Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan Açıklaması
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2001'de ortalama 9 yıl olan projelerin tamamlanma süresini, bugün 3,5 yıla kadar düşürdüklerini bildirerek, ''İşte AK Parti farkı bu. AK Parti'nin 10 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini hala görmeyen, görmek istemeyenler varsa buyursunlar, yatırımların ortalama tamamlanma süresine baksınlar'' dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan, 2013 bütçe görüşmeleri, yoğun iç ve dış temasları nedeniyle yaklaşık 1,5 aydır TBMM'de grup toplantıları vesilesiyle biraraya gelemediklerini söyledi.
Geçen bu 1,5 aylık süreçte bir konuşmaya, başlıklarıyla bile sığdıramayacak kadar fazla faaliyetleri olduğunu belirten Erdoğan, çok sayıda ülkeye resmi ziyaret yaptıklarını, devlet ve hükümet başkanlarını ağırladıklarını, toplu açılış törenleri gerçekleştirdiklerini, Türkiye'de ve yurt dışında zirvelere, toplantılara katılarak bölgesel, küresel sorunları ele alma imkanı olduklarını anlattı. Erdoğan, aynı dönemde TBMM'nin de çok yoğun çalışarak başta 2013 bütçesi olmak üzere, ülke, millet için çok önemli tasarı ve teklifi yasalaştırdıklarını kaydetti.
Erdoğan, bu yoğun gayret ve faaliyetlerin Türkiye ve millet için hayırlı olmasını temenni ederek, milletvekili, bakan, partinin her kademesinde çalışanlar, bürokrat, özel sektör temsilcileri ve hayırseverlere şükranlarını sundu.
-''1968'den beri gördüğü en düşük enflasyon oranı''-
İktidar sorumluluğunu üstlendikleri andan itibaren her yılı rekor, büyük başarı, sevinçlerle kapattıklarını ifade eden Erdoğan, önceki 9 yıl gibi 2012'nin de yine rekorları tazeledikleri bir yıl olduğunu söyledi.
2012 enflasyonun yüzde 6,2 olarak gerçekleştiğini anımsatan Erdoğan, bu oranın, 1968'den bugüne kadar Türkiye'nin gördüğü en düşük oran olduğunu bidirdi.
Erdoğan, 2002 sonunda enflasyonu yüzde 30 seviyesinden devraldıklarını anımsatarak, 2004'te çok uzun aradan sonra enflasyonun ilk kez tek haneli oranlara düştüğünü, 2012'de yüzde 6,2 ile yeni rekoru Türkiye'ye yaşattıklarını kaydetti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin tespitine göre, kendilerine ait rekoru yine kendilerinin egale ettiklerini vurgulayan Erdoğan, dünyadaki olumsuzluklara, küresel krizin dünya ticaretindeki olumsuz etkilerine rağmen 2012 ihracatının 152 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirtti.
Erdoğan, göreve geldiklerinde ise bu rakamın 36 milyar dolar olduğunu vurguladı.
Borçlanma vadelerinde 2012'de yine rekor kaydettiklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de içerde sadece 9 ay vadeyle borç bulabilirken, 2012'de bu vadenin ortalama 60-61 aya uzadığını bildirdi.
-''Kim esnafın, çiftçinin yanında-''-
Erdoğan, İMKB'nin 2002'de ortalama 11 bin iken, 2012'de endeksin ortalama 64 bin olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2013'te de endeks 80 binin üzerine çıkarak, yine tüm zamanların rekorunu elde ettik. Halk Bankası 2002'de -bu rakamlar çok önemli, zira esnafı sömürenler, istismar edenler, bu rakamların üzerinde iyi durmamız, onları bunu anlatmamız lazım- 63 bin esnafa 154 milyon lira kredi kullandırdı. 2012 sonunda kredi bakiyesi 6,9 milyar liraya çıkarak rekor kırdı. Kredi kullanan esnaf sayısı 258 bin kişiye ulaştı. Kim esnafın yanında, işte rakamlar ortada.
Çiftçiyi istismar edenler, istismara açık olanlar...Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum: Ziraat Bankası'nda 2002'de çiftçilerimize verilen kredinin bakiyesi 228 milyon liraydı, 2012 sonunda 18 milyar liraya ulaştı. Kim çiftçinin yanında, açık, net ortada. Çiftçiye verilen kredi miktarı da bu vesileyle arttı.
2012'de otomobil satışlarına baktığımızda 2011'in bir miktar gerisinde olsa da yıllık 556 bin adet gerçekleşti. Bu miktar 2002'de 91 bin adetti.
Bir başka rekoru Merkez Bankası'nda yaşadık. Döviz rezervlerine baktığımızda, göreve geldiğimizde Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, bugün döviz rezervi 122 milyar 146 milyon dolara ulaştı.
IMF'ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı, bu kadar borçla devraldık. Şimdi 1 milyar doların altına indik. İnşallah Mayıs ayına kadar yapacağımız iki ödemeyle onu sıfırlıyoruz, yaptığımız görüşmeler sonucunda IMF'ye 5 milyar dolar biz borç veriyoruz. Bunlar, Türkiye'nin nereden geldiğini göstermesi açısından çok önemli. Bunlar, 2013 yılının ilk günlerinde ortaya çıkan rakamlar. İnşallah gerek 2012 yılına ait gerek 2013 içinde buna benzer sevindirici rekor seviyede gelişmelere şahit olmaya devam edeceğiz.''
-2 bin 737 proje-
Başbakan Erdoğan, 12 Ocak'ta 2013 yılı yatırım programının Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatarak, 2013'te, daha önce başlayan ve bu yıl başlayacak olan proje büyüklüğü 400 milyar liralık, 2 bin 737 proje üzerinde çalışacaklarını bildirdi. Erdoğan, daha önce başlayan, devam eden projeler için bugünün rakamlarıyla 184 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, 2013'te yeni eklenen projelerle birlikte 2 bin 737 proje için 46 milyar lira ödenek ayırdıklarına dikkati çekerek, projelere ayırdıkları yıllık ödeneği, bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artırdıklarını söyledi.
Erdoğan, 2013'te 46 milyar liralık ödeneğin, 14 milyar lirasını ulaştırmaya, 8 milyar lirasına eğitime, 6 milyar lirasını tarıma, 3 milyar lirasını sağlığa ayırdıklarını belirtti.
Üniversitelerin 2013 ödeneklerini de arttırdıklarına işaret eden Erdoğan, üniversitelere 3,5 milyar kaynak aktardıklarını vurguladı. Erdoğan, teknolojik araştırma altyapısına yönelik projeler için de 2013'te 1,3 miyar lira tahsis ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, Marmaray Projesi ve banliyö hatları için bu yıl 9,3 milyar lira ödenek ayırdıklarını belirterek, ''Bu projeyi inşallah bu yıl 30 Eylül tarihinde artık tamamlıyor, hizmete açıyoruz. Ankara-İstanbul hızlı tren hattı için ayırdığımız ödenek 8,2 milyar lira. Bu projeyi de yine aynı tarihte inşallah bitiriyor ve hizmete açıyoruz'' diye konuştu.
Silvan Barajı için 5,1 milyar lira, Ilısu Barajı için 4,4 milyar lira, Ankara-Sivas Demiryolu için de 2,5 milyar lira tutarında bu yıl yatırım gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, bunların yanında metro, bölünmüş yol, havaalanı, havalimanı, liman, demiryolları, FATİH Projesi, adalet binaları, öğrenci yurtları, içme suyu, organize sanayi bölgeleri gibi projelerin de bu yıl hızla devam edeceğini bildirdi.
-''Öyle projeler başlattılar ki''-
Başbakan Erdoğan, 2001'de projelerin ortalama tamamlanma süresi 9 yılken, bugün projelerin ortalama tamamlanma süresini 3,5 yıla kadar düşürdüklerine işaret etti.
2001'de bir proje için kazma vurulduğunda, ortalama 9 yıl sonra tamamlanması beklenirken, şu anda projeye kazma vurulduğunda ortalama 3,5 yıl sonra projenin hizmete girdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
''İşte AK Parti farkı bu. AK Parti'nin 10 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini hala görmeyen, görmek istemeyenler varsa buyursunlar, yatırımların ortalama tamamlanma süresine baksınlar. Bir de bu yatırımların maliyet bedellerini özellikle incelemeleri gerekir. Öyle projeler uygulamaya koydular ki temel atıldı, o temel orada öylece çürüdü kaldı. Öyle projeler başlattılar ki son tuğlayı yerleştirdiklerinde temel çürümüştü. Onlarca yıl sürüncemede kalan, bir türlü tamamlanmayan projeler vardı. Biz bu projeleri aldık, hızlandırdık, üstelik başlangıç tahminlerinden çok daha ucuza tamamladık. Sadece başlayan projeleri tamamlamakla kalmadık, kendimiz de projeler başlattık. Çok kısa sürede, çok ucuza tamamlamak bizlere nasip oldu.
2013'te KÖYDES için 578 milyon lira, SUKAP için 526 milyon lira, SODES için 210 milyon lira ödenek tahsis ettik. Önceki dönemlerle kıyaslanmayacak kaynak üreten, kaynak imkanları var eden bir yönetimiz. Yap-işlet-devret anlayışı, yap-işlet anlayışı var, yap-kirala-devret gibi kamu özel sektör işbirliği projeleri de son derece başarılı, verimli şekilde ilerliyor. 2002'ye kadar bu yöntemlerle sadece 11 milyar liralık 60 proje sözleşmesi imzalanmıştı. 10 yılda biz 28 milyar liralık 76 projenin sözleşmesini imzaladık. İstanbul-İzmir otoyolu, İstanbul karayolu boğaz tüpgeçiti, Çukurova Havalimanı, yapımı devam eden bu kategorideki projelerimiz arasında. 3. köprü, İstanbul'a yeni havalimanı, liman ve yat limanları, enerji projeleri, şehir hastaneleri, okul, yurtlar da bu şekilde inşallah kısa sürede tamamlanmış olacak.''
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur
Kaynak: AA
Başbakan Erdoğan, 2013 bütçe görüşmeleri, yoğun iç ve dış temasları nedeniyle yaklaşık 1,5 aydır TBMM'de grup toplantıları vesilesiyle biraraya gelemediklerini söyledi.
Geçen bu 1,5 aylık süreçte bir konuşmaya, başlıklarıyla bile sığdıramayacak kadar fazla faaliyetleri olduğunu belirten Erdoğan, çok sayıda ülkeye resmi ziyaret yaptıklarını, devlet ve hükümet başkanlarını ağırladıklarını, toplu açılış törenleri gerçekleştirdiklerini, Türkiye'de ve yurt dışında zirvelere, toplantılara katılarak bölgesel, küresel sorunları ele alma imkanı olduklarını anlattı. Erdoğan, aynı dönemde TBMM'nin de çok yoğun çalışarak başta 2013 bütçesi olmak üzere, ülke, millet için çok önemli tasarı ve teklifi yasalaştırdıklarını kaydetti.
Erdoğan, bu yoğun gayret ve faaliyetlerin Türkiye ve millet için hayırlı olmasını temenni ederek, milletvekili, bakan, partinin her kademesinde çalışanlar, bürokrat, özel sektör temsilcileri ve hayırseverlere şükranlarını sundu.
-''1968'den beri gördüğü en düşük enflasyon oranı''-
İktidar sorumluluğunu üstlendikleri andan itibaren her yılı rekor, büyük başarı, sevinçlerle kapattıklarını ifade eden Erdoğan, önceki 9 yıl gibi 2012'nin de yine rekorları tazeledikleri bir yıl olduğunu söyledi.
2012 enflasyonun yüzde 6,2 olarak gerçekleştiğini anımsatan Erdoğan, bu oranın, 1968'den bugüne kadar Türkiye'nin gördüğü en düşük oran olduğunu bidirdi.
Erdoğan, 2002 sonunda enflasyonu yüzde 30 seviyesinden devraldıklarını anımsatarak, 2004'te çok uzun aradan sonra enflasyonun ilk kez tek haneli oranlara düştüğünü, 2012'de yüzde 6,2 ile yeni rekoru Türkiye'ye yaşattıklarını kaydetti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin tespitine göre, kendilerine ait rekoru yine kendilerinin egale ettiklerini vurgulayan Erdoğan, dünyadaki olumsuzluklara, küresel krizin dünya ticaretindeki olumsuz etkilerine rağmen 2012 ihracatının 152 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirtti.
Erdoğan, göreve geldiklerinde ise bu rakamın 36 milyar dolar olduğunu vurguladı.
Borçlanma vadelerinde 2012'de yine rekor kaydettiklerini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin 2002'de içerde sadece 9 ay vadeyle borç bulabilirken, 2012'de bu vadenin ortalama 60-61 aya uzadığını bildirdi.
-''Kim esnafın, çiftçinin yanında-''-
Erdoğan, İMKB'nin 2002'de ortalama 11 bin iken, 2012'de endeksin ortalama 64 bin olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2013'te de endeks 80 binin üzerine çıkarak, yine tüm zamanların rekorunu elde ettik. Halk Bankası 2002'de -bu rakamlar çok önemli, zira esnafı sömürenler, istismar edenler, bu rakamların üzerinde iyi durmamız, onları bunu anlatmamız lazım- 63 bin esnafa 154 milyon lira kredi kullandırdı. 2012 sonunda kredi bakiyesi 6,9 milyar liraya çıkarak rekor kırdı. Kredi kullanan esnaf sayısı 258 bin kişiye ulaştı. Kim esnafın yanında, işte rakamlar ortada.
Çiftçiyi istismar edenler, istismara açık olanlar...Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum: Ziraat Bankası'nda 2002'de çiftçilerimize verilen kredinin bakiyesi 228 milyon liraydı, 2012 sonunda 18 milyar liraya ulaştı. Kim çiftçinin yanında, açık, net ortada. Çiftçiye verilen kredi miktarı da bu vesileyle arttı.
2012'de otomobil satışlarına baktığımızda 2011'in bir miktar gerisinde olsa da yıllık 556 bin adet gerçekleşti. Bu miktar 2002'de 91 bin adetti.
Bir başka rekoru Merkez Bankası'nda yaşadık. Döviz rezervlerine baktığımızda, göreve geldiğimizde Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı, bugün döviz rezervi 122 milyar 146 milyon dolara ulaştı.
IMF'ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı, bu kadar borçla devraldık. Şimdi 1 milyar doların altına indik. İnşallah Mayıs ayına kadar yapacağımız iki ödemeyle onu sıfırlıyoruz, yaptığımız görüşmeler sonucunda IMF'ye 5 milyar dolar biz borç veriyoruz. Bunlar, Türkiye'nin nereden geldiğini göstermesi açısından çok önemli. Bunlar, 2013 yılının ilk günlerinde ortaya çıkan rakamlar. İnşallah gerek 2012 yılına ait gerek 2013 içinde buna benzer sevindirici rekor seviyede gelişmelere şahit olmaya devam edeceğiz.''
-2 bin 737 proje-
Başbakan Erdoğan, 12 Ocak'ta 2013 yılı yatırım programının Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatarak, 2013'te, daha önce başlayan ve bu yıl başlayacak olan proje büyüklüğü 400 milyar liralık, 2 bin 737 proje üzerinde çalışacaklarını bildirdi. Erdoğan, daha önce başlayan, devam eden projeler için bugünün rakamlarıyla 184 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, 2013'te yeni eklenen projelerle birlikte 2 bin 737 proje için 46 milyar lira ödenek ayırdıklarına dikkati çekerek, projelere ayırdıkları yıllık ödeneği, bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artırdıklarını söyledi.
Erdoğan, 2013'te 46 milyar liralık ödeneğin, 14 milyar lirasını ulaştırmaya, 8 milyar lirasına eğitime, 6 milyar lirasını tarıma, 3 milyar lirasını sağlığa ayırdıklarını belirtti.
Üniversitelerin 2013 ödeneklerini de arttırdıklarına işaret eden Erdoğan, üniversitelere 3,5 milyar kaynak aktardıklarını vurguladı. Erdoğan, teknolojik araştırma altyapısına yönelik projeler için de 2013'te 1,3 miyar lira tahsis ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, Marmaray Projesi ve banliyö hatları için bu yıl 9,3 milyar lira ödenek ayırdıklarını belirterek, ''Bu projeyi inşallah bu yıl 30 Eylül tarihinde artık tamamlıyor, hizmete açıyoruz. Ankara-İstanbul hızlı tren hattı için ayırdığımız ödenek 8,2 milyar lira. Bu projeyi de yine aynı tarihte inşallah bitiriyor ve hizmete açıyoruz'' diye konuştu.
Silvan Barajı için 5,1 milyar lira, Ilısu Barajı için 4,4 milyar lira, Ankara-Sivas Demiryolu için de 2,5 milyar lira tutarında bu yıl yatırım gerçekleştirdiklerini vurgulayan Erdoğan, bunların yanında metro, bölünmüş yol, havaalanı, havalimanı, liman, demiryolları, FATİH Projesi, adalet binaları, öğrenci yurtları, içme suyu, organize sanayi bölgeleri gibi projelerin de bu yıl hızla devam edeceğini bildirdi.
-''Öyle projeler başlattılar ki''-
Başbakan Erdoğan, 2001'de projelerin ortalama tamamlanma süresi 9 yılken, bugün projelerin ortalama tamamlanma süresini 3,5 yıla kadar düşürdüklerine işaret etti.
2001'de bir proje için kazma vurulduğunda, ortalama 9 yıl sonra tamamlanması beklenirken, şu anda projeye kazma vurulduğunda ortalama 3,5 yıl sonra projenin hizmete girdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
''İşte AK Parti farkı bu. AK Parti'nin 10 yılda Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini hala görmeyen, görmek istemeyenler varsa buyursunlar, yatırımların ortalama tamamlanma süresine baksınlar. Bir de bu yatırımların maliyet bedellerini özellikle incelemeleri gerekir. Öyle projeler uygulamaya koydular ki temel atıldı, o temel orada öylece çürüdü kaldı. Öyle projeler başlattılar ki son tuğlayı yerleştirdiklerinde temel çürümüştü. Onlarca yıl sürüncemede kalan, bir türlü tamamlanmayan projeler vardı. Biz bu projeleri aldık, hızlandırdık, üstelik başlangıç tahminlerinden çok daha ucuza tamamladık. Sadece başlayan projeleri tamamlamakla kalmadık, kendimiz de projeler başlattık. Çok kısa sürede, çok ucuza tamamlamak bizlere nasip oldu.
2013'te KÖYDES için 578 milyon lira, SUKAP için 526 milyon lira, SODES için 210 milyon lira ödenek tahsis ettik. Önceki dönemlerle kıyaslanmayacak kaynak üreten, kaynak imkanları var eden bir yönetimiz. Yap-işlet-devret anlayışı, yap-işlet anlayışı var, yap-kirala-devret gibi kamu özel sektör işbirliği projeleri de son derece başarılı, verimli şekilde ilerliyor. 2002'ye kadar bu yöntemlerle sadece 11 milyar liralık 60 proje sözleşmesi imzalanmıştı. 10 yılda biz 28 milyar liralık 76 projenin sözleşmesini imzaladık. İstanbul-İzmir otoyolu, İstanbul karayolu boğaz tüpgeçiti, Çukurova Havalimanı, yapımı devam eden bu kategorideki projelerimiz arasında. 3. köprü, İstanbul'a yeni havalimanı, liman ve yat limanları, enerji projeleri, şehir hastaneleri, okul, yurtlar da bu şekilde inşallah kısa sürede tamamlanmış olacak.''
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur
