Bergama’da Çıkarılan 8,5 Metrelik Antik Heykel Tanıtıldı
İzmir’in Bergama ilçesindeki arkeolojik kazılarda bulunan, Roma ve eski Mısır kültürünü yansıtan “Mısır Tanrıçası” adlı 8,5 metre yüksekliğindeki heykel, Kızıl Avlu’da törenle basına tanıtıldı.
Alman İzmir Başkonsolosu Margit Kaeberle’in de hazır bulunduğu törene Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Alman Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Felix Pirson ve Müdür Vekili Dr. Ing. Martin Bachmann katıldı.
İstanbulda’ki Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde görevli arkeologlar tarafında parçalarının bir kısmı tamamlanarak birleştirilen, yüz, kol ve bacakları ayrı olarak siyah gri mermerden yapılmış heykelin kafası aslan, bedeni insan şeklinde. Dev heykel tamamlandığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı seviyesinde tanıtılacak. Enstitü Müdür Vekili ve Bergama Kazı Başkan Vekili Dr. Bachmann, yaptığı açıklamada, “Kızıl Avlu’nun içine kadar giren yoğun Osmanlı dönemi yapılaşmasının 1930’lu yıllarda durmasında sonra Roma dönemi büyük yapıda kazılar ancak başlayabilmiş. Roma dönemine ait mermerden anıtsal heykellerin birçok parçasının bulunması sansasyona yol açmış. Mısır üslubunda olduğu belirlenen, avluyu çevreleyen ve yanındaki salonların tavanını taşıyan figürler, karyatid ve alant olarak tanımlanmış. Figürlerin yüzleriyle kol ve bacakları, ayrı olarak siyah gri mermerden yapılmış, böylece Mısırlı ya da Afrikalı olarak betimlenmiş. Heykelde Mısır etkili öğeler açıkça ağır basmış.” dedi.
Martin, Bergama’da uygulanan bu araştırma ve anıtları koruma kombinasyonunun, enstitünün Göbekli Tepe, Boğazköy, Milet, Priene ve Didim’de olduğu gibi Türkiye’de yaptığı bütün konservasyon ve site yönetim projelerinin belirgin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Çalışmaların devam ettiği Kızıl Avlu’nun, yeni turizm anlayışıyla Bergama’nın sahip olduğu çok sayıda Osmanlı ve çeşitli kavimlerle ilgili anıtların mimarisinin böylece ziyaret programına alınmasını sağlayacağını ifade etti.
Enstitü Müdürü Pirson ise Bergama ve yakın çevresini de içine alan ve çeşitli devirleri kapsayan bu girişimin, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmak için yapılan başvuruda temel oluşturduğuna işaret etti. Pirson ayrıca Kızıl Avlı projesini, Türk-Alman dostluğunun arkeolojideki yansıması olarak değerlendirdi. Başkonsolos Haeberle de heykelin, bölge turizmin gelişmesi adına büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Başkan Gönenç, İzmir’in güneyinde Efes ve kuzeyinde Bergama'nın, tarih turizmi açısından büyük öneme sahip olduğuna değindi. Gönenç, heykelde emeği geçenlere teşekkür etti .
İstanbulda’ki Alman Arkeoloji Enstitüsü’nde görevli arkeologlar tarafında parçalarının bir kısmı tamamlanarak birleştirilen, yüz, kol ve bacakları ayrı olarak siyah gri mermerden yapılmış heykelin kafası aslan, bedeni insan şeklinde. Dev heykel tamamlandığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı seviyesinde tanıtılacak. Enstitü Müdür Vekili ve Bergama Kazı Başkan Vekili Dr. Bachmann, yaptığı açıklamada, “Kızıl Avlu’nun içine kadar giren yoğun Osmanlı dönemi yapılaşmasının 1930’lu yıllarda durmasında sonra Roma dönemi büyük yapıda kazılar ancak başlayabilmiş. Roma dönemine ait mermerden anıtsal heykellerin birçok parçasının bulunması sansasyona yol açmış. Mısır üslubunda olduğu belirlenen, avluyu çevreleyen ve yanındaki salonların tavanını taşıyan figürler, karyatid ve alant olarak tanımlanmış. Figürlerin yüzleriyle kol ve bacakları, ayrı olarak siyah gri mermerden yapılmış, böylece Mısırlı ya da Afrikalı olarak betimlenmiş. Heykelde Mısır etkili öğeler açıkça ağır basmış.” dedi.
Martin, Bergama’da uygulanan bu araştırma ve anıtları koruma kombinasyonunun, enstitünün Göbekli Tepe, Boğazköy, Milet, Priene ve Didim’de olduğu gibi Türkiye’de yaptığı bütün konservasyon ve site yönetim projelerinin belirgin bir göstergesi olduğunu söyledi.
Çalışmaların devam ettiği Kızıl Avlu’nun, yeni turizm anlayışıyla Bergama’nın sahip olduğu çok sayıda Osmanlı ve çeşitli kavimlerle ilgili anıtların mimarisinin böylece ziyaret programına alınmasını sağlayacağını ifade etti.
Enstitü Müdürü Pirson ise Bergama ve yakın çevresini de içine alan ve çeşitli devirleri kapsayan bu girişimin, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmak için yapılan başvuruda temel oluşturduğuna işaret etti. Pirson ayrıca Kızıl Avlı projesini, Türk-Alman dostluğunun arkeolojideki yansıması olarak değerlendirdi. Başkonsolos Haeberle de heykelin, bölge turizmin gelişmesi adına büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Başkan Gönenç, İzmir’in güneyinde Efes ve kuzeyinde Bergama'nın, tarih turizmi açısından büyük öneme sahip olduğuna değindi. Gönenç, heykelde emeği geçenlere teşekkür etti .