Başbakan Erdoğan Türk-fin İşadamları Forumu'nda Konuştu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Helsinki temasları çerçevesinde, Türk-Fin İşadamları Forumu'na katılarak, iş dünyası temsilcilerine hitap etti.


Foruma Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen ile gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fin işadamlarına Türkiye'deki yatırım imkan ve fırsatlarından bahsetti. Üç yıl aranın ardından Finlandiya'yı ikinci kez ziyaret ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "1,5 yıl kadar önce değerli dostumla Türkiye'de bir araya geldik. İki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdik. İşadamlarımız bir araya geldi. O günden bu güne bazı gelişmeler var. Yeterli mi? Ben şahsen henüz yeterli bulmuyorum. İstiyorum ki iki ülke ilişkilerin de şu anki rakamların çok daha ileriye taşıyalım. Çünkü şu an burada görünen tablo bu iradeyi ortaya koyuyor" dedi.

Finlandiya'ya 196 iş adamı ile geldiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Finlandiya ile ikili ticaret hacminin 2011'de, 1.6 milyar dolar, 2012'de 1.4 milyar dolar olduğunu ancak bu rakamın yeniden bir yükseliş trendine girdiğini ifade etti.

Küresel ekonomik kriz ve Euro krizinin ticaret hacmini olumsuz etkilediğini kaydeden Erdoğan, "Ancak senenin geri kalan bölümünde geçtiğimiz yılki rakamı aşabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

"Bu forumun özellikle üçüncü ülkelerdeki işbirliği imkanlarının araştırılması açısından önemli bir araç olduğuna inanıyorum" diyen Erdoğan, "Şu anda bu salonda Türkiye'de bulunan Fin işadamları da var. Ve ülkemizde onlarla birlikte anlamlı yatırımlar yapıyoruz" dedi.

Erdoğan, "Turizm alanında ülkelerimiz arasında büyük bir potansiyel var. Geçen yıl geçtiğimiz yıl 200 bin Finlandiyalı ülkemizi ziyaret etti. 2013'de artan turist sayısı paralelinde bu sayının artmasını ümit ediyorum" dedi.

"AB'NİN VİZE UYGULAMASI BİZİ ÜZÜYOR"
AB’nin vize uygulamasını eleştiren Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tabi burada bir Başbakan olarak, bir derdimiz var. Bu derdimiz Finlandiya ile değil, çünkü Finlandiya AB sürecinde her zaman yanımızda oldu, fakat vize muafiyeti konusunda AB hala Türkiye için bunu ortadan kaldırmış değil.

Latin Amerika ülkelerinin AB ile yakın, uzak hiçbir ilgisi, alakası yok. Buna rağmen onlara vize muafiyeti var. Türkiye, müzakereci ülke, ama Türkiye'ye hala vize var. Bu bizi üzüyor. Ve şu anda zaten 6-7 milyon vatandaşımızla aslında AB'ye girmişiz. Almanya'da 3 milyon Türk var, Fransa'da 600 bin Türk var. Yani nereye giderseniz gidin hepsinde muhakkak Türk'ü görürsünüz. Zaten burada varız. Burada sadece alınacak olan bir karar var.

50 yıldır bu kapıda Türkiye bekletiliyor. Şu anda ekonomik olarak, temel hak ve özgürlükler olarak hangi konuyu masaya yatırırsanız yatırın AB üyesi bazı ülkelerden daha ileri olduğumuzu, AB müktesebatına Türkiye'nin çok daha uygun olduğunu görecesiniz."
Ve AB üyesi ülkeler içinde Türkiye'nin Dostları Grubu, ki Finlandiya bunlardan bir tanesidir, başbakanlığım döneminde Finlandiya'yı hep yanımızda gördük. Bakın Güney Kıbrıs AB üyesidir. Fakat Güney Kıbrıs olarak değil Kıbrıs olarak. Fakat Güney Kıbrıs'ın kuzeyinde bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var."
AB muktesabatına göre sorunlu bir ülkenin AB'ye üye olamayacağını belirten Erdoğan, "Ama siyasi nedenlerle Güney Kıbrıs AB'ye üye yapılmıştır. Ve bu konuyla ilgili, gerek Almanya'nın eski Şansölyesi, gerek şu anki şansölyesi, hepsi de bunun Türkler'e karşı ahlaki olmadığını söylemiştirler. Bunlara rağmen biz dersimizi çalışıyoruz. Bakanlıksa bakanlık kurduk. Ve yoğun bir şekilde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

"AB TÜRKİYE'NİN BİRİKİMİNDEN İSTİFADE ETMEK İSTERSE HAZIRIZ"
Türkiye'nin küresel kriz karşısında gösterdiği sağlam ve dirençli duruş sayesinde yükselişini yüksek tempoda devam ettirdiğini söyleyen Erdoğan, "Küresel kriz döneminde AB dahil birçok ülke IMF ile stand-by anlaşması yaparken, biz tam tersine IMF'ye olan borcumuzu kapattık. 10 yıl önceki 23,5 milyar dolarlık borcumuzu Mayıs ayında tamamen sıfırladık. Şimdi IMF ile anlaşma yaptık ve buna göre de biz IMF'ye 5 milyar dolar borç verme durumundayız, istedikleri zaman bunu bizden tahsil edebilecekler. Tabi bunları yaparken mali disiplinden ve para politikalarından asla taviz vermiyoruz" ifadelerini kullandı.

“Avrupa'daki vizyon sahibi lider dostlarımız Türkiye'nin bu yükselişini görüyor ve bize destek oluyorlar" diyen Erdoğan, "Göreve geldiğimizde Merkez Bankası döviz rezervimiz 27,5 milyar dolardı. Şu an bu rakam 134 milyar dolara yükseldi. Bunlar ekonomide istikrarlı şekilde rahat adım atmamızı sağlıyor. Buna rağmen AB ile ilişkilerimizi maalesef arzu ettiğimiz hızda ilerletemiyoruz. Fin dostlarımızın bu süreçteki ilkeli desteklerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum" dedi.

Erdoğan ayrıca, "Kimlerin AB'ye gerçekte yük olduğu veya olmakta başladığı artık açıkça ortaya çıkmaya başladı.

Biz önümüzdeki tüm yapay engellere rağmen yürüyüşümüze devam ediyoruz. AB, Türkiye'nin birikiminden istifa etmek isterse biz buna hazırız" şeklinde konuştu.

"FİN İŞADAMLARI ENERJİ, ÇEVRE, ORMANCILIK VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİNDE İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR"
Türkiye ekonomisinin gösterdiği ekonomik performansın yatırımları olumlu yönde etkilediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, hükümetin yerli ve yabancı yatırımcılara yönelik teşviklerinden bahsetti. Erdoğan, "Fin işadamlarının enerji, çevre, ormancılık ve bilişim teknolojileri alanlarında yatırım yapması ilişkilerimizin daha ileri noktaya ulaşmasına katkıda bulunacaktır" dedi.

Fin iş adamlarına seslenen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de yapacağınız yatırımların, Balkanlar'a, özellikle de Asya ve Ortadoğu'ya erişimde sizlere çok büyük katkılar sağlayacağını vurgulamak isterim. Bakınız Ankara-Helsinki 2 saat 30 dakika. Bu kadar yakınız. Yani bir hafta sonunu rahatlıkla İstanbul'da geçirmek zor bir iş değil. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin hepsi için bu 3 saattir. Bu kadar yakınız. Türkiye inanıyorum ki, sizler için büyük fırsatlar sunuyor. G20 ülkeleri içerisinde Türkiye yerini alıyor ve buradaki çalışmalarda yoğun şekilde hizmete devam ediyoruz. 2015'de G20'ye ev sahipliği yapacağız" şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
"İki ülke arasındaki CEO toplantıları çok önemsiyorum. THY'nin Helsinki'ye olan seferlerinin daha da artırılmaıs mümkün ve çok çok ciddi adımlar atabiliriz. Çünkü Türkiye'nin hava yolu taşımacılığındaki konumu her türlü imkanları ile yolcularını rahatlatacak seviyeye geldi.

Rovio firmasını gezdik. Başarılı bir brifing aldık. Burada da ortak bazı adımlar atmamız mümkün. Helsinki Üniversitesi'nin de bir üniversitemiz ile ortak adımlar atması için gerekli talimatları vereceğiz. İlim, bilgi asla sınır tanımaz, tanımamalıdır. Bunun önünü açarak, buradaki dayanışmayı çok daha ileri standartlara taşımamız gerektiğini düşünüyorum."
Kaynak: İHA