''1. Uluslararası Diyarbakır Sağlık Turizmi Kongresi''
Sağlık, Kültür ve Turizm, Ekonomi bakanlıkları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan komisyonun, sağlık serbest bölgeleri konusundaki çalışmalarını tamamladığı bildirildi.
Diyarbakır'da düzenlenen ''1. Uluslararası Diyarbakır Sağlık Turizmi Kongresi''ne katılan Dursun Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kanun Hükmünde Kararname ile Sağlık Bakanlığı'nca sağlık serbest bölgelerinin kurulmasına karar verildiğini anımsattı.
Türkiye'de serbest bölgelerin 1985 yılından bu yana var olduğunu ancak hizmet ihracatına yönelik olacak sağlık serbest bölgelerinin Türkiye'de ilk olacağına işaret eden Aydın, amaçlarının Türkiye'yi sağlık sektöründe ciddi bir cazibe merkezi haline getirerek yabancı sermaye ve yüksek teknolojinin ülkeye girişinin sağlanması olduğunu söyledi.
Sağlık, Kültür ve Turizm ile Ekonomi bakanlıklarıyla sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan kendi başkanlığındaki 10 kişilik komisyonun çalışmalarını dün kısmen tamamladığını belirten Aydın, şöyle devam etti:
''Komisyon olarak 2 aydan bu yana dünyadaki beklentiler ve Türkiye modeli üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda dünyadaki tek sağlık serbest bölgesine sahip Dubai'den bir danışmanlık aldık. Gelecek ay komisyon olarak Dubai'ye giderek yerinde incelemelerde bulunacak ardından ilgili yönetmelikleri çıkaracağız. Amacımız Türkiye'yi sağlık alanında cazibe merkezi haline getirmek, çok yeni bir destinasyon oluşturmak, beyin göçünü çekmek ve en önemlisi hizmet sektöründeki ihracatı artırmaktır. Kurulacak sağlık serbest bölgeleri, bünyesinde hastaneler, üniversiteler, termal tesisleri, rehabilitasyon merkezleri ve konaklama tesislerinin yer alacağı yaklaşık 50-100 dönüm alandan oluşan büyük bir köy gibi olacak.''
Sağlık serbest bölgelerinde ciddi vergi avantajları olacağına değinen ve serbest bölgeyle ilgili teşvikler, vize problemleri işleyişle ilgili yönetmelik çalışması yapılacağını kaydeden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bakanlar kurulundan bu yönetmelik çıkacak. Burada sağlık serbest bölgesinin kuralları ve çerçevesi belli olacak. Sağlık Bakanlığı olarak burada uygulanacak sağlık hizmetleriyle ilgili usul ve yönetmelik ilanı çıkartacağız. Bu kapsamda birkaç ay içinde gereken 2 yönetmeliği çıkarmamız gerekiyor. Bakanlar Kurulu kararı ile de yurt içi ve yurt dışındaki yatırımcılara tanıtım ve ilanını yapacağız. Bakanlar Kurulu yer ilanı yaptıktan sonra işletmecileri yetkilendirecek. İşletmeciler bu bölgelerin her tür altyapısını düzenleyecek. Sonra da yatırımcıları davet edebilecek. 2014 yılındaki nihai hedefimiz altyapısı tamamlanmış, teknokentleri, ilaç argeleri, rehabilitasyon merkezleri oluşturulmuş sağlık serbest bölgeleri oluşturmaktır. Harward ve Boston üniversiteleri gibi dünyaca ünlü üniversiteler burada birer üniversite açarak ülkelerindeki standartlara uygun eğitim ve diploma verebilecek.
-Turistlere hizmet verilecek-
Söz konusu bölgelerin, uluslararası uçuşların yapıldığı havaalanlarına sahip kent merkezlerine yakın, ulaşımı rahat alanlarda kurulacağını vurgulayan Aydın, şöyle konuştu:
''Bu alanlarda amaç sağlık turizmi kapsamında yurt dışından gelecek turistlere hizmet vermek. Kanun gereği de sağlık serbest bölgelerinde hastaların en az yüzde 51'inin yurt dışından gelmiş olması gerekiyor. Yurt dışındaki paydaşlarımız, diyorlar.''
Malezya, Kostarika, Brezilya ve Suudi Arabistan'ın sağlık serbest bölgeleri çalışmalarını konuşmaya başladığı bilgisini veren Aydın, ''Bizden sonra muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu bölgelerden çok sayıda görmek mümkün olacak. Türkiye sağlık serbest bölgesinde, büyüklüğü ve kapsamı bakımından dünyaya örnek olacak'' dedi.
Aydın, sağlık serbest bölgelerinin nerede kurulacağının Bakanlar Kurulu'nca ilan edileceğini belirterek, şunları kaydetti:
''Ancak öncelikle uluslararası uçuşların rahat yapıldığı, havaalanlarına yakın bir alanda kurulması, yabancı turistlerin rahat ulaşacağı, cazibe merkezi konumundaki büyükşehirlerde kurulması söz konusu. Diyarbakır uzun soluklu topyekun bir çalışmaya şimdiden başlarsa öncelikle İstanbul, İzmir, Ankara veya Antalya gibi illerden biri seçilse bile daha sonra ikinci veya üçüncüsü ilan edildiğinde şans bulabilir. Diyarbakır kesinlikle olmaz diyemem ancak ilk etapta bu illere göre şansı biraz zayıf gibi. Ancak bu kongre bile bu çalışma için bir şans.''
-Sağlık turizmine ilişkin yetki Sağlık Bakanlığı'nda-
Dursun Aydın, sağlık turizminin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla gelişen bir sektör olduğunu söyledi.
Geçmişte bölgede yeterli teknoloji ve insan gücü olmadığından ve sağlık hizmetlerinin pahalı olması nedeniyle vatandaşların sağlık hizmetinin kaliteli ve biraz da ucuz verildiği ülkelere yöneldiğini hatırlatan Aydın, Türkiye'de 10 yıl önce sağlık turizmi diye bir sektör ve yasal bir düzenlemenin olmadığını dile getirdi.
Aydın, Sağlık Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nun 2 Kasım 2011'de çıktığını da belirterek, ''Burada net bir şekilde sağlık turizmi ile ilgili iş ve işlemleri yapmak, bakanlıklar arası bütün koordinasyonları sağlama görev ve yetkisi Sağlık Bakanlığı'na verildi.
Sağlık turizmi ile ilgili bütün sorumluluk ve yetki artık Sağlık Bakanlığı'nın uhdesinde. Bu kapsamda bakanlık bünyesinde Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı kuruldu'' dedi.
-2011'de 130 bin kişi geldi-
Dursun Aydın, 1990'lı yıllarda Şırnak, Hakkari ve Mardin'de kapsamlı hastane ve uzmanlar olmadığından akut apandisit ameliyatı için bile bölgedeki hastaların Irak'ın kuzeyindeki Duhok kentine giderek tedavi olduğunu anımsattı.
Bugün ise komşu ülkelerden ve dünyadan hastaların tedavi için bölgeye ve Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Dursun Aydın, ''O yıllarda bölgedeki çok sayıda vatandaş sağlık hizmeti almak için İran, Irak ve Suriye'ye gidiyorken bugün komşu ülkeler başta olmak üzere Ortadoğu, Afrika, Batı Avrupa ve hatta Amerika'dan insanlar Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için akın akın geliyor. Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için gelenlerin sayısı hızla artıyor. 2008'de 60 bin, 2009'da 75 bin, 2010'da 109 bin ve 2011'de de 130 bin kişi Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için geldi. Nefes alan her canlının ister yabancı ister yerli olsun kültürü, fikri, menşeyi ne olursa olsun sağlık hizmetlerine ulaştığı, dünyaya örnek bir ülkeyiz'' diye konuştu.
-Dubai'de kurulan sağlık serbest bölgesi-
Ortadoğu Sağlık Turizmi Konseyi Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Budunoğlu da, sağlık serbest bölgesinin reel olarak tek örneğinin Dubai'de bulunduğunu söyledi.
Budunoğlu, İran'da sağlık serbest bölgesinin proje olarak tasarlandığını ancak fonksiyonel olarak hayata geçirilemediğini belirterek, Dubai'de 2 milyon metrekare alana 1,8 milyar dolar bütçe ile kurulan ve 2006 yılında faaliyete başlayan sağlık serbest bölgesinde 2 bin 400 şirket, 90 klinik, 2 bin 500 lisanslı sağlık çalışanı ve 2 tam teşekküllü hastane olduğunu, bu kapsamda 5 yılda 330 bin ameliyatın gerçekleştirildiğini bildirdi .
Kaynak: AA
Türkiye'de serbest bölgelerin 1985 yılından bu yana var olduğunu ancak hizmet ihracatına yönelik olacak sağlık serbest bölgelerinin Türkiye'de ilk olacağına işaret eden Aydın, amaçlarının Türkiye'yi sağlık sektöründe ciddi bir cazibe merkezi haline getirerek yabancı sermaye ve yüksek teknolojinin ülkeye girişinin sağlanması olduğunu söyledi.
Sağlık, Kültür ve Turizm ile Ekonomi bakanlıklarıyla sivil toplum kuruluşları temsilcilerinden oluşan kendi başkanlığındaki 10 kişilik komisyonun çalışmalarını dün kısmen tamamladığını belirten Aydın, şöyle devam etti:
''Komisyon olarak 2 aydan bu yana dünyadaki beklentiler ve Türkiye modeli üzerinde çalışıyoruz. Bu kapsamda dünyadaki tek sağlık serbest bölgesine sahip Dubai'den bir danışmanlık aldık. Gelecek ay komisyon olarak Dubai'ye giderek yerinde incelemelerde bulunacak ardından ilgili yönetmelikleri çıkaracağız. Amacımız Türkiye'yi sağlık alanında cazibe merkezi haline getirmek, çok yeni bir destinasyon oluşturmak, beyin göçünü çekmek ve en önemlisi hizmet sektöründeki ihracatı artırmaktır. Kurulacak sağlık serbest bölgeleri, bünyesinde hastaneler, üniversiteler, termal tesisleri, rehabilitasyon merkezleri ve konaklama tesislerinin yer alacağı yaklaşık 50-100 dönüm alandan oluşan büyük bir köy gibi olacak.''
Sağlık serbest bölgelerinde ciddi vergi avantajları olacağına değinen ve serbest bölgeyle ilgili teşvikler, vize problemleri işleyişle ilgili yönetmelik çalışması yapılacağını kaydeden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bakanlar kurulundan bu yönetmelik çıkacak. Burada sağlık serbest bölgesinin kuralları ve çerçevesi belli olacak. Sağlık Bakanlığı olarak burada uygulanacak sağlık hizmetleriyle ilgili usul ve yönetmelik ilanı çıkartacağız. Bu kapsamda birkaç ay içinde gereken 2 yönetmeliği çıkarmamız gerekiyor. Bakanlar Kurulu kararı ile de yurt içi ve yurt dışındaki yatırımcılara tanıtım ve ilanını yapacağız. Bakanlar Kurulu yer ilanı yaptıktan sonra işletmecileri yetkilendirecek. İşletmeciler bu bölgelerin her tür altyapısını düzenleyecek. Sonra da yatırımcıları davet edebilecek. 2014 yılındaki nihai hedefimiz altyapısı tamamlanmış, teknokentleri, ilaç argeleri, rehabilitasyon merkezleri oluşturulmuş sağlık serbest bölgeleri oluşturmaktır. Harward ve Boston üniversiteleri gibi dünyaca ünlü üniversiteler burada birer üniversite açarak ülkelerindeki standartlara uygun eğitim ve diploma verebilecek.
-Turistlere hizmet verilecek-
Söz konusu bölgelerin, uluslararası uçuşların yapıldığı havaalanlarına sahip kent merkezlerine yakın, ulaşımı rahat alanlarda kurulacağını vurgulayan Aydın, şöyle konuştu:
''Bu alanlarda amaç sağlık turizmi kapsamında yurt dışından gelecek turistlere hizmet vermek. Kanun gereği de sağlık serbest bölgelerinde hastaların en az yüzde 51'inin yurt dışından gelmiş olması gerekiyor. Yurt dışındaki paydaşlarımız, diyorlar.''
Malezya, Kostarika, Brezilya ve Suudi Arabistan'ın sağlık serbest bölgeleri çalışmalarını konuşmaya başladığı bilgisini veren Aydın, ''Bizden sonra muhtemelen önümüzdeki yıllarda bu bölgelerden çok sayıda görmek mümkün olacak. Türkiye sağlık serbest bölgesinde, büyüklüğü ve kapsamı bakımından dünyaya örnek olacak'' dedi.
Aydın, sağlık serbest bölgelerinin nerede kurulacağının Bakanlar Kurulu'nca ilan edileceğini belirterek, şunları kaydetti:
''Ancak öncelikle uluslararası uçuşların rahat yapıldığı, havaalanlarına yakın bir alanda kurulması, yabancı turistlerin rahat ulaşacağı, cazibe merkezi konumundaki büyükşehirlerde kurulması söz konusu. Diyarbakır uzun soluklu topyekun bir çalışmaya şimdiden başlarsa öncelikle İstanbul, İzmir, Ankara veya Antalya gibi illerden biri seçilse bile daha sonra ikinci veya üçüncüsü ilan edildiğinde şans bulabilir. Diyarbakır kesinlikle olmaz diyemem ancak ilk etapta bu illere göre şansı biraz zayıf gibi. Ancak bu kongre bile bu çalışma için bir şans.''
-Sağlık turizmine ilişkin yetki Sağlık Bakanlığı'nda-
Dursun Aydın, sağlık turizminin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla gelişen bir sektör olduğunu söyledi.
Geçmişte bölgede yeterli teknoloji ve insan gücü olmadığından ve sağlık hizmetlerinin pahalı olması nedeniyle vatandaşların sağlık hizmetinin kaliteli ve biraz da ucuz verildiği ülkelere yöneldiğini hatırlatan Aydın, Türkiye'de 10 yıl önce sağlık turizmi diye bir sektör ve yasal bir düzenlemenin olmadığını dile getirdi.
Aydın, Sağlık Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nun 2 Kasım 2011'de çıktığını da belirterek, ''Burada net bir şekilde sağlık turizmi ile ilgili iş ve işlemleri yapmak, bakanlıklar arası bütün koordinasyonları sağlama görev ve yetkisi Sağlık Bakanlığı'na verildi.
Sağlık turizmi ile ilgili bütün sorumluluk ve yetki artık Sağlık Bakanlığı'nın uhdesinde. Bu kapsamda bakanlık bünyesinde Sağlık Turizmi Daire Başkanlığı kuruldu'' dedi.
-2011'de 130 bin kişi geldi-
Dursun Aydın, 1990'lı yıllarda Şırnak, Hakkari ve Mardin'de kapsamlı hastane ve uzmanlar olmadığından akut apandisit ameliyatı için bile bölgedeki hastaların Irak'ın kuzeyindeki Duhok kentine giderek tedavi olduğunu anımsattı.
Bugün ise komşu ülkelerden ve dünyadan hastaların tedavi için bölgeye ve Türkiye'ye geldiğine dikkati çeken Dursun Aydın, ''O yıllarda bölgedeki çok sayıda vatandaş sağlık hizmeti almak için İran, Irak ve Suriye'ye gidiyorken bugün komşu ülkeler başta olmak üzere Ortadoğu, Afrika, Batı Avrupa ve hatta Amerika'dan insanlar Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için akın akın geliyor. Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için gelenlerin sayısı hızla artıyor. 2008'de 60 bin, 2009'da 75 bin, 2010'da 109 bin ve 2011'de de 130 bin kişi Türkiye'ye sağlık hizmeti almak için geldi. Nefes alan her canlının ister yabancı ister yerli olsun kültürü, fikri, menşeyi ne olursa olsun sağlık hizmetlerine ulaştığı, dünyaya örnek bir ülkeyiz'' diye konuştu.
-Dubai'de kurulan sağlık serbest bölgesi-
Ortadoğu Sağlık Turizmi Konseyi Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Budunoğlu da, sağlık serbest bölgesinin reel olarak tek örneğinin Dubai'de bulunduğunu söyledi.
Budunoğlu, İran'da sağlık serbest bölgesinin proje olarak tasarlandığını ancak fonksiyonel olarak hayata geçirilemediğini belirterek, Dubai'de 2 milyon metrekare alana 1,8 milyar dolar bütçe ile kurulan ve 2006 yılında faaliyete başlayan sağlık serbest bölgesinde 2 bin 400 şirket, 90 klinik, 2 bin 500 lisanslı sağlık çalışanı ve 2 tam teşekküllü hastane olduğunu, bu kapsamda 5 yılda 330 bin ameliyatın gerçekleştirildiğini bildirdi .