Sanlı: “Yeni Ttk’da Korktuğumuz Başımıza Geldi”
Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Genel Başkanı Nail Sanlı, TBMM’nin 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile önemli bir reform gerçekleştirdiğini belirterek, “6135 sayılı TTK korktuğumuz başımıza gelen bir yasa oldu.

TÜRMOB ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işbirliğinde, Samsun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler (SMMM) Odası ev sahipliğinde düzenlenen, “Sosyal Güvenlik Reformu Yansımaları İş Sağlığı ve Güvenliği Bölge Toplantısı” Samsun SMMMO’da yapıldı.
Yapılan toplantıya, TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı’nın yanı sıra, SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, SGK Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Sungu, SGK İl Müdürü Selami Göz, Vergi Dairesi Başkanı Şuayip Sevgi, Samsun SMMM Odası Başkanı Ahmet Havyalı, SGK İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Şengül Coşar, İŞKUR İl Müdürü Hasan Kılıçaslan ve muhasebeciler katıldı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Samsun SMMM Odası Başkanı Ahmet Havyalı, “İş sağlığı ve iş güvenliği konusunda uygulamanın nasıl olacağı, sonuçları ve muayedeleri noktasında özellikle konunun doğrudan muhatabı olan iş aleminin çok iyi bir biçimde bilgilendirilmesi gerekmektedir. Zira mevzuat ve yönetmeliklerin yeni olmasının yanı sıra yaptırımlarının ağır olması nedeniyle bugün burada gerçekleştirilmek olan eğitim çalışmalarının iş dünyasına da çok iyi anlatılması gerekiyor” dedi.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun reform niteliğinde olduğunu belirten TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı, “Hepimiz 10 yıllık bir hazırlık ve yasalaşma süreci geçirdikten sonra yasalaşan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun (TTK) çok önemsemiştik. Halen de önemsiyoruz. Buna yasalaşma ve hazırlık döneminde bile TTK için çok büyük katkı ve destek veren, komisyonların ve alt komisyonlarında her yerde hizmet veren çalışan bir meslek kurumuyduk. 14 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanana kadar sürdü ve ‘reform niteliğindeki Ticaret Kanunu yayınlandı’ dedik. Yayınlandıktan sonra ne olduysa sanki 10 yıllık bir hazırlık süreci yoktu, 10 yıl bir yasalaşma süreci geçirmedi gibi bazı kesimlerde çeşitli sesler yükselmeye başladı.
İş dünyası da bunların bir parçasıdır. Kendi cephelerinde haklı oldukları noktalar vardı. Özellikle geçen sene Gümrük ve Ticaret Bakanlığı önderliğinde TOBB ve TÜRMOB işbirliği ile Türkiye’de birçok ilde TTK tanıtımı ve bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik. O toplantılarda TTK ile ilgili öneri ve eleştiriler aldık. O eleştirilerin 4 noktada toplandığını biliyoruz. Bunlar, TTK’nın getirmiş olduğu cezalar, işletmelerde kurulacak internet sitelerinin zorunlu olunması, şirket parasının ortaklar tarafından çok rahat kullanılmayacağına dair hükümler, işletmenin ve şirketin bilgi ile belgelerinde yapılan değişikliklerle ilgili eleştirilerdi. Bunlar düzeltilirse korkumuz odur ki, TTK’da hiç eleştiri almayan ama TTK ana taşıyıcı konumlarından bazıları da yok edilebilir. ‘Hiç gündeme gelmeyen eleştirilerle bile değişikliğe uğrayan maddeler olabilir’ dedik. Hep bu endişemizi de ortaya koyduk. İşte 6335 sayılı TTK, değiştirilen yasa korktuğumuz da başımıza gelen bir yasa oldu. TTK’yı merkezinden oynatan, felsefesinden uzaklaştıran ve merkezinden uzaklaştıran bir değişiklikler kanunu. En büyük zararı hiç eleştiri almayan bağımsız denetim konusu aldı” diye konuştu.
Ticaret Kanunu’nun ana felsefesinin Türkiye’deki 800 bin şirketi denetimi öngören bir felsefe olduğunu ifade eden Sanlı, “TTK değiştikten sonra bugün Bakanlar Kurulu kararı da yayınlandı. 150 milyon aktif kıymet, 200 milyon ciro, 500 ve üstü çalışan firmalar bağımsız denetime tabi olacak. Özellikle Bakanlar Kurulu düzenleme sırasında kamu iktisadi işletmeleri ve belediye iktisadi işletmelerine tabi kuruluş da 1.1.2015 tarihine kadar denetimleri uzatıldı. TTK bir an önce ana felsefesine dönecek şekilde tekrar hazırlanmalı. Umarız önümüzdeki süreçte o yok edilen unsunlar yeniden düzenlenerek TTK içerisinde yer alır” şeklinde konuştu.
İş Sağlığı İş Güvenliği Yasası’nın 7. maddesinde 10 ve altı işçi çalıştıran müesseselerde iş sağlığı ve iş güvenliği konularında devlet desteğinin alındığını kaydeden Sanlı, “Bu devlet desteği ve devlet yardımının ne şekilde elde edileceğiyle ilgili açık bir hüküm yoktur. Biz biliyoruz ki 400 civarında Türkiye’de iş güvenliği hizmetleri sunan firmalar oluştu. TÜRMOB olarak önerimiz, bu iş sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri veren müesseseleri ve firmaları siz takip edin, siz onlarla anlaşmaları yapın. Size akredite olmuş firmaları bizim meslektaşlarımız müşterilere önersinler ve devlet desteği de 10 ve altı eleman çalıştıran firmalarda devlet desteğinin o firmalar üzerinden ve sizin kanalınız tarafından geçeceği bir yöntem oluşturulursa hepimiz rahatlarız. Hizmetlerde bugün yapılmış olan o sektör tarafındaki firmalar tarafından müesseselere verilmiş olur. İş sağlığı ve güvenliği konusunda biz hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz. Ama bu direk bir mali müşavirin ve muhasebecinin üstleneceği bir iş değildir. Yol gösterme ve bu konuyla ilgilenmesi gerektiği gibi bir hassasiyetimizin de olduğumuzu da göstermemiz gerekir” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından SGK Sigorta Primleri Genel Müdürü Cüneyt Olgaç, SGK Kayıtdışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanı Yakup Sungu, SGK İl Müdürü Selami Göz ve SGK İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Şengül Coşar, Sosyal Güvenlik Reformu Yansımaları, İş Sağlığı ve Güvenliği hakkında bilgiler verdi .
