Ak Parti Grup Başkanvekili Ünal Açıklaması
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, terör konusunda yeni bir süreç başlatmadıklarını, 2009'dan bugüne kadar etkin bir şekilde terörü sona erdirmek, akan kanı durdurmak için bir süreci yönettiklerini belirterek, ''Sabotajlar bu defa süreci etkilemeyecek'' dedi.
Ünal, Parlamento Muhabirleri Derneği'ni ziyaret ederek, gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Bugün Genel Kurul'da görüşülecek tasarıyla, gazetecilerin 2008'de kaldırılan yıpranma hakkının iade edileceğini belirten Ünal, ''Geriye dönük düzenleme olacak mı-'' sorusu üzerine, konunun müzakereleri devam ettiği için içeriği hakkında bilgi veremeyeceğini kaydetti.
PMD Başkanı Göksel Bozkurt da parlamento muhabirlerinin, Meclis'in kurulduğu günden bu yana sokaktaki insan adına kamusal görev yaptığını ve ''Meclis'e ayna tuttuğunu'' ifade etti.
Bozkurt'un, gazetecilerin güncel konulara ilişkin soruları olduğunu söylemesi üzerine Ünal'ın, ''Bugün, sizin gününüzü kutlayacağız ve arkadaşlarımızı da tebrik edeceğiz diye geldik. Bunları görünce hafiften... Ben bu konuda acemiyim, ilk defe gününüzü kutladığım için böyle bir durumla karşı karşıya kalacağımı bilmiyordum'' sözleri gülerek karşılandı.
Ünal, bir gazetecinin, ''Buraya gelen bütün konuklarımıza biz son gündemi sorduk. Böyle bir günde bizi üzmek istemezsiniz herhalde'' diyerek, ''Gelinen son noktaya göre, ortada bir müzakere mi var, yoksa İmralı ile yapılan bir görüşme mi var- Bundan sonra nasıl gidecek-'' sorusunu sorması üzerine, öncelikle konunun ne olduğunun tam ve net olarak ifade edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin terörü sonlandırmak için bütün enstrümanların ve mekanizmaların kullanıldığı bir süreci yönettiğini vurgulayan Ünal, ''Devletin terörü sona erdirmek gibi bir iradesi varsa, tabiki bir çok mekanizmayı hayata geçirmek durumundasınız. Bunun İspanya ve İngiltere örneği de böyle. Burada da istihbarat teşkilatları aktif rol alırlar'' dedi.
-''Medyaya teşekkür etti''-
Ünal, yeni bir süreç başlatmadıklarını, 2009'dan bugüne kadar etkin bir şekilde terörü sona erdirmek, akan kanı durdurmak için bir süreci yönettiklerini ifade etti.
Burada yeni bir süreç olmadığını dile getiren Ünal, şöyle konuştu:
''Terör gibi kanın bulaştığı hassas konular, toplumun bütün kesimlerinin üzerinde hassasiyetle durduğu meselelerdir. Burada her birimize çeşitli sorumluluklar düşüyor. Ben medyaya teşekkür ediyorum. Medya, son derece hassas davranıyor. Bazen bir meselenin konuşulması, meselenin özünün önüne geçer. Bu meseleleri sürekli gündemde sıcak tutmak, meselenin kendisine zarar verir. Bu konuda yapılması gerekenleri devletimiz yapıyor. Burada siyasete düşen görev ve sorumluluk, bu sorunun çözüm sürecinin stabil ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine ve bu sorunun çözümü konusunda da güçlü bir iradenin oluşturulmasına destek vermektir. Yoksa burada devletin yürüttüğü görüşmelerin içeriğini konuşmak, deşifre etmek her şeyden önce sürece zarar verir. Burada bizim için stratejik ilke akan kanın durması, acıların sonlandırılması ve Türkiye'nin büyük bir enerji kaybına uğradığı terör belasından kurtulmasıdır. Bunun için de gereken her şeyi yapıyoruz.''
Mahir Ünal, Fransa'da 3 PKK'lının öldürülmesi olayının sorulması üzerine, ''Eğer olayları birbiriyle ilişkilendirir ve bunun üzerinden de bir zihin okuma yaparsanız, bu size gerçeği vermez'' dedi.
Bu konunun hassas bir konu olduğunun altını çizen Ünal, bu konuyla ilgili hem içeride hem de dışarıda sabotajlar olacağını ve bunun da beklendiğini kaydetti.
Ünal, bu noktada, sabotajın peşine düşüp süreci terk etmemek gerektiğini vurguladı.
''En büyük risk sabotajların peşine düşüp süreci terk etmektir'' diyen Ünal, bunun geçmişte yaşandığını ifade etti.
Ünal, Türkiye'nin her seferinde terör belasından kurtulmak için hamle yaptığında çeşitli provokasyonlar ve sabotajlarla karşılaştığını bildirerek, Türkiye'nin bu konularda hassas davrandığını söyledi.
Mahir Ünal, sabotajların bu defa süreci etkilemeyeceğini düşündüğünü bildirdi.
-''Gerekli bilgilendirmeleri yapıyor''-
''Konuyla ilgili bilgilendirme yapmak için Anamuhalefeti ziyaret edip etmeyecekleri'' yönündeki soruya da yanıt veren Ünal, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın süreci yöneten Başbakan olarak, olayın hem siyasi ayağında gerekli yerlerin bilgilendirilmesi hem de partisinin alacağı pozisyonla ilgili gerekli bilgilendirmeleri yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini kaydetti.
Ünal, CHP'ye daha önce terör sorununun bitirilmesi için ''beraber yürüyelim'' teklifinde bulunduklarını anımsattı. Başbakan Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, ''Tony Blair bana 'anamuhalefet partisinin desteği olmasaydı IRA sorununu çözemezdim' dediğini ifade eden Ünal, Erdoğan'ın Anamuhalefetin desteğini önemsediğini ve görüşmede, sorunun çözümü için hemen komisyon kurulması teklifinde bulunduğunu söyledi.
Erdoğan'ın Afrika'ya giderken bu teklifini yinelediğini dile getiren Ünal, ''Biz çözüme katkı sunacak her şeye açığız'' dedi.
Muhabir: Coşkun Ergül
Yayıncı: Sefa Salantur
Kaynak: AA
Bugün Genel Kurul'da görüşülecek tasarıyla, gazetecilerin 2008'de kaldırılan yıpranma hakkının iade edileceğini belirten Ünal, ''Geriye dönük düzenleme olacak mı-'' sorusu üzerine, konunun müzakereleri devam ettiği için içeriği hakkında bilgi veremeyeceğini kaydetti.
PMD Başkanı Göksel Bozkurt da parlamento muhabirlerinin, Meclis'in kurulduğu günden bu yana sokaktaki insan adına kamusal görev yaptığını ve ''Meclis'e ayna tuttuğunu'' ifade etti.
Bozkurt'un, gazetecilerin güncel konulara ilişkin soruları olduğunu söylemesi üzerine Ünal'ın, ''Bugün, sizin gününüzü kutlayacağız ve arkadaşlarımızı da tebrik edeceğiz diye geldik. Bunları görünce hafiften... Ben bu konuda acemiyim, ilk defe gününüzü kutladığım için böyle bir durumla karşı karşıya kalacağımı bilmiyordum'' sözleri gülerek karşılandı.
Ünal, bir gazetecinin, ''Buraya gelen bütün konuklarımıza biz son gündemi sorduk. Böyle bir günde bizi üzmek istemezsiniz herhalde'' diyerek, ''Gelinen son noktaya göre, ortada bir müzakere mi var, yoksa İmralı ile yapılan bir görüşme mi var- Bundan sonra nasıl gidecek-'' sorusunu sorması üzerine, öncelikle konunun ne olduğunun tam ve net olarak ifade edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin terörü sonlandırmak için bütün enstrümanların ve mekanizmaların kullanıldığı bir süreci yönettiğini vurgulayan Ünal, ''Devletin terörü sona erdirmek gibi bir iradesi varsa, tabiki bir çok mekanizmayı hayata geçirmek durumundasınız. Bunun İspanya ve İngiltere örneği de böyle. Burada da istihbarat teşkilatları aktif rol alırlar'' dedi.
-''Medyaya teşekkür etti''-
Ünal, yeni bir süreç başlatmadıklarını, 2009'dan bugüne kadar etkin bir şekilde terörü sona erdirmek, akan kanı durdurmak için bir süreci yönettiklerini ifade etti.
Burada yeni bir süreç olmadığını dile getiren Ünal, şöyle konuştu:
''Terör gibi kanın bulaştığı hassas konular, toplumun bütün kesimlerinin üzerinde hassasiyetle durduğu meselelerdir. Burada her birimize çeşitli sorumluluklar düşüyor. Ben medyaya teşekkür ediyorum. Medya, son derece hassas davranıyor. Bazen bir meselenin konuşulması, meselenin özünün önüne geçer. Bu meseleleri sürekli gündemde sıcak tutmak, meselenin kendisine zarar verir. Bu konuda yapılması gerekenleri devletimiz yapıyor. Burada siyasete düşen görev ve sorumluluk, bu sorunun çözüm sürecinin stabil ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesine ve bu sorunun çözümü konusunda da güçlü bir iradenin oluşturulmasına destek vermektir. Yoksa burada devletin yürüttüğü görüşmelerin içeriğini konuşmak, deşifre etmek her şeyden önce sürece zarar verir. Burada bizim için stratejik ilke akan kanın durması, acıların sonlandırılması ve Türkiye'nin büyük bir enerji kaybına uğradığı terör belasından kurtulmasıdır. Bunun için de gereken her şeyi yapıyoruz.''
Mahir Ünal, Fransa'da 3 PKK'lının öldürülmesi olayının sorulması üzerine, ''Eğer olayları birbiriyle ilişkilendirir ve bunun üzerinden de bir zihin okuma yaparsanız, bu size gerçeği vermez'' dedi.
Bu konunun hassas bir konu olduğunun altını çizen Ünal, bu konuyla ilgili hem içeride hem de dışarıda sabotajlar olacağını ve bunun da beklendiğini kaydetti.
Ünal, bu noktada, sabotajın peşine düşüp süreci terk etmemek gerektiğini vurguladı.
''En büyük risk sabotajların peşine düşüp süreci terk etmektir'' diyen Ünal, bunun geçmişte yaşandığını ifade etti.
Ünal, Türkiye'nin her seferinde terör belasından kurtulmak için hamle yaptığında çeşitli provokasyonlar ve sabotajlarla karşılaştığını bildirerek, Türkiye'nin bu konularda hassas davrandığını söyledi.
Mahir Ünal, sabotajların bu defa süreci etkilemeyeceğini düşündüğünü bildirdi.
-''Gerekli bilgilendirmeleri yapıyor''-
''Konuyla ilgili bilgilendirme yapmak için Anamuhalefeti ziyaret edip etmeyecekleri'' yönündeki soruya da yanıt veren Ünal, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın süreci yöneten Başbakan olarak, olayın hem siyasi ayağında gerekli yerlerin bilgilendirilmesi hem de partisinin alacağı pozisyonla ilgili gerekli bilgilendirmeleri yaptığını ve yapmaya da devam edeceğini kaydetti.
Ünal, CHP'ye daha önce terör sorununun bitirilmesi için ''beraber yürüyelim'' teklifinde bulunduklarını anımsattı. Başbakan Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede, ''Tony Blair bana 'anamuhalefet partisinin desteği olmasaydı IRA sorununu çözemezdim' dediğini ifade eden Ünal, Erdoğan'ın Anamuhalefetin desteğini önemsediğini ve görüşmede, sorunun çözümü için hemen komisyon kurulması teklifinde bulunduğunu söyledi.
Erdoğan'ın Afrika'ya giderken bu teklifini yinelediğini dile getiren Ünal, ''Biz çözüme katkı sunacak her şeye açığız'' dedi.
Muhabir: Coşkun Ergül
Yayıncı: Sefa Salantur