Ergenekon Davasında, Tutuksuz Sanıkların Savunmaları Alınıyor
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında, tutuksuz sanık Hüseyin Vural Vural'ın çapraz sorgusu yapıldı.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Hüseyin Vural Vural'da bulunan ve 1971'den kalan bir askeri yemin metnine ilişkin sorular yöneltti. Hüseyin Vural Vural, bu notun 41 yıl önce 1971'de bir havacı subaydan aldığı dokümanlar olduğunu söyledi.
Bunları aldığını ve bir zarf içinde sakladığını belirten Vural, "Bu kişi o dönem Hava Harp Akademisi Öğretim Üyesi olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Siyami Taştan'dı. İstihbarat subayı olmam nedeniyle bana gelmiş olabilir." dedi.
9 Mart 1971 olayını soruşturan Memduh Ünlütürk'ün, Siyami Taştan'ın sınıf arkadaşı olduğunu anlatan Vural, "Bu nedenle o belgeler Ünlütürk'ten Siyami Taştan'a gitmiş olabilir." ifadelerini kullandı. Dosyada yer alan ve üzerinde 'Ergenakon' başlığı ve 'kara, hava, deniz subaylarına ait' ifadesinin yer aldığı kimlik ile ilgili olarak da Vural, "9 Martçıların İstanbul grubunun koyduğu paroladır" diye konuştu.
Pekgüzel'in "9 Martçılar arasında İlhan Selçuk var mıydı?" sorusunu Vural, "Evet." diye cevapladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Hayri Bildik, bu dava kapsamında tutuklandığından ötürü 30 yıllık maddi ve manevi olarak zarara uğradığını belirterek, hakkında gazetelerde karalama kampanyası yapıldığını iddia etti. "Adalete duyduğum güven azaldı." diyen sanık Bildik, bir telefon görüşmesi nedeniyle, silahlı örgüt üyesi olmakla suçlandığını söyledi.
Sanık Bildik, 16 yaşından beri kitap yayınlama işiyle uğraştığını ifade ederek, "Çok para kaybettim, çok hile gördüm ancak ulu önderin yolundan hiç şaşmadım. Ne suç işlediğimin yanıtını biliyorum. Oda şunlardır; Atatürk'ün kurduğu devleti sevmek ve bu devletin milletini aydınlatmak için yazdığım kitaplardır." iddiasında bulundu. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sorumlu tutulduğunu ancak bazı basın kuruluşlarında yayınlanan belgeler sayesinde bu töhmetten kurtulduğunu söyleyen sanık Bildik, hayatında hiç bir örgüte üye olmadığını öne sürdü. Dergi sahibi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Hakan Arıkan da hiçbir örgüte üye olmadığını iddia etti. Arıkan, "Neden hiyerarşik bir yapının içine girip de kula kulluk edellim. Ben özgür doğdum. 'Allah'tan başka ilah yok' dedim. Bir örgüte girip kendime yeni bir ilah bulma çabası içinde değilim" dedi.
Sanık savunmasının alınmasına ara veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi .
Bunları aldığını ve bir zarf içinde sakladığını belirten Vural, "Bu kişi o dönem Hava Harp Akademisi Öğretim Üyesi olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Siyami Taştan'dı. İstihbarat subayı olmam nedeniyle bana gelmiş olabilir." dedi.
9 Mart 1971 olayını soruşturan Memduh Ünlütürk'ün, Siyami Taştan'ın sınıf arkadaşı olduğunu anlatan Vural, "Bu nedenle o belgeler Ünlütürk'ten Siyami Taştan'a gitmiş olabilir." ifadelerini kullandı. Dosyada yer alan ve üzerinde 'Ergenakon' başlığı ve 'kara, hava, deniz subaylarına ait' ifadesinin yer aldığı kimlik ile ilgili olarak da Vural, "9 Martçıların İstanbul grubunun koyduğu paroladır" diye konuştu.
Pekgüzel'in "9 Martçılar arasında İlhan Selçuk var mıydı?" sorusunu Vural, "Evet." diye cevapladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Hayri Bildik, bu dava kapsamında tutuklandığından ötürü 30 yıllık maddi ve manevi olarak zarara uğradığını belirterek, hakkında gazetelerde karalama kampanyası yapıldığını iddia etti. "Adalete duyduğum güven azaldı." diyen sanık Bildik, bir telefon görüşmesi nedeniyle, silahlı örgüt üyesi olmakla suçlandığını söyledi.
Sanık Bildik, 16 yaşından beri kitap yayınlama işiyle uğraştığını ifade ederek, "Çok para kaybettim, çok hile gördüm ancak ulu önderin yolundan hiç şaşmadım. Ne suç işlediğimin yanıtını biliyorum. Oda şunlardır; Atatürk'ün kurduğu devleti sevmek ve bu devletin milletini aydınlatmak için yazdığım kitaplardır." iddiasında bulundu. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesinden sorumlu tutulduğunu ancak bazı basın kuruluşlarında yayınlanan belgeler sayesinde bu töhmetten kurtulduğunu söyleyen sanık Bildik, hayatında hiç bir örgüte üye olmadığını öne sürdü. Dergi sahibi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Hakan Arıkan da hiçbir örgüte üye olmadığını iddia etti. Arıkan, "Neden hiyerarşik bir yapının içine girip de kula kulluk edellim. Ben özgür doğdum. 'Allah'tan başka ilah yok' dedim. Bir örgüte girip kendime yeni bir ilah bulma çabası içinde değilim" dedi.
Sanık savunmasının alınmasına ara veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı yarın saat 09.00'a erteledi .