Ataol Behramoğlu: 'nazım Hikmet'in Naaşı Ülkesine Getirilmeli'
Ünlü şairin mezarının kendi ülkesinde olmayışının üzücü bir durum olduğunu belirten şair ve yazar Ataol Behramoğlu, "Nazım Hikmet gibi büyük bir şair'in naaşı elbette ülkesinde olması gerekiyor.
Fakat İstanbul aşığı büyük şair için bugünkü Türkiye'de bunun mümkün olacağını şahsım olarak düşünmüyorum." dedi.
Edebiyat dünyasının ünlü şairi Nazım Hikmet, ölümünün 50. yılında törenle anıldı. Beşiktaş Belediyesi tarafından Melih Cevdet Anday Sahnesi'nde düzenlenen "Ustalara Saygı" adlı geceye çok sayıda sanatsever katıldı.
Tuna Eğemen'in sunuculuğunu yaptığı program, şairin "Saman Sarısı" kitabında yer alan şiirleri kendi sesiyle okumasıyla devam etti. Genco Erkal'ın "Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni" adlı çalışmasından çeşitli yorumlar seyirciyle paylaşıldı. Ardından sahnede bir konuşma yapan şair ve yazar Ataol Behramoğlu, Nazım Hikmet'le tanışma anısı anlattı. Behramoğlu, ünlü şairin mezarı konusunda da gündemde ki tartışmalara değinerek, ünlü halk şairin mezarının ülkesine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ataol Behramoğlu, "Nazım Hikmet gibi büyük bir şair'in naaşı elbette ülkesinde olması gerekiyor. Fakat İstanbul aşığı büyük şair için bugünkü Türkiye'de bunun mümkün olacağını şahsım olarak düşünmüyorum." diye ifade etti.
Tartışmaların duygusallıktan uzak düşünce yoğunluğuyla incelenmesi gerektiğinin altını çizen Behramoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Mavi gözlü dev'in kalbi Moskova'da çürüdü. Lakin biliyoruz ki kalbi aşığı olduğu İstanbul'da atıyor. Eğer biz ona layık olursak yani onun kalbinin çarptığı şeylere adalet için, sevgi için, emek için onun kavramlarının hakkını verirsek kalbimiz onunla çarpar."Türkiye’de birçok insanın Türk edebiyatçılarının mezarlarının nerede olduğunu bilmediğini söyleyen Behramoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Namık Kemal’in mezarlığı nerede olduğunu kaç kişi biliyor. Mehmet Akif Ersoy’un mezarı nerededir. Ziya Gökalp’in mezarı 2 Mahmut türbesinin içerisindedir. Peki Türkiye’de bunu kaç kişi biliyor. Beyazıt Meydanı’ndan geçen öğrencilerin kaçı Ziya Gökalp’in adını bilir. Böyle soru işaretleri var.” Programın son bölümünde ise ünlü şair, edebiyattan sinemaya, müzikten resime sanatın bir çok dalından örneklerle anıldı. Geceye, Yapı Kredi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş, gazeteci ve yazar Hıfzı Topuz ve Nazım Hikmet sevenleri katıldı.
Edebiyat dünyasının ünlü şairi Nazım Hikmet, ölümünün 50. yılında törenle anıldı. Beşiktaş Belediyesi tarafından Melih Cevdet Anday Sahnesi'nde düzenlenen "Ustalara Saygı" adlı geceye çok sayıda sanatsever katıldı.
Tuna Eğemen'in sunuculuğunu yaptığı program, şairin "Saman Sarısı" kitabında yer alan şiirleri kendi sesiyle okumasıyla devam etti. Genco Erkal'ın "Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni" adlı çalışmasından çeşitli yorumlar seyirciyle paylaşıldı. Ardından sahnede bir konuşma yapan şair ve yazar Ataol Behramoğlu, Nazım Hikmet'le tanışma anısı anlattı. Behramoğlu, ünlü şairin mezarı konusunda da gündemde ki tartışmalara değinerek, ünlü halk şairin mezarının ülkesine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Ataol Behramoğlu, "Nazım Hikmet gibi büyük bir şair'in naaşı elbette ülkesinde olması gerekiyor. Fakat İstanbul aşığı büyük şair için bugünkü Türkiye'de bunun mümkün olacağını şahsım olarak düşünmüyorum." diye ifade etti.
Tartışmaların duygusallıktan uzak düşünce yoğunluğuyla incelenmesi gerektiğinin altını çizen Behramoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Mavi gözlü dev'in kalbi Moskova'da çürüdü. Lakin biliyoruz ki kalbi aşığı olduğu İstanbul'da atıyor. Eğer biz ona layık olursak yani onun kalbinin çarptığı şeylere adalet için, sevgi için, emek için onun kavramlarının hakkını verirsek kalbimiz onunla çarpar."Türkiye’de birçok insanın Türk edebiyatçılarının mezarlarının nerede olduğunu bilmediğini söyleyen Behramoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Namık Kemal’in mezarlığı nerede olduğunu kaç kişi biliyor. Mehmet Akif Ersoy’un mezarı nerededir. Ziya Gökalp’in mezarı 2 Mahmut türbesinin içerisindedir. Peki Türkiye’de bunu kaç kişi biliyor. Beyazıt Meydanı’ndan geçen öğrencilerin kaçı Ziya Gökalp’in adını bilir. Böyle soru işaretleri var.” Programın son bölümünde ise ünlü şair, edebiyattan sinemaya, müzikten resime sanatın bir çok dalından örneklerle anıldı. Geceye, Yapı Kredi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş, gazeteci ve yazar Hıfzı Topuz ve Nazım Hikmet sevenleri katıldı.