Bakan Çelik: Makine Üreteceğim Dedikleri Yerde Patlayıcı İmal Etmişler

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Eskişehir’de 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlama ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Olayın meydana geldiği şirketin makine üreten bir işyeri olduğunu belirten Bakan Çelik, “Olay meydana geldiği yer makine imali için açılan bir işyeri. Ama patlayıcı imal ediyor. Resmiyette diyor ki ‘Ben burada makine imal edeceğim’ ama ürettiği şeye bakıyorsunuz patlayıcı.” şeklinde konuştu.

Bakan Faruk Çelik, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği'nin açılışına katıldı.

İş sağlı ve güvenliğinin insan hayatını doğrudan ilgilendiren konular olduğunu belirten Bakan Çelik, bir işçinin hayatını kaybetmesinin bir aileyi yıktığına dikkat çekti. Çelik, “Ufak bir ihmal ocaklar söndürüyor. ‘Efendim 1 kişi öldü’ deniyor. 1 kişi ölmekle kalmıyor ki evde çocukları, hanımı, annesi, akrabaları ölüyor. Çok kişi geleceğe dair umutlarını kaybediyor.” ifadesini kullandı. Eskişehir’de 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamayı soruşturmak üzere müfettiş görevlendirdiklerini kaydeden Bakan Çelik, “Araştırmada ilk bulgulara göre, makine imali için açılan bir iş yeri, patlayıcı imal ediyor. Neticesinde 4 arkadaşımız dün hayatını kaybetti. 4 kişi ölmedi dün Eskişehir'de, onlarca ailenin geleceğe dönük ümitleri yok oldu.” şeklinde konuştu.

Türkiye'de iş kazalarının hala çok yüksek düzeyde olduğuna vuru yapan Bakan Faruk Çelik, “1990'dan bugüne çok ciddi düşüşler olmaya başladı.

Mesela 1990'da 547 madencimiz hayatını kaybederken 2010'da 131 kardeşimiz hayatını kaybetti. Düşüyor ama bir kişinin bile hayatını kaybetmesi büyük bir olay. Bir kişi bile çok büyük sarsıntı meydana getiriyor. Hedefimiz bir kişinin bile hayatını kaybetmemesidir.” diye konuştu.

Meclis’ten geçtiğimiz hafta geçirdikleri İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile ilgili çok sayıda tartışma olduğunu, uzlaşmazlıklar meydana geldiğini ifade eden Bakan Çelik, şunları kaydetti: “Bu yasanın iki özelliği var. İki risk değerlendirmesi var. Yani sorumlu iş sağlığı güvenliği uzmanı maden ocağına girecek, eksiklik varsa maden ocağı çalıştırılmayacak. Bir iş yerine geldi baktı, şartların uygun olmadığını gördü, diyecek ki 'bunu tamamla'. Ondan sonra buraya çivi çakılacak. 'Bunları tamamlamadan çalışma izni yok' diyecek. Bu düzenlemeyi içeren güzel bir yasayı meclisten geçirdik. Şimdi bu işin üç sac ayağı var. Bir, devlet kurallarını koyacak ve denetimini yapacak. İki, işveren her türlü önlemi alacak. Üç, çalışan kardeşimiz de bu tedbirlere uyacak. Bunlardan birisi yerine gelmedi mi 'kaza geliyorum' diyor işte. Üçünden birini devlet denetimini yapmazsa kurallarını sağlıklı koymaz, işveren tedbirlerini almaz, çalışan kardeşim de kurallara uymazsa 'kaza geliyorum' diyor.” Kazalardan korunmak için herkesin üzerine düşen yükümlüleri yerine getirmesinin şart olduğuna işaret eden Bakan Çelik şöyle konuştu: “Bu kazalardan kurtulmanın yolu herkesin üzerine düşeni yapmasıdır. İnşallah bundan sonra kazaların çok daha az olduğu Türkiye'nin oluşturulması konusunda büyük bir çalışma içerisinde olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Çalışan kardeşlerimize güvenli bir ortam yoksa çalışmama haklarını kullanmalarını ve bakanlığa şikayet etmelerini, mutlaka bakanlığa iletmelerini bir kez daha belirtiyorum, kazasız bir çalışma hayatı diliyorum.”

MADENCİLERİN EMEĞİNİN KARŞILIĞI OLMAZ

Madencilik sektörünün zor ve yüksek risk taşıdığını anlatan Bakan Faruk Çelik, bu işin ekonomik karşılığını vermenin mümkün olmadığına vurgu yaptı. Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Madencilik ekmeğini taştan çıkarma mesleğidir. Madenci kardeşlerimizin yüzlerinin kara olması ekmek parasından kaynaklanıyor. Bunun için onlara büyük saygımız var, sevgimiz var. Bin bir çileyle hayatlarını ve ekmeklerini kazanmaktadırlar.”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuşmasının ardından derneği açılışını yaptı.