Yunus Emre Hoşgörü Sofrası'nda 5 Bin Kişiye Yemek Verildi
735. Türk Dil Bayramı kutlamaları kapsamında Karaman'da, açılan Yunus Emre Hoşgörü Sofrası'nda 5 bin kişiye yemek verildi.
Karaman Valisi Süleyman Kahraman, Belediye Başkanı Kamil Uğurlu ve AK parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, kutlamalar kapsamında, Cumhuriyet Parkı'nda bulunan Atatürk anıtına çelenk sundu.
Çelenk sunumunun ardından, Yunus Emre Camisi bahçesinde kurulan ve dualarla açılan Yunus Emre Hoşgörü Sofrası'nda yaklaşık 5 bin kişiye yoğurt çorbası, bamya, kavurma ve pilav ikram edildi.
Protokol üyeleri, yemeğin ardından sapan atıp, topaç çevirmeye çalışarak adeta çocukluklarını yaşadı.
Dil Bayramı kutlamaları, Kemal Kaynaş Stadyumu'ndaki ücretsiz halk konseri ile sona erecek.
KARAMAN - Karaman'da üçüncüsü gerçekleştirilen ''Gençliğin Türkçe Kurultayı'' sonuç bildirisinde hazırlanacak anayasa metninin edebiyatçılar ve dil bilimcilerden oluşan heyet tarafından kontrol edilerek, tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılması gerektiği belirtildi.
735. Türk Dil Bayramı kutlamaları kapsamında ''Yeni Anayasa ve Hukukun Dili'' temasıyla düzenlenen kurultayın 2. oturumunun ardından sonuç bildirisi açıklandı.
''Anayasa'' kelimesinin, ''ana'' ve ''yasa'' kelimelerinin birleşmesiyle oluştuğuna vurgu yapılan bildiride, yeni anayasanın bir annenin muhabbetine, sevgisine, kaygılarına benzer bir anlayışla ve bir annenin evladı için ortaya koyduğu emeği ve gayreti çağrıştıran bir çalışmayla hazırlanması gerektiğine işaret edildi.
Amacın net olarak ortaya konulabilmesi için öncelikle, yeni anayasa ihtiyacının nedenlerinin belirlenmesi ve mevcut anayasadan kaynaklanan sorunların teşhis edilmesi gerektiği ifade edilen bildiride, şunlar kaydedildi:
''Sorunları kavramak, sorunun farkına varmaktan daha önemlidir. Yeni anayasada sorunları tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir dil geliştirmeye çalışmak hayalperestlik olacaktır. Çünkü insan var olduğu müddetçe sorunlar da olacaktır. Yeni anayasada bu gerçekten yola çıkılmalı, mevcut sorunları aşmaya yönelik ve doğması muhtemel sorunlara karşı tedbir içeren bir anlama ve bu anlamı net olarak işaret eden bir dile sahip olmalıdır. Hazırlanacak anayasa metni, edebiyatçılar ve dil bilimcilerden oluşan bir heyet tarafından kontrol edilerek, tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılmalıdır.
Yeni anayasada Türkçe'nin güzelliğini ve zenginliğini yansıtan bir dil kullanılmasına da özen gösterilmelidir. Okunduğunda insanlar, haklarının korunması noktasında devletin gücünü ve şefkatini hissettiği gibi, okumaktan da keyif alabilmelidir.' '
Kaynak: AA
Çelenk sunumunun ardından, Yunus Emre Camisi bahçesinde kurulan ve dualarla açılan Yunus Emre Hoşgörü Sofrası'nda yaklaşık 5 bin kişiye yoğurt çorbası, bamya, kavurma ve pilav ikram edildi.
Protokol üyeleri, yemeğin ardından sapan atıp, topaç çevirmeye çalışarak adeta çocukluklarını yaşadı.
Dil Bayramı kutlamaları, Kemal Kaynaş Stadyumu'ndaki ücretsiz halk konseri ile sona erecek.
735. Türk Dil Bayramı kutlamaları kapsamında ''Yeni Anayasa ve Hukukun Dili'' temasıyla düzenlenen kurultayın 2. oturumunun ardından sonuç bildirisi açıklandı.
''Anayasa'' kelimesinin, ''ana'' ve ''yasa'' kelimelerinin birleşmesiyle oluştuğuna vurgu yapılan bildiride, yeni anayasanın bir annenin muhabbetine, sevgisine, kaygılarına benzer bir anlayışla ve bir annenin evladı için ortaya koyduğu emeği ve gayreti çağrıştıran bir çalışmayla hazırlanması gerektiğine işaret edildi.
Amacın net olarak ortaya konulabilmesi için öncelikle, yeni anayasa ihtiyacının nedenlerinin belirlenmesi ve mevcut anayasadan kaynaklanan sorunların teşhis edilmesi gerektiği ifade edilen bildiride, şunlar kaydedildi:
''Sorunları kavramak, sorunun farkına varmaktan daha önemlidir. Yeni anayasada sorunları tamamen ortadan kaldırmaya yönelik bir dil geliştirmeye çalışmak hayalperestlik olacaktır. Çünkü insan var olduğu müddetçe sorunlar da olacaktır. Yeni anayasada bu gerçekten yola çıkılmalı, mevcut sorunları aşmaya yönelik ve doğması muhtemel sorunlara karşı tedbir içeren bir anlama ve bu anlamı net olarak işaret eden bir dile sahip olmalıdır. Hazırlanacak anayasa metni, edebiyatçılar ve dil bilimcilerden oluşan bir heyet tarafından kontrol edilerek, tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılmalıdır.
Yeni anayasada Türkçe'nin güzelliğini ve zenginliğini yansıtan bir dil kullanılmasına da özen gösterilmelidir. Okunduğunda insanlar, haklarının korunması noktasında devletin gücünü ve şefkatini hissettiği gibi, okumaktan da keyif alabilmelidir.' '