Kapadokya Krallığı'nın Başkenti Yeniden Canlanıyor
Kayseri'de Ali Dağı'nın eteklerinde taş evleri ve esrarengiz yeraltı şehirleriyle ünlü Talas'ta, restore edilen 67 tarihi evle 100 yıl öncesinin tarihi kent merkezi tekrar canlandırılıyor.
Tarihte Kapadokya Krallığı'na uzun süre başkentlik yapan Kayseri'de tarihi dokusuyla dikkati çeken merkeze bağlı Talas ilçesi, Türk, Ermeni ve Rumların bir zamanlar iç içe yaşadığı sokaklarında yapılan sağlıklaştırma çalışmalarıyla ziyaretçilerini adeta tarihte yolculuğa çıkarıyor.
Kapadokya bölgesinde tarihi dokusunu koruyan önemli yerleşimlerden biri olan Talas'ta, 100 yıl öncesinin sokakları aslına uygun olarak yeniden düzenleniyor.
İlçede yapılan restorasyon çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Talas Belediye Başkanı Rifat Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Divanü Lugati't-Türk'te ''Temiz, havadar yerleşim yeri" anlamına gelen Talas'ın, Kayseri'nin tarihi dokusu en zengin ilçesi olduğunu söyledi.
Talas'ın tarihinin M.Ö. 1500'lü yıllara kadar dayandığını anlatan Yıldırım, "Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi dahil ilçemizde pek çok medeniyetin mirası bulunuyor. Bildiğimiz gibi Kapadokya yeraltı şehirleriyle anılır. Yeraltı şehirlerinin ilginçliğiyle ve mabetleriyle bilinir. Talas'a baktığımızda da her evin altının bir yeraltı şehri olduğunu görüyoruz. Ayrıca kaya oyma yöntemiyle mabetler de zenginliklerimizden bazıları" diye konuştu.
- 100 yıl önceki kent dokusu canlandırılıyor
Talas'ın sahip olduğu zengin tarihi ve kültürel değerleri korumak için titizlikle çalıştıklarına dikkati çeken Yıldırım, Kiçiköy Mahallesi'nde bir kilometre uzunluğundaki Ali Saip Paşa Sokağı'nda yapılan sokak sağlıklaştırmasında sona yaklaşıldığını söyledi.
Sokak sağlıklaştırması ile mahallede 100 yıl öncesinin tarihi dokusunu bugüne taşımayı amaçladıklarını ifade eden Yıldırım, "Şehirde büyük bir oyma kilise ve büyük bir yeraltı şehrinin olduğu tek mahalle burası. Burada 67 tarihi ev ve konakta restorasyon çalışması yapıldı. Yaptığımız çalışmalarla buradaki mahalle kültürü koruyacağız. Ancak bunun yanında mahalleye çeşitli fonksiyonlar da yükleyeceğiz. Butik oteller, gümüş ve sinema atölyeleri, kafeteryalar, sanat sokakları yapacağız. Bu mahallenin ayağa kaldırılmasının maliyeti 25 milyon lira civarındaydı ancak biz bu işleri 15 milyon liraya yaptık. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Valiliğimiz destek veriyorlar. Amacımız burayı 100 yıl öncesinin siluetine kavuşturmak" ifadelerini kullandı.
- Vali eliyle tarihi yıkım
Yıldırım, geçmişte yapılan birtakım hataların ilçenin tarihine büyük zarar verdiğini vurgulayarak, göreve geldiklerinden bu yana tarihi alanlarda çalışırken büyük titizlik gösterdiklerini dile getirdi.
"Geçmişi konuşursak içimiz yanar" diyen Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Eskiden damdan dama geçilen bir Talas varmış. İlçemizde son yüzyılın içinde inanılmaz bir kültürel miras yok edilmiş. Buradaki yıkımlar üzücü ancak bir Vali eliyle yapılmış. Vali Nazmi Toker döneminde onun talimatıyla büyük bir yıkım yapılıyor. Konut, konak ve mabetler yıkılıyor. Bu yıkımı nereden okursanız okuyun doğru kabul edilecek bir tarafı yok. Bizim inancımız yıkmayı gerektirmiyor. Şehircilik adına da böyle bir yıkım asla kabul edilemez. Şehitliğin dahi kaybolduğunu görüyoruz. Bu zihniyeti anlamamız mümkün değil. Biz şu an turizmde işin başındayız. İnsanların gözüne hitap etmemiz gerekiyor. Mübadele döneminde Talas'tan ayrılan Rumların torunları her yaz turlarla ilçemize geliyor. Bizler de sık sık Atina'ya gidiyoruz. Bu ilişkilerin yakın zamanda turizmde meyvesini vereceğine inanıyoruz."