Kış Saati Uygulaması Doğu’da Hayatı Olumsuz Etkiliyor!
Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Başkanı Murat Ertaş, kış saati uygulamasının Doğu’daki illerde eğitimi, sosyal ve ticari hayatı olumsuz etkilediğini ifade ederek, Doğu’da yaz saati uygulamasının devam etmesi gerektiğini savundu.
ŞEHİRDER Başkanı Ertaş, yerel saat uygulaması hakkında şu açıklamaları yaptı:
“Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında bilhassa kış aylarında olmak üzere yılın yaklaşık beş ayında ciddi bir sıcaklık ve saat farkı bulunmaktadır. Türkiye’de uygulanan kış saati uygulamasında Türkiye’nin doğusundaki hayat olumsuz etkilenmektedir. Kış saati uygulamasıyla akşam karanlığı Doğu’da saat 16.00 olmadan çökmektedir. Bu durum yakıt ve enerji israfına yol açtığı gibi karanlığın daha mesaideyken çökmüş olması çalışanlarda motivasyon kaybına neden olmaktadır. Karanlığa kalmış mesai saatlerinde insanlar günlük tükenmişlik sendromu yaşayabilmektedir.
Çalışanlar kendilerini psikolojik olarak yorgun hissetmektedirler. Günün erken kararmasına kışın soğuk havalarını da eklediğimizde kış saati uygulamasının sosyalleşmeyi de olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Sosyal ve ticari hayat her yönüyle bu uygulamadan zarar görmektedir. Okullarda her yaştan öğrencimiz kış aylarında ağır hava ve yol şartlarında yatsılardan sonra yollara düşmekte, gecenin ayazında duraklarda, okul yollarında perişan olmaktadır. Bu perişanlık, işleri için köylerden ve ilçelerden şehir merkezine gelip dönen vatandaşlar için de geçerlidir.
Hâlbuki Doğu’da gün erken doğmaktadır. Gün ışığından daha çok yararlanmak yakıt ve enerji tasarrufu sağlamak, çalışanların, öğrencilerin ve velilerin yaşadığı sıkıntıları en aza indirmek, bu bölgede yaşayan insanları kışın ağır şartlarından az da olsa kurtarmak, bu bağlamda insanların beden ve ruh sağlığını korumak amacıyla Doğu’daki illerimizin valilikleri “yerel saat” uygulaması başlatabilir. Bu konuda yasalar çerçevesinde Erzurum valiliğinin öncü olmasını bekliyoruz. Ülke genelinde 27 Ekim’de başlanacak kış saati uygulamasından önce bölgenin şartları mutlaka dikkate alınmalıdır. Ayrıca, bizim kültürümüzde maddi ve manevi dünyamızın feyiz ve bereketinin güneşle işe başlamakta olduğunu unutmamalıyız. Güneş doğduğunda yatıp, karanlıkta çalışmak bizim hayat geleneğimizde olan bir şey değildir.”
Kaynak: İHA
“Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında bilhassa kış aylarında olmak üzere yılın yaklaşık beş ayında ciddi bir sıcaklık ve saat farkı bulunmaktadır. Türkiye’de uygulanan kış saati uygulamasında Türkiye’nin doğusundaki hayat olumsuz etkilenmektedir. Kış saati uygulamasıyla akşam karanlığı Doğu’da saat 16.00 olmadan çökmektedir. Bu durum yakıt ve enerji israfına yol açtığı gibi karanlığın daha mesaideyken çökmüş olması çalışanlarda motivasyon kaybına neden olmaktadır. Karanlığa kalmış mesai saatlerinde insanlar günlük tükenmişlik sendromu yaşayabilmektedir.
Çalışanlar kendilerini psikolojik olarak yorgun hissetmektedirler. Günün erken kararmasına kışın soğuk havalarını da eklediğimizde kış saati uygulamasının sosyalleşmeyi de olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Sosyal ve ticari hayat her yönüyle bu uygulamadan zarar görmektedir. Okullarda her yaştan öğrencimiz kış aylarında ağır hava ve yol şartlarında yatsılardan sonra yollara düşmekte, gecenin ayazında duraklarda, okul yollarında perişan olmaktadır. Bu perişanlık, işleri için köylerden ve ilçelerden şehir merkezine gelip dönen vatandaşlar için de geçerlidir.
Hâlbuki Doğu’da gün erken doğmaktadır. Gün ışığından daha çok yararlanmak yakıt ve enerji tasarrufu sağlamak, çalışanların, öğrencilerin ve velilerin yaşadığı sıkıntıları en aza indirmek, bu bölgede yaşayan insanları kışın ağır şartlarından az da olsa kurtarmak, bu bağlamda insanların beden ve ruh sağlığını korumak amacıyla Doğu’daki illerimizin valilikleri “yerel saat” uygulaması başlatabilir. Bu konuda yasalar çerçevesinde Erzurum valiliğinin öncü olmasını bekliyoruz. Ülke genelinde 27 Ekim’de başlanacak kış saati uygulamasından önce bölgenin şartları mutlaka dikkate alınmalıdır. Ayrıca, bizim kültürümüzde maddi ve manevi dünyamızın feyiz ve bereketinin güneşle işe başlamakta olduğunu unutmamalıyız. Güneş doğduğunda yatıp, karanlıkta çalışmak bizim hayat geleneğimizde olan bir şey değildir.”