Şeker-iş Sendikasından, 'merdivenaltı Yemek İmalatına'Tepki

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ‘Merdivenaltı yemek sektörü sağlığımızı tehdit ediyor" dedi.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Gök, sağlıklı yemek üretmenin yolunun, yasal mevzuata uygun, alt yapı kalitesi yüksek yerlerde üretimin yapılması gerektiğini ifade ederek, "Yemek hizmeti alınan işletmenin OHSAS İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi (ISO 18001), ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgesine sahip olması şarttır” dedi.

Bugün gıda sektörünün hemen her alanında olduğu gibi, yemek sektöründe de, 5 bine yakın merdiven altı firmanın varlığı gıda güvenliği ve insan hayatı için büyük tehlike arz ettiğinin altını çizen Gök, “Yasal düzenlemeler yoluyla standartlar yükseltilirken, giderek sayısı artan merdivenaltı yemek üretim firmaları, halkın sağlığı ile acımasızca oynamakta, günlük ticari kaygılar ile gıda güvenliği ve kamu sağlığını hiçe saymaktadır" dedi.

Özellikle tulumba tatlısı için kızartılan yağları, tenekesi düşük fiyatlardan satın alan merdivenaltı imalat yapan yemek firmaları ve tatlıcılar, bu yağı atık yağ olarak görmeyerek, kar hırsı uğruna tekrar kızartma ve diğer yemeklerde kullandığını belirten Gök, insan sağlığını hiçe sayarak düşük/kötü kalitede ürünleri kullanan merdivenaltı yemek sektörüne yönelik gereken denetimler yapılmadığı taktirde, kamu sağlığı açısından telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.

İşin bir başka boyutunun ise ekonomiye olumsuz yansıması olarak değerlendiren Gök, “Devletin sağlık harcamalarının artmasına sebep olan rahatsızlıkların en önemli nedenlerinden birisi de bu tür ruhsatsız, merdivenaltı işletmelerdir. Bu işletmeler tarafından üretilen emekleri tüketen insanlar, çok değil, 5-10 yıl içinde sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabilecek, belki de yedikleri ucuz gıdanın bedelini hayatlarıyla ödeyeceklerdir” açıklamasında bulundu.

Yazılı açıklamasında bu tür ruhsatsız işletmelerin varlığının, gıda güvenliği ve insan sağlığına önem ve değer vererek, işin layıkıyla yapan diğer yemek firmalarının önündeki büyük engel teşkil ettiğinin altını çizen Gök, “Bu sebeple insan hayatıyla oynayan bu tür işyerlerinin ve buralardan hizmet satın alanların İl ve ilçelerdeki Tarım Müdürlüklerinin gıda kontrol şubeleri ile Sağlık Müdürlüklerinin halk sağlığı şubeleri tarafından sıkı denetimlere tabi tutulması gerekmektedir. Hizmeti alınan kurumda tesise giren her hammaddenin güvenliği ve Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği’ne uygunluğunun denetimi mutlak surette yapılmalıdır” bilgisi verildi.

Kaynak: İHA