Otistik Çocuklar Eğitim Hakkı İstiyor
Doğu ve Güneydoğu'daki yüzlerce otistik çocuk eğitim hakkından yararlanmak istiyor.
Bölgede yeterli okul olmadığı için eğitim alamayan otistik çocuklar evlerinde dört duvar arasında yaşamak zorunda bırakılıyor.
Diyarbakır'da 2 yıl önce açılan İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde (OÇEM) 56 otistik çocuk eğitim görürken okulun fiziki kapasitesinin yetersizliği nedeniyle 40'ı aşkın çocuk sırada bekliyor.
Uzmanların otizmin tek ilacı olarak tavsiye ettiği eğitimden istifade edemeyen aileler çocuklarının ayaklarının üzerinde durabilir seviyeye gelebilmesi için eğitim hakkından yararlanmasını istiyor.
- "Otizmin ilacı eğitim"
Diyarbakır Otizmle Mücadele Derneği (DOMDER) Başkanı Mine Onur, AA muhabirine, 3 yıl önce otistik çocuklar ve ailelerine hizmet vermek için Doğu ve Güneydoğu'nun ilk derneğini kurduklarını belirterek, otizm teşhisi konulan çocukların eğitimi ile sağlık hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak için ailelere destek sunduklarını söyledi.
"Otizmin ilacı eğitim" diyen Onur, otizmli çocukların ancak özel eğitim ile hayata döndürülmelerinin, sosyalleşebilmelerinin, motor kabiliyetlerinin ve dil gelişimlerinin eğitim ile söz konusu olabildiğini belirtti.
Onur, otistik çocukların özel eğitim kurumlarına gidebilen çocukların haftada 2 gün ayda 8 saat grup eğitimi alabildiğine dikkati çekerek, "Otistik çocuklar Türkiye'de ayda 8 saat eğitim alıyorken Avrupa'da aldıkları eğitim aylık 40 saat. Ayda 8 saat verilen eğitimin çocuklara çok da faydası yok. Yeterli eğitim olmadığı için de çocuklardaki ilerleme gecikiyor" diye konuştu.
Diyarbakır'da 2 yıl önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile dönemin Valisi Mustafa Toprak aracılığı ile mevcut bir okulda İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi kurulduğunu vurgulayan Onur, bu okul sayesinde çocukların artık evde oturmadığını, bireysel olarak 2, grup olarak da 5 saat eğitim görmeye başladığını anlattı.
Onur, okulda sınıf sayısının yetersiz olması nedeniyle çok sayıda öğrencinin sırada beklediğini kaydederek, şöyle dedi:
"Okulda özel eğitim bölüm öğretmeni 16, 11 de ücretli öğretmen var ki, bu öğretmenlerin otizmle ilgili bilgisi yok. Ancak okul idarecileri bu çocuklar açıkta beklemesinler, sene kaybı olmasın diye ücretli öğretmenleri de çalıştırmaya başladı.
Okulun bahçesi de küçük olduğu için çocuklar dışarıda oynayamıyor. Okulun kapasitesi otistik çocuklar için uygun değil. Okulun hemen yanında atıl bir spor salonu var. Bu salon otistik çocuklara tahsis edilerek hem spor salonu hem sanat atölyesi olarak kullanılabilir. Otistik çocuklar eğitim merkezi denildiğinde bu çocukların kent merkezinde bahçesi ve oyun parkları olan toprakla uğraşabilecekleri bir yer olması gerekir. Mevcut okulda Diyarbakır'daki 600 çocuktan sadece 56'sı eğitim alıyor. Bölgede binlerce çocuk kaderlerine terk edilmiş durumda. İlçelerden de çok sayıda aile çocuklarının eğitim alabilmesi için derneğimizi arıyor. İlçelerde rehabilitasyon merkezi olmadığı için ilçe ve köylerde yaşayan otistik çocuklar kaderlerine boyun eğiyor."
- Ahırda otizmle mücadele
Onur, eğitimsiz kalan otistik çocukların saldırgan eğilimler gösterdiğini ifade ederek, bazı otistik çocukların bu nedenlerle kardeşlerine veya diğer aile fertlerine zarar verebildiğini belirtti.
Bölgede kardeşinin gözünü kör ettiği gerekçesi ile ahırda kurulan salıncağın içinde sallanarak yaşamını sürdüren otistik çocuğun durumuna tanık olduklarını kaydederek, "12 yaşındaki bu çocuk 3 yaşında teşhis konulup eğitimine başlansaydı bugün bu durumda olmayacaktı" diye konuştu.
"Öyle çocuklar da var ki özel eğitim ile otizmi yenerek akranları gibi normal okullara devam edebiliyor" diyen Onur, şunları kaydetti:
"Bu çocuklarımızın eğitimi için okul istiyoruz. OÇEM'lere 5-17 yaş arası çocuklar alınıyor. 17 yaşından sonra bu çocuklar herhangi bir okula gidemiyor. Üyemiz olan 18, 23 yaşında pırlanta gibi çocuklarımız var. Dört duvar arasında eğitimden yoksun evde oturuyorlar. Bu çocuklar için bir sanat atölyesi oluşturulsa resim, seramik, spor ve müzik gibi etkinliklerle etkinlik kazanabilir, üretken olabilirler. Bu kapsamda bir proje hazırlattık. Hastaneden sanat merkezine, ailelerin çocukları ile vakit geçireceği alanlardan özel eğitim sınıflarına kadar kapsamlı bir proje. Arazi sıkıntısından dolayı projeyi gerçekleştiremedik. Konya'da 'Otizm Köyü' kurulabiliyorsa Diyarbakır'da neden kurulmasın? Bu konuda destek bekliyoruz."
-"Bugün biz hayattayız yarın öldüğümüzde bu çocuklar ne yapacak?"
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Kurucu, 10 yaşındaki oğlunun otistik olduğunu belirterek, bugüne kadar gönderecek bir okul bulamadıklarını söyledi.
Oğlunu eğitimsizlik nedeniyle saldırganlaştığı için ilaçla sakinleştirdiklerini belirten Kurucu, öneri üzerine geldiği İbn-i Sina İlköğretim Okulunda yer olmadığı için sıraya girmesinin belirtildiğini anlattı.
Kurucu, çocuğunun eğitim alabilmesi için beklediğini vurgulayarak, "İyi bir devlet okulu olsaydı bu çocukların geleceği için iyi olurdu. Bugün biz hayattayız yarın öldüğümüzde bu çocuklar ne yapacak? Eğitimle ayaklarının üzerinde durabilecek aşamaya gelsin isterdik. Çocuğumuz daha tek başına tuvalet ihtiyacını bile karşılayamıyor. Doktor eğitim öneriyor, okula gönderin diyor ancak gönderecek devlet okulu bulamıyoruz" diye konuştu.
- 40'ı aşkın çocuk eğitim için sırada bekliyor
İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi Müdürü Murat Aygün, 2 yıl önce açılan merkezin 21 derslikten oluştuğunu, dersliklerin grup eğitimi ve oyun salonları olarak kullanıldığını belirtti.
Aygün, okulun otistik çocuklar için inşa edilen bir okul olmadığını vurgulayarak, bu nedenle talebe cevap veremediklerini belirtti.
Okula yoğun talep olduğuna dikkati çeken Aygün, şöyle konuştu:
"Sınıf sayımız az olduğu için bu talepleri karşılayamıyoruz. Diyarbakır'da otistik çocukların sayısı yüksek. Sürekli başvuru oluyor ve yer olmadığı için çocukları sıraya alıyoruz. Okulumuzda eğitim alan 56 öğrencimiz var, 41 çocuk ise sırada bekliyor maalesef. İlçelerde de eğitim alamayan otistik çocuklar var ancak okulumuz yatılı olmadığı, ilçelere de servis hizmeti olmadığı için onlara katkı sunamıyoruz. Okulda birinci ve ikinci kademe eğitim veriliyor. 3. kademe eğitim henüz yok. Açılması yönünde çalışmalar olduğu belirtiliyor. Okulumuzun en büyük ihtiyacı spor salonu. Okulumuzun yanında böyle bir salon var ancak atıl durumda. Aktif hale gelmesi halinde otistik çocuklara daha kaliteli eğitim verme imkanımız olur. Eğitim verilmediği taktirde otistik çocuklar gün geçtikçe kötüye gidiyor. Sadece eğitimle bu çocukları geliştirebiliyoruz. Eğitim olmasa çocuklar hayata adepte olamayacak."
Aygün, okulun fiziki şartlarının uygun olması ve okulun yatılı olması halinde çevre illere de hizmet vermek istediklerini belirtti.
Okulda 27 kadrolu öğretmenin görev yaptığını vurgulayan Aygün, "11 de ücretli öğretmenimiz var. Alan mezunu açığını ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyoruz" dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Hadi Ağırbaş ise ildeki Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde 17 derslikte 56 öğrencinin eğitim öğretim gördüğünü kaydederek, fiziki mekan yetersizliğinden dolayı dışarıda bekleyen öğrencilerin de bulunduğunu belirtti.
"Fiziki mekan sıkıntısı giderilirse sırada bekleyen çocukları da eğitim öğretime dahil edebileceğiz" diyen Ağırbaş, okulun rehabilitasyon merkezleri dışında eğitim veren tek OÇEM olduğunu söyledi.
Ağırbaş ailelerin otistik çocuklarının eğitimi için yoğun başvuruda bulunduğuna dikkati çekerek, "Talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Mekan sıkıntısı giderilirse açıkta kalan, eğitim öğretime devam edemeyen çocuklara da eğitim hizmeti sunmak isteriz" diye konuştu.
Kaynak: AA
Diyarbakır'da 2 yıl önce açılan İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde (OÇEM) 56 otistik çocuk eğitim görürken okulun fiziki kapasitesinin yetersizliği nedeniyle 40'ı aşkın çocuk sırada bekliyor.
Uzmanların otizmin tek ilacı olarak tavsiye ettiği eğitimden istifade edemeyen aileler çocuklarının ayaklarının üzerinde durabilir seviyeye gelebilmesi için eğitim hakkından yararlanmasını istiyor.
- "Otizmin ilacı eğitim"
Diyarbakır Otizmle Mücadele Derneği (DOMDER) Başkanı Mine Onur, AA muhabirine, 3 yıl önce otistik çocuklar ve ailelerine hizmet vermek için Doğu ve Güneydoğu'nun ilk derneğini kurduklarını belirterek, otizm teşhisi konulan çocukların eğitimi ile sağlık hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak için ailelere destek sunduklarını söyledi.
"Otizmin ilacı eğitim" diyen Onur, otizmli çocukların ancak özel eğitim ile hayata döndürülmelerinin, sosyalleşebilmelerinin, motor kabiliyetlerinin ve dil gelişimlerinin eğitim ile söz konusu olabildiğini belirtti.
Onur, otistik çocukların özel eğitim kurumlarına gidebilen çocukların haftada 2 gün ayda 8 saat grup eğitimi alabildiğine dikkati çekerek, "Otistik çocuklar Türkiye'de ayda 8 saat eğitim alıyorken Avrupa'da aldıkları eğitim aylık 40 saat. Ayda 8 saat verilen eğitimin çocuklara çok da faydası yok. Yeterli eğitim olmadığı için de çocuklardaki ilerleme gecikiyor" diye konuştu.
Diyarbakır'da 2 yıl önce Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile dönemin Valisi Mustafa Toprak aracılığı ile mevcut bir okulda İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi kurulduğunu vurgulayan Onur, bu okul sayesinde çocukların artık evde oturmadığını, bireysel olarak 2, grup olarak da 5 saat eğitim görmeye başladığını anlattı.
Onur, okulda sınıf sayısının yetersiz olması nedeniyle çok sayıda öğrencinin sırada beklediğini kaydederek, şöyle dedi:
"Okulda özel eğitim bölüm öğretmeni 16, 11 de ücretli öğretmen var ki, bu öğretmenlerin otizmle ilgili bilgisi yok. Ancak okul idarecileri bu çocuklar açıkta beklemesinler, sene kaybı olmasın diye ücretli öğretmenleri de çalıştırmaya başladı.
Okulun bahçesi de küçük olduğu için çocuklar dışarıda oynayamıyor. Okulun kapasitesi otistik çocuklar için uygun değil. Okulun hemen yanında atıl bir spor salonu var. Bu salon otistik çocuklara tahsis edilerek hem spor salonu hem sanat atölyesi olarak kullanılabilir. Otistik çocuklar eğitim merkezi denildiğinde bu çocukların kent merkezinde bahçesi ve oyun parkları olan toprakla uğraşabilecekleri bir yer olması gerekir. Mevcut okulda Diyarbakır'daki 600 çocuktan sadece 56'sı eğitim alıyor. Bölgede binlerce çocuk kaderlerine terk edilmiş durumda. İlçelerden de çok sayıda aile çocuklarının eğitim alabilmesi için derneğimizi arıyor. İlçelerde rehabilitasyon merkezi olmadığı için ilçe ve köylerde yaşayan otistik çocuklar kaderlerine boyun eğiyor."
- Ahırda otizmle mücadele
Onur, eğitimsiz kalan otistik çocukların saldırgan eğilimler gösterdiğini ifade ederek, bazı otistik çocukların bu nedenlerle kardeşlerine veya diğer aile fertlerine zarar verebildiğini belirtti.
Bölgede kardeşinin gözünü kör ettiği gerekçesi ile ahırda kurulan salıncağın içinde sallanarak yaşamını sürdüren otistik çocuğun durumuna tanık olduklarını kaydederek, "12 yaşındaki bu çocuk 3 yaşında teşhis konulup eğitimine başlansaydı bugün bu durumda olmayacaktı" diye konuştu.
"Öyle çocuklar da var ki özel eğitim ile otizmi yenerek akranları gibi normal okullara devam edebiliyor" diyen Onur, şunları kaydetti:
"Bu çocuklarımızın eğitimi için okul istiyoruz. OÇEM'lere 5-17 yaş arası çocuklar alınıyor. 17 yaşından sonra bu çocuklar herhangi bir okula gidemiyor. Üyemiz olan 18, 23 yaşında pırlanta gibi çocuklarımız var. Dört duvar arasında eğitimden yoksun evde oturuyorlar. Bu çocuklar için bir sanat atölyesi oluşturulsa resim, seramik, spor ve müzik gibi etkinliklerle etkinlik kazanabilir, üretken olabilirler. Bu kapsamda bir proje hazırlattık. Hastaneden sanat merkezine, ailelerin çocukları ile vakit geçireceği alanlardan özel eğitim sınıflarına kadar kapsamlı bir proje. Arazi sıkıntısından dolayı projeyi gerçekleştiremedik. Konya'da 'Otizm Köyü' kurulabiliyorsa Diyarbakır'da neden kurulmasın? Bu konuda destek bekliyoruz."
-"Bugün biz hayattayız yarın öldüğümüzde bu çocuklar ne yapacak?"
Diyarbakır'da yaşayan Mehmet Kurucu, 10 yaşındaki oğlunun otistik olduğunu belirterek, bugüne kadar gönderecek bir okul bulamadıklarını söyledi.
Oğlunu eğitimsizlik nedeniyle saldırganlaştığı için ilaçla sakinleştirdiklerini belirten Kurucu, öneri üzerine geldiği İbn-i Sina İlköğretim Okulunda yer olmadığı için sıraya girmesinin belirtildiğini anlattı.
Kurucu, çocuğunun eğitim alabilmesi için beklediğini vurgulayarak, "İyi bir devlet okulu olsaydı bu çocukların geleceği için iyi olurdu. Bugün biz hayattayız yarın öldüğümüzde bu çocuklar ne yapacak? Eğitimle ayaklarının üzerinde durabilecek aşamaya gelsin isterdik. Çocuğumuz daha tek başına tuvalet ihtiyacını bile karşılayamıyor. Doktor eğitim öneriyor, okula gönderin diyor ancak gönderecek devlet okulu bulamıyoruz" diye konuştu.
- 40'ı aşkın çocuk eğitim için sırada bekliyor
İbn-i Sina Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi Müdürü Murat Aygün, 2 yıl önce açılan merkezin 21 derslikten oluştuğunu, dersliklerin grup eğitimi ve oyun salonları olarak kullanıldığını belirtti.
Aygün, okulun otistik çocuklar için inşa edilen bir okul olmadığını vurgulayarak, bu nedenle talebe cevap veremediklerini belirtti.
Okula yoğun talep olduğuna dikkati çeken Aygün, şöyle konuştu:
"Sınıf sayımız az olduğu için bu talepleri karşılayamıyoruz. Diyarbakır'da otistik çocukların sayısı yüksek. Sürekli başvuru oluyor ve yer olmadığı için çocukları sıraya alıyoruz. Okulumuzda eğitim alan 56 öğrencimiz var, 41 çocuk ise sırada bekliyor maalesef. İlçelerde de eğitim alamayan otistik çocuklar var ancak okulumuz yatılı olmadığı, ilçelere de servis hizmeti olmadığı için onlara katkı sunamıyoruz. Okulda birinci ve ikinci kademe eğitim veriliyor. 3. kademe eğitim henüz yok. Açılması yönünde çalışmalar olduğu belirtiliyor. Okulumuzun en büyük ihtiyacı spor salonu. Okulumuzun yanında böyle bir salon var ancak atıl durumda. Aktif hale gelmesi halinde otistik çocuklara daha kaliteli eğitim verme imkanımız olur. Eğitim verilmediği taktirde otistik çocuklar gün geçtikçe kötüye gidiyor. Sadece eğitimle bu çocukları geliştirebiliyoruz. Eğitim olmasa çocuklar hayata adepte olamayacak."
Aygün, okulun fiziki şartlarının uygun olması ve okulun yatılı olması halinde çevre illere de hizmet vermek istediklerini belirtti.
Okulda 27 kadrolu öğretmenin görev yaptığını vurgulayan Aygün, "11 de ücretli öğretmenimiz var. Alan mezunu açığını ücretli öğretmenlerle kapatmaya çalışıyoruz" dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Hadi Ağırbaş ise ildeki Otistik Çocuklar Eğitim Merkezinde 17 derslikte 56 öğrencinin eğitim öğretim gördüğünü kaydederek, fiziki mekan yetersizliğinden dolayı dışarıda bekleyen öğrencilerin de bulunduğunu belirtti.
"Fiziki mekan sıkıntısı giderilirse sırada bekleyen çocukları da eğitim öğretime dahil edebileceğiz" diyen Ağırbaş, okulun rehabilitasyon merkezleri dışında eğitim veren tek OÇEM olduğunu söyledi.
Ağırbaş ailelerin otistik çocuklarının eğitimi için yoğun başvuruda bulunduğuna dikkati çekerek, "Talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Mekan sıkıntısı giderilirse açıkta kalan, eğitim öğretime devam edemeyen çocuklara da eğitim hizmeti sunmak isteriz" diye konuştu.