Salih Fırat, Başbakan Erdoğan'ın Yargıyı Baskı Altına Aldığını Söyledi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yargıyı baskı altına aldığını savundu.
Basın açıklaması yapan CHP Milletvekili Salih Fırat, Başbakan'ın malumu ilan ettiğini belirterek, ülkede yargı bağımsızlığından söz etmenin yanlış olacağını ifade etti.
"Sayın Başbakan, AK Parti genişletilmiş grup toplantısında yaptığı konuşmada, ‘yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız’ diyerek malumu ilan etti" diyen Milletvekili Fırat, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan, yargının siyasal iktidarın talimatlarıyla hareket ettiğini açıkça itiraf etmiştir. Bu beyandan sonra, artık hiç kimsenin yargının bağımsızlığından bahsetmesi mümkün değildir. Yine aynı konuşmada, mevcut iktidarın iç ve dış politikadaki başarısızlıklarını örtbas etmek için tüm muhalefet partilerine saldırmış ve her zamanki gibi de medyayı tehdit etmiştir. Sayın Başbakan kendi partisi dışında seçilmiş bulunan hiçbir seçilmişi halkın temsilcisi olarak kabul etmemektedir. Halk tarafından seçilmişleri meclisten dışlayarak dağı adres gösteren bir Başbakan'ın, Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözümüne ilişkin samimiyetini halkın takdirine bırakıyoruz. Bu dil şiddet dilidir, dikta rejimlerinin hakim olduğu yönetimlerin dilidir. "
Kaynak: İHA
"Sayın Başbakan, AK Parti genişletilmiş grup toplantısında yaptığı konuşmada, ‘yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız’ diyerek malumu ilan etti" diyen Milletvekili Fırat, şöyle konuştu: "Sayın Başbakan, yargının siyasal iktidarın talimatlarıyla hareket ettiğini açıkça itiraf etmiştir. Bu beyandan sonra, artık hiç kimsenin yargının bağımsızlığından bahsetmesi mümkün değildir. Yine aynı konuşmada, mevcut iktidarın iç ve dış politikadaki başarısızlıklarını örtbas etmek için tüm muhalefet partilerine saldırmış ve her zamanki gibi de medyayı tehdit etmiştir. Sayın Başbakan kendi partisi dışında seçilmiş bulunan hiçbir seçilmişi halkın temsilcisi olarak kabul etmemektedir. Halk tarafından seçilmişleri meclisten dışlayarak dağı adres gösteren bir Başbakan'ın, Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt sorununun çözümüne ilişkin samimiyetini halkın takdirine bırakıyoruz. Bu dil şiddet dilidir, dikta rejimlerinin hakim olduğu yönetimlerin dilidir. "