Unutulmaya Yüz Tutmuş Geleneksel Yemekleri Yapmaya Başlayınca Bir Anda Aranılan Aşçı Olmuş
Kırım’da Rus Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışan ve 3 yıl önce emekli olan Kırımlı Sapiie Mienadzhiieva (Safiye Mynadjiva) boş oturmak yerine çoğu unutulmaya yüz tutmuş geleneksel yemekleri yapmaya başlayınca bir anda aranılan aşçı olmuş.
Düğün, dernek, özel gün derken şimdi iş edinmiş. Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın İzmir’e getirdiği Safiye Mynadjiva Konak Belediyesi Eşrafpaşa Semt Merkezi’nde İzmir’de yaşayan soydaşlarına öz kültürlerini yansıtan, geleneksel yemeklerini öğretti.
İzmir Kırım Türkleri Yardım ve Kültür Dermeği’nin girişimiyle Konak Belediyesi’nin davet ettiği Kırımlı yemek ustası Sapiie Mienadzhiieva (Safiye Mynadji) hünerli elleriyle yaptığı yemeklerin dadına doyum olmadı. Hem İzmirli soydaşlarıyla tanışıp, akrabalarıyla hasret giderdi hem de burada Kırım yemeklerinin yapılışını dernek üyesi kadınlara öğretti.
Ülkesinde Rus Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan 58 yaşındaki Safiye Hanım, Özbekistan’da üniversitede ve çeşitli liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olmuş ve boş oturmak yerine kendini Kırım Türklerinin ananevi lezzetlerine adamış. Kendi ilgisini çektiği için araştırmaya başlamış, başladığı yolda ilerlemiş ve zamanla işi haline gelmiş. İlk başlarda eş dost davetlerinde unutulmaya yüz tutmuş veya geleneksel tatları hazırlaması için teklifte bulunmuşlar. Derken iş büyümüş, düğünlerden istek almaya başlamış. Elinin hüneri ağızları şenlendirdikçe Safiye Hanım’ın yemekleri de adı da Nevruz şenliklerinin, vakıf yemeklerinin, bayramların, özel ve milli günlerin aranılanı olmuş. Bu başarı öyle eskilere de dayanmıyor. 3 yıllık başarı öyküsü onu hayal etmediği kadar aranılan bir yemek ustası kılmış. Kendi deyimiyle ‘Kartanay, kartbabay’ yani ‘anneanne, babaanne’den aldığı yemek kültürünü eş dosttan başlayarak ülke geneline yaymaya başlamış. ‘Kıpırdarsan kır aşarsın’ (çalışırsan yol aşarsın) diyen Safiye Hanım’ın özlü sözleriyle de dünyaya bambaşka bir pencereden bakıyor. “Boş durmak bana göre değil. Evde boş durmak yerine kendime iş edindim. Bu kadarını düşünmemiştim. Ama yaptığım işten memnunum. Kültürümüzün unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini yeniden gün yüzüne çıkardım. Hatta bu yemeklerin kursunu veriyorum. Kültürümüzü, anneannelerimizin babaannelerimizin yemeklerini ne kadar kişi öğrenirse kültürümüz o kadar yaşar diye düşünüyorum” diyor HAYATA SICAK BAKIŞ 35 yıldır evli olduğu eşiyle Kırım’ın Akbaş şehrinde kır hayatı yaşıyorlar. İki oğlu olduğunu söylüyor. Köy hayatı içinde hayvanlarıyla, ekip biçtikleriyle bahçeleriyle ve çocuklarıyla mutlu mesut bir yaşamları olduğunu söyleyen Safiye Hanım, ülkesindeki işsizlikten de yakınmadan edemiyor. “Bizim halkımız çok zengin değil ama ekmeğini taştan çıkartır. Emekli olduktan sonra bir köşeye çekilip oturabilirdim ama çalışmayı tercih ettim. Küçük oğlumla eşim tarla ve hayvanlarımızla uğraşıyor. Büyük oğlumun Hediye isminde bir yaşında kızı var. Geçinip gidiyoruz. Her şeye rağmen çok mutluyuz ve vatanımı çok seviyorum” diyor Safiye Hanım.
LEZZETLER BİZE ÇOK YAKIN Bir aydır İzmir’de olan Safiye Hanım İzmir’deki Kırım Tatar Türklerine Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın desteği ile Eşrafpaşa Semt Merkezi’nde 10 gün yemek tarifleri dersi verdi. Bu derslerden birine biz de konuk olduk. Mönüde Umaç Çorbası, Hanım Böreği ve Kırım Kurabiyesi vardı. Omaç Çorbası etli, patatesli, hamurlu, kıvamlı bir yemekti. Hanım Böreği ise; kıyma, patates ve soğandan hazırlanan iç ile yapılan ve buharda, özel tenceresi içinde pişen bir çeşit mantı. Yaklaşık 45 dakika buharda pişen börek, küçük dilimlere bölünerek mantı gibi üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis ediliyor. Lezzetler bizim kültürümüze, damağımıza çok yakın.
Kırım Kurabiyesi de bizim un kurabiyesine benzer bir lezzet. Aynı coğrafyanın içinde uzanan, temeli Osmanlı’ya dayanan yakın kültürleriz. Aynı ailenin bireyleriyiz hatta. Kırım Yarımadası’nın Türkleri onlar. Öyle olunca da gelenek göreneklerimiz, yemeklerimiz de birbirine çok benziyor. Kırım mutfağının hamur ve et ağırlıklı olduğunu söyleyen Safiye Hanım, burada kaldığı süre içinde de tarhana çorbasını, balığı, pirinç pilavını ve salatalarımızı çok beğendiğini; ülkesine döndüğünde bu yemekleri uygulayacağını, İzmir’i, Karşıyaka’yı ve sahili çok beğendiğini kaydetti.
Safiye Hanım, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan desteğiyle geldiği İzmir’de çok güzel günler geçirdiğini, pek çok yeni yemek öğrenmenin dışında yeni dostluklar da kurduğunu belirterek, Tartan’a teşekkür etti. Safiye Hanım, Başkan Tartan’ı memleketine davet etmeyi de ihmal etmedi.
İzmir’de yaşayan Kırım kökenli kadınlar 10 günlük kursta; kaşık aş çorbası, soğanlı kalakay (Bir çeşit salata), boynuzcuk (cevizli kurabiye), Alişke çorbası, kıymalı samsa, sebze salatası, kavurma biğrek, etli lahana çorbası, kuyruklu baklava, lolo kebap, Özbek pilavı gibi pek çok yemek, tatlı ve salatayı öğrendiler .
Kaynak: İHA
İzmir Kırım Türkleri Yardım ve Kültür Dermeği’nin girişimiyle Konak Belediyesi’nin davet ettiği Kırımlı yemek ustası Sapiie Mienadzhiieva (Safiye Mynadji) hünerli elleriyle yaptığı yemeklerin dadına doyum olmadı. Hem İzmirli soydaşlarıyla tanışıp, akrabalarıyla hasret giderdi hem de burada Kırım yemeklerinin yapılışını dernek üyesi kadınlara öğretti.
Ülkesinde Rus Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan 58 yaşındaki Safiye Hanım, Özbekistan’da üniversitede ve çeşitli liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olmuş ve boş oturmak yerine kendini Kırım Türklerinin ananevi lezzetlerine adamış. Kendi ilgisini çektiği için araştırmaya başlamış, başladığı yolda ilerlemiş ve zamanla işi haline gelmiş. İlk başlarda eş dost davetlerinde unutulmaya yüz tutmuş veya geleneksel tatları hazırlaması için teklifte bulunmuşlar. Derken iş büyümüş, düğünlerden istek almaya başlamış. Elinin hüneri ağızları şenlendirdikçe Safiye Hanım’ın yemekleri de adı da Nevruz şenliklerinin, vakıf yemeklerinin, bayramların, özel ve milli günlerin aranılanı olmuş. Bu başarı öyle eskilere de dayanmıyor. 3 yıllık başarı öyküsü onu hayal etmediği kadar aranılan bir yemek ustası kılmış. Kendi deyimiyle ‘Kartanay, kartbabay’ yani ‘anneanne, babaanne’den aldığı yemek kültürünü eş dosttan başlayarak ülke geneline yaymaya başlamış. ‘Kıpırdarsan kır aşarsın’ (çalışırsan yol aşarsın) diyen Safiye Hanım’ın özlü sözleriyle de dünyaya bambaşka bir pencereden bakıyor. “Boş durmak bana göre değil. Evde boş durmak yerine kendime iş edindim. Bu kadarını düşünmemiştim. Ama yaptığım işten memnunum. Kültürümüzün unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini yeniden gün yüzüne çıkardım. Hatta bu yemeklerin kursunu veriyorum. Kültürümüzü, anneannelerimizin babaannelerimizin yemeklerini ne kadar kişi öğrenirse kültürümüz o kadar yaşar diye düşünüyorum” diyor HAYATA SICAK BAKIŞ 35 yıldır evli olduğu eşiyle Kırım’ın Akbaş şehrinde kır hayatı yaşıyorlar. İki oğlu olduğunu söylüyor. Köy hayatı içinde hayvanlarıyla, ekip biçtikleriyle bahçeleriyle ve çocuklarıyla mutlu mesut bir yaşamları olduğunu söyleyen Safiye Hanım, ülkesindeki işsizlikten de yakınmadan edemiyor. “Bizim halkımız çok zengin değil ama ekmeğini taştan çıkartır. Emekli olduktan sonra bir köşeye çekilip oturabilirdim ama çalışmayı tercih ettim. Küçük oğlumla eşim tarla ve hayvanlarımızla uğraşıyor. Büyük oğlumun Hediye isminde bir yaşında kızı var. Geçinip gidiyoruz. Her şeye rağmen çok mutluyuz ve vatanımı çok seviyorum” diyor Safiye Hanım.
LEZZETLER BİZE ÇOK YAKIN Bir aydır İzmir’de olan Safiye Hanım İzmir’deki Kırım Tatar Türklerine Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın desteği ile Eşrafpaşa Semt Merkezi’nde 10 gün yemek tarifleri dersi verdi. Bu derslerden birine biz de konuk olduk. Mönüde Umaç Çorbası, Hanım Böreği ve Kırım Kurabiyesi vardı. Omaç Çorbası etli, patatesli, hamurlu, kıvamlı bir yemekti. Hanım Böreği ise; kıyma, patates ve soğandan hazırlanan iç ile yapılan ve buharda, özel tenceresi içinde pişen bir çeşit mantı. Yaklaşık 45 dakika buharda pişen börek, küçük dilimlere bölünerek mantı gibi üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis ediliyor. Lezzetler bizim kültürümüze, damağımıza çok yakın.
Kırım Kurabiyesi de bizim un kurabiyesine benzer bir lezzet. Aynı coğrafyanın içinde uzanan, temeli Osmanlı’ya dayanan yakın kültürleriz. Aynı ailenin bireyleriyiz hatta. Kırım Yarımadası’nın Türkleri onlar. Öyle olunca da gelenek göreneklerimiz, yemeklerimiz de birbirine çok benziyor. Kırım mutfağının hamur ve et ağırlıklı olduğunu söyleyen Safiye Hanım, burada kaldığı süre içinde de tarhana çorbasını, balığı, pirinç pilavını ve salatalarımızı çok beğendiğini; ülkesine döndüğünde bu yemekleri uygulayacağını, İzmir’i, Karşıyaka’yı ve sahili çok beğendiğini kaydetti.
Safiye Hanım, Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan desteğiyle geldiği İzmir’de çok güzel günler geçirdiğini, pek çok yeni yemek öğrenmenin dışında yeni dostluklar da kurduğunu belirterek, Tartan’a teşekkür etti. Safiye Hanım, Başkan Tartan’ı memleketine davet etmeyi de ihmal etmedi.
İzmir’de yaşayan Kırım kökenli kadınlar 10 günlük kursta; kaşık aş çorbası, soğanlı kalakay (Bir çeşit salata), boynuzcuk (cevizli kurabiye), Alişke çorbası, kıymalı samsa, sebze salatası, kavurma biğrek, etli lahana çorbası, kuyruklu baklava, lolo kebap, Özbek pilavı gibi pek çok yemek, tatlı ve salatayı öğrendiler .