Büyükşehir Davasında Adli Kontrol Uygulaması Talep Edildi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonların ardından aralarında 397 yıl hapis cezasıyla yargılanan Başkan Aziz Kocaoğlu’nun da yargılandığı 18’i tutuklu 130 sanıklı davada avukatlar müvekkilleri için adli kontrol uygulamasını talep etti.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ikinci günü, mahkemenin cumhuriyet savcısının taleplerini almasıyla başladı.

İsnat olunan suçların vasıf ve mahiyeti, tutuklulukta geçen süreyi göz önüne alarak tutuklu sanıklardan Tülay Azeri, Serdal Selçuk Savcı, Alaittin Eraslan, Ferit Faruk Boyacıoğlu, Murat Boyacıoğlu, Gökhan Boğazkesen ve Hüseyin Kırmızı'nın tahliyesini talep eden savcı, bilirkişi raporlarının da beklenmesini istedi. Daha sonra tutuklu sanıklar ve avukatlarının savunmaları alındı.

İddia edilen suçlarda hiçbir suçunun bulunmadığını, Türkiye’nin tek belediye genel sekreteri olduğunu söyleyen sanık Pervin Şenel Genç, 431 günlük tutukluluk süresince yaşadıklarını anlattı. Genç, “'431 gündür bu acıyı yaşıyorum. Kimsenin başına gelmesin. Bir kurum yöneticilerini suçlamak bu kadar kolay mı? 431 gündür özgürlükten yoksun kalmak, kelepçelenmek beni öldürüyor. Fiziki olarak iyi görünebilirim ama içim paramparça. Mazlumun ahı güçlüdür. Benim ahım Allah'a ulaştı. Size de ulaşacağını biliyorum. Siz de bu haksızlığa son verin. Ben bu savunmamı bile battaniye üzerinde, kurşunkalemle yazdım. Bu durum bana yakışıyor mu?'' dedi.

Tutukluluk halinin devamına yurtdışına kaçma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle devam edildiğini ifade eden Genç, bunun için yeterli maddi güce sahip olmadığını söyleyerek, “Hayatımda iki kere yurtdışına çıktım. Yurtdışında herhangi bir yerde bir hafta dahi barınamam. Benim dosyam, ben tertemizim. 431 gün sonra artık özgür olmak istiyorum'' diye konuştu.

'BÖYLE ÇETEYE CAN KURBAN'

Şenel'in avukatı Turan Karataş da, müvekkilinin 18 ayrı suçtan yargılandığını ve söz konusu iddialarda suç unsuru teşkil eden bir durum olmadığını belirterek, “İddialarda sebep sonuç ilişkisi yoktur. Konuşmalarla belgeler arasında kuvvetli bir suç şüphesi yoktur. Genel sekreterlik görevine dönerek belirlediğiniz kurallar çerçevesinde hakkında adli kontrol uygulamasını talep ediyoruz. Müvekkilim de koyduğunuz kurallara titizlikle uyacaktır. Müvekkilimin bütün çırpınışı kamu menfaati içindir. Sanıkların tümü 40-60 yaş civarı. Hiçbirinin sabıkası yok. Böyle çeteye can kurban'' dedi.

Sanıklardan Pervin Şenel Genç, Tülay Azeri ve Hilmi Özen’nin avukatı Atilla Ertekin de, Türkiye’de hukuk sisteminin gelişmekte olduğunu ve toplumda yaşayan herkesin endişe içinde yaşadığını belirterek, İzmir Büyükşehir Belediyesi hakkında yayımlanmış tüm raporlarda övgü ile bahsedildiğini söyledi.

Ertekin, “20 örgüt yöneticisi var ama bir üye yok. Türkiye’de Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları ‘Biz olmazsak vatan elden gider’ psikolojisi içindeler ve bu psikolojinin getirdiği pek çok hata yapabiliyorlar” diye konuştu

Avukat Ertekin, davaya ilişkin Cumhurbaşkanının ‘Haksızlık’ sözünü hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımız haksızlık var diyor, yasa değişikliği oluyor ve bakanlarımız yasa değişikliğinden dolayı mahkemelerin bu mesajı algılamasını gerektiğini belirtiyorlar. Biz bu mesajın mahkemeniz tarafından algılanmasını istiyor ve şüphelilerin tahliyelerini talep ederek adli kontrol uygulamasını talep ediyoruz” dedi

‘435 GÜNDÜR BİR AVUÇ GÖKYÜZÜNE BAKIYORUM’

Sanık Hilmi Özen de, savunmasında 2011 yılının Ağustos ayında İZSU Genel Müdür Yardımcılığı’ndan emekli olduktan 35-40 gün sonra Başkan Kocaoğlu’nun ricası üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde şirketler koordinatörü olarak göreve başladığını söyledi.

Özen, şu sözlerle savunmasını yaptı: “40 günlük sürede birikimlerimi yol gösterici niteliğinde paylaştım. Mandalina alım ihalesi sonrasında dinlenmeye başlanmışım. Burada benim mandalina dağıtımıyla sadece yol gösterici olarak görevim bulunmakta. İddialarda ‘İhaleye fesat karıştırmak’ suçu yer alıyor. Benim bu ihalelerle resmi ya da gayriresmi hiçbir görevim yoktur. 66 yaşındayım. 435 gündür bir avuç gökyüzüne bakarak yaşıyorum. 40 yıldır bu devlete hizmet ettim. Her sabah uyandığımda ‘Ben ne yaptım da buradayım’ sorusunun cevabını ben bulamadım.” Duruşmaya öğle tatili sebebiyle ara verildi.

Kaynak: İHA