Ekonomi Bakanı Çağlayan Soruları Yanıtladı Açıklaması

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Bu dönemden sonra AB, Türkiye'ye muhtaçtır ve Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Gerek yaş ortalamamız, gerek lokasyonumuz, gerek lojistiğimiz ve iş aleminin birbirleriyle olan ilişkileri bir yerde bunu daha haklı kılıyor. Ümit ediyorum bu seyahatte buna ilişkin sinyaller Sayın Merkel tarafından verilir'' dedi.

Çağlayan, Almanya'ın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl ve Alman şirketlerin üst düzey yöneticileriyle Hilton Otel'deki çalışma kahvaltısında bir araya geldi.

Kahvaltı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çağlayan, bir gazetecinin Wolksvagen'in Türkiye'de yatırım yapması konusundaki açıklamaları hatırlatması üzerine, Türkiye'de Almanya'nın uluslararası alanda en büyük firmalarının yatırım yaptığını, bunların gurur verici gelişmeler olduğunu söyledi.

Çağlayan, ''Onlar memnun olmasalar zaten ülkemizde olmazlardı'' dedi.

Otomotiv ve enerji sektörlerine yönelik yatırım teşvikine ilişkin kararname yayımlandığını anımsatan Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Enerji sektörü için de son derece önemli bir kararnameydi. Yerli kaynaklarımızla yatırım yapan enerji alanında yatırım yapan firmalar için. Otomotiv sektöründe de son derece önemli bir açılım getirdi ve bu alanda Türkiye'de son derece önemli yatırım yapan firmalar var. İşte Mercedes'in temsilcisi hemen yanımda oturuyor. Onun yanı sıra bir çok dünyaca ünlü Alman menşeli otomotiv sektörü firmaları ülkemizde mevcut. Tabii Wolksvagen'in bir özelliği var, ülkemizde en fazla satan otomobil. Ama en fazla satarken ülkemizde yatırımı olmayan bir marka, bir şirket. Geçtiğimiz günlerde ifade etmiştim; Wolksvagen ümit ediyorum ki yeni yatırım teşvik sistemimizi ıskalamayacaktır. Yeni yatırım teşvik sistemimizde otomotiv sektörüne yönelik yapmış olduğumuz yeni açılımları mutlaka değerlendireceklerdir. Bu Türkiye'den öte Wolksvagen'in kendi avantajına olacak olan gelişmelerdir.''

-''Türkiye yatırım yapan kazanır''-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yapacağı görüşmede gündeme getirebileceğini ifade eden Çağlayan, şunları kaydetti:

''Sayın Başbakanımız bu konu üzerinde ısrarla ve önemle duruyorlar. Sayın Başbakanımız bu konuyu gündeme getirebilir. Biz Ekonomi Bakanlığı olarak kendi bünyemizdeki bilgi ve notları Başbakanlık'a ilettik. Sayın Başbakanımızda her fırsatta Wolksvagen'in Türkiye'de yapmasından duyacağı yatırımdan duyacağı memnuniyeti her fırsatta, yıllardır iletiyor. Türkiye yatırım yapan kazanır. Öyle olmasa Bosch firması 100 yıldır ülkemizde olmazdı. Öyle olmasa bugün kahvaltı masasında beraber olduğumuz firmaların bir kısmı 120 yıldır ülkemizde. 100 yıldan fazladır ülkemize gelmiş, yatırım yapmış firmalar var ki, ümit ediyorum ki inşallah bu dönemden sonra önemli bir yatırım limanı olan, 30 yaş ortalama nüfusuna sahip olan ve 4 saatlik uçuş mesafesinde 56 ülkenin tam ortasında bulunan Türkiye'ye Alman firmaları yatırım yapma konusunda herhalde bu dönemi ıskalamayacaklar. Herhalde bu kendi kayıpları olur diye düşünüyorum.''

-AB Komiseri Günther Oettinger'in açıklaması-

Bakan Çağlayan, bir basın mensubunun ''Angela Merkel'in önceki ziyaretinde Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik olumsuz bakış açısının bu ziyaretinde değişip değişmeyeceğine'' ilişkin değerlendirmesini istemesi üzerine, iki ülke arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin 2008 döneminde başlayan krizi başarıyla atlatmış bir ülke olması ve Almanya'nın dünyanın önemli ekonomilerinden biri olmasının bu ziyareti daha fazla anlamlı kıldığını söyledi.

AB Komiseri Günther Oettinger'in açıklamasının aslında AB'nin Türkiye'ye bakışını ortaya koymaya başladığını belirten Çağlayan, şöyle konuştu:

''Türkiye eski Türkiye değil. Bunu herkesin böyle bilmesini ve böyle düşünmesini bilhassa ifade etmek istiyorum. Sadece 2011 yılı rakamlarına baktığınız zaman Türkiye ekonomisi yüzde 8,5 büyümüştü. AB ekonomisi yüzde 1,5 büyümüştü. Eğer Türkiye AB'nin 28'inci üyesi olmuş olsaydı, AB yüzde 1,5 değil, 1,8 büyüyecekti. Türkiye, AB'de olmuş olsaydı AB büyümesi yüzde 20'lik daha fazla artış kaydedecekti. Bu daha az işsizlik olacaktı ve ekonominin daha az küçülmesi anlamına gelecekti.''

Bu anlamda Türkiye'nin öneminin daha fazla arttığına işaret eden Çağlayan, Fransa'nın bir fasılla ilgili engel kararını kaldırmasının bunun işaretlerinden biri olduğunu vurguladı.

Çağlayan, ''Ben, Almanya'nın da bu konuda maalesef bizi üzen, son birkaç yıldır AB konusundaki tutumunu gözden geçireceğini tahmin ediyorum, ümit ediyorum. Böyle bir beklentim olduğunu da ifade ediyorum. Çünkü bu konuda, böyle bir Türkiye, güçlü bir Türkiye, dünya ekonomisinde son derece önemli söz sahibi olan, bu küresel krizde IMF desteği almaksızın son derece başarılı bir şekilde büyüme performansı gösteren Türkiye'nin AB'de olması, AB'nin zararına değil, karına olacaktır. Türkiye, AB'ne yük katmaya değil, yük almaya gelen bir ülke olmuştur'' diye konuştu.

Almanya'nın AB üyeliği konusunda tutumu son gelişmelerle beraber biraz daha farklı olacağını ifade eden Çağlayan, Türkiye'ye AB konusunda destek vermesinin Almanya'ya daha çok yakışacağını kaydetti.

Türk vatandaşlarının böylesine yakın olan Almanya'nın tutumunu anlamakta zorlandıklarını dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:

''Şunun altını çok net çizmek isterim ki: Bu dönemden sonra AB Türkiye'ye muhtaçtır ve Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Gerek yaş ortalamamız, gerek lokasyonumuz, gerek lojistiğimiz ve iş aleminin birbirleriyle olan ilişkileri bir yerde bunu daha haklı kılıyor. Ümit ediyorum bu seyahatte buna ilişkin sinyaller Sayın Merkel tarafından verilir.''

Muhabir: Seval Ocak Adıyaman-Erdal Çelikel

Yayıncı: Hamdi Ateş
Kaynak: AA