Ahmet Çakar, Mhp Genel Başkanlığı'na Adaylığını Açıkladı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) eski milletvekillerinden hukuk fakültesi mezunu Ahmet Çakar, İstanbul Conrad Otel'de yaptığı basın toplantısında MHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı.
İstanbul Conrad Otel'de düzenlenen basın toplantısına çok sayıda MHP'li ve basın mensubu katıldı.
Bir sinevizyon gösterisinin ardından, eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar, yaptığı basın konuşması ile 2012 yılı Kasım ayında yapılacak Olağan Genel Kongrede MHP Genel Başkanlığı'na aday olacağını açıkladı.
Mevcut parti yönetiminin, partinin temeli olan ülkücü hareketi küstürdüğünü ve bir arada tutamadığını ifade eden Çakar, kendi gayesinin ise ülkücü hareketi bir araya toplamak olduğunu söyledi.
Ülkücü harekete katacakları yeniliğin, öncelikle gönülleri fethetmek olduğunu dile getiren Çakar, MHP tarafından gündeme getirilen 'Lider Ülke Türkiye' projesini hayata geçirebilmek için davasına ve ideolojisine tam anlamıyla inanmış, iman etmiş insan unsurlarının yönetimlere gelmeleri gerektiğini söyledi.
Partiye karşı yapacakları en büyük katkının ise ehil kadroların iş başına getirilmesi olduğunu belirten Çakar, "Biz, birbirine inanan ve güvenen, davasını bilen ve yaşayan ve özellikle ilahi ilmin tarif ettiği gibi yaşayan insanlardan oluşan bir heyet kuracağız. Ülkücü hareket, takriben 1965'lerden bu yana üniversitelerden mezun veren, çok zengin ve aydın bir kadro hareketidir. Milliyetçi Hareket Partisi, merhum Genel Başkan Alparslan Türkeş ile yola çıktığı zaman sosyal tabanını üniversiteye dayandıran ilk siyasi partidir." ifadesini kullandı. Demokrasinin ve partilerin üzerine kabus gibi çökmüş olan taassubu ortadan kaldıracaklarını dile getiren Çakar, "Parti mensubu taassubiyeti çok kötü bir şey. Farklı partilerden olan kişilerin, diğer partililere selam veremiyor. Böyle şey olur mu? Bu bölücülüktür. Bunu kaldıracağız." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanlık makamının, aynı zamanda Türk dünyasının liderlik makamı olduğunu belirten Çakar, "Çünkü orada Başbuğ oturuyordu. Bu makam, son başbuğ dediğimiz değerli büyüğümüz Alparslan Türkeş'in makamıdır. Şimdi biz oraya talibiz. Fakat asla liderlik ve Genel Başkanlık iddiamız yok. Bizim iddiamız, rahmetli büyüğümüzden ve ülkücü şehitlerimizden bize intikal eden mirasın hayata geçirilmesi ile alakalıdır. O görevin ifa edilmesi ile alakalıdır. Asla Başlığa talip değiliz. Çünkü başlık mahfiyettir. Biz göreve talibiz. Bu görev, mevcut yönetim tarafından ifa edilmiyor." dedi.
Savundukları dünya görüşünün, İslam imanı, adalet ve faziletine dayalı olduğunu anlatan Çakar, "İlavesiyle Türk milletini sevmeye, onun onurunu ve şerefini taşımaya dayalıdır. Peki bu terkibi, mevcut yönetim iş başına geldiğinden beri ağzından bir kere duymak mümkün müdür? Yani Türk milliyetçiliği ülküsü, İslam imanına, ahlak ve faziletine, Türklük onur ve şuuruna dayalıdır diye bir beyan duyduk mu acaba? Ne yazılı nö sözlü beyanlarda buna rastlamanız mümkün değil. O zaman özden koparılıyoruz. Yabancılaştırılıyoruz. Netice olarak biz önce özümüze dönmeliyiz." sözlerine yer verdi. Darbelerin hiç birinin Türk milletine bağlı olmadığını belirten Çakar, darbelerin köküne karşı olduklarını söyledi.
Çakar, "27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'e, 28 Şubat'a gelin. Biz bunları lanetle anıyoruz. Hiçbirini de tasvip etmiyoruz. Sorgulanmalı, yargılanmalı ve hak ettikleri ceza da verilmelidir eyvallah. Amma bir şey var. Adaleti ve insafı elden bırakmadan. Yani cezayı hak edenle etmeyeni, suçu olanla olmayanı ayırt edemiyorsanız o zaman siz bu işi bilmiyorsunuz demektir." şeklinde konuştu.
Bir sinevizyon gösterisinin ardından, eski MHP Milletvekili Ahmet Çakar, yaptığı basın konuşması ile 2012 yılı Kasım ayında yapılacak Olağan Genel Kongrede MHP Genel Başkanlığı'na aday olacağını açıkladı.
Mevcut parti yönetiminin, partinin temeli olan ülkücü hareketi küstürdüğünü ve bir arada tutamadığını ifade eden Çakar, kendi gayesinin ise ülkücü hareketi bir araya toplamak olduğunu söyledi.
Ülkücü harekete katacakları yeniliğin, öncelikle gönülleri fethetmek olduğunu dile getiren Çakar, MHP tarafından gündeme getirilen 'Lider Ülke Türkiye' projesini hayata geçirebilmek için davasına ve ideolojisine tam anlamıyla inanmış, iman etmiş insan unsurlarının yönetimlere gelmeleri gerektiğini söyledi.
Partiye karşı yapacakları en büyük katkının ise ehil kadroların iş başına getirilmesi olduğunu belirten Çakar, "Biz, birbirine inanan ve güvenen, davasını bilen ve yaşayan ve özellikle ilahi ilmin tarif ettiği gibi yaşayan insanlardan oluşan bir heyet kuracağız. Ülkücü hareket, takriben 1965'lerden bu yana üniversitelerden mezun veren, çok zengin ve aydın bir kadro hareketidir. Milliyetçi Hareket Partisi, merhum Genel Başkan Alparslan Türkeş ile yola çıktığı zaman sosyal tabanını üniversiteye dayandıran ilk siyasi partidir." ifadesini kullandı. Demokrasinin ve partilerin üzerine kabus gibi çökmüş olan taassubu ortadan kaldıracaklarını dile getiren Çakar, "Parti mensubu taassubiyeti çok kötü bir şey. Farklı partilerden olan kişilerin, diğer partililere selam veremiyor. Böyle şey olur mu? Bu bölücülüktür. Bunu kaldıracağız." diye konuştu.
Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanlık makamının, aynı zamanda Türk dünyasının liderlik makamı olduğunu belirten Çakar, "Çünkü orada Başbuğ oturuyordu. Bu makam, son başbuğ dediğimiz değerli büyüğümüz Alparslan Türkeş'in makamıdır. Şimdi biz oraya talibiz. Fakat asla liderlik ve Genel Başkanlık iddiamız yok. Bizim iddiamız, rahmetli büyüğümüzden ve ülkücü şehitlerimizden bize intikal eden mirasın hayata geçirilmesi ile alakalıdır. O görevin ifa edilmesi ile alakalıdır. Asla Başlığa talip değiliz. Çünkü başlık mahfiyettir. Biz göreve talibiz. Bu görev, mevcut yönetim tarafından ifa edilmiyor." dedi.
Savundukları dünya görüşünün, İslam imanı, adalet ve faziletine dayalı olduğunu anlatan Çakar, "İlavesiyle Türk milletini sevmeye, onun onurunu ve şerefini taşımaya dayalıdır. Peki bu terkibi, mevcut yönetim iş başına geldiğinden beri ağzından bir kere duymak mümkün müdür? Yani Türk milliyetçiliği ülküsü, İslam imanına, ahlak ve faziletine, Türklük onur ve şuuruna dayalıdır diye bir beyan duyduk mu acaba? Ne yazılı nö sözlü beyanlarda buna rastlamanız mümkün değil. O zaman özden koparılıyoruz. Yabancılaştırılıyoruz. Netice olarak biz önce özümüze dönmeliyiz." sözlerine yer verdi. Darbelerin hiç birinin Türk milletine bağlı olmadığını belirten Çakar, darbelerin köküne karşı olduklarını söyledi.
Çakar, "27 Mayıs'tan 12 Mart'a, 12 Eylül'e, 28 Şubat'a gelin. Biz bunları lanetle anıyoruz. Hiçbirini de tasvip etmiyoruz. Sorgulanmalı, yargılanmalı ve hak ettikleri ceza da verilmelidir eyvallah. Amma bir şey var. Adaleti ve insafı elden bırakmadan. Yani cezayı hak edenle etmeyeni, suçu olanla olmayanı ayırt edemiyorsanız o zaman siz bu işi bilmiyorsunuz demektir." şeklinde konuştu.