'Tedbir Kararı Üzerinde Değil, Fotokopi Üzerinde Kapatma Uyguladım'

Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmadan alınan 3 savcısın, 'görevde yetkiyi kötüye kullanma' suçundan Yargıtay'da yargılanmalarına başlandı.

Duruşmanın kapalı oturumda yapılma talebi reddedildi. Sanık Cumhuriyet savcısı Nadi Türkaslan, tedbir kararı üzerinden değil fotokopi üzerinden kapatma uyguladığını söyledi.

Duruşmaya Cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren, Mehmet Tamöz, avukatları ve müşteki avukatları katıldı.

Ayrıca duruşmayı MHP Milletvekili Faruk Bal ile CHP Milletvekilleri Emine Ülker Tarhan ve Kamer Genç ile eski Sincan Hakimi Osman Kaçmaz da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Deniz Feneri soruşturmasından alınan üç savcı ile ilgili Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gönderdiği iddianameyi kabul etti. Savcılar, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde, 'görevde yetkiyi kötüye kullanma' suçundan yargılanıyor.Sanık Mehmet Tamöz, duruşmanın siyasi bir mahiyet kazanabileceği ve yargılamanın önüne geçebileceğini belirterek savunmalarını etkin bir şekilde kullanma imkanının olmayacağı gerekçesiyle kapalı yapılmasını talep etti. Daire, bu talebi oy birliğiyle reddetti.Daha sonra sanık Cumhuriyet savcılarından Nadi Türkaslan savunmasını yaptı. 26 yıllık bir savcı olarak burada olmasının kolay olmadığını dile getiren Türkaslan, suçunun bulunmadığını ve zorlama, hukuk dışı yollarla açılan bir dava olduğunu söyledi.

Hiç kimseyle hesaplaşma gibi bir durumunun bulunmadığını belirten Türkaslan, hukuk neyse onu uygulamaya çalıştıklarını savundu.İşin buralara geleceğini görür hale geldiğini anlatan Türkaslan, birileri hakkında gözaltı kararı olmaması halinde bu davanın da açılmayacağını ileri sürdü. Bilmedikleri bir nedenden soruşturmadan alındıklarını ifade eden Türkaslan, haklarında hukuken yanlış, tek taraflı bir soruşturma yapıldığını ileri sürdü.Karar üzerinde zerre kadar bir oynama yapmadığını iddia eden Türkaslan, savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürdü. Fotokopiler üzerinde 'aslının aynısıdır' mührünün bulunmadığını dile getiren Türkaslan, karar üzerinde bir oynama yapmadığını savundu.Mahkeme kararının aslının üzerinde bir tahribat yapmadığını anlatan Türkaslan, "Karar üzerinden fotokopi aldıktan sonra kapatma yaptım. Karar üzerinden fotokopi alıp göndermesem yine mi suç işleyecektim? Tedbir kararı üzerinden değil fotokopi üzerinden kapatma uyguladım." dedi.

Suçlamanın belli olmadığını dile getiren Savcı Mehmet Tamöz de haklarındaki iddiaların doğru olmadığını vurguladı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi, Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmayı yürütürken görevden alınan Cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında kovuşturma izni verilmesine karar vermişti.HSYK 2. Dairesi'nin kararı, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiş, başsavcılık da savcılar hakkında iddianame düzenleyerek, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti. Ağır Ceza Mahkemesi, savcılar hakkındaki iddianameyi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletmişti. Başsavcılık tarafından Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne iletilen iddianame kabul edilmişti .