Afyonkarahisar'daki Cephanelik Patlamasına Trabzonlu Şehidin Ailesinden Kınama
Afyonkarahisar’da 5 Eylül 2012 günü askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit düşen 25 askerden biri olan Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger, tutuklu 3 subayın serbest bırakılması kararının kamuoyundan gizlenmesini esefle kınadıını söyledi.
Olayda hayatını kaybeden 25 asker içerisindeki Piyade Er Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger eşi Figen Dülger ile birlikte bugün Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basın açıklaması düzenledi.
Afyonkarahisar’da meydana gelen askeri mühimmat deposundaki patlamada, şehit Onur Fikret Dülger ve 24 şehitin görünürdeki katillerinin Eskişehir Askeri Savcısı Yüzbaşı Serhan Bozbaş ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıklarını öğrendikten sonra bu açıklamayı yapmaya karar verdiğini belirten Dülger, şehit olan askerlerin hiçbir bilgisi ve deneyimi olmadan mühimmat deposuna götürüldüklerini söyledi.
Dülger, “Gencecik evlatlarımızın hiçbir bilgisi, deneyimi ve eğitimi olmadan ordunun kalbi olan saatlerinin çoktan geçtiği sırada gecenin karanlığında gönderilmelerinin, sadece denetlemeye hazırlık olarak gösterilmesinin, kamuoyunu kandırmaktan başka birey olmadığını düşünüyorum. Bu yasal olmayan gece çalışmasının altında daha farklı, üzeri nedense örtülmek istenen sebepler olduğu hisse sizde de oluşmuyor mu? Askeri mahkemenin suç işlediğinden kuşku duyulması nedeniyle üç subay hakkında verdiği tutuklama kararınını dosyaya her hangi bir belge ve bilgi koymadan henüz bu olay ile ilgili bilir kişi raporu açıklanmadan, tutuklamaların neden kaldırıldığını ve bu üç subayın nasıl tahliye edildiğini anlamakta zorluk çekiyorum” dedi.
TUTUKLU SUBAYLARIN SERBEST BIRAKILMASI KAMUOYUNDAN GİZLENDİ Tutuklu subayların serbest bırakılmasının kamuoyundan gizlenmesini esef ile kınadığını kaydeden Dülger, “Bu elim olayın nedenlerini araştırıp tespit etmek devletin tüm kurumlarının görevi olduğuna inanıyorum. İlk derece mahkemesinin bu elim olayı aydınlatmada yetersiz kaldığına inanıyorum. Patlamanın Sayın Başbakanımızın dediği gibi merak saiki bir erin kurcalaması ile meydana geldiğine yukarıda belirttiğim gibi asla inanmıyorum. Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun olayın hemen ardından yaptığı açıklamada yüzde 99 sabotaj, ertesi gün yüzde 99 buçuk sabotaj söylemini hepimiz hatırlıyorum ama çok hazindir ki olayın üzerinde 4-5 ay geçmesine rağmen Sayın Kılıçdaroğlu ne bu olayı gündeme taşıdı ne de ortaya atmış olduğu yüzdelere sahip çıktı” şeklinde konuştu.
“DİĞER AİLELERLE TELEFONLA GÖRÜŞÜYORUZ” Patlamada şehit olan askerlerin aileleriyle görüştüklerini vurgulayan baba Dülger, “Diğer ailelerle telefon görüşmelerim var. Bu basın toplantısını yapmadan önce birkaç arkadaşla konuştum. Muhalefet partisinden gün istemişler. İstişare devam ediyor ama kimsenin sesi çıkmıyor bu noktada. Yapacak çok bir şey görünmüyor onlar adına. Ama ben evladım adına diğer şehitler adına elimden geleni yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
25 tane şehidin bu şekilde gitmesini içine sindiremediğini kaydeden Dülger, şöyle konuştu: “Bilirkişi raporu açıklanmadı. 16-17 tane bilirkişi var. Raporları bu ay sonuna kadar açıklanacak diyorlar. Ama açıklanacak mı açıklanmayacak mı bilmiyorum. Türkiye’de ki yargıyı biliyorsunuz. Sesimi duyurarak bu tepkimi devam ettireceğim.”
Kaynak: İHA
Afyonkarahisar’da meydana gelen askeri mühimmat deposundaki patlamada, şehit Onur Fikret Dülger ve 24 şehitin görünürdeki katillerinin Eskişehir Askeri Savcısı Yüzbaşı Serhan Bozbaş ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıklarını öğrendikten sonra bu açıklamayı yapmaya karar verdiğini belirten Dülger, şehit olan askerlerin hiçbir bilgisi ve deneyimi olmadan mühimmat deposuna götürüldüklerini söyledi.
Dülger, “Gencecik evlatlarımızın hiçbir bilgisi, deneyimi ve eğitimi olmadan ordunun kalbi olan saatlerinin çoktan geçtiği sırada gecenin karanlığında gönderilmelerinin, sadece denetlemeye hazırlık olarak gösterilmesinin, kamuoyunu kandırmaktan başka birey olmadığını düşünüyorum. Bu yasal olmayan gece çalışmasının altında daha farklı, üzeri nedense örtülmek istenen sebepler olduğu hisse sizde de oluşmuyor mu? Askeri mahkemenin suç işlediğinden kuşku duyulması nedeniyle üç subay hakkında verdiği tutuklama kararınını dosyaya her hangi bir belge ve bilgi koymadan henüz bu olay ile ilgili bilir kişi raporu açıklanmadan, tutuklamaların neden kaldırıldığını ve bu üç subayın nasıl tahliye edildiğini anlamakta zorluk çekiyorum” dedi.
TUTUKLU SUBAYLARIN SERBEST BIRAKILMASI KAMUOYUNDAN GİZLENDİ Tutuklu subayların serbest bırakılmasının kamuoyundan gizlenmesini esef ile kınadığını kaydeden Dülger, “Bu elim olayın nedenlerini araştırıp tespit etmek devletin tüm kurumlarının görevi olduğuna inanıyorum. İlk derece mahkemesinin bu elim olayı aydınlatmada yetersiz kaldığına inanıyorum. Patlamanın Sayın Başbakanımızın dediği gibi merak saiki bir erin kurcalaması ile meydana geldiğine yukarıda belirttiğim gibi asla inanmıyorum. Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun olayın hemen ardından yaptığı açıklamada yüzde 99 sabotaj, ertesi gün yüzde 99 buçuk sabotaj söylemini hepimiz hatırlıyorum ama çok hazindir ki olayın üzerinde 4-5 ay geçmesine rağmen Sayın Kılıçdaroğlu ne bu olayı gündeme taşıdı ne de ortaya atmış olduğu yüzdelere sahip çıktı” şeklinde konuştu.
“DİĞER AİLELERLE TELEFONLA GÖRÜŞÜYORUZ” Patlamada şehit olan askerlerin aileleriyle görüştüklerini vurgulayan baba Dülger, “Diğer ailelerle telefon görüşmelerim var. Bu basın toplantısını yapmadan önce birkaç arkadaşla konuştum. Muhalefet partisinden gün istemişler. İstişare devam ediyor ama kimsenin sesi çıkmıyor bu noktada. Yapacak çok bir şey görünmüyor onlar adına. Ama ben evladım adına diğer şehitler adına elimden geleni yapmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
25 tane şehidin bu şekilde gitmesini içine sindiremediğini kaydeden Dülger, şöyle konuştu: “Bilirkişi raporu açıklanmadı. 16-17 tane bilirkişi var. Raporları bu ay sonuna kadar açıklanacak diyorlar. Ama açıklanacak mı açıklanmayacak mı bilmiyorum. Türkiye’de ki yargıyı biliyorsunuz. Sesimi duyurarak bu tepkimi devam ettireceğim.”