Meclis Başkanı Çiçek: “Ab’ye Girmezsek Dünyanın Sonu Değil”
“Osmanlı Sarayı’nda Japon Rüzgarı” sergininin açılışında konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Biz Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz.Ama giremediğimiz takdirde de dünyanın sonu değil” dedi.
Milli Saraylar bünyesindeki araştırmacılar ve Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan Japon akademisyenlerle işbirliği içinde gerçekleştirdiği sergi Dolmabahçe Sanat Galerisi’nde açıldı. Serginin açılışında konuşan TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Sultan Abdülhamit döneminde Japonya’ya giden Ertuğrul Fırkateyni dönüşte batmış, çok sayıda denicimiz şehit olurken, 69 mürettebat ise Japon halkının yardımıyla kurtulmuştur. Ertuğrul Fırkateyni mürettebatı için yapılan şehitlik iki halkın dostluğunun hatırası olarak Japon halkının ilgi ve sevgisini göstermektedir” dedi.
Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz ne kadar Avrupa’yla bütünleşmeye çalışırsak çalışalım, öbür tarafta da farklı bir dünyanın olduğunu, dünyadaki tek değerlerin, tek doğruların, tek iyiliklerin, mükemmelliklerin batı olmadığının farkında olmamız lazım. Elbette biz Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz. Ama giremediğimiz takdirde de dünyanın sonu değil. Japonya AB üyesi değil ama hiçbir Batı Avrupa ülkesinden de geri değil. Hem ekonomik büyüklük, hem çağdaşlaşma, hem modernleşme, hem bilim, sanat ve kültürdeki gelişme itibariyle. Aslında Japonya ile ilişkilerimiz ne kadar gelişirse ufkumuzun o kadar da açılacağının bilinmesi lazım.” Osmanlı Saraylarına çok sayıda Japon menşeli eser girdiğini belirten Cemil Çiçek, “Bunlar Japonya’dan gelen hediyeler veya satın alınan eserlerdir ve Dolmabahçe Sarayı’nda müstakil bir Japon salonu da vardır. Bu sergi de Milli Saraylar koleksiyonundan seçilen en önemli Japon eserler sunuluyor” dedi.
Kaynak: İHA
Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz ne kadar Avrupa’yla bütünleşmeye çalışırsak çalışalım, öbür tarafta da farklı bir dünyanın olduğunu, dünyadaki tek değerlerin, tek doğruların, tek iyiliklerin, mükemmelliklerin batı olmadığının farkında olmamız lazım. Elbette biz Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz. Ama giremediğimiz takdirde de dünyanın sonu değil. Japonya AB üyesi değil ama hiçbir Batı Avrupa ülkesinden de geri değil. Hem ekonomik büyüklük, hem çağdaşlaşma, hem modernleşme, hem bilim, sanat ve kültürdeki gelişme itibariyle. Aslında Japonya ile ilişkilerimiz ne kadar gelişirse ufkumuzun o kadar da açılacağının bilinmesi lazım.” Osmanlı Saraylarına çok sayıda Japon menşeli eser girdiğini belirten Cemil Çiçek, “Bunlar Japonya’dan gelen hediyeler veya satın alınan eserlerdir ve Dolmabahçe Sarayı’nda müstakil bir Japon salonu da vardır. Bu sergi de Milli Saraylar koleksiyonundan seçilen en önemli Japon eserler sunuluyor” dedi.