Bozdağ: Türkiye’nin Artan Gücünden, İçeride ve Dışarıda Rahatsız Olanlar Var
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin her geçen gün gelişimini sürdürdüğünü, bundan, içeride ve dışarıda rahatsız olanlar olduğunu söyledi.
Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde, belediye tarafından düzenlenen toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, burada yaptığı konuşmada Suriye ve terör konusuna değindi. Bozdağ, Türkiye’nin gücünü azaltmak, nüfuzunu kırmak için el altından el üstünden pek çok çalışan şer odakları olduğunu belirterek, “Biz onları da gayet iyi biliyoruz, gayet yakın tanıyoruz. PKK terör örgütü sadece bir terör örgütü değil, aynı zamanda pek çok güce hizmet eden taşeron bir örgüttür, onu biliyoruz." dedi.
Terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini, terörün kökü bitine kadar, sonu gelene kadar bu mücadelenin her alanda devam edeceğine işaret eden Bozdağ, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini kaydetti.
Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:"Bir şeyi, lütfen herkesin iyi görmesi lazım, terör örgütünün propagandasını yapanları, onların sözlerini bilerek veya bilmeyerek yapanları da herkesin çok iyi görmesi, çok iyi bilmesi lazım. Terör örgütü şimdi bir şey uyduruyor ve onun yandaşları da bu uydurduğu şeyleri konuşuyor. Nedir? Türkiye’nin bazı yerlerinin terör örgütü tarafından tutulduğu şeklinde veya oraya hakim olduğu şeklinde, kim söyledi bunu, Selahattin Demirtaş söyledi.
Arkasından CHP’li bir milletvekili söylüyor, başka vekilleri söylüyor. Bakın buradan bir kez daha söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin her karış toprağında Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği ve otoritesi tamdır. En ufacık bir boşluk yoktur. Boşluk olsun diye emek verenler, çalışanlar, terör yapanlar bilsinler ki hiçbir zaman bir boşluk bulmaları mümkün olmayacaktır. İğne ucu kadar dahi bir yer yoktur ki orada Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliği, bir otoritesi olmasın. Her yerde otoritesi tamdır.”
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN HER YERDE OTORİTESİ TAMDIR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her karış toprağında, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği ve otoritesinin tam olduğunu, bazı yerlerde terör örgütü PKK’nın hakim olduğu yalanını ise BDP ve CHP’nin uydurduğunu söyleyen Bozdağ, “Peki, bu nedir, bu kuyruklu bir yalandır. CHP’nin uydurduğu kuyruklu bir yalan, BDP eş başkanının uydurduğu kuyruklu bir yalandır. Onun için buradan hem Sayın Kılıçdaroğlu’na hem de BDP’ye sesleniyorum. Aslında eş başkanlık var ama CHP ile BDP eş parti oldular adeta. Baktığınız zaman birileri gidip teröristlerle kucaklaşırken, ötekisi kaçtı mı kaçırıldı mı belli değil, onlarla arkadaşlık muhabbeti yapıyorlar. Bu millet, teröristle arkadaşlık muhabbeti yapanlara, onlarla kucaklaşanlara ne yapacağını her zaman bilir ve gereğini de yapmıştır. O yüzden biz şunu söylüyoruz; milletin içine gelip söylediklerinizle yaptıklarınız birbirini tutsun. Milletin içinde söylediklerinizle icraatlarınız birbirine uysun, bir yandan terörle mücadele deyip, öte yandan terör örgütünün yaymak istediği propagandanın aleti olmak çok vahim bir durumdur, çok çirkin bir durumdur. Maalesef BDP’yi biliyoruz biz, PKK terör örgütünün bir yansıması, bir uzantısı, her kes onu biliyor ama CHP’yi bu noktada anlamakta zorlanıyoruz. Onun için CHP de safını belirlemeli. Teröristlerin diliyle mi yoksa halkın diliyle mi konuşacak, onu açık açık ortaya koymalıdır. Ama maalesef CHP’nin bazı milletvekilleri PKK’lıların dili ile konuşmayı siyaset zannediyorlar, ben onları milletimize havale ediyorum. Milletimiz, siyasetin nasıl yapıldığını onlara gösterecektir. Çünkü bu milletin dili ile konuşmayanları bu millet hiç anlamaz ve ona da gereken cevabı her zaman verir, vermeye de devam edecektir.” diye konuştu.
"CHP’LİLER SURİYE KONUSUNDA ESED İLE AYNI DİLDEN KONUŞUYOR"
Suriye’de yaşanan zulme karşı Türkiye’nin, hükümetin bir tavrı olduğunu, CHP’lilerin ise Esed’le aynı dilden konuştuğunu savunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
“Bakın Suriye’de büyük sıkıntılar var. Orada her gün bazen onlarca, bazen yüzlerce kardeşimiz zalim yönetim tarafından katlediliyor. Türkiye, bir tavır koymuş. Orada bir zulüm var, orada insanlar öldürülüyor, bu ölümler dursun, zulüm bitsin diye hükümetimizin bir tavrı var, devletimizin, milli çıkarları için ortaya koyduğu bir tutum var. Ama CHP’li milletvekillerine baktığımızda, partinin genel başkanı dahil konuşanlara baktığınız zaman insanın tüyleri diken diken oluyor. Ben bazen Esed’in ve Esid’in tetikçilerinin yandaşlarının yaptığı açıklamalara bakıyorum, bazen de CHP’nin yöneticilerinin, milletvekillerinin yaptığı açıklamalara bakıyorum. İsim hanesini kapattığınız zaman bu açıklamayı Türkiye’nin ana muhalefet lideri mi, milletvekilleri mi yapmış yoksa Esed veya adamları mı yapmış insan şaşırıyor, ayırt edemiyor, böyle bir şey olamaz. Bu ülkenin ana muhalefet partisi; kendi ülkesinin milli çıkarlarının yanında durmalı, konuşacaksa kendi ülkesinin çıkarları yönünde konuşmalıdır. Ülkenin çıkarları doğrultusunda konuşuyorum, hükümetin yanlışlarını ortaya çıkartıyorum diyerek Esed’in propagandasını, Türkiye’de hiç kimse lütfen yapmasın. Yapması doğru değil, kan akarken canlar ölürken, insanlar, canını kurtarmak için oraya buraya kaçmaya devam ederken, Türkiye’de maalesef CHP’nin burada da yanlış tutumu var. Hem PKK terör örgütüne karşı hem de kendi halkına karşı terör estiren zalim Suriye yönetimine karşı maalesef tutumu aynıdır.
Onu değiştirmesi lazımdır, eğer değiştirmezse ben inanıyorum ki vatandaşımız CHP’ye de bir ayar verecektir, bir değişiklik yapacaktır, çünkü bu ziyniyetin CHP’ye de bu ülkeye de hayrı yoktur, olmayacaktır. Ama biz milletimizin hayrını, yararını gözetmeye, ülkemize hizmet etmeye, inşallah daha güçlü Türkiye oluşturmak için gücü ve nüfuzu güçlü bir Türkiye’yi sürekli kılmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi adımı atarsa atsın, bizim işimiz hizmet olacak, gücümüz millet olacak, gecemiz gündüzümüz milletin derdiyle dertlenmek olacaktır.”
Konuşmaların ardından; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, AK Parti Yozgat milletvekilleri Yusuf Başer, Ertuğrul Soysal, AK Parti Yozgat İl Başkanı Fahri Açıkgöz, Belediye Başkanı Ali Osman Erbir, belediye tarafından yapılan 16 tesisin açılış kurdelesini keserek hizmete açtı.
Terörle mücadelenin sonuna kadar devam edeceğini, terörün kökü bitine kadar, sonu gelene kadar bu mücadelenin her alanda devam edeceğine işaret eden Bozdağ, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini kaydetti.
Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:"Bir şeyi, lütfen herkesin iyi görmesi lazım, terör örgütünün propagandasını yapanları, onların sözlerini bilerek veya bilmeyerek yapanları da herkesin çok iyi görmesi, çok iyi bilmesi lazım. Terör örgütü şimdi bir şey uyduruyor ve onun yandaşları da bu uydurduğu şeyleri konuşuyor. Nedir? Türkiye’nin bazı yerlerinin terör örgütü tarafından tutulduğu şeklinde veya oraya hakim olduğu şeklinde, kim söyledi bunu, Selahattin Demirtaş söyledi.
Arkasından CHP’li bir milletvekili söylüyor, başka vekilleri söylüyor. Bakın buradan bir kez daha söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin her karış toprağında Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği ve otoritesi tamdır. En ufacık bir boşluk yoktur. Boşluk olsun diye emek verenler, çalışanlar, terör yapanlar bilsinler ki hiçbir zaman bir boşluk bulmaları mümkün olmayacaktır. İğne ucu kadar dahi bir yer yoktur ki orada Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenliği, bir otoritesi olmasın. Her yerde otoritesi tamdır.”
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN HER YERDE OTORİTESİ TAMDIR"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her karış toprağında, Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenliği ve otoritesinin tam olduğunu, bazı yerlerde terör örgütü PKK’nın hakim olduğu yalanını ise BDP ve CHP’nin uydurduğunu söyleyen Bozdağ, “Peki, bu nedir, bu kuyruklu bir yalandır. CHP’nin uydurduğu kuyruklu bir yalan, BDP eş başkanının uydurduğu kuyruklu bir yalandır. Onun için buradan hem Sayın Kılıçdaroğlu’na hem de BDP’ye sesleniyorum. Aslında eş başkanlık var ama CHP ile BDP eş parti oldular adeta. Baktığınız zaman birileri gidip teröristlerle kucaklaşırken, ötekisi kaçtı mı kaçırıldı mı belli değil, onlarla arkadaşlık muhabbeti yapıyorlar. Bu millet, teröristle arkadaşlık muhabbeti yapanlara, onlarla kucaklaşanlara ne yapacağını her zaman bilir ve gereğini de yapmıştır. O yüzden biz şunu söylüyoruz; milletin içine gelip söylediklerinizle yaptıklarınız birbirini tutsun. Milletin içinde söylediklerinizle icraatlarınız birbirine uysun, bir yandan terörle mücadele deyip, öte yandan terör örgütünün yaymak istediği propagandanın aleti olmak çok vahim bir durumdur, çok çirkin bir durumdur. Maalesef BDP’yi biliyoruz biz, PKK terör örgütünün bir yansıması, bir uzantısı, her kes onu biliyor ama CHP’yi bu noktada anlamakta zorlanıyoruz. Onun için CHP de safını belirlemeli. Teröristlerin diliyle mi yoksa halkın diliyle mi konuşacak, onu açık açık ortaya koymalıdır. Ama maalesef CHP’nin bazı milletvekilleri PKK’lıların dili ile konuşmayı siyaset zannediyorlar, ben onları milletimize havale ediyorum. Milletimiz, siyasetin nasıl yapıldığını onlara gösterecektir. Çünkü bu milletin dili ile konuşmayanları bu millet hiç anlamaz ve ona da gereken cevabı her zaman verir, vermeye de devam edecektir.” diye konuştu.
"CHP’LİLER SURİYE KONUSUNDA ESED İLE AYNI DİLDEN KONUŞUYOR"
Suriye’de yaşanan zulme karşı Türkiye’nin, hükümetin bir tavrı olduğunu, CHP’lilerin ise Esed’le aynı dilden konuştuğunu savunan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:
“Bakın Suriye’de büyük sıkıntılar var. Orada her gün bazen onlarca, bazen yüzlerce kardeşimiz zalim yönetim tarafından katlediliyor. Türkiye, bir tavır koymuş. Orada bir zulüm var, orada insanlar öldürülüyor, bu ölümler dursun, zulüm bitsin diye hükümetimizin bir tavrı var, devletimizin, milli çıkarları için ortaya koyduğu bir tutum var. Ama CHP’li milletvekillerine baktığımızda, partinin genel başkanı dahil konuşanlara baktığınız zaman insanın tüyleri diken diken oluyor. Ben bazen Esed’in ve Esid’in tetikçilerinin yandaşlarının yaptığı açıklamalara bakıyorum, bazen de CHP’nin yöneticilerinin, milletvekillerinin yaptığı açıklamalara bakıyorum. İsim hanesini kapattığınız zaman bu açıklamayı Türkiye’nin ana muhalefet lideri mi, milletvekilleri mi yapmış yoksa Esed veya adamları mı yapmış insan şaşırıyor, ayırt edemiyor, böyle bir şey olamaz. Bu ülkenin ana muhalefet partisi; kendi ülkesinin milli çıkarlarının yanında durmalı, konuşacaksa kendi ülkesinin çıkarları yönünde konuşmalıdır. Ülkenin çıkarları doğrultusunda konuşuyorum, hükümetin yanlışlarını ortaya çıkartıyorum diyerek Esed’in propagandasını, Türkiye’de hiç kimse lütfen yapmasın. Yapması doğru değil, kan akarken canlar ölürken, insanlar, canını kurtarmak için oraya buraya kaçmaya devam ederken, Türkiye’de maalesef CHP’nin burada da yanlış tutumu var. Hem PKK terör örgütüne karşı hem de kendi halkına karşı terör estiren zalim Suriye yönetimine karşı maalesef tutumu aynıdır.
Onu değiştirmesi lazımdır, eğer değiştirmezse ben inanıyorum ki vatandaşımız CHP’ye de bir ayar verecektir, bir değişiklik yapacaktır, çünkü bu ziyniyetin CHP’ye de bu ülkeye de hayrı yoktur, olmayacaktır. Ama biz milletimizin hayrını, yararını gözetmeye, ülkemize hizmet etmeye, inşallah daha güçlü Türkiye oluşturmak için gücü ve nüfuzu güçlü bir Türkiye’yi sürekli kılmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi adımı atarsa atsın, bizim işimiz hizmet olacak, gücümüz millet olacak, gecemiz gündüzümüz milletin derdiyle dertlenmek olacaktır.”
Konuşmaların ardından; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı, AK Parti Yozgat milletvekilleri Yusuf Başer, Ertuğrul Soysal, AK Parti Yozgat İl Başkanı Fahri Açıkgöz, Belediye Başkanı Ali Osman Erbir, belediye tarafından yapılan 16 tesisin açılış kurdelesini keserek hizmete açtı.