İit Dışişleri Bakanları, Yıllık Koordinasyon Toplantısında Bir Araya Geldi

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, "Dini hoşgörü yolundaki büyük kazanımlara her iki taraftaki yanlış yönlendirilmiş kişilerin oluşturduğu küçük gruplar tarafından meydan okunmakta." dedi.

İİT üyesi ülkeler tarafından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) vesilesiyle her yıl gerçekleştirilen Dışişleri Bakanları seviyesindeki koordinasyon toplantısının açılışında yaptığı konuşmada Genel Sekreter, dini hoşgörüsüzlükle mücadele konusundaki kararın uygulanmasını sağlamak için başta medya ve eğitim kurumları olmak üzere yerel otoritelerin katkılarına büyük ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

Genel Sekreter dün BM genel merkezinde gerçekleşen toplantıda yaptığı konuşmasında 2011 yılında BM İnsan Hakları Konseyi tarafından oybirliğiyle kabul edilen 16/18 numaralı kararda yer alan "Konsey, basılı, görsel-işitsel ya da elektronik medya, ya da her hangi bir yöntemi içeren, ayırımcılık, nefret veya şiddete teşvik anlamı taşıyan, dini eksenli nefret savunuculuğunu kınar.” maddesine dikkati çekti.İhsanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Şu andaki en acil ihtiyacımız, bu nefret kampanyasını bertaraf etmek için tüm üye ülkelerinin ellerindeki kaynaklarını iyi düşünülmüş kapsamlı stratejilere yönlendirmesidir”

Diplomatik misyonlara yapılan saldırıları ve Amerikalı yetkilerin bu saldırılarda hayatlarını kaybetmelerini şiddetle kınadıklarını hatırlatan İhsanoğlu, kızgınlığın ifadesinin, insanları öldürmek ve binalara zarar vermek anlamına gelemeyeceğini ifade etti.

“Bu olaylar insanların en temel hakları olan ifade özgürlüğünün ve gösteri hakkının kötüye kullanımının vahim sonuçlar doğurabileceğini bize açıkça göstermiştir. Yine bu yaşananlar dinler ve sembollerine saygıya olan büyük ihtiyacı ön plana çıkartmıştır." diyen Genel Sekreter, sözlerine şöyle devam etti: "Nefret çığırtkanlığı eylemleri ve akabindeki yersiz şiddet arasında oluşan kısır döngüye bir son vermek için kitlelere yönelik girişimlerimizi birleştirmemiz gerekmektedir.”

Kitle iletişimi araçlarının etkin kullanımı ile din adına konuştuğunu iddia eden kişilerin bozmuş olduğu din imajının düzeltilip dinler hakkındaki ön yargıların tamamen ortadan kaldırılabileceğini söyleyen İhsanoğlu, ayrıca gelecek kuşaklar için bir eğitim sistemini geliştirmenin, uygarlıkları ve ortak insani değerleri daha iyi anlamaya büyük faydası olacağını belirtti.