'Ne Mutlu Türküm Diyene' Tabelasının Kaldırılması

Diyarbakır Barosu avukatlarından Mahsuni Karaman, bir süre önce Diyarbakır Valiliği'ne dilekçeyle başvuru yaparak “Ne Mutlu Türküm Diyene” tabelasının kaldırılmasını istemiş, tebligattan 2 saat sonra dün akşam saatlerinde tabela kaldırılmıştı.

'Ne Mutlu Türküm Diyene' Tabelasının Kaldırılması

Avukat Mahsuni Karaman, bir süre önce Diyarbakır Valiliği'ne dilekçeyle başvuru yaparak “Ne Mutlu Türküm Diyene” tabelasının kaldırılmasını istediğini ve dün valilik tarafından kendisine gönderilen yazıda “Vermiş olduğunuz dilekçe incelenmekte olup, değerlendirme sonucu tarafınıza bilgi verilecektir” şeklinde yanıt verildiğini söyledi.

Yazının alınmasından 2 saat sonra valilik kavşağında bulunan tabelanın akşam saatlerinde valilik kararı ile kaldırılmasına şaşırdığını belirten Avukat Mahsuni Karaman, işlemin bu kadar hızlı yürütülmesini beklemediğini söyledi.

Karaman, “Bu idari başvuruyu yaptığım sırada özellikle her sabah ilköğretim çağındaki çocuklara okutulan andımız okutulmasından vazgeçilmesi ile ilgili bir tartışma vardı. Andımız çok koyu vurgulu etnik öğeler taşıyordu, özellikle andımız metnine baktığınız zaman en çok etnik vurgunun yapıldığı yer son cümle olan 'Ne Mutlu Türküm Diyene' şeklindeki cümledir. Dolayısı ile buradan bakınca andımızın kaldırılması gerekçesi neyse, Diyarbakır kentinde 2 milyon Kürt'ün yaşadığı bir yerde 30 yıldan fazladır böyle bir tabelanın bulunuyor olması gerçekten sıkıntı vericidir. Bir demokratikleşme zihniyeti geçiren Türkiye’nin değişim ve dönüşümü açısından bir şeyi yaparken birçok şeyi de ihmal ediliyor. Yani yönetmelik değişikliği yaparak andımızı kaldırıyorsunuz ama birçok şey daha var buna benzer kaldırılması gereken, bu yazı da onlardan biri. Daha önce de Muğlalı Kışlası'nın ismi bu şekilde değişmişti. Bütün bunlardan yola çıkarak bir temizlik yapılması gerektiğini düşündük. Bu bir temizliktir ve bu temizlik, her alanda yapılmalı. Esasen beyinlerde yapılması lazım ama görünür olan kirlilikleri siz temizlerseniz zihniyet de bir noktadan sonra değişir” dedi.

Avukat Mahsuni Karaman 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünün aslında geçmiş ve kötü uygulamaları da çağrıştırdığını söyleyerek, "Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar ve o talihsiz yıllarda hep de bu tür ideolojik aşılamalarla kötülükler yapılmıştır. Bu nedenle çok kötü bir çağrışımı da vardır geçmişe dair vurgu açısından. Bir diğer konu da bir etnik kökenin mensubu olmanın gurur ve onur verici olması mümkün değildir. Yani ne bir utanç kaynağı olabilir, ne de mutluluk kaynağı olabilir. Dolayısı ile bunun böyle bir kentte hala muhafaza ediliyor olması aynı zamanda şuan tartışılan nefret suçuna da vücut verir bir haldir. Yani bu bir nefret suçudur. Şayet olumsuz bir yanıt verilmiş olsaydı veya hiç yanıt verilmemiş olsaydı idari yargıya giderek bir iptal davası açacaktım ancak dün itibari ile bana başvurumun değerlendirilmeye alınacağı ve daha sonra da yazılı olarak bilgi verileceği şeklinde bir tebligat yapıldı. Ama tebligatın yapılışından 2 saat sonra da yıkıma başlandı, bu gerçekten sevindirici bir şey. Diyarbakır Valiliği'ni gerçekten kutluyorum, bu böyle olmalıydı ve sadece bununla sınırlı kalmamalı, halen sokak ve cadde isimlerinde kötü nam ve şöhret sahibi olan kişilerin isimlerinin halen muhafaza edildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu

Birçok olumlu tepki aldığını belirten Avukat Mahsuni Karaman, “Buna benzer yazıların bulunduğu ilçelerden arayıp biz ne yapabiliriz şeklinde soranlar oldu, ama tüm Türkiye toplumunun bundan memnun olacağını düşünüyorum. Sadece sokaklarda temizlemek yetmiyor bunun anayasaya da bulunan mevzuatta vatandaşlık tanımının değişimi ile mümkün olur” ifadelerini kullandı

Kaynak: İHA