Askon'un Geleneksel İftar Yemeği

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nin (ASKON) geleneksel iftar yemeğine katıldı.

Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ASKON'un geleneksel iftar yemeği, Büyükşehir Belediyesi 1453 Topkapı Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

İftar yemeğine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un da aralarında yer aldığı siyaset ve iş dünyasından isimlerle sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.

İftar yemeğinden sonra bir konuşma yapan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "İki noktayı ifade etmek istiyorum. Bunlardan birisi değerli Başkan Mustafa Koca ve arkadaşları bu akşamki iftara davet ederken, Tunus’tan Sayın Raşid Gannuşi’nin de buraya geleceğini söylediğinde heyecanlanmıştım. Kitaplarını okuduk. Türkiye’ye gelmişti, onunla tanışıp görüşmüştük. Kendi ülkesinde demokratik bir şekilde mücadele verdi. Raşid Gannuşi, sadece Tunus’ta değil, bütün Müslüman dünyasında farklı bir fikir sahibi oldu. Bugün Tunus önemli bir noktaya geldi. Burada bu ortama katılamamış, ben Türkiye’den selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyorum. Tunus’taki kardeşlerimize Allah’tan üstün başarılar diliyoruz. Tunus’taki değişim, İslam dünyasındaki değişim hareketlerinin başlangıcını temsil etti. İnşallah ümit ediyoruz ki bütün bu değişim süreçlerinin sonunda bu ülkenin insanları gerçekten adalet, hakkaniyet, özgürlük, eşitlik mücadelesine muvaffak olsunlar. Birtakım diktatörlerin ellerinden kurtulurken, ümit ederiz ki başka diktatörlerin oyunlarına düşmesinler. Tunus halkının, Suriye halkının bu özgürlük mücadelesi en kısa süre içerisinde barış sürecine dönüşmesini temenni ediyoruz. Tunus büyük zulümlerden, büyük haksızlıklardan bugün artık kendisini ifade edebilecek bir toplum haline geldi" dedi.

Türkiye'nin iyi bir noktaya geldiğini belirten Numan Kurtulmuş, "Az önce bir arkadaşımızla konuşurken dedi ki: 'Türkiye de nereden nereye geldi'. 28 Şubat sürecini hatırlıyoruz. 28 Şubat'ı hepimiz canlı bir şekilde yaşadık. 28 Şubat'ı sanki yıllardan önceymiş gibi hatırlıyoruz. Türkiye’de de bu anlamda 28 Şubat'ın üzerinde çok geçmemiş olmasına rağmen bugün sizin de sayenizde 28 Şubatlar hakkında soruşturmalar açıldı, kara defterleri bir bir ortaya konuldu. Ancak hem İslam dünyasındaki hem de Türkiye’deki bu değişme yetmez. Sadece bunu söylemek istiyoruz. Bunlar, halkın kendini ifade etmeye başlamasıdır. Millet iradesinin ortaya çıkmasının başlamasının başlangıçlarıdır. Dünyanın her yerinde Müslümanların elinde büyük imkanlar var, maddi manevi güçler var. Çok şükür İslam dünyasında çok olumlu gelişmeler de oluyor. Kendi medeniyet kapılarının etrafında yeni bir medeniyet etrafında bütün dünya dinlerine bütün dünyayı şekillendirecek en önemli çalışmaları ortaya koymamızdır. Siyaset alanında böyledir, sanat alanında böyledir, bilim alanında böyledir. Her alanda böyledir. Bunu yaparsak Arakan’ı, Somali’yi daha az konuşmaya başlarız. Eğer bunları yapmazsak her seferinde başka bir düzen gelir ve biz emperyalistlerin kırıp döktüğü zücaciyeci dükkânındaki fincanları raflara tekrar dizmek zorunda kalırız. Biz hakkı, adaleti, insanlığı, ahlakı, vicdanı esas alan yeni bir medeniyetin sözünü bütün dünyaya söylemekteyiz. Allah gücümüzü arttırsın" ifadelerinde bulundu.

Bakan Ömer Dinçer ise, eğitim sistemindeki yeni gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Milli Eğitim Bakanlığı olarak biz bugüne kadar bakanlıkta birçok yeni adım attık" diyen Milli Eğitim Bakanı Dinçer, "Önemlilerine baktığımızda bakanlık teşkilatını yeniden yapılandırdık, pilot uygulaması başladı ve nihayetinde 12 yıllık zorunlu eğitim. Hepsini yan yana koyduğunuzda Milli Eğitim Bakanlığı'nda çok önemli değişmeler yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, Türk eğitim sistemine ve anlayışına yeni bir bakış açısı getirmeye çalışıyor. 'Bu amaç nedir' diye sorarsanız, biz bir paradigma değişikliği yapıyoruz. Devlet tarafından tasarlanmış ve sıkı şekilde denetlenen bir eğitim tasarlıyoruz. Yaptığımız bu değişiklikler sonunda farklı bir uygulamaya imza atmaya başladık. O da şu: Her şeyden önce insanların her birinin farklı olduğunu ve onlara ancak faklı bir şekilde yaklaşabileceğimizi kabul etmeye başladık. İkincisi, toplum içerisinde çok ciddi farklı inançlardan, yapılardan dolayı bir kabul edişe gittik. Toplumun farklı kesimlerin farklı ihtiyaçları olduğunun kabulündeyiz. Tüm bunlar farklı tercihleri sunabilmek için yapıldı" diye konuştu.

Kaynak: İHA