Bakan Kılıç ve Mücahid Ören’den Gençlere Kariyer Tavsiyesi
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören, katıldıkları “Kariyer Zirvesi-2012 Eğitim Programı”nda gençlere tavsiyelerde bulundu.
Ören gençlere "İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır" sözleriyle seslenirken Bakan Kılıç ise “Hedeflerinizi hep yüksek tutun” dedi.
Wow Otel’de bugün başlayan “Kariyer Zirvesi- 2012 Eğitim Programı”na Bakan Kılıç ve İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören’in yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fevzi Kahraman, Yavuz Özgün, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Zirvede öğrencilere seslenen İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören, “Kendimize önce şu soruyu sormalıyız, benim hedefim ne? Hayata yeni başlıyoruz, yeni katılıyoruz ne için para kazanacağım? Şan, şöhret, makam bunlar amaç olamaz. Önce niyetimiz düzgün olmalı, sonra kendimize uygun bir iş bulacağız. Elbette bulacağımız iş eğilimlerimize uygun olmalı. Elbette siz çalışıp çabalayacaksınız. Boşa kürek çekmemek için insanın kendi kabiliyetlerine uygun iş seçmesi lazım. Amerikalı bir şirket var. Başında da efsane bir adam var. Bugün bizde de kullanılan CEO, kullanılmaya başlandı. Bunu ilk defa tarif eden bu adamdır ve bir kitap yazdı, kazanmak diye. Bu kitapta işe alırken, diyor ki enerjik ve enerji satan iş bitirici bir farkı olan insan alın diyor. Bu farkı not edin bu önemli. Farkı olan fark edilir farkı olmayan arada kaynar gider. Google diye bir şirket var mutlaka hepimiz kullanmışızdır. Bunu yönetim kurulu başkanının bir konuşmasını dinledim. Bizde 30 bin insan çalışıyor 7 ayrı mülakattan geçiyor. Hangi bölüme girecekse bir tez yazıyor. Ben şurada şu farklılığı yapacağım diyor. Bunu okuyan yöneticilerin hepsinin aklına yatarsa işe alınıyor” dedi.
Öğrencilere sık sık iş değiştirmenin cazip olmadığını hatırlatan Mücahid Ören, “Kariyerinizde hayatınızda önünüze bakın ileri bakmak güzel gençler bir an önce işe girmek hevesinde. Bu iyi bir şey ama bir işe girdikten sonra daha iyi bir maaş daha iyi bir iş var diye sık sık iş değiştirmek pek cazip değil. Hazmede hazmede merdivenleri çıkmak lazım. Bugün hakkını vermezseniz yarının ne getireceğinden endişemiz olur. Ben babamdan duydum profesörün yanında işe asistanı olarak işe başladım bana ilk söylediği şu oldu ‘bak kimseye fırsat verilmez, fırsat alınır. Sen burada benim sana bir şeyler vereceğini anlatacağımı bekleme. Sen geleceksin benden bir şeyler alacaksın’ dedi.
Dolayısıyla kimse hazır bir şeyleri önünüze sunmuyor. O fırsatları kapmak için koşturacaksınız. Mutlaka birilerine danışın başarının sırrı sormak. Genç yaşlı fark etmez insan çoğu zaman kendi durumu sağlıklı değerlendiremez. Büyük kararlar almadan önce mutlaka birilerine danışın. İyi dost iyi arkadaş mevzusu çok kritik. Hayatta en çok zorlanacağınız konu bu. İyi arkadaşlıklar yapmak, kötü insanlardan sakınmak mutluluğun temelidir. Pozitif olun kimseyi kırmayın mevkiliğin kimseye yararı yok. Hayatınızın bir ekseni olsun iş dışında şahsi bir kariyeriniz olsun. Bir şeylerle meşgul olun hep öğrenin. Bir konuda uzman olmaya çalışın. Ailenizi ihmal etmeyin sadece işyeri aile değildir, eşinizle iyi geçinip çocuklarınızla vakit geçireceksiniz. Eğer evde mutlu değilseniz, işte muvaffak olamazsınız. Bizim dinimizde boş durmak yasaktır. Öyle bir kariyer seçeceksiniz ki yokluğu insanlık için eksiklik olacak. kariyer bir hayat biçimidir, hiç bir şey için tanıdıklarınızdan değerlerinizden ve elde ettiklerinizden vazgeçmeyin” şeklinde konuştu.
Daha sonra Mücahid Ören, Turgut Özal’ın yaşadığı bir hikayeyi anlattı. Ören, “Turgut Özal bir arkadaşı ile birlikte Amerika’ya dünya bankası ile çalışmaya giderken uçağa biniyorlar. Az çok İngilizcemiz var. Hostes sordu ben ‘yes’ dedim arkadaşım ‘no’ dedi.
Daha sonra bana yemek geldi arkadaşım aç kaldı dedi” şeklinde konuştu.
Konuşmasına iki hadis-i şerif ile son veren Ören şunları söyledi; “Bunlardan bir tanesi insanların hayırlısı insanlara faydalı olanıdır. Bundan daha güzel bir kariyer tavsiyesi olamaz. İkinci hadis-i şerif ise sonra yaparım diyen helak oldu. Yani zaman bizim en büyük sermayemiz, onu en iyi şekilde kullanmalıyız.”
“ÖZAL’IN TÜRKİYE’YE KAZANDIRDIĞI EN ÖNEMLİ ŞEY GİRİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”
Daha sonra konuşma yapan Bakan Kılıç ise Turgut Özal’ın çok büyük girişimcilik hikayesi olduğunu belirterek, “Mücahid Bey konuşmasını yaparken, Turgut Özal’ın bir cümlesini paylaştı. Amerika’ya giderken yaşadığı çok büyük bir girişimcilik hikayesi var. Özal’ın Türkiye’ye kazandırdığı en önemli şey girişim özgürlüğüdür. Özal’ı Türkiye’de sivil siyasetin en büyük devrimcilerinden toplumun Anadolu insanı lehine çok önemli değiştiricilerinden biri olarak tanıyoruz. Türkiye’ye çok şey kattığını kazandırdığını fikir özgürlüğü ifade özgürlüğü din ve vicdan özgürlüğü sivil bir anayasa arzusu devletin katmanlarının seçenlerin milletin iradesinin gerekliliğe ve gereklilikte beklentileri doğrultusunda şekillenmesi yönünde Türk siyasetine Türkiye’nin demokrasisine kattığı çok önemli değerler vardır” dedi.
“Hayallerinizi yüksek tutun kaçmayın ama hedefleriniz hep yüksek olsun” diyerek gençlere seslenen Bakan Kılıç, “Bildiğiniz gibi KYK bugün itibariyle 273 bin 500 gencimize yer sağlıyor. Ben gittiğim her yerde KYK’ları ziyaret edip öğrencilerle söyleyiş yaparım. Yatakhanelerinde sohbet ederim. Gerçi bundan sonra üç kişilik odalara geçeceğiz. İhlas Vakfı’nın 28 yurdu var. Ben burada propaganda yapmayayım ama özel yurtlarla yarışır kıvama geldik. ben genç kardeşlerimize iki şey söylüyorum. Bir zaman yönetiminin dışında okuduğunuz bölüm ne olursa olsun öncelikle saygı duyun ve onu önemseyin. Biz 2011 seçimlerinde bu bakanlığı kurduk ve sıfırdan yüzlerce memur alımı yaptık. Bu memur alımlarında kişilerin okullarına göz ucuyla baktık. Biz lisan, genel kültür ve kim daha iyi kendini ifade edebiliyor onlara baktım. Aynı olanların içinde farklı olanlar fark edilir, farkı kazanmamız lazım. Devlet baba tüm üniversite mezunlarına dünyanın her yerinde iş veriyor değil, üniversite mezunlarının devlet kurumların iş bulma olasılığı ABD ve İngiltere’den yüksek olan Türkiye’dir. Çünkü devlet çok büyük ve devlet kurumları büyümeye devam ediyor. Şu anda okuyan 3 milyon öğrenci var. Bunların tamamını devlete yerleştirmek imkansız” dedi.
Türkiye’nin IMF’ye 5 milyar dolar kredi açma taaddütle bulunduğunu da hatırlatan Bakan Kılıç şunları söyledi; “Haberi tersten okumuyorum nereden nereye. 2002’de IMF borcumuz 23 buçuk milyar dolardı. Şimdi borç 1,7 milyar dolar bunu da borç olarak saymıyoruz. Koşullar o kadar iyi ki versek de olur vermesek de olur. Biz bu parayı anında verebilecek durumdayız. Mühim olan İMF yardımına muhtaç olan Türkiye’nin IMF’ye yardım ve katkı verecek duruma gelmiş olmasıdır. Böyle bir Türkiye’nin bile bütün üniversite mezunlarına iş garantisi yoktur. Bugün yüzde yüz Türk uydusunun üzerine çalışıyoruz. Kendi insansız hava araçlarınızı üretmekteyiz. Savunma sanayine yapılan yatırımları duyduğumuzda ne oluyor savaş mı var diye düşünenler olabilir. Öyle bir noktada bulunuyoruz ki büyüklerimiz deyimi ile ‘istersen sulh-u salah hazır ol cenge’ böyle bir bölge böyle bir hayatı öngörür. Daha dün 8 şehidimiz acısıyla sarsıldık. Demek ki bu bölgenin ne kadar kritik ne kadar önemli ne kadar hassas olduğunu anlayabilmek için güncel günlük yaşamakta olan olaylara bakmak bile kafi.”
Konuşmaların ardından, salonda bulunan öğrenciler Ören’e sorularını yöneltti. “Kendinize rol aldığınız kişi yada kişiler kimdir?” diye sorulması üzerine Ören, “Bunun için çok fazla sağı solu aramaya gerek yok. Bizim kültürümüzü dinimizde birçok şeyin tarifi yapılmıştır, bunlara bakmak lazım. İş aleminde kiminle nasıl bir yola girdiyseniz ki benim en büyük avantajım babamla beraber çalışıyor olmam. Bundan daha iyi rol model olamaz. Yurt dışında da okuduklarımdan örnek çıkarttığım şeyler var. Bütün bunların neticesinde karma çıkaracaksınız. İlla bir model ile yetinemezsiniz. Bunların üzerine de bir şeyler koymak zorundasınız. Kendiniz bir sentez oluşturmalısınız” dedi.
Bir öğrencinin “Bana öyle bir şey söyleyin ki ben bunu kesinlikle hayatıma sokayım kendime ilke edineyim bana böyle bir şey söyleye bilir misiniz?” diye sorması üzerine Mücahid Ören de gülerek, “Bu o kadar ucuz bir şey mi? bunu ben bilsem kendime söylerim. Sabahtan itibaren yapılan konuşmalarda çok güzel şeyler söylendi. Bir örnek alacaksak benim en son söylediğim şeyi alabilirsin. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Yabancılar bunu şu şekilde de söylüyor. Siz pozitif iseniz bütün imkanlar size sunulur yani bunların hepsi benim söylediğim en güzel söze geliyor. Eğer sen pozitifsen en negatif insanlar bile senin yanına gelir” diye yanıtladı.
Zirvenin sonunda öğrenciler, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören’e plaket takdim etti .
Kaynak: İHA
Wow Otel’de bugün başlayan “Kariyer Zirvesi- 2012 Eğitim Programı”na Bakan Kılıç ve İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören’in yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fevzi Kahraman, Yavuz Özgün, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Zirvede öğrencilere seslenen İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören, “Kendimize önce şu soruyu sormalıyız, benim hedefim ne? Hayata yeni başlıyoruz, yeni katılıyoruz ne için para kazanacağım? Şan, şöhret, makam bunlar amaç olamaz. Önce niyetimiz düzgün olmalı, sonra kendimize uygun bir iş bulacağız. Elbette bulacağımız iş eğilimlerimize uygun olmalı. Elbette siz çalışıp çabalayacaksınız. Boşa kürek çekmemek için insanın kendi kabiliyetlerine uygun iş seçmesi lazım. Amerikalı bir şirket var. Başında da efsane bir adam var. Bugün bizde de kullanılan CEO, kullanılmaya başlandı. Bunu ilk defa tarif eden bu adamdır ve bir kitap yazdı, kazanmak diye. Bu kitapta işe alırken, diyor ki enerjik ve enerji satan iş bitirici bir farkı olan insan alın diyor. Bu farkı not edin bu önemli. Farkı olan fark edilir farkı olmayan arada kaynar gider. Google diye bir şirket var mutlaka hepimiz kullanmışızdır. Bunu yönetim kurulu başkanının bir konuşmasını dinledim. Bizde 30 bin insan çalışıyor 7 ayrı mülakattan geçiyor. Hangi bölüme girecekse bir tez yazıyor. Ben şurada şu farklılığı yapacağım diyor. Bunu okuyan yöneticilerin hepsinin aklına yatarsa işe alınıyor” dedi.
Öğrencilere sık sık iş değiştirmenin cazip olmadığını hatırlatan Mücahid Ören, “Kariyerinizde hayatınızda önünüze bakın ileri bakmak güzel gençler bir an önce işe girmek hevesinde. Bu iyi bir şey ama bir işe girdikten sonra daha iyi bir maaş daha iyi bir iş var diye sık sık iş değiştirmek pek cazip değil. Hazmede hazmede merdivenleri çıkmak lazım. Bugün hakkını vermezseniz yarının ne getireceğinden endişemiz olur. Ben babamdan duydum profesörün yanında işe asistanı olarak işe başladım bana ilk söylediği şu oldu ‘bak kimseye fırsat verilmez, fırsat alınır. Sen burada benim sana bir şeyler vereceğini anlatacağımı bekleme. Sen geleceksin benden bir şeyler alacaksın’ dedi.
Dolayısıyla kimse hazır bir şeyleri önünüze sunmuyor. O fırsatları kapmak için koşturacaksınız. Mutlaka birilerine danışın başarının sırrı sormak. Genç yaşlı fark etmez insan çoğu zaman kendi durumu sağlıklı değerlendiremez. Büyük kararlar almadan önce mutlaka birilerine danışın. İyi dost iyi arkadaş mevzusu çok kritik. Hayatta en çok zorlanacağınız konu bu. İyi arkadaşlıklar yapmak, kötü insanlardan sakınmak mutluluğun temelidir. Pozitif olun kimseyi kırmayın mevkiliğin kimseye yararı yok. Hayatınızın bir ekseni olsun iş dışında şahsi bir kariyeriniz olsun. Bir şeylerle meşgul olun hep öğrenin. Bir konuda uzman olmaya çalışın. Ailenizi ihmal etmeyin sadece işyeri aile değildir, eşinizle iyi geçinip çocuklarınızla vakit geçireceksiniz. Eğer evde mutlu değilseniz, işte muvaffak olamazsınız. Bizim dinimizde boş durmak yasaktır. Öyle bir kariyer seçeceksiniz ki yokluğu insanlık için eksiklik olacak. kariyer bir hayat biçimidir, hiç bir şey için tanıdıklarınızdan değerlerinizden ve elde ettiklerinizden vazgeçmeyin” şeklinde konuştu.
Daha sonra Mücahid Ören, Turgut Özal’ın yaşadığı bir hikayeyi anlattı. Ören, “Turgut Özal bir arkadaşı ile birlikte Amerika’ya dünya bankası ile çalışmaya giderken uçağa biniyorlar. Az çok İngilizcemiz var. Hostes sordu ben ‘yes’ dedim arkadaşım ‘no’ dedi.
Daha sonra bana yemek geldi arkadaşım aç kaldı dedi” şeklinde konuştu.
Konuşmasına iki hadis-i şerif ile son veren Ören şunları söyledi; “Bunlardan bir tanesi insanların hayırlısı insanlara faydalı olanıdır. Bundan daha güzel bir kariyer tavsiyesi olamaz. İkinci hadis-i şerif ise sonra yaparım diyen helak oldu. Yani zaman bizim en büyük sermayemiz, onu en iyi şekilde kullanmalıyız.”
“ÖZAL’IN TÜRKİYE’YE KAZANDIRDIĞI EN ÖNEMLİ ŞEY GİRİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”
Daha sonra konuşma yapan Bakan Kılıç ise Turgut Özal’ın çok büyük girişimcilik hikayesi olduğunu belirterek, “Mücahid Bey konuşmasını yaparken, Turgut Özal’ın bir cümlesini paylaştı. Amerika’ya giderken yaşadığı çok büyük bir girişimcilik hikayesi var. Özal’ın Türkiye’ye kazandırdığı en önemli şey girişim özgürlüğüdür. Özal’ı Türkiye’de sivil siyasetin en büyük devrimcilerinden toplumun Anadolu insanı lehine çok önemli değiştiricilerinden biri olarak tanıyoruz. Türkiye’ye çok şey kattığını kazandırdığını fikir özgürlüğü ifade özgürlüğü din ve vicdan özgürlüğü sivil bir anayasa arzusu devletin katmanlarının seçenlerin milletin iradesinin gerekliliğe ve gereklilikte beklentileri doğrultusunda şekillenmesi yönünde Türk siyasetine Türkiye’nin demokrasisine kattığı çok önemli değerler vardır” dedi.
“Hayallerinizi yüksek tutun kaçmayın ama hedefleriniz hep yüksek olsun” diyerek gençlere seslenen Bakan Kılıç, “Bildiğiniz gibi KYK bugün itibariyle 273 bin 500 gencimize yer sağlıyor. Ben gittiğim her yerde KYK’ları ziyaret edip öğrencilerle söyleyiş yaparım. Yatakhanelerinde sohbet ederim. Gerçi bundan sonra üç kişilik odalara geçeceğiz. İhlas Vakfı’nın 28 yurdu var. Ben burada propaganda yapmayayım ama özel yurtlarla yarışır kıvama geldik. ben genç kardeşlerimize iki şey söylüyorum. Bir zaman yönetiminin dışında okuduğunuz bölüm ne olursa olsun öncelikle saygı duyun ve onu önemseyin. Biz 2011 seçimlerinde bu bakanlığı kurduk ve sıfırdan yüzlerce memur alımı yaptık. Bu memur alımlarında kişilerin okullarına göz ucuyla baktık. Biz lisan, genel kültür ve kim daha iyi kendini ifade edebiliyor onlara baktım. Aynı olanların içinde farklı olanlar fark edilir, farkı kazanmamız lazım. Devlet baba tüm üniversite mezunlarına dünyanın her yerinde iş veriyor değil, üniversite mezunlarının devlet kurumların iş bulma olasılığı ABD ve İngiltere’den yüksek olan Türkiye’dir. Çünkü devlet çok büyük ve devlet kurumları büyümeye devam ediyor. Şu anda okuyan 3 milyon öğrenci var. Bunların tamamını devlete yerleştirmek imkansız” dedi.
Türkiye’nin IMF’ye 5 milyar dolar kredi açma taaddütle bulunduğunu da hatırlatan Bakan Kılıç şunları söyledi; “Haberi tersten okumuyorum nereden nereye. 2002’de IMF borcumuz 23 buçuk milyar dolardı. Şimdi borç 1,7 milyar dolar bunu da borç olarak saymıyoruz. Koşullar o kadar iyi ki versek de olur vermesek de olur. Biz bu parayı anında verebilecek durumdayız. Mühim olan İMF yardımına muhtaç olan Türkiye’nin IMF’ye yardım ve katkı verecek duruma gelmiş olmasıdır. Böyle bir Türkiye’nin bile bütün üniversite mezunlarına iş garantisi yoktur. Bugün yüzde yüz Türk uydusunun üzerine çalışıyoruz. Kendi insansız hava araçlarınızı üretmekteyiz. Savunma sanayine yapılan yatırımları duyduğumuzda ne oluyor savaş mı var diye düşünenler olabilir. Öyle bir noktada bulunuyoruz ki büyüklerimiz deyimi ile ‘istersen sulh-u salah hazır ol cenge’ böyle bir bölge böyle bir hayatı öngörür. Daha dün 8 şehidimiz acısıyla sarsıldık. Demek ki bu bölgenin ne kadar kritik ne kadar önemli ne kadar hassas olduğunu anlayabilmek için güncel günlük yaşamakta olan olaylara bakmak bile kafi.”
Konuşmaların ardından, salonda bulunan öğrenciler Ören’e sorularını yöneltti. “Kendinize rol aldığınız kişi yada kişiler kimdir?” diye sorulması üzerine Ören, “Bunun için çok fazla sağı solu aramaya gerek yok. Bizim kültürümüzü dinimizde birçok şeyin tarifi yapılmıştır, bunlara bakmak lazım. İş aleminde kiminle nasıl bir yola girdiyseniz ki benim en büyük avantajım babamla beraber çalışıyor olmam. Bundan daha iyi rol model olamaz. Yurt dışında da okuduklarımdan örnek çıkarttığım şeyler var. Bütün bunların neticesinde karma çıkaracaksınız. İlla bir model ile yetinemezsiniz. Bunların üzerine de bir şeyler koymak zorundasınız. Kendiniz bir sentez oluşturmalısınız” dedi.
Bir öğrencinin “Bana öyle bir şey söyleyin ki ben bunu kesinlikle hayatıma sokayım kendime ilke edineyim bana böyle bir şey söyleye bilir misiniz?” diye sorması üzerine Mücahid Ören de gülerek, “Bu o kadar ucuz bir şey mi? bunu ben bilsem kendime söylerim. Sabahtan itibaren yapılan konuşmalarda çok güzel şeyler söylendi. Bir örnek alacaksak benim en son söylediğim şeyi alabilirsin. İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır. Yabancılar bunu şu şekilde de söylüyor. Siz pozitif iseniz bütün imkanlar size sunulur yani bunların hepsi benim söylediğim en güzel söze geliyor. Eğer sen pozitifsen en negatif insanlar bile senin yanına gelir” diye yanıtladı.
Zirvenin sonunda öğrenciler, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Mücahid Ören’e plaket takdim etti .