Göz Polikliniğine 1 Milyon Liralık Yatırım

Mersin Devlet Hastanesi Göz Polikliniği, Türkiye’de sayılı kliniklerde bulunan ileri teknoloji cihazlarla tamamen yenilendi.

Göz Polikliniğine 1 Milyon Liralık Yatırım
Özellikle görme kaybını önlemede erken tanıda kullanılan ileri teknoloji cihazlarla donatılan Göz Polikliniği’ne 1 milyon TL’nin üzerinde yatırım yapıldı. Mersin Devlet Hastanesi’nin baştan aşağıya yenilenen Göz Polikliniği ve ameliyathanesi, kapılarını İHA muhabirine açtı. Poliklinik ve ameliyathanedeki yenilenen cihazları tanıtan Mersin Devlet Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Veli Çam, hastanenin sahip olduğu imkanlar açısından geçmişle kıyaslandığında bugün çok çok ileride bir noktada bulunduğunu söyledi.

Eski kadın doğum polikliniklerinin olduğu yeri tamamen göz hastalıkları polikliniğine çevirdiklerini ve 5 poliklinik ile hastalara hizmet verdiklerini dile getiren Op. Dr. Çam, ana binadaki ameliyathanenin de en son modern cihazlarla donatıldığını kaydetti.

Ameliyathanenin, modern ameliyat mikroskobu, akülü ameliyat masası, fako cihazı ve diğer yardımcı ekipmanlarla yüksek standartlara sahip bir ameliyathane olduğunu belirten Çam, fako yöntemiyle katarakt cerrahisi, şaşılık, gözdeki et, gözyaşı yolu tıkanıklığı ameliyatları ile bazı göz kapağı hastalıklarının ameliyatlarını yaptıklarını anlattı. Şu anda sadece vitreoretinal cerrahi aletinin bulunmadığını, bunun da alım aşamasında olduğunu bildiren Çam, 8 göz hekimi ve diğer yardımcı personelle birlikte 30’a yakın sağlık çalışanıyla hizmet verdiklerinin altını çizdi.

“TÜRKİYE’DE SAYILI KLİNİKLERDE BULUNAN CİHAZLARA SAHİBİZ” Poliklinikte kullanılan yeni cihazların büyük bölümünün Türkiye’de sayılı kliniklerde bulunduğuna dikkat çeken Op. Dr. Çam, cihazları şöyle tanıttı: “Göz Tomografi cihazı, gözün ön ve arkadaki ağ tabakasının 6 mikrona kadar ince kesitlerini alabiliyor. Çok ileri, çok sofistike bir cihaz. Göz tansiyonu hastalarının erken tanısında, sarı noktanın birçok hastalığının tanısında yol gösterici ve tanı koydurucu bir cihazdır. Hastanemizin teknolojik alet parkındaki ileri teknoloji cihazların başında geliyor. ND-YAG Lazer cihazı ise katarakt ameliyatı sonrası tekrar katarakt gelişmesinde, ikinci bir katarakt ameliyatı yapmaya gerek kalmadan gelişen o kesifliğin parçalanarak, hastanın net görmesini sağlayan ileri teknoloji bir cihazımız. Patern Yeşil Lazer de çok özel bir lazer ve bu lazerden Türkiye’de bizim kliniğimiz ve İstanbul’da bir üniversite kliniğinde olmak üzere sadece iki tane var. Göz anjiyo cihazı, görme alanı cihazı ve bebek oto refraktörü de yine Türkiye’de sayılı kliniklerde bulunuyor.” Bütün cihazların kesintisiz güç kaynağına bağlı bulunduğunu, bunun bir devlet hastanesi için çok ileri bir düzey olduğunu vurgulayan Çam, “Mesleki dayanışmamız üst seviyede. Onun için başarılı bir göz kliniğiyiz. Göz Polikliniği ileri teknoloji cihazları, güler yüzlü, tecrübeli hekimleri ve yardımcı personeli ile Mersinlilere hizmet etmeye devam ediyor” dedi.

“ERKEN TANI GÖRME KAYBINI BÜYÜK ORANDA ENGELLER” Mersin Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Yavuz Gözükara da yapılan yatırımlarla ilgili verdiği bilgide, gözün çok derin ve tüm sistemik hastalıkların etkilediği bir organ olduğuna dikkat çekerek, şeker, yüksek tansiyon, enfeksiyon, romatizma gibi hastalıkların gözü etkilediğini ve görme kayıplarına neden olduğunu anlattı. Dünyadaki görme engellilerin yaklaşık yarısının şeker hastası olduğunun altını çizen Gözükara, “Diyabet de daha çok şeker bozukluğuyla gider ama gözü bozması çok sinsidir. Son derece fark edilmeden ortaya çıkar. Kişi görme kaybını bile fark edemez, zaman içinde azalır ve bir gün göz muayenesi olduğunda gözün gören tabakası tamamen şekere bozulmuştur ki, orada yeni damarlanmalar oluşur ve görmeyi kaybedersiniz ve geriye dönüşümsüzdür maalesef. Ancak, erken dönemde gözde olacak hasarları tespit edebilirseniz, erken müdahale ederseniz görme kaybını büyük oranda engelleyebilir ya da bir aşamadan öteye geçmesini kontrol edebilirsiniz” diye konuştu.

“MODERN BİR GÖZ MERKEZİNDE BULUNAN HER TÜRLÜ CİHAZIMIZ VAR” Akdeniz Bölgesi’nin, Türkiye’de daha yüksek oranda diyabet ve hipertansiyon görülen bir bölge olduğu bilgisini de veren Gözükara, bu iki hastalığın bir aradayken göze yaptığı hasarın çok daha fazla olduğa vurgu yaptı. “Erken tanıda göz dibine olan hasarı erken tanıdığınızda şeker hastalığında da hipertansiyonda da görme kaybını kontrol etme ihtimaliniz çok yüksek. Bunların tanısında ve tedavisinde tıbbı teknik yeterlilik çok önemli” diyen Gözükara, şöyle devam etti: “Bu pencereden baktığımızda, teşhise yönelik modern cihazlara mutlaka sahip olmak gerekiyordu. Gözün arkasını incelemek için apayrı teknik donanım ve yetenek gerekiyor. Biz erken tanı koyalım, görme kaybını ve gözün hastalıklarını erken tanıyıp görme kaybına neden olabilecek her türlü hastalığı erkenden tedavi edelim diye göze teknik altyapı anlamında 1 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptık. Buna ek olarak yaklaşık 400 bin TL’lik bir yatırım daha yapacağız. Bizde şu anda göz hastalıklarının erken teşhis ve tedavisinde kullanılan ve modern bir göz merkezinde bulunması gereken her türlü cihazımız var.” Erken tanı için Fundus Floresan Anjiyografi (FFA) cihazı ile göz arkasının fotoğrafını çektiklerini, tedaviyi yapacak lazer cihazına da sahip olduklarını ifade eden Gözükara, gözün sağlığını korumak, zarar verecek etkenleri erken tanımak ve bunları bertaraf etmek, geç kalındıysa ilerlemesini önlemek adına yapılması gereken, bugünkü modern tıbbın ve teknolojinin gerektirdiği her ne varsa hepsine sahip olduklarının altını çizdi. Daha ilerisini hedeflediklerini, göz hastalıkları uzmanı doktorların şu anda bir proje üzerinde çalıştıklarını aktaran Gözükara, onu da en kısa sürede gerçekleştireceklerini kaydetti.

GÖZÜKARA’DAN ŞEKER VE HİPERTANSİYON HASTALARINA UYARI Şeker hastalığı ve hipertansiyonu olan Mersinlileri de uyaran Başhekim Gözükara, “Özellikle şeker hastalığı ve hipertansiyonu olan her hasta, hiçbir göz şikayeti olmasa dahi senede bir mutlaka ve mutlaka göz hekimine muayene olsun. Bu, erken tanı ve tedavi için elzemdir, vazgeçilemez bir gerekliliktir. Nasıl erken tanı kanseri önleyebiliyorsa, bu ondan çok daha yüksek oranda görme kaybını önleyecek bir yaklaşımdır. Halkımız bunun farkında olmalı, çünkü onların sağlığı bizlere emanet” ifadelerini kullandı .
Kaynak: İHA