28 Şubat Davası'nın 43. Duruşması Sona Erdi
28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandıkları davanın 43. duruşması sona erdi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunmasını tamamlayan emekli Tuğamiral İsmail Ruhsar Sümer'in sorgusu yapıldı.
Üye Hakim Hakan Oruç'un "Savcılıkta verdiğiniz beyanlarla burada verdiğiniz ifade de bir çelişki var. Brifingler konusunda. Bunu nasıl açıklayacaksınız? BÇG listesinde isminiz bulunduğu söylenmiştir?" sorusuna Sümer, "İddianamede 9 tane brifing vardır. O brifing gösterilmiş. Avukatımın yanında 'o brifingi ben verdim' dedim. Şimdi de söylüyorum, o brifingi ben verdim. En son yaptığımız açıklama doğrudur. Bana Tamer Tatar'la ilgili hiç bir soru sorulmadı. Bana hiç bir toplantı sorulmadı. Brifingler BÇG'ye ait değildir" yanıtını verdi.
Oruç'un, "Brifingler kimler tarafından hazırlandı, içerisinde siyasi içerikler var? Bir yardım aldınız mı? sorusu üzerine Sümer, "Bu brifingi ben verdim, muhtevatı bana ait değildir. Özü 28 Şubat'ta, GMK'da sunulan brifingin özüyle aynıdır. Askeri birlikte sunmak için bana verilmiştir. MİT Müsteşarlığının verdiği brifinge bağlı kalınarak hazırlandığı kanatindeyim" dedi.
Hakim Oruç'un, "Amacını biliyormusunuz? Ne için verildi, bunu bilmiyormusunuz? Siyasi bir içerik taşıyor" değerlendirmesi üzerine Sümer, şöyle konuştu:
"Ben istihbarat şube başkanıyım. Kendi dairemde iki tane grup oluşturulmuştur. Biri, kitle imha silahlarıdır. Çevre ülkelerdeki durumu alır, inceler ve karar verir. Bunlar TBMM'de de verilmiştir. Bunun özü aydınlatmadır kanatim. Askeri birliklerin aydınlatılmasıdır."
Oruç'un "Askeri birliklerin aydınlatılması siyasi bilgiler değil, farklı olması gerekmiyor mu?" sorusuna Sümer, "Hazırlamadığım için bilemiyeceğim" diye yanıt verdi.
Oruç'un "Bazı derneklere verilen brifinglere katıldınız mı? Sivil kesimlere verilen brifingler var. Siviller de bazı konuları merak ediyor olabilir. Niye sivillere siyasi konularda, dini konularda brifing verildi? Merak ediyorum?" sorusuna Sümer, "Yargı mensuplarına verilen brifinglere izleyici statüsünde katıldım. Bu konu bilgi saham dışında. Bunun neden sivilllere verildiği konusunda ilgiliye sorarsanız daha iyi olur. Brifing vermek çok doğaldır Genelkurmayda" dedi.
Müşteki avukatlarından Namık Kemal Burkan'ın "Sadece eşi başörtülü olduğu için ihraç edilen askerler için ne diyeceksiniz"? sorusuna Sümer, "Buradakiler, askerler, liseden beri dünya kadar yemek yemişlerdir. Masaya oturduklarında rahim ve şedid olan Allah'ın adıyla, yani besmeleyle başlar. TSK'da kimse başörtüsüyle uğraşmaz. Benim annem hacı, başörtülü" diye konuştu.
Bunun üzerine izleyiciler arasında bulunan bir müşteki "yalan söylüyorsunuz" diyerek salondan çıktı.
Cumruhiyet Savcısı Kemal Çetin de "Brifinglere MİT'ten gelen bilgilerin kaynak oluşturduğunu, 'bir spiker gibi sunduğunuzu' söylüyorsunuz. Bir sorumluluk üstlenmiyorsunuz. Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen ses kayıtlarının incelenmesine bakıldığında bir grup asker kişiler, eline kamerayı almış, dini mekanları takip etmiş, ortam dinlemeleri yapmış. Bu bilgilerin de MİT'ten geldiğini düşünüyorsunuz? Bu çalışmalar neden yapılmıştır" sorusuna Sümer, "Ben bir tek brifing verdim. O, 9 tane yapıştırılan şeylerin tamamı savcılık tarafından bana yapıştırılmıştır. Diğer soruya cevap vermiyorum. Benim ilgi alanıma girmiyor. Ses kayıtlarını yeni öğrendim. Ben 2003'de emekli oldum" cevabını verdi.
Duruşmaya yarın saat 10|00'da devam edilecek.
Kaynak: AA
Üye Hakim Hakan Oruç'un "Savcılıkta verdiğiniz beyanlarla burada verdiğiniz ifade de bir çelişki var. Brifingler konusunda. Bunu nasıl açıklayacaksınız? BÇG listesinde isminiz bulunduğu söylenmiştir?" sorusuna Sümer, "İddianamede 9 tane brifing vardır. O brifing gösterilmiş. Avukatımın yanında 'o brifingi ben verdim' dedim. Şimdi de söylüyorum, o brifingi ben verdim. En son yaptığımız açıklama doğrudur. Bana Tamer Tatar'la ilgili hiç bir soru sorulmadı. Bana hiç bir toplantı sorulmadı. Brifingler BÇG'ye ait değildir" yanıtını verdi.
Oruç'un, "Brifingler kimler tarafından hazırlandı, içerisinde siyasi içerikler var? Bir yardım aldınız mı? sorusu üzerine Sümer, "Bu brifingi ben verdim, muhtevatı bana ait değildir. Özü 28 Şubat'ta, GMK'da sunulan brifingin özüyle aynıdır. Askeri birlikte sunmak için bana verilmiştir. MİT Müsteşarlığının verdiği brifinge bağlı kalınarak hazırlandığı kanatindeyim" dedi.
Hakim Oruç'un, "Amacını biliyormusunuz? Ne için verildi, bunu bilmiyormusunuz? Siyasi bir içerik taşıyor" değerlendirmesi üzerine Sümer, şöyle konuştu:
"Ben istihbarat şube başkanıyım. Kendi dairemde iki tane grup oluşturulmuştur. Biri, kitle imha silahlarıdır. Çevre ülkelerdeki durumu alır, inceler ve karar verir. Bunlar TBMM'de de verilmiştir. Bunun özü aydınlatmadır kanatim. Askeri birliklerin aydınlatılmasıdır."
Oruç'un "Askeri birliklerin aydınlatılması siyasi bilgiler değil, farklı olması gerekmiyor mu?" sorusuna Sümer, "Hazırlamadığım için bilemiyeceğim" diye yanıt verdi.
Oruç'un "Bazı derneklere verilen brifinglere katıldınız mı? Sivil kesimlere verilen brifingler var. Siviller de bazı konuları merak ediyor olabilir. Niye sivillere siyasi konularda, dini konularda brifing verildi? Merak ediyorum?" sorusuna Sümer, "Yargı mensuplarına verilen brifinglere izleyici statüsünde katıldım. Bu konu bilgi saham dışında. Bunun neden sivilllere verildiği konusunda ilgiliye sorarsanız daha iyi olur. Brifing vermek çok doğaldır Genelkurmayda" dedi.
Müşteki avukatlarından Namık Kemal Burkan'ın "Sadece eşi başörtülü olduğu için ihraç edilen askerler için ne diyeceksiniz"? sorusuna Sümer, "Buradakiler, askerler, liseden beri dünya kadar yemek yemişlerdir. Masaya oturduklarında rahim ve şedid olan Allah'ın adıyla, yani besmeleyle başlar. TSK'da kimse başörtüsüyle uğraşmaz. Benim annem hacı, başörtülü" diye konuştu.
Bunun üzerine izleyiciler arasında bulunan bir müşteki "yalan söylüyorsunuz" diyerek salondan çıktı.
Cumruhiyet Savcısı Kemal Çetin de "Brifinglere MİT'ten gelen bilgilerin kaynak oluşturduğunu, 'bir spiker gibi sunduğunuzu' söylüyorsunuz. Bir sorumluluk üstlenmiyorsunuz. Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen ses kayıtlarının incelenmesine bakıldığında bir grup asker kişiler, eline kamerayı almış, dini mekanları takip etmiş, ortam dinlemeleri yapmış. Bu bilgilerin de MİT'ten geldiğini düşünüyorsunuz? Bu çalışmalar neden yapılmıştır" sorusuna Sümer, "Ben bir tek brifing verdim. O, 9 tane yapıştırılan şeylerin tamamı savcılık tarafından bana yapıştırılmıştır. Diğer soruya cevap vermiyorum. Benim ilgi alanıma girmiyor. Ses kayıtlarını yeni öğrendim. Ben 2003'de emekli oldum" cevabını verdi.
Duruşmaya yarın saat 10|00'da devam edilecek.