Erdoğan: 1980'lerde Terörle Mücadele Adı Altında Pkk'ya İmkan ve Bahane Verildi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, geçmişte güvenlik güçlerinin terörle mücadele ederken bazı hatalar yaptığını kabul etti.

Erdoğan, "Doğu ve Güneydoğu illerimizde 12 Eylül 1980 müdahalesiyle insanlık dışı süreçler yaşandı. Terörle mücadele adı altında bölgede çok ağır tahribat gerçekleştirildi.

Çocukların gözleri önünde anne babalara yapılan insanlık dışı muameleler çocuklarda silinmesi zor travmalar bıraktı." dedi.

1980'ler ve 1990'larda terörle mücadele adı altında adeta terör örgütünün eline "fırsat, bahane ve hatta imkan verildiğini" söyleyen Erdoğan, "Bir köye, mezraya, bir eve arama yapmak için giren güvenlik güçleri o kadar dikkatsiz davrandı ki adeta terör örgütüne istismar imkanı tanıdı. Yapılan işkenceler insanlık dışı muameleler terörün ürediği bataklığı daha da derinleştirdi." diye ekledi. AK Parti'nin göreve geldiği 2001 yılının bu anlamda önemli bir milat olduğunu söyleyen Erdoğan, Olağanüstü Hal'i kaldırdıklarını hatırlattı: "Kürt kardeşlerimiz bize şunu söylediler; 'kaldırın hali başka şey istemiyoruz.' Kaldırdık ama yine maalesef yine herhangi bir şey yok."AK Parti ile işkenceye sıfır tolerans başladığını ifade eden Erdoğan, "Kimse şunu söyleyemez: İşkence yapılıyor. Bu konuda kararlılığımız sınırsız. AK Parti'yle birlikte başta dil olmak üzere kültürel baskı ve sindirmeler sona ermiştir. AK Parti insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla göreve gelmiş 10 yıl boyunca bu ülkeyi yaşatmanın mücadelesi içinde olmuştur. Biz 2002 öncesinde yaşanan acı hadiselerin hepsini, oluşan travmayı çok iyi biliyoruz; ancak 2002’yi bir milat olarak görüyor bunu hem fiiliyat hem de söylemlerimizle açık ve net olarak ortaya koyuyoruz." diye kaydetti.

2002 tarihinin sadece belli kesimler için belli baskı zulüm ve acılar için değil bu ülkede 10 yıllarca yaşanmış ve yaşatılmış acılar için de milat olduğunu aktaran Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet döneminde yapılan hatalarla yüzleşmek için de samimi gayret içerisinde olduklarını anlattı. Erdoğan, "CHP döneminde ahıra, depoya dönüştürülen camiler belli bir kesimin zümrenin camileri değil topyekun bu milletin camileriydi. Türkçe okunan ezan belli bir kesimin değil bütün bu milletin bütün bu ümmetin ezanıydı" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, o dönemde sadece belli kesimlerin değil sağdan ve soldan birçok kitabın toplatıldığını ifade ederek, "Nazım Hikmet de Necip Fazıl da Kemal Tahir de Mehmet Akif de devletin gadrına hışmına uğradı, devlet tarafından dışlandı, horlandı, ötelendi. Statükocular devlette özel evlat muamelesi görürken diğerleri toptan ikinci sınıf insan kabul edildi" şeklinde konuştu.


Erdoğan, "Biz insan devlet için vardır demiyoruz. Tam aksine devlet insan için vardır diyoruz. Dini ne olursa olsun, mezhebi, fikri, geliri ne olursa olsun, bizim için insan insandır. Bizim için herkes ama herkes devlet karşısında birinci sınıf vatandaştır. Biz nasıl, imam hatiplerin, yasaklanan başörtünün hakkını savunduysak Dersim’in Sivas’ın da hukukunu savunuyoruz. Bu hadiselerle de cesaretle yüzleşiyoruz. Silahı aradan çekelim, sıkılı yumrukları aradan çekelim, nefretin dilini aradan çekelim." diye konuştu.

YAVRU MUHALEFETE' YANIT"Bu sabah yavru muhalefet verip veriştiriyor" diyerek MHP'ye göndermede bulunan Erdoğan şunları kaydetti: "Onların dilinden hukuk anlar. Onları hukuka havale edeceğim. Bu ülkede ne ana muhalefet ne de yavrular ürettikleri bir şey yok. Bunların dili sövmeyle eşdeğer. Başka bir şeyden anlamıyorlar. Yanlış kılavuz seçtikleri için bizi o yolda değerlendiriyorlar. Bu yüzden cevap yok. Onların cevabı hukukta. Irkçılık asabiyetten, asabiyet ise şeytandandır. Irkını, kavmini övmek diğer yaradılanları aşağılamak şeytandandır. Kürt kardeşimin de, Türk kardeşimin de kaynağı aynıdır. Biz başka yerden kaynak aramayacağız. Bize şeytanın başlattığı ırkçılık duygusunu aşılamaya çalışanlardan, 'Recm edilmiş şeytandan Allah’a sığınırım' diyerek uzak duracağız. Hiç kimse çıkıp da şu etnik grubun partisi biziz diyemez. Irkçı siyasetle arasına millet mesafe koyuyor. Benim milletim ırkçılığın şeytani bir duygu olduğunu çok iyi biliyor. Onun için istikbalimiz, ortak tarihimiz değerlerimiz üzerine inşa edeceğiz. Şeytanın izinden gidenler kaybedecek. Kardeş olarak kazanan biz olacağız."
BDP'YE: AKLINIZI KİRAYA MI VERDİNİZ?İmralı ile görüşme sürecinde BDP'nin tutumunu da eleştiren Erdoğan, "Bakın biz BDP’ye özellikle yeni süreçte, sağduyulu olması, cesur davranması yönünde tavsiyelerimizi ilettik, iletiyoruz. Siyaset, baskılara karşı cesur bir duruş sergilemektir. Siz aklınızı kiraya mı verdiniz yahu? İradenizi kiraya mı verdiniz? Yok şuradan talimat gelecek, yok buradan gelecek. O talimatı beklememiz lazım, e sen nesin o zaman, sen nesin? Bu parlamentonun altında ne işin var? Biz BDP’nin en başından itibaren öldürmenin değil yaşatmanın yanında durmasını bekledik. Bu yeni süreçte de kendi fanatik kitlesine şirin görünmek amacıyla teröristin öldürme hakkını savunuyor. Bir polisimizi alçakça şehit ederken, operasyonları eleştirmek samimi bir duruş değildir. Şu anda polisimiz dağlarda onların peşinde çatışma halinde, girerken öğrendim. Ne yapacağız, çatışmayacak mıyız? Onların izlerini sürmeyecek miyiz? O polisimizin kanını yerde mi bırakacağız?"Paris’teki suikast olur olmaz, devletin itham edildiğini söyleyen Erdoğan, bunun ilkeli bir siyaset olmadığını savundu. Erdoğan, "Paris’teki olayın aydınlanmasına ilişkin umudun çoğaldığına inanıyorum. Olay aydınlatıldığında, hükümeti ve devleti itham edenler mahcup olacak." dedi.

BİZ ADAYA YOLLUYORUZ AMAErdoğan, İmralı görüşmeleri konusunda da şu ifadeleri kullandı: "Biz samimiyeti arıyoruz. Samimi olanlarla bu işler konuşulur. Samimi olmayanlarla neyi konuşacağız. Samimi olanlarla konuşuyoruz, kendilerini adaya gönderiyoruz. Açık açık söylüyorum. Sen döndükten sonra zehir zemberek açıklama yaparsan bu olmaz. Sen çıkıp Kürt kardeşlerime 'bu başbakan bomba yağdırıyor' dersen bu olmaz. Biz Kürt kardeşlerimize kucak açtık, biz teröristlere bomba yağdırdık."NOTLARErdoğan, AK Parti TBMM Grubu'ndaki konuşmasına başlamadan önce partisine katılan Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba'ya partisinin rozetini taktı. Kısa bir konuşma yapan Fakıbaba, "Sizleri, arkadaşlarımı, ailemi özlemiştim. Bana bu fırsatı verdiniz, size yürekten teşekkür ediyorum, minnettarım. Sizin hoşgörünüz, büyüklüğünüz bana bu fırsatı verdi. Şanlıurfa'da müthiş bayram var. Bu bayramın nedeni sizsiniz." dedi.

Erdoğan, konuşmasının sonunda da AK Parti'ye katılan çeşitli ilçe belediye başkanlarının rozetlerini taktı.Ayrıca Erdoğan, Gaziantep temaslarını anlatırken buradaki temaslarını ve Gaziantep ilini gösteren görüntüler, grup salonundaki duvara yansıtıldı. Erdoğan ayrıca konuşmasının sonunda İstanbul'a Karadeniz kıyılarında yapılacak olan üçüncü hava limanı ihalesinin ilanını Perşembe günü yayınlayacaklarını ifade etti.

Erdoğan, "Yassı ve yaslı ada olarak anılan adaları da özgürlük ve demokrasi adasına çeviriyoruz, proje çalışmaları devam ediyor" diye konuştu.