Ergenekon Tanığı Adil Timurtaş, Savcılık İfadesini Reddetti
Diyarbakır JİTEM davasında tutuklu olarak yargılanan Adil Timurtaş, tanık sıfatıyla katıldığı Ergenekon davasında, savcılık aşamasında verdiği ifadesini reddetti.
Güneydoğu'da Jandarma bünyesinde 1986-1987 yıllarında görev yaptığını belirten Timurtaş, "Yüzbaşı Cem Ersever, büyük başarılara imza attığımızı belirterek grubumuza JİTEM ismini koydu." dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 220. duruşmasında; Mustafa Balbay, Veli Küçük, İbrahim Şahin, Doğu Perinçek ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Hurşit Tolon ve Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük, Zahide Ruhsar Şenoğlu, Ferit İlsever, Tanju Güvendiren, Adnan Bulut ve Güler Kömürcü Öztürk de duruşmaya geldi. Yalçın Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
PKK itirafçısı olduğu iddia edilen ve Diyarbakır'da görülen JİTEM davasında tutuklu olarak yargılanan Adil Timurtaş'ın, tanık sıfatıyla dinlenmesine başlandı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Veli Küçük, Muzaffer Tekin gibi bazı kişilerin Ergenekon davasında yargılandıklarını hatırlatarak, "Bu dava konusu delilleri karartma ve suçluyu kayırma gibi bir suç ile suçlandınız mı?" diye sordu. Tanık Timurtaş ise Diyarbakır'da yargılandığını söyledi.
Özese'nin, hangi konu ile suçlandığını sorması üzerine Timurtaş, kapatılan Hadep'in binalarını yapmak ve cinayet gibi suçlamalarla yargılandığını söyledi.
Başkan Özese, Ergenekon davasında iddia edilen suçlar ve yargılanan sanıklarla ilgili bildiklerini anlatmasını istedi. Timurtaş'in, "Ne soracaksanız siz sorun, ben cevap vereyim." demesi üzerine Başkan Özese, "Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiğiniz bir ifade var. Bu ifadenizde anlattığınız bazı konular var." hatırlatmasını yaptı. Bunun üzerine Timurtaş, 1986 ve 1987 yıllarında jandarma bünyesinde görev yaptığını söyledi.
İfadesinde İbrahim Şahin'den bahsettiği hatırlatılan Timurtaş, "Biz jandarmadaydık onlar da özel harekattaydı. Operasyonlara birlikte gider gelirdik. O zaman birlikte yapılırdı operasyonlar. Ancak bire bir tanışıklığım yok." dedi.
Savcılık ifadesinde Arif Doğan'ı da tanıdığı ve Doğan'ın maaşları getirdiği şeklinde beyanları olduğu belirtilen Timurtaş, "Arif Doğan bizim bölüğe iki kez geldi. Birisinde sağ yakaladığımız bir genci sorgulamak için gelmişti. Diğerini de ne için geldiğini bilmiyorum. Maaş filan getirip getirmediğinden haberim yok. Geldiğinde hatırımızı sorardı ve biz de iyi olduğumuzu söylerdik." cevabını verdi. Beşiktaş'ta bulunan kafesi yandığında esnaflardan kuyumcu Hayrettin Ertekin'in geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu hatırlatan Timurtaş, bu durumun medyaya yansıması üzerine Savcı Zekeriya Öz tarafından ifadeye çağrıldığını söyledi.
Timurtaş, "Emniyet Müdürlüğünde avukata da gerek olmadığını söylediler. Birkaç soru soruldu. Önüme 25 sayfalık bir ifade tutanağı getirdiler ve imzalamamı istediler. ben de imzaladım ama bu ifadede yazılan konuları kabul etmiyorum." dedi.
İfadesindeki konularla ilgili olarak güneydoğuda Jandarma adına çalışırken çeşitli operasyonlarda 20-30 teröristi öldürdüklerini 2-3 tanesini de yaraladıklarını anlatan Timurtaş, komutanları olan Yüzbaşı Cem Ersever'in, bu başarılarından dolayı kendi gruplarına bir isim vermek istediğini söyledi.
Daha sonra da Ersever tarafından kendi gruplarına JİTEM isminin verildiğini anlatan Timurtaş, bu ismin devlet tarafından verilmediğini, ne anlama geldiğini de bilmediğini söyledi.
Ersever tarafından kendisine 'Mahmat' kod adının verildiğini belirten Timurtaş, Silopi ve Şırnak'ta görev yaptığını, BOTAŞ tesislerinde teröristleri sorguladıkları şeklinde verdiği emniyet ifadesine de yalanlama getirdi. Sorguladıkları teröristlerden serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz'e teslim ettikleri şeklindeki ifadesini kabul etmediğini belirten Timurtaş, "BOTAŞ'ta kalıyorduk. 'Cesetler çıktı, siz atmışsınız.' dediler. Cesetleri neden kuyulara atalım? Atacak olsak suya atardık." dedi.
Çok sayıda operasyona katıldıklarını belirten Timurtaş, "Bu yüzden birilerinin canları yandı ve bize çamur attılar." dedi.
Başkan Özese, ifadesini neden kabul etmediğini sorunca Timurtaş, "Karakolda bana '28 tane faili meçhul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsın' dediler. 25 sayfa ifade yazılmış. 'Avukatlarım okusun' dedim. 'Bir şey yok' dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım. Yazan kişinin de ifadeleri sizin okuduğunuz gibi okuması lazımdı." diye konuştu.
Gizli tanık olduğuna dair iddialar bulunduğunu ve bu iddiaları kabul etmediğini söyleyen Timurtaş, bir komplo sonucu yargılandığını ve 25 yıl ceza aldığını savundu .
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 220. duruşmasında; Mustafa Balbay, Veli Küçük, İbrahim Şahin, Doğu Perinçek ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 34 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Hurşit Tolon ve Levent Ersöz'ün de aralarında bulunduğu 31 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük, Zahide Ruhsar Şenoğlu, Ferit İlsever, Tanju Güvendiren, Adnan Bulut ve Güler Kömürcü Öztürk de duruşmaya geldi. Yalçın Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
PKK itirafçısı olduğu iddia edilen ve Diyarbakır'da görülen JİTEM davasında tutuklu olarak yargılanan Adil Timurtaş'ın, tanık sıfatıyla dinlenmesine başlandı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Veli Küçük, Muzaffer Tekin gibi bazı kişilerin Ergenekon davasında yargılandıklarını hatırlatarak, "Bu dava konusu delilleri karartma ve suçluyu kayırma gibi bir suç ile suçlandınız mı?" diye sordu. Tanık Timurtaş ise Diyarbakır'da yargılandığını söyledi.
Özese'nin, hangi konu ile suçlandığını sorması üzerine Timurtaş, kapatılan Hadep'in binalarını yapmak ve cinayet gibi suçlamalarla yargılandığını söyledi.
Başkan Özese, Ergenekon davasında iddia edilen suçlar ve yargılanan sanıklarla ilgili bildiklerini anlatmasını istedi. Timurtaş'in, "Ne soracaksanız siz sorun, ben cevap vereyim." demesi üzerine Başkan Özese, "Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiğiniz bir ifade var. Bu ifadenizde anlattığınız bazı konular var." hatırlatmasını yaptı. Bunun üzerine Timurtaş, 1986 ve 1987 yıllarında jandarma bünyesinde görev yaptığını söyledi.
İfadesinde İbrahim Şahin'den bahsettiği hatırlatılan Timurtaş, "Biz jandarmadaydık onlar da özel harekattaydı. Operasyonlara birlikte gider gelirdik. O zaman birlikte yapılırdı operasyonlar. Ancak bire bir tanışıklığım yok." dedi.
Savcılık ifadesinde Arif Doğan'ı da tanıdığı ve Doğan'ın maaşları getirdiği şeklinde beyanları olduğu belirtilen Timurtaş, "Arif Doğan bizim bölüğe iki kez geldi. Birisinde sağ yakaladığımız bir genci sorgulamak için gelmişti. Diğerini de ne için geldiğini bilmiyorum. Maaş filan getirip getirmediğinden haberim yok. Geldiğinde hatırımızı sorardı ve biz de iyi olduğumuzu söylerdik." cevabını verdi. Beşiktaş'ta bulunan kafesi yandığında esnaflardan kuyumcu Hayrettin Ertekin'in geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu hatırlatan Timurtaş, bu durumun medyaya yansıması üzerine Savcı Zekeriya Öz tarafından ifadeye çağrıldığını söyledi.
Timurtaş, "Emniyet Müdürlüğünde avukata da gerek olmadığını söylediler. Birkaç soru soruldu. Önüme 25 sayfalık bir ifade tutanağı getirdiler ve imzalamamı istediler. ben de imzaladım ama bu ifadede yazılan konuları kabul etmiyorum." dedi.
İfadesindeki konularla ilgili olarak güneydoğuda Jandarma adına çalışırken çeşitli operasyonlarda 20-30 teröristi öldürdüklerini 2-3 tanesini de yaraladıklarını anlatan Timurtaş, komutanları olan Yüzbaşı Cem Ersever'in, bu başarılarından dolayı kendi gruplarına bir isim vermek istediğini söyledi.
Daha sonra da Ersever tarafından kendi gruplarına JİTEM isminin verildiğini anlatan Timurtaş, bu ismin devlet tarafından verilmediğini, ne anlama geldiğini de bilmediğini söyledi.
Ersever tarafından kendisine 'Mahmat' kod adının verildiğini belirten Timurtaş, Silopi ve Şırnak'ta görev yaptığını, BOTAŞ tesislerinde teröristleri sorguladıkları şeklinde verdiği emniyet ifadesine de yalanlama getirdi. Sorguladıkları teröristlerden serbest bırakılanları Binbaşı Cemal Temizöz'e teslim ettikleri şeklindeki ifadesini kabul etmediğini belirten Timurtaş, "BOTAŞ'ta kalıyorduk. 'Cesetler çıktı, siz atmışsınız.' dediler. Cesetleri neden kuyulara atalım? Atacak olsak suya atardık." dedi.
Çok sayıda operasyona katıldıklarını belirten Timurtaş, "Bu yüzden birilerinin canları yandı ve bize çamur attılar." dedi.
Başkan Özese, ifadesini neden kabul etmediğini sorunca Timurtaş, "Karakolda bana '28 tane faili meçhul cinayet var, üzerine kalır, buradan çıkamazsın' dediler. 25 sayfa ifade yazılmış. 'Avukatlarım okusun' dedim. 'Bir şey yok' dediler. İmzaladım, çıktım. Bu saçma ifadeleri kabul etmiyorum. Kim yazdıysa davacıyım. Yazan kişinin de ifadeleri sizin okuduğunuz gibi okuması lazımdı." diye konuştu.
Gizli tanık olduğuna dair iddialar bulunduğunu ve bu iddiaları kabul etmediğini söyleyen Timurtaş, bir komplo sonucu yargılandığını ve 25 yıl ceza aldığını savundu .