat çekerek, “Kimin eli kimin cebinde belli olmayan programlar, bütün ahlaki değerleri yok eden eğlence ve müzik programlarla şu anda seyirci olarak beynimiz meşgul oluyor. Bizler bugün ekranda karşımıza çıkan tehlikelere 30 yıl önce ‘dur’ demeliydik. Vurdumduymazdan geldik. 30 sene önce ne olursa olsun dedik 30 yıl Sonra Fatmagüller, Muhteşem Yüzyıllar çıktı ve artık bu programları aile ortamında izlerken birbirimizden utanır hale geldik. Diyeceksiniz ki; ‘Biz seyirciyiz, medya dünyasında bir tehlike varsa bunun önlemini siz alın’ Hayır öyle değil. Medyamız milletin kaymağıdır. İzin bağrınızdan çıkmıştır. Milletimiz ne kadar berrak ise onun yetiştirdiği evlatlar da onun medyasını oluşturur. Onun sesi, soluğu, nefesi olur. Dolayısıyla ‘seyirciyim’ deyip bir tarafa çekilmek doğru değiş olaylara seyirci kalmamalısınız. Medyadaki herkese bir şekilde ulaşıp bizim milletimizin öz tarih şuuruyla yetişmesini sağlamaktır seyircinin görevi. Seyircinin görevi televizyonu kapatıp bir tarafa geçmek değildir." ifadelerini kullandı.ETKİNLİKLERE YOĞUN İLGİ GÖSTERİLDİYapılan etkinlikler Sonrası bir açıklama yapan RİKSAD Başkanı Nuri Şinoforoğlu ise “Kaynak Yayın Grubu ile ortaklaşa yaptığımız etkinliklerimize Rizeliler yoğun ilgi gösterdi. Programlarımızda boş koltuk kalmadı. Programımıza, böylesine büyük ilgi gösteren Rizeli hemşerilerimize minnettarız.” diye konuştu.