Katsayı Kararında Danıştay'a İhtar Çeken Avukat, Ceza Alınca AİHM'ye Başvurdu
Farklı katsayı uygulamasının kaldırılmasında yürütmeyi durdurma kararı veren Danıştay hakimlerine ihtar çeken avukat, dönemin Danıştay Başkanı’nın şikayeti üzerine Türkiye Barolar Birliği (TBB)’nin kendisine uyarı cezası vermesini AİHM’ye taşıdı.
Avukat Mücteba Kılıç, Türkiye aleyhine 100 bin euro tazminat talebinde bulundu. 28 Şubat sürecinde uygulanmaya başlanan farklı katsayı uygulaması YÖK tarafından 2009 yılında kaldırılmıştı. Ancak İstanbul Barosu’nun başvurusu üzerine Danıştay, yürütmenin durdurulması kararı vermişti.
İstanbul Barosu avukatlarından Mücteba Kılıç, bu kararın düz liseler ile meslek liseleri arasındaki eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay hakimlerine ihtar çekti. Avukat Kılıç’ın ihtar çekmesi üzerine dönemin Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Kılıç’ı İstanbul Barosu’na şikayet etti. İstanbul Barosu Disiplin Kurulu, söz konusu ihtarnameyi dilekçe verme hakkı kapsamında değerlendirerek Kılıç’ı haklı buldu.
Eski Danıştay Başkanı Birden’in itirazı üzerine TBB Disiplin Kurulu, Avukat Kılıç’ın sicilini bozarak uyarma cezası verdi.
Kendisinin yokluğunda verilen bu cezanın kesin hüküm niteliğinde olduğunu ifade eden Mücteba Kılıç, bu kararın savunmaya vurulan darbe olduğunu savundu. Kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu ileri süren Kılıç, bu nedenle Türkiye’nin 100 bin euro tazminata mahkum edilmesini talep etti .
İstanbul Barosu avukatlarından Mücteba Kılıç, bu kararın düz liseler ile meslek liseleri arasındaki eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay hakimlerine ihtar çekti. Avukat Kılıç’ın ihtar çekmesi üzerine dönemin Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Kılıç’ı İstanbul Barosu’na şikayet etti. İstanbul Barosu Disiplin Kurulu, söz konusu ihtarnameyi dilekçe verme hakkı kapsamında değerlendirerek Kılıç’ı haklı buldu.
Eski Danıştay Başkanı Birden’in itirazı üzerine TBB Disiplin Kurulu, Avukat Kılıç’ın sicilini bozarak uyarma cezası verdi.
Kendisinin yokluğunda verilen bu cezanın kesin hüküm niteliğinde olduğunu ifade eden Mücteba Kılıç, bu kararın savunmaya vurulan darbe olduğunu savundu. Kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu ileri süren Kılıç, bu nedenle Türkiye’nin 100 bin euro tazminata mahkum edilmesini talep etti .