Sendika, İlan Verebilmek İçin Üyelerinden Para Topluyor
Anadolu Eğitim Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yer değiştirme sistemi mağdurları için Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Milli Eğitim Bakanlığı makamına kaleme aldığı mektubu, ulusal bir gazetede yayınlatmak için kampanya başlattı.
Üç günde 188 kişiden 5 bin 882 lira toplayan sendika, bu parayı 10 bin liraya çıkararak tam sayfa ilan vermeyi planlıyor.Sendikadan öğretmenlere gönderilen ve yardım istenen mailde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e gönderilen mektuba yer verildi.
Maide süresinin 42. ayetindeki, "Allah, adaletli davrananları sever.” ayetiyle son bulan mektupta, şu ifadelere yer verildi: "Bizler; sizi ve gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenleriz. Eğitimdeki her türlü değişiklik ancak ve yalnız bizim çalışma aşkımızla, uyum becerimizle ve fedakarlığımızla başarıya kavuşur, reforma dönüşür. Eğitim sistemine ve teşkilat yapısına dair değişikliklerde fedakarlık payı hep bize düştü, ne yazık ki bedel ödeyen hep biz olduk. Ödediğimiz bedel sağlığımız, ailemiz ve geleceğimiz olmasaydı ve başka bir yol kalsaydı sizi bu ilanla da rahatsız etmezdik.
Ancak, Perişanız… Getirilen zorunlu hizmet affı yüksek KPSS puanlarımıza rağmen bizi Doğu'ya çakılı kıldı. Hele sınıf öğretmenleri yeni sistem ile doğuda bile norm fazlasıdır. Emekliliğe kadar bekar, ebedi sürgündür! Öğretmenin eşine, çocuğuna hatta sağlığına kavuşması puana, kontenjana tabidir, yani imkansıza endekslidir. Bize 'eşin senin yanına gelsin' denmekte, eşimizin ne iş yaptığını, çocuğumuzun okulunu, tedavilerini, geçim durumumuzu soran yoktur… Ailesini özleyen 'ücretsiz izin alsın' açılımı pek çok meslektaşımızı işinden ve aşından edecek bir yaklaşımdır. Eşi ve ailesi tarafından istifaya zorlanan öğretmenlerin çoğu kadındır. Binlerce kilometre öteden bir evliliği yürütmek, internet başında çocuğuna mama yedirmek, onları yalnızca bayramlarda koklamak bizi perişan etmektedir.
"ERCİŞ VE VAN'DAKİ ÖĞRETMENLERE VERİLEN 'EYLÜL'DE GİDERSİNİZ' SÖZÜ UNUTULDU"
Erciş ve Van depreminden mağdur olan öğretmenlerin yer değiştirme talepleri 'giderseniz kimse kalmaz' mantığıyla reddedilmiştir. Bakanımızın 'sabredin, eylülde gidin' sözü unutulmuştur…Ülkemizin vizyonu ve bakanlığımızın hedefleri doğrultusunda kendimizi geliştirmek, lisansüstü eğitim almak isterken 'çalıştığın köyde, ilçende eğitim al' dercesine eğitim özründen yer değiştirme hakkımız kaldırılmıştır… Bizler, sınıflarındaki çocukları kendi çocuklarından ayırt etmeden fedakarca çalışan öğretmenleriz. Memuru olmaktan onur duyduğumuz devletle mahkemeleşmek, kendi aramızda kimin daha mağdur olduğunu tartışmak, yarışmak da istemiyoruz. Yoğun gündeminize, bekleyen reformların ağır sorumluluklarına rağmen sizden çok fazla bir şey istemiyoruz. Bize emanet edilen çocuklara verdiğimiz karşılıksız sevgiyi kendi çocuklarımıza da verebilmek, akşamları soframıza ailemizle birlikte oturmak gibi basit ama insani taleplerimiz var.
Kaldırılan il ve ilçe emrinin geri getirilmesi durumunda hem bizi hem de ailemizi mutlu edeceksiniz…Biz öğretmenler, atandığımız bölgedeki uzun çalışma sürelerimizin takdir edildiğini görmek, eğitimimizi sürdürmek, mesai arkadaşımızı, öğrencimizi, sağlığımızı kaybettiğimiz deprem bölgesinden tayin olmak isterken de şımarıklık ettiğimizi düşünmüyoruz… Biz sizden vaat ettiğiniz ve anayasamızın güvencesindeki adaleti istiyoruz. Çünkü “Allah adaletli davrananları sever.” (Maide 42) "
Maide süresinin 42. ayetindeki, "Allah, adaletli davrananları sever.” ayetiyle son bulan mektupta, şu ifadelere yer verildi: "Bizler; sizi ve gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenleriz. Eğitimdeki her türlü değişiklik ancak ve yalnız bizim çalışma aşkımızla, uyum becerimizle ve fedakarlığımızla başarıya kavuşur, reforma dönüşür. Eğitim sistemine ve teşkilat yapısına dair değişikliklerde fedakarlık payı hep bize düştü, ne yazık ki bedel ödeyen hep biz olduk. Ödediğimiz bedel sağlığımız, ailemiz ve geleceğimiz olmasaydı ve başka bir yol kalsaydı sizi bu ilanla da rahatsız etmezdik.
Ancak, Perişanız… Getirilen zorunlu hizmet affı yüksek KPSS puanlarımıza rağmen bizi Doğu'ya çakılı kıldı. Hele sınıf öğretmenleri yeni sistem ile doğuda bile norm fazlasıdır. Emekliliğe kadar bekar, ebedi sürgündür! Öğretmenin eşine, çocuğuna hatta sağlığına kavuşması puana, kontenjana tabidir, yani imkansıza endekslidir. Bize 'eşin senin yanına gelsin' denmekte, eşimizin ne iş yaptığını, çocuğumuzun okulunu, tedavilerini, geçim durumumuzu soran yoktur… Ailesini özleyen 'ücretsiz izin alsın' açılımı pek çok meslektaşımızı işinden ve aşından edecek bir yaklaşımdır. Eşi ve ailesi tarafından istifaya zorlanan öğretmenlerin çoğu kadındır. Binlerce kilometre öteden bir evliliği yürütmek, internet başında çocuğuna mama yedirmek, onları yalnızca bayramlarda koklamak bizi perişan etmektedir.
"ERCİŞ VE VAN'DAKİ ÖĞRETMENLERE VERİLEN 'EYLÜL'DE GİDERSİNİZ' SÖZÜ UNUTULDU"
Erciş ve Van depreminden mağdur olan öğretmenlerin yer değiştirme talepleri 'giderseniz kimse kalmaz' mantığıyla reddedilmiştir. Bakanımızın 'sabredin, eylülde gidin' sözü unutulmuştur…Ülkemizin vizyonu ve bakanlığımızın hedefleri doğrultusunda kendimizi geliştirmek, lisansüstü eğitim almak isterken 'çalıştığın köyde, ilçende eğitim al' dercesine eğitim özründen yer değiştirme hakkımız kaldırılmıştır… Bizler, sınıflarındaki çocukları kendi çocuklarından ayırt etmeden fedakarca çalışan öğretmenleriz. Memuru olmaktan onur duyduğumuz devletle mahkemeleşmek, kendi aramızda kimin daha mağdur olduğunu tartışmak, yarışmak da istemiyoruz. Yoğun gündeminize, bekleyen reformların ağır sorumluluklarına rağmen sizden çok fazla bir şey istemiyoruz. Bize emanet edilen çocuklara verdiğimiz karşılıksız sevgiyi kendi çocuklarımıza da verebilmek, akşamları soframıza ailemizle birlikte oturmak gibi basit ama insani taleplerimiz var.
Kaldırılan il ve ilçe emrinin geri getirilmesi durumunda hem bizi hem de ailemizi mutlu edeceksiniz…Biz öğretmenler, atandığımız bölgedeki uzun çalışma sürelerimizin takdir edildiğini görmek, eğitimimizi sürdürmek, mesai arkadaşımızı, öğrencimizi, sağlığımızı kaybettiğimiz deprem bölgesinden tayin olmak isterken de şımarıklık ettiğimizi düşünmüyoruz… Biz sizden vaat ettiğiniz ve anayasamızın güvencesindeki adaleti istiyoruz. Çünkü “Allah adaletli davrananları sever.” (Maide 42) "