Kurtulmuş: Radyoda yıllarca Türk sanat musikisinin çalınması yasaklandı
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, ''Bu memlekette senelerce 'Tanrı uludur, Tanrı uludur' diye bir ses, 'ezan' diye bu milletin semalarında çınladı. Bu milletin TRT'sinde, radyoda yıllarca Türk sanat musikisinin çalınması yasaklandı'' dedi.
Kurtulmuş, Elazığ Öğretmenevi'ndeki AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin büyük bir mücadele verdiğini, Osmanlı'nın çözülmesinden başlayan sürecin bugünlere kadar sürdüğünü söyledi.
Mücadelenin bir tarafında millete tepeden bakan, değerleriyle, inançlarıyla, örfüyle, gelenekleriyle çatışan, millete yeni hayat tarzı uydurmaya çalışan, ''milletini hiçbir şey bilmez'' zanneden, milleti terfi edilmesi gereken bir güruh olarak algılayan bir siyaset tarzının olduğunu belirten Kurtulmuş, söz konusu siyaset tarzının yeni Osmanlılar'dan, Jön Türkler'den, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kadar süre geldiğini savundu.
Diğer tarafta da karşıt siyaset tarzı bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
''Bu siyaset tarzı da millettin değerlerini, düşüncelerini, yaşam tarzını benimseyen, milletle birlikte, milletin içerisinde olan ve milletin dediğini esas kabul eden siyaset anlayışı... Bir tarafta daha demokratik, milletin değerleriyle haşır neşir olan bir anlayış, diğer tarafta ise 'Nasılsa biz oylarla iktidara gelemeyiz, dolayısıyla bu milleten oy alamazsak, bu milletin oylarının yönünü değiştirelim' diyen bir anlayış...
İşte onun için çok partili siyasi hayatımıza baktığınız zaman, 66 yıl bitti. Bu 66 yılda 5 tane darbesi olan çok partili siyasi hayat var. 5 tane darbesi olan bir demokrasi tecrübesi var.''
Kurtulmuş, bir dönem Türkiye'de insanların inançlarıyla, yaşam tarzlarıyla ciddi şekilde oynanmaya çalışıldığını ifade ederek, ''Bu memlekette senelerce 'Tanrı uludur, Tanrı uludur' diye bir ses, 'ezan' diye bu milletin semalarında çınladı. Bu milletin TRT'sinde, radyoda yıllarca Türk sanat musikisinin çalınması yasaklandı'' diye konuştu.
-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları-
Bütün dünyada barış ve adalet bakımından zor günler geçtiğini, gücü elinde bulunduranların istedikleri gibi dünya sistemini yönlendirdiklerini vurgulayan Kurtulmuş, gücün ise silah ve ekonomi olduğunu kaydetti.
Suriye ve Filistin'de her gün onlarca insanın öldüğüne dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin insanlığın son esenlik adası ve erdemliler yolu olduğunu, zulme uğrayan herkese kucak açacağını vurguladı.
Numan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Suriye'deki insanları kabul etmekle mesele çözülüyor mu- Dünya sistemi bu haliyle durduğu sürece Suriye'ye gözünü açıp kimse bir şey demiyor. Çünkü adamın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde dayısı var. Hangi kararı aleyhine alırsanız alın, Rusya mani oluyor. Geçenlerde Gazze'yi bombaladılar. 8 gün sürdü, 3 bin kişi öldü, 3 yaşında çocuk, 85 yaşında nine var, bütün dünya seyretti. Böyle 'karnından konuşma' diyoruz ya Türkçe'de bazı devletler karnından konuştu.
O zaman sayın Başbakanımız kalktı, partinin meclis kurulunda dedi ki, 'Bütün dünya Filistin'e arkasını dönse biz dönmeyeceğiz. Bütün dünya Filistin'i unutsa biz unutmayacağız çünkü bu bizim insanlık vazifemizdir.'
İsrail, niye bu kadar rahat çünkü onun da Birleşmiş Milletler'de dayısı var. ABD, İsrail'in aleyhine hangi karar alınırsa veto ediyor.''
Kaynak: AA
Mücadelenin bir tarafında millete tepeden bakan, değerleriyle, inançlarıyla, örfüyle, gelenekleriyle çatışan, millete yeni hayat tarzı uydurmaya çalışan, ''milletini hiçbir şey bilmez'' zanneden, milleti terfi edilmesi gereken bir güruh olarak algılayan bir siyaset tarzının olduğunu belirten Kurtulmuş, söz konusu siyaset tarzının yeni Osmanlılar'dan, Jön Türkler'den, Cumhuriyet Halk Fırkası'ndan, Cumhuriyet Halk Partisi'ne kadar süre geldiğini savundu.
Diğer tarafta da karşıt siyaset tarzı bulunduğunu dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
''Bu siyaset tarzı da millettin değerlerini, düşüncelerini, yaşam tarzını benimseyen, milletle birlikte, milletin içerisinde olan ve milletin dediğini esas kabul eden siyaset anlayışı... Bir tarafta daha demokratik, milletin değerleriyle haşır neşir olan bir anlayış, diğer tarafta ise 'Nasılsa biz oylarla iktidara gelemeyiz, dolayısıyla bu milleten oy alamazsak, bu milletin oylarının yönünü değiştirelim' diyen bir anlayış...
İşte onun için çok partili siyasi hayatımıza baktığınız zaman, 66 yıl bitti. Bu 66 yılda 5 tane darbesi olan çok partili siyasi hayat var. 5 tane darbesi olan bir demokrasi tecrübesi var.''
Kurtulmuş, bir dönem Türkiye'de insanların inançlarıyla, yaşam tarzlarıyla ciddi şekilde oynanmaya çalışıldığını ifade ederek, ''Bu memlekette senelerce 'Tanrı uludur, Tanrı uludur' diye bir ses, 'ezan' diye bu milletin semalarında çınladı. Bu milletin TRT'sinde, radyoda yıllarca Türk sanat musikisinin çalınması yasaklandı'' diye konuştu.
-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları-
Bütün dünyada barış ve adalet bakımından zor günler geçtiğini, gücü elinde bulunduranların istedikleri gibi dünya sistemini yönlendirdiklerini vurgulayan Kurtulmuş, gücün ise silah ve ekonomi olduğunu kaydetti.
Suriye ve Filistin'de her gün onlarca insanın öldüğüne dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin insanlığın son esenlik adası ve erdemliler yolu olduğunu, zulme uğrayan herkese kucak açacağını vurguladı.
Numan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Suriye'deki insanları kabul etmekle mesele çözülüyor mu- Dünya sistemi bu haliyle durduğu sürece Suriye'ye gözünü açıp kimse bir şey demiyor. Çünkü adamın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde dayısı var. Hangi kararı aleyhine alırsanız alın, Rusya mani oluyor. Geçenlerde Gazze'yi bombaladılar. 8 gün sürdü, 3 bin kişi öldü, 3 yaşında çocuk, 85 yaşında nine var, bütün dünya seyretti. Böyle 'karnından konuşma' diyoruz ya Türkçe'de bazı devletler karnından konuştu.
O zaman sayın Başbakanımız kalktı, partinin meclis kurulunda dedi ki, 'Bütün dünya Filistin'e arkasını dönse biz dönmeyeceğiz. Bütün dünya Filistin'i unutsa biz unutmayacağız çünkü bu bizim insanlık vazifemizdir.'
İsrail, niye bu kadar rahat çünkü onun da Birleşmiş Milletler'de dayısı var. ABD, İsrail'in aleyhine hangi karar alınırsa veto ediyor.''