Genel Müdür Osman İyimaya: Planlamada Büyük Eksiklikler Var
Muğla’da, tabiat varlıkları, doğal, tarihî, arkeolojik, kentsel sit ve tabiat koruma alanlarında yaşanan sorunlara çözüm yolları arandı.
Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı’nın kapatılmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü çalışmalarına başladı.
Muğla'da ilk olarak il özel idare toplantı salonunda ‘Koruma alanlardaki uygulamalarda yaşanan problemler ve çözüm önerileri’ konulu toplantı düzenlendi.
Toplantıya, Muğla Valisi Fatih Şahin, AK Parti Muğla milletvekilleri Yüksel Özden ve Ali Boğa, Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya, akademisyenler, daire müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Osman İyimaya, koruma alanlarının belirlenmesi, planlanması, örgütlenmesi ve denetimi gibi temel işlevlerin yerine getirilmesinde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekti. Koruma alanlarında yaşanan sorunları belirlemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla özellikle yüzde 20’si koruma alanı olan Muğla’yı tercih ettiklerini belirten İyimaya, “Nesli tükenmekte, tehlike altında olan endemik birçok bitki ve hayvan türü bizim için çok önemli. Korunan alanların kültürel, mimari, tarihî, arkeolojik ve yaşamların biyo çeşitliliğinin insanoğluna yaptığı faydaları saymakla bitiremeyiz.” dedi.
Türkiye’deki en büyük koruma alanına sahip ilin Muğla olduğunu belirten İyimaya, 15 özel çevre koruma bölgesi olduğunu, bunların 5'inin Muğla’da yer aldığını vurguladı. İyimaya, “Yine doğal ve arkeolojik sit alanları ile ilgili Türkiye’nin en önemli illerinden biri Muğla. Türkiye’de planlama konusunda çok büyük yetersizlik ve eksiklik var. Bununla ilgili çok önemli adımlar atmış bulunuyoruz. Kıyıların korunması, kıyıların planlanmasından geçmektedir. Eğer planlamayla neyin nerede, nasıl yapılacağını söyleyemezseniz kaçak yapılaşmanın önünü açmış, kaçak yapılaşmayı kontrol edemez duruma gelmiş, aynı zamanda ihtiyaçları çözüme kavuşturma noktasında yetersizlikle karşı karşıya kalırsınız. Türkiye’mizin taşı toprağı ve kıyılarımızın ve miktarı sınırlıdır. Bu miktarı çok iyi kullanmalıyız. Bu amaçla biz 19 ilimizde 25 tane tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonları kurduk. İlk toplantıyı Muğla’da yapmamızın amacının buradaki aksayan yönleri özellikle çözmek ve doğal sit alanlarının koruyarak en az zarar veya hiç zarar görmeden nasıl atlatabileceği noktasındaki arayışlarımızdan bir tanesidir. Eğer bir bölge doğal sit ilan edilecekse burada bu bölgenin yok olması endemik olması ve ülke açısından çok ciddi anlamda korumaya ihtiyaç varsa bu alanların koruma alanı olarak ilan edilmesi ve bu alanlardaki özel mülkiyetlerin takas, kamulaştırma yetkilerinin tek elde toplanması ve vatandaşın mağdur edilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bununla ilgili yasal çalışmalar devam etmektedir.” diye konuştu.
Muğla’nın Fethiye ilçesiyle ilgili genel müdürlük olarak yürüttükleri proje çalışması hakkında bilgeler veren İyimaya, “Fethiye bölgesinin taşıma kapasitesinin kovuşturulması projesi. Bu proje ile o bölgede yapılacak bir yat limanının veya diğer limanlardan herhangi bir tanesinin acaba o bölgeye bir ihtiyaç mıdır? O bölgeye getirdiği kirlilik çevre kirliliği bakımından hakikaten olması durumunda neler getirip neler götüreceği noktasındaki durumu görmek resmetmek içindir. Bakanlık olarak bunu çok önemsiyoruz.” şeklinde konuştu.
Osman Gürün ise Muğla’da yaşanılan kaosun çözümü noktasında bu toplantının faydalı olacağının kaydederek, doğanın korunması için koruma kurullarının kesinlikle varlığını sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Milletvekili Ali Boğa da devletin vazifesinin baba gibi bölgesini koruyarak, insanına saygı duyan bir mekanizmayı oluşturmak olduğunu belirtti.
Boğa, bu tür çözüm toplantıların Muğla için bir dönüm noktası olacağına vurgu yaparak, “Vatandaşlarımızın yaşam alanlarını genişletmezsek buradan hicret ettirmemiz gerekir. Bu da imkânsız olduğu için çevremizi koruyarak, vatandaşlarımızın yaşam alt yapılarını buna göre oluşturmalıyız.” ifadelerini kullandı.Milletvekili Yüksel Özden ise her kurumun ellerindeki mevzuat çerçevesinde hareket ettiğini belirterek, “Attığımız imzanın sorumluluğunu biliyoruz ama vatandaşlarımızı mağdur etmemek için çözüm yolları aranması gerekiyor.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Osman İyimaya’nın yaptığı toplantıda koruma alanlarında yaşanan sorunlar masaya yatırıldı .
Muğla'da ilk olarak il özel idare toplantı salonunda ‘Koruma alanlardaki uygulamalarda yaşanan problemler ve çözüm önerileri’ konulu toplantı düzenlendi.
Toplantıya, Muğla Valisi Fatih Şahin, AK Parti Muğla milletvekilleri Yüksel Özden ve Ali Boğa, Belediye Başkanı Osman Gürün, Muğla Üniversitesi Rektörü Mansur Harmandar, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürü Osman İyimaya, akademisyenler, daire müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Osman İyimaya, koruma alanlarının belirlenmesi, planlanması, örgütlenmesi ve denetimi gibi temel işlevlerin yerine getirilmesinde ciddi sorunlar yaşandığına dikkat çekti. Koruma alanlarında yaşanan sorunları belirlemek ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla özellikle yüzde 20’si koruma alanı olan Muğla’yı tercih ettiklerini belirten İyimaya, “Nesli tükenmekte, tehlike altında olan endemik birçok bitki ve hayvan türü bizim için çok önemli. Korunan alanların kültürel, mimari, tarihî, arkeolojik ve yaşamların biyo çeşitliliğinin insanoğluna yaptığı faydaları saymakla bitiremeyiz.” dedi.
Türkiye’deki en büyük koruma alanına sahip ilin Muğla olduğunu belirten İyimaya, 15 özel çevre koruma bölgesi olduğunu, bunların 5'inin Muğla’da yer aldığını vurguladı. İyimaya, “Yine doğal ve arkeolojik sit alanları ile ilgili Türkiye’nin en önemli illerinden biri Muğla. Türkiye’de planlama konusunda çok büyük yetersizlik ve eksiklik var. Bununla ilgili çok önemli adımlar atmış bulunuyoruz. Kıyıların korunması, kıyıların planlanmasından geçmektedir. Eğer planlamayla neyin nerede, nasıl yapılacağını söyleyemezseniz kaçak yapılaşmanın önünü açmış, kaçak yapılaşmayı kontrol edemez duruma gelmiş, aynı zamanda ihtiyaçları çözüme kavuşturma noktasında yetersizlikle karşı karşıya kalırsınız. Türkiye’mizin taşı toprağı ve kıyılarımızın ve miktarı sınırlıdır. Bu miktarı çok iyi kullanmalıyız. Bu amaçla biz 19 ilimizde 25 tane tabiat varlıklarını koruma bölge komisyonları kurduk. İlk toplantıyı Muğla’da yapmamızın amacının buradaki aksayan yönleri özellikle çözmek ve doğal sit alanlarının koruyarak en az zarar veya hiç zarar görmeden nasıl atlatabileceği noktasındaki arayışlarımızdan bir tanesidir. Eğer bir bölge doğal sit ilan edilecekse burada bu bölgenin yok olması endemik olması ve ülke açısından çok ciddi anlamda korumaya ihtiyaç varsa bu alanların koruma alanı olarak ilan edilmesi ve bu alanlardaki özel mülkiyetlerin takas, kamulaştırma yetkilerinin tek elde toplanması ve vatandaşın mağdur edilmesinin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bununla ilgili yasal çalışmalar devam etmektedir.” diye konuştu.
Muğla’nın Fethiye ilçesiyle ilgili genel müdürlük olarak yürüttükleri proje çalışması hakkında bilgeler veren İyimaya, “Fethiye bölgesinin taşıma kapasitesinin kovuşturulması projesi. Bu proje ile o bölgede yapılacak bir yat limanının veya diğer limanlardan herhangi bir tanesinin acaba o bölgeye bir ihtiyaç mıdır? O bölgeye getirdiği kirlilik çevre kirliliği bakımından hakikaten olması durumunda neler getirip neler götüreceği noktasındaki durumu görmek resmetmek içindir. Bakanlık olarak bunu çok önemsiyoruz.” şeklinde konuştu.
Osman Gürün ise Muğla’da yaşanılan kaosun çözümü noktasında bu toplantının faydalı olacağının kaydederek, doğanın korunması için koruma kurullarının kesinlikle varlığını sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Milletvekili Ali Boğa da devletin vazifesinin baba gibi bölgesini koruyarak, insanına saygı duyan bir mekanizmayı oluşturmak olduğunu belirtti.
Boğa, bu tür çözüm toplantıların Muğla için bir dönüm noktası olacağına vurgu yaparak, “Vatandaşlarımızın yaşam alanlarını genişletmezsek buradan hicret ettirmemiz gerekir. Bu da imkânsız olduğu için çevremizi koruyarak, vatandaşlarımızın yaşam alt yapılarını buna göre oluşturmalıyız.” ifadelerini kullandı.Milletvekili Yüksel Özden ise her kurumun ellerindeki mevzuat çerçevesinde hareket ettiğini belirterek, “Attığımız imzanın sorumluluğunu biliyoruz ama vatandaşlarımızı mağdur etmemek için çözüm yolları aranması gerekiyor.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Osman İyimaya’nın yaptığı toplantıda koruma alanlarında yaşanan sorunlar masaya yatırıldı .